> Engeloji

Translate

13 Şubat 2022 Pazar

SMA İLAÇLARI İÇİN MÜJDE



SMA (Spinal Muskuler Atrofi) hastalarının ilaçları ile ilgili çok önemli bir gelişme oldu. Artık SMA ilaçları SGK tarafından karşılanmaya başladı. 

SMA yani Türkiye'de kullanılan adıyla Gevşek Bebek Sendromu, hareket sinir hücrelerinden kaynaklanan genetik bir hastalık. Omurilikteki ön boynuz adı verilen bölgenin hareket sinir hücrelerini etkiliyor. 

Doğuştan gelen ve kasların çalışmasını engelleyen SMA, 4 farklı evrede görülüyor. SMA Tip 1, SMA Tip 2, SMA Tip 3 ve SMA Tip 4. En ağırı SMA Tip 1 adı verilen evre. Daha bebekken fark edilmeye başlıyor. Bebekler kol ve bacaklarını hareket ettiremiyor, yutkunma ve solunum zorluğu yaşıyor, desteksiz oturamıyor. Destek ünitesiyle yaşıyorlar. 

Bu bebekler maalesef çok yaşayamıyor ve çoğu 2 yaşını bile göremiyor. Hastalık nedeniyle dünyada ve Türkiye'de pek çok çocuk hayatını kaybediyor.

Türkiye'de yıllardır tartışılan bir konu olan SMA ilaçlarının SGK tarafından karşılanması hastaların aileleri için mutluluk verici bir gelişme oldu. Ailelerin çığlığı duyuldu. Bu sayede bir çok çocuğun tedavisi sürecek. 

ALİYE YÜCEL


6 Şubat 2022 Pazar

SATRANÇ İÇİN İŞARET DİLİ SÖZLÜĞÜ


Anadolu Ajansı'nın haberine göre; engelliler için farklı bir çalışmanın daha yapıldığını öğrendim. İşitme engellilerin satranç oynayabilmesi için işaret dili sözlüğü oluşturulmuş.

Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) Başkanı Gülkız Tulay, "Bu hem ülkemizde hem de dünyada bir ilk oldu" diyor. 

Başkan Gülkız Tulay, satranca ilginin her geçen gün arttığını, 7'den 70'e herkesin satranç oynayabildiğini ve işitme engellilerin de satranç oynayabilmesi için işaret dili sözlüğü oluşturduklarını, yönetim olarak satrancı ülkenin her köşesine yaymak, dezavantajlı çocuklar başta olmak üzere her kesime ulaştırmak istediklerini açıklıyor.

Tulay, bu tür projelere önem verdiklerini, "Gören Eller Projesi" ile görme engelliler okullarına da satranç sınıfları açtıklarını belirtmiş.

"Satranç Engel Tanımaz Projesi" hazırladıklarını vurgulayan Tulay, ayrıca;
"İşitme engelli sporculara yönelik bir proje. Aslında engel tanımaz dediğimiz, belki ulaşım, erişim de engel. Ülkemizin ücra bir köyünde bir kişi, satranca ulaşamıyorsa bunun da bir engel olduğunu düşünüyoruz. Projeyi daha geniş perspektifte hazırladık. İstiyoruz ki herkes satranca bir şekilde ulaşsın. İşitme engellilere satrancın nasıl oynandığını, hamleleri anlatabilmek için işaret dili sözlüğü hazırlandı. Bu hem ülkemizde hem de dünyada bir ilk oldu." diyor.

Yapılan açıklamada, salgın koşullarında hayata geçirecek projenin hazırlığı aylarca sürdüğü, altyapı çalışmaları ve çekimler tamamlandığı, sözlük ve ekibinde hazır olduğu belirtiliyor. Proje önümüzdeki günlerde tanıtılacak ve faaliyetlere başlanacak.

ALİYE YÜCEL 

30 Ocak 2022 Pazar

2022 EKPSS TAKVİMİ

 


Bu hafta buraya 2022 EKPSS Kayıt ve Kayıt Yenileme tarihleri bırakıyorum. 


Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı

Sınav tarihi: 24.04.2022

Sınava Girecek Lise ve Üniversite Mezunları İçin

Başvuru tarihi: 27.01.2022 - 15.02.2022 tarihleri arası

Geç başvuru tarihi: 09.03.2022 - 10.03.2022 tarihleri arası

Sonuç açıklanma tarihi: 20.05.2022


2022 EKPSS Kura: 

İlkokul ve Orta Okul Mezunları İçin

Başvuru tarihi: 28.04.2022 - 17.05.2022 tarihleri arası

Geç başvuru tarihi: 07.06.2022 - 08.06.2022 tarihleri arası.


Başvuracak ve girecek tüm engelli arkadaşlara başarılar diliyorum.


ALİYE YÜCEL

23 Ocak 2022 Pazar

ÖZEL DEĞİLİM


Niya Esperanza isimli kadın ünlü bir sosyal medya fenomeni. Genç kadının erkek arkadaşı Jake ise görme engelli... Jake, küçük yaşta göz kanseri nedeniyle gözlerini kaybetmiş. Niya, onunla birlikte olmanın olumlu yanlarını şöyle sıralıyor:

"Onunla buluşacağım zaman dış görünüşüm konusunda hiçbir endişem olmuyor! Nasıl göründüğümün bir önemi yok.

Asla başka kadınlara bakmıyor! Kıskanmama gerek kalmıyor! 

Ona aldığım hiçbir hediyeyi saklama ihtiyacı hissetmiyorum. Çünkü ben söylemediğim sürece bilmiyor, aramıyor.

Onunla video ya da fotoğraf çekildiğimi söylemek zorunda kalmıyorum. Böylece nasıl gözüktüğünü bilmediği için sildirmeye çalışmıyor.

Araba kullanamıyor, hep ben sürüyorum..." 

Niya, esprili bir dille Jake ile ilişkisini anlatıyor ve herkesi şaşırtıyor. Genç kadının bu söylediklerini okuduktan sonra merak edip sosyal medya hesabından paylaşımlarına baktım. Çok ilginç ve engelli farkındalığı adına güzel paylaşımları var. Bunların arasından biri beni etkiledi ve yazmak istedim.

"Niya ve Jake, bir gün yaşlı bir kadınla karşılaşıyor ve konuşmaya başlıyorlar. Kadının torununun da görme engelli olarak doğmuş olduğunu öğreniyorlar. Jake gibi birini görmek kadına umut veriyor.

Kadın; Niya'ya "Jake ile olduğu için çok iyi ve olgun biri olduğunu..." söylüyor. Niya buna şaşırıyor. 


Ve sonra bu konu ile ilgili açıklama yapıyor:

"Gerçek şu ki, yaşlı kadın benim hakkımda hiçbir şey bilmiyordu ama kör birinin bir kız arkadaşı olabileceğini görmek ona umut verdi. Ona umut verebildiğimiz için çok mutluyum. Ama düşüncesi yanlış... Bu zorlama ve mecburiyet değil ki... Bunun için onu suçlamıyorum. Bence bu çok daha büyük bir soruna işaret ediyor. Toplumumuzun engelliliğe bakış açısını gösteriyor.

Körlük, Jake ile olan ilişkimin bir parçası olsa da, tamamı değil. Jake'e aşık olduğum için özel değilim. Jake'in görme engelli olması sadece bir fark. Zorluklar var ama aynı zamanda hayatımda pek çok inanılmaz olumlu şeylere yol açan biri. Jake sayesinde daha iyi bir insanım.

Farklılıklarla dolu sayısız ilişki vardır ve biz genellikle bu ilişkilere “Oh, senden farklı biriyle çıkmak için harikasın ya da olgunsun…” demeyiz. Neden olmasın ki? Bunu dememizi sebebi derinlerde bu farklılığın kötü bir şey olduğunu düşündüğümüz anlamına gelir.

Bir toplumda, herkes adil bir şansa sahip olmalı... Daha adil bir dünya için savaşmalı ve çalışmalıyız. Ancak çoğu zaman bu durumlarda engelli insanlar dışarıda bırakılıyor.

Engelli olan kişilere asgari ücretin altında ödeme yapmak hala yasaldır. Engelli birinin evlenmesi, sağlık hizmetlerini kaybetmeleri anlamına gelebilir. Engelliler topluluğundaki işsizlik gülünç derecede yüksektir (engelli olmayan işçilerle karşılaştırıldığında). Binalar hala erişilebilir değil. Büyükannenin biraz umuda ihtiyacı olmasına şaşmamalı...

Toplumumuzda pek çok şey, engellilerin daha az olduğunu söylemeye devam ediyor. Ya da engelliliğin bir sorun olduğunu. Ancak engelli birine onurlu ve eşit bir şekilde davranmak harika bir şey olmamalı. Norm olmalı. Engelli biriyle çıkmak için özel değilim. Ben iyi biri değilim. Engelli insanlara tipik olarak davranış şeklimiz kötü..."

Bu açıklamadan sonra başka bir şeye yazmaya gerek var mı bilmiyorum?

ALİYE YÜCEL 


16 Ocak 2022 Pazar

NEYE GÜLELİM?


Her zaman uzun yazacağım diye bir kural yok. Bu kez ünlü yazar Nikolay Vasilyeviç Gogol'un "Bir Delinin Hatıra Defteri" kitabından bir cümle yazmak istedim. 

Çok şey anlatan bir cümle... Gogol: "Çarpık bir buruna değil, sakat ve sahte bir ruha gülelim..." diyerek insana bakışın nasılsın olması gerektiğini söylüyor. Bu arada engelli farkındalığı hakkında da bize yol gösteriyor.

Not: 
İllüstrasyon: Cristina Martinez 

ALİYE YÜCEL 

9 Ocak 2022 Pazar

ENGELLİ MAAŞI


Yaşlılık, evde bakım ve engelli maaşları asgari ücret zammıyla birlikte arttı. Engelli maaşı 2022 yılında 1552 lira oldu. Evde bakım maaşı ise 1798'den 2706'ya yükseldi.  

Devletimiz; yaşlılara, engellilere, hastalara özel yardımlarda bulunuyor. Bu yardımlar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aracılığı ile yürütülüyor. Geliri olmayıp da 65 yaşını doldurmuş olanlardan engellilere, engelli yakını olanlardan evde bakıma kadar birçok kişiye destek veriliyor.

Engeli %50’den daha düşük olan engellilere ise evde bakım maaşı ödenmiyor. 

ALİYE YÜCEL

2 Ocak 2022 Pazar

LOGODAKİ ENGEL KALKTI

 


Engelli logosunu bilmeyen yoktur. Logo, tekerlekli sandalyede oturan bir kişiden ibarettir. Fark edenler bilir artık bu logodaki kişi hareket haline... Bu logo erişilebilirliği anlatıyor. Ama aynı zamanda bu bize engellerin aşılabileceğini de gösteriyor. 

Birçok alanda artık bu hareketli logo kullanılıyor. Logodaki engel kalktı. Yeni bir yıla girdik. 2022 yılında bütün engellerin kalkması dileğiyle... 
 
ALİYE YÜCEL

26 Aralık 2021 Pazar

KÜÇÜK MODEL


Önceleri insanlardan kaçan saklanan engelliler günümüzde engellerini saklama gereğini duymuyorlar. Böylece ajanslar, fotoğrafçılar ve cast direktörleri, engelleri aşan çok sayıda engelli model gördükçe, çeşitliliği teşvik etmek ve ilham vermek amacıyla onlara da bolca yer veriyor. Ben de blogumda birçok engelli model ve mankeni yazdım.

Bugün bahsedeceğim model ise güzel bir kız çocuğu... Gianna Schiavone, sol eli olmadan dünyaya gelmis, ancak eksik uzvunun onu podyum modeli olma hayalinden alıkoymamış. Gianna, Lucky Fin Projesi aracılığıyla engelli model Rebekah Marine (Bkn. daha önde yazdığım Altın Protezli Gelin) ile tanışıyor ve henüz 6 yaşında iken 2016 yılında New York Moda Haftası'ndaki FTL Moda şovunda birlikte podyumda yürüyorlar. 

New York Moda Haftası'nda yürürken neler hissettiğini sorduklarında "Podyumda yürürken gergin değildim. Çünkü Rebekah ile yürüyeceğimi ve elimi tutacağını biliyordum. İnsanlar beni alkışladığı için kalabalıklar önünde podyumda yürürken gerçekten mutlu ve heyecanlıydım. Rebekah'ın benden onunla yürümemi istemesi inanılmazdı" diyor. Gianna, Rebekah ile gerçek bir podyumda yürümekten çok mutlu olduğunu çünkü “dünyada kolu olmayan kişinin sadece kendisi olmadığını" anlamasını sağladığını söylüyor. 


Küçük kızla yapılan bir röportajda "Seni diğer insandan farklı kılan nedir? Farkını unutuyor musun?" diye soruyorlar. O da "Ben tek elimle doğdum ama çoğu şeyi herkes gibi yapabilirim. İnsanların bana baktığı ve bu beni biraz farklı hissettirdiği zamanlar dışında sadece bir elim olduğunu gerçekten düşünmüyorum. Ama bakanlara böyle doğduğumu söylüyorum ve sonra bakmayı bırakıyorlar" diye cevap veriyor.

Gianna Schiavone, Runway of Dreams'in elçisi ve modeli. Runway of Dreams Vakfı, moda endüstrisinde engelli insanlar için uyarlanabilir giysiler yaparak onlara güven, bağımsızlık ve stil ile sağlamak için çalışacak bir organizasyon şirketi. Runway of Dreams'in bir parçası olmaktan mutlu. Çünkü "Başka farklılıkları olan birçok insanla tanıştığını, bunun çok güzel olduğunu hepimizin farklılıkları var ama hepimiz içimizde aynıyız" diyor. Ayrıca düğmelerle uğraşmak zorunda kalmadığını kıyafetlerin yardımcı olduğunu açıklıyor. 

Gianna, arkadaşlarıyla oynamayı, jimnastik ve yemek yapmayı çok seviyor. Büyüdüğünde bir anne olup çocuklarına şarkı söylediğinde nasıl görüneceğini merak ediyor. Gianna, Tommy Hilfiger'e böyle giyinmesini kolaylaştıran giysiler yaptığı için teşekkür ediyor.

ALİYE YÜCEL


19 Aralık 2021 Pazar

BAŞARILARLA DOLU BİR HAYAT



Muratcan'ın hikayesini yazmakta geç kaldım. Muratcan Çiçek; 1993 yılında doğuyor. Doğum sırasında geçirdiği beyin felci sonucunda hayatını tekerlekli sandalyede sürdürüyor. Türk Hawking olarak da adlandırılan Muratcan, en büyük yardımcısı annesi... Onun sayesinde başarılı bir öğrencilik  hayatı  geçiriyor.

Özyeğin Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü kazanıyor ve birincilikle bitiriyor. Bu başarısı Google tarafından Europe Students with Disabilities Scholarship 2016 ile ödüllendiriliyor. 
Kariyerine hızlı başlıyor. 2016’da GittiGidiyor’un ilk Machine Learning mühendisi olarak yeni bir departmanın kurulmasına öncülük ediyor. Aynı dönemde Turkcell’in Business Intelligence ekibinde de çalışıyor.
Sonraki yıl  University of California, Santa Cruz, rektörlük bursu ile birlikte Bilgisayar Mühendisliğinde doktora programına kabul ediliyor. Bu sayede Silikon Vadisi’ndeki bir üniversitede Artificial Intelligence ve Assistive Technology üzerine çalışma imkânı buluyor.
Girişim fikirleri Vadi’de kısa sürede ilgi görüyor. 2018 yılında eBay’in de desteğiyle hayata geçirdiği ilk çalışması HeadGazeLib, Apple’ın Augmented Reality teknolojisini kullanarak cep telefonlarıyla engelli bireylerin hayatını kolaylaştırıyor.
Teknoloji dünyasında büyük yankı yaratan projesi Fast Company’nin “World Changing Ideas (Dünya’yı Değiştirecek Fikirler)” listesinde Yapay Zeka fikirleri arasında yer alıyor. 2019 yılında başarıları nedeniyle Türkiye’nin On Başarılı Genci arasına seçiliyor. Fikre gösterilen yoğun ilgiye kayıtsız kalamayan Apple, 2020 Şubat ayında aynı teknolojiyi bütün cihazlarına adapte ediyor.
Google’ın da desteğiyle,  girişimi  fiziksel engellilerin cep telefonu kullanımını kolaylaştıracak  ürünü özel bir test kullanıcı grubu eşliğinde geliştiriyor. Bu projeyle ilgili akademik çalışması erişilebilirlik konusunda dünyanın en prestijli konferansı olan ASSETS2020’de yayınlanıyor. Çalışması 2020 yılında Bilgisayar Mühendisliğindeki belki de en prestijli Fellowship olan Google Ph.D. Fellowship ile ödüllendiriliyor.
Şimdi, konuşmakta güçlük çeken bireylerin konuşmalarını algılayarak yazıya çeviren mobil bir uygulama üzerine çalışıyor. Muratcan Çiçek, blogunda hayatını ve başarılarını uzun uzun anlatıyor. Bu hayata bu kadar önemli başarılar sığdırmak ayrıca büyük başarı...
ALİYE YÜCEL 

12 Aralık 2021 Pazar

KIRILGAN




Son zamanlarda engelliler için de kullanılan "kırılgan" ve "kırılgan nüfus" terimlerine çok rastlıyorum. Düzenlenen bir panelde, sosyolojik bir açıklamada, bir araştırmada...

Kırılgan nüfus; genel nüfusa göre yoksulluk ve sosyal dışlanma riski yüksek olan gruplar olarak tanımlanıyor. 

Önceleri kadınlar, engelliler, çocuklar ve gençler ifade edilirken, son dönemlerde yaşlı ve göçmenlerin de bu söyleme dahil ediliyor.

Bu da beni çok rahatsız ediyor. Kırılgan nedir? Anlamına bakalım.
"Kolay ve çabuk kırılan.
Kolay ve çabuk gücenen"
Bu bir engelli için kullanabilecek bir terim midir?

Bir engelli olarak ve çok sayıda engelli kişi tanıyan biri olarak şunu söyleyebilirim ki çok yanlış bir kelime seçilmiş... 

Engelsiz bir kişiye en ufak bir eleştiri yapılsa bile alınıp kırıldığı halde engelliler görmüyorsa kör, bedensel engeli varsa topal, çolak vb. gibi kelimelerden rahatsız olmayabilir.

Diğer gruplar için de uygun görmediğim bu terimi engelliler için hiç uygun göremiyorum.

Hakkımızı aramak, bizi savunmak için yapılan çalışmalarda bu terimin kullanılması çok yanlış. 

ALİYE YÜCEL 

5 Aralık 2021 Pazar

BUNA DA ŞÜKÜR

 


3 Aralık Dünya Engelliler Günü geçti, gitti. Hemen hemen her yıl aynı şeyler söyleniyor, aynı şeyler oluyor. Ben yıllar önce "3 Aralık" Engelli Farkındalığı Günü'dür diye yazmıştım. Sosyal medyada pek çok kişi aynı şeyi kullandı. 

Evet... 3 Aralık engellileri fark etme günüdür. Empati kurup, dünyaya onlar gibi bakma günüdür. Hep beraber engelleri kaldırma günüdür.

Bir de bu gün kutlanmaz! Neyse ki bu konuda da benim gibi düşünen kişiler var. Bu konuda da "kutlamayalım", "kutlanmaz" gibi paylaşımlar yapıldı. 

Anlıyorum ki bir şeylerin farkına varılıyor galiba... Buna da şükür diyelim.  Bir sonraki "3 Aralık" gününe kadar farkındalığımızın artması dileğiyle...

ALİYE YÜCEL 




28 Kasım 2021 Pazar

ENGELLİ FARKINDALIĞINA DAİR


İllüstrasyonları çok seviyorum. Hatta fotoğraf ve resimden daha çok. Sosyal medya hesabımda da en fazla paylaştığım illüstrasyonlar oluyor.

Bu hafta Nicholle Kobi'nin illüstrasyonlarını yazacağım. O da engelli mi diye sorarsanız hayır o engelli değil. Ancak engellileri çiziyor. Hem de çok güzel. Ben bunu engelli farkındalığına dair önemli bir çalışma olarak görüyorum.


İllüstratör Nicholle Kobi'ye engellilikle ilgili görselleri ararken rastladım. Kobi, Black Girl Magic (#blackgirlmagic) illüstrasyonlarıyla ünlü... Zaman zaman engellileri de çiziyor. Sosyal medya hesabında paylaşıyor. Özellikle tekerlekli sandalyede olanları...

Burada iki örnek veriyorum. Takip ettiğiniz takdirde siz de rastlayabilirsiniz.

ALİYE YÜCEL 


21 Kasım 2021 Pazar

GÜN VE HAFTA YETMEZ


Engelliler Günü ve Engelliler Haftası derken meğer 
İngiltere'de engelliler için tahsis edilmiş bir "ay" varmış... "Engellilik Geçmişi Ayı", Engelli Hakları Savunucusu Richard Rieser tarafından; engelli ve engelliliğin karşı karşıya olduğu engeller hakkında farkındalığı artırmak için 2010 yılında kuruluyor.

Engellilik Geçmişi Ayı, 18 Kasım'da başlıyor ve 20 Aralık'a kadar sürüyor. Her yıl farklı temalar ele alınıyor. Bu yılın temaları şöyle; gizli engeller, engelli cinselliği ve ilişkileri...

Engellilik Geçmişi Ayı'nın amacı; engellilerin hayatlarını kutlamak ve toplumun her alanında engellilere daha eşit davranılmasını sağlamak için neler yapılabileceğini araştırmak.

Richard Rieser, "Birleşik Krallık Engellilik Tarihi Ayı'nın tüm amacı, engelli insanlara odaklanmak..." diyor ve "Engellilik, yüzlerce, hatta binlerce yıldır inşa edilmiş yanlış veya olumsuz kalıp yargılara dayalı, fiziksel veya zihinsel olarak farklı insanlara karşı sistematik bir ayrımcılıktır" diye ilave ediyor. 

Biliyorsunuz bizde de 3 Aralık Engelliler Günü ve 10 - 16 Mayıs Engelliler Haftası var. Ama engellilere ayrılmış aylık bir süreç yok. Engelli sorunları çok olduğuna ve bitmek bilmediğine göre bir de ay olmalı mı ne dersiniz?

ALİYE YÜCEL

14 Kasım 2021 Pazar

KIZILAY ENGELSİZ

 



Türk Kızılay'ın artık yepyeni bir birimi var: Kızılay Engelsiz.

Kızılay Engelsiz, öncelikle engelli bireylerin temel hak ve özgürlüklerini insan onuruna yakışır şekilde kullanabilmesini, hayatın her alanında eşit koşullarda tam ve etkin katılımının desteklenmesini sağlamak amacıyla kuruldu.

Kızılay Engelsiz, Türk Kızılay'ın faaliyetlerinde engellilerin gönüllü ve aktif görev almalarını teşvik edecek; toplumda farklılıklara saygı göstermeye, sosyal uyuma yönelik farkındalık oluşturacak. 

Bilindiği gibi; Türk Kızılay'ı afetlerde ve olağan dönemlerde ihtiyaç sahipleri ve korunmasız vatandaşlara yönelik yardım sağlamak, toplumda yardımlaşmayı geliştirmek, güvenli kan temini gerçekleştirmek ve zarar görebilirliği azaltmak, ihtiyaç sahipleri ile kaynakları buluşturmak, incinebilir grupları tespit ederek toplumsal hayata katılımlarını sağlamak ve toplumsal dayanıklılığı arttırmak amacıyla birçok faaliyet yürütüyor. Engellilere dair de çeşitli yardım ve faaliyet yapan Türk Kızılay da şimdi de engellilerle birlikte çeşitli çalışmalara imza atacak.  
 
Birim, Kızılay’ın Türkiye genelinde bulunan tüm şubelerinde hayata geçirilecek. Şubelerde kurulacak olan 
Kızılay Engelsiz; başkanları ile üyeleri ve gönüllüleri de engelli bireylerden oluşturularak engelli bireylerin şubelere üye veya gönüllü olmaları için çalışmalar yürütülecek.

Daha önce Ankara'da başlayan çalışmalara başlayan birim İstanbul'da da kuruldu. Ben de içinde olmaktan onur ve mutluluk duyuyorum.

Unutmayalım ki, bir kurumda engelli varsa empati vardır. Zorluğu kolaylığa çevirme yolları vardır. Yıllardır; kadınların duyarlılığını, gençlerin enerjisini yanına alan Türk Kızılay şimdi de engellilerin gücünü yanına alıyor. 

ALİYE YÜCEL 
 
 

7 Kasım 2021 Pazar

İLHAM KAYNAĞI OLMAK YA DA OLMAMAK


Zaman zaman "Engelliler bir ilham kaynağı olmalı mıdır?" konusuna rast geliyorum. Buna net bir cevabım yok. Bu durumda daha önce iki bölüm halinde yazdığım Stella Young'ın bu konudaki görüşünü hatırlıyorum.

2014 yılında 32 yaşında hayatını kaybeden engelli aktivist, komedyen ve gazeteci Stella Young'a göre bu çok yanlış... Bu küçük dev kadın, yüzlerce kişiye yaptığı bir konuşmasında "Bir çoğunuzun gözünde engelli insanlar birer öğretmen, doktor ya da manikürcü olamıyor. Bizler gerçek bile değiliz. İlham olmak için buradayız. Aslında ben şu an bu sahnedeyim. Tüm bu konuşmayı tekerlekli sandalyede yapıyorum ve sizler benden size ilham olmamı bekliyorsunuz. Haksız mıyım? Değil mi? Bayanlar baylar, korkarım ki sizleri büyük hayal kırıklığına uğratacağım. Burada size ilham vermek için bulunmuyorum!" diyerek pek çok ezberi bozuyor. 

İlham kaynağı olmak istemeyen ve bunu övgü olarak kabul etmeyen Stella Young, konuşmasında orada olmasının nedenini insanlara söylenen ve onların da inandığı bir yalanı açıklamak için olduğunu söylüyor. Bu yalan, "Engelli olmak kötü bir şeydir. Engelle yaşamak sizi özel kılar." Doğrusu: "Engelli olmak kötü bir şey değil ve sizi özel kılmaz." diyor. Sosyal medyanın son yıllarda bu yalanı propagandasını yaptığından şikayet ediyor. 

'İlham pornosu' terimi de Stella Young ait... Yaptığı konuşmasında da bunun mantığını da açıklıyor. Bu terimi bilinçli bir şekilde kullandığı kesin... İlham olma durumunun, engelli insanlara zarar veren bilinçsiz bir önyargı biçimi olduğunu düşünüyor. Anlıyoruz ki bu durumda engelliler, engel olmayan kişiler yararına birer nesne oluyor. Engelsizler kendilerini engellilerle karşılaştırıyor.

Bir engelin gerçekten hangi durumlarda ilham kaynağı olacağı konusunda kafam karışık... Blogumda her türlü engeli ve engelliliği ele aldım. Belki ben de böyle bir algı meydana getiren yazılar yazdım. Ama bildiğim şu "engellinin başarısına şaşmak" diye bir durum var ki bu da engellinin yetersiz ve engelliden beklentinin düşük olduğunu gösteriyor. Bu nedenle ilham olması bekleniyor. Stella Young'da itiraz ettiği bir durum.

Anlaşılan bu konu çok su götürür. Benim de bu konuda yazacaklarım bitmedi.

ALİYE YÜCEL

31 Ekim 2021 Pazar

EVET DEMEK Mİ?


Daha önce bahsetmiştim. Türkiye Beyazay Derneği'nde birlikte çalışmalar yaptığım arkadaşlarımla birlikte "Engelli Mahremiyeti" adıyla bir Instagram hesabımız var ve paylaşım yapmaya devam ediyoruz. Takip edenler bilir. Engelli ve engellilik konularında faydalı ve farkındalık meydan getirecek bilgiler paylaşıyoruz. 

Geçtiğimiz hafta; "Engelsiz insan engelli bir insan ile evlenirse onun bakıcısı mı olur?" sorusunu sorduğumuz bir paylaşım yaptık. Ben de kendi hesabımdan yorum istedim. Bir kaç kişi "Sevginin önemli olduğu..." şeklinde cevap verdi. Pek çok kişi ise soruyu okuyup geçti, cevaplamadı. Şimdi bu "evet" demek mi bilemedik. Halbuki bir şeyler yazmalarını beklerdim, ekipteki arkadaşlarım da bekledi. 

Anlaşılan evliliğe bakış hala eski Türk filmlerindeki ve "Sakatlık İzdivaca Mani" yazımda olduğu gibi... "Kör görmeye başlamadan, kötürüm de yürümeden olmaz!" 

ALİYE YÜCEL

24 Ekim 2021 Pazar

BİR FOTOĞRAFIN HİKAYESİ

Her fotoğrafın ayrı bir hikayesi vardır. Bazıları mutluluk, bazıları hüzün, bazıları sevinç, bazıları acı taşır.  

Bir fotoğraf size neler anlatabilir? Birçok duyguyu aynı anda yaşatabilir mi? Böyle fotoğraflar vardır. Bunlardan birine ünlü gazeteci Ali Eyüboğlu'nun paylaşımında rastladım. Fotoğrafa dakikalarca baktım. Aynı anda bir çok duyguyu yaşattı. Hemen paylaşımlarını ilgi ile takip ettiğim Ali Eyüboğlu'na yazdım. Bu fotoğraf ve hikayesini blogumda paylaşmak için izin aldım.

Fotoğraf Siena Uluslararası Fotoğraf Ödülleri arasında Yılın Fotoğrafı Ödülü kazanmış ve Türk fotoğrafçı Mehmet Aslan tarafından çekilmiş... Fotoğrafta tek bacaklı bir adam ile kolları ve bacakları olmayan minik bir çocuk var.

Dünyanın en prestijli fotoğraf yarışmalarından olan Siena Uluslararası Fotoğrafçılık Ödülleri'nin (Siena International Photography Awards / SIPA) bu yılki sonuçları açıklanmış. Yarışmaya 163 ülkeden katılan fotoğrafçıların eserleri değerlendirilmiş ve yılın fotoğrafı da Türk fotoğrafçı Mehmet Aslan'ın çektiği, 'Hayatın Zorluğu' isimli bu fotoğraf olmuş.

Mehmet Aslan, 'Hayatın Zorluğu' ismini verdiği fotoğrafını Hatay'ın Suriye sınırındaki Reyhanlı ilçesinde çekiyor. Fotoğraf; savaş sırasında çıkan sinir gazından rahatsızlanan annesinin kullandığı ilaçlar nedeniyle uzuvları olmadan dünyaya gelen çocuk ile onu kucağına alan bir bacağını kaybetmiş Suriyeli bir baba arasındaki duygusal anı yansıtıyor.

Hikayesi ise şöyle: 
Münzir yani fotoğraftaki baba, Suriye'nin İdlib kentinde bir çarşıdan geçerken bir bombanın düşmesi sonucu sağ bacağını kaybetmiş. O sırada hamile olan eşi Zeynep ise atılan sarin gazından (sinir gazı) etkilenmiş ve ilaç kullanmak zorunda kalmış... Bunun etkisiyle küçük Mustafa'da tetra amelia sendromu nedeniyle kol ve bacakları olmadan dünyaya gelmiş.

Eserin sahibi Mehmet Aslan, Siena'da "Yılın Fotoğrafı" seçilen bu fotoğrafın öyküsünü "İşte insanlığın ve savaşın çirkin yüzü diyerek..." anlatmış ve fotoğrafına "Hayatın Zorluğu" adını vermiş. Ben ise sadece "Hayat" kısmını görmek istedim! Hayat bu işte... Her şey yaşanıyor. Evet zorluk ve acı var ama sevinç ve mutluluk da var.

ALİYE YÜCEL

17 Ekim 2021 Pazar

KIRMIZI ODA'DA MBPS SENDROMU


"The Act", dizisini daha önce ele almıştım.  Hulu'nun suç dizisi The Act'in en önemli özelliği gerçek hayatta yaşanması... Munchausen By Proxy Sendromu (MBPS)  sendromlu bir anne ve kızının hikayesini anlatıyordu. TV 8'de yayınlanan Kırmızı Oda dizisinde de bu konu işleniyor. 

Munchausen By Proxy Sendromu (MBPS) özel bir çocuk istismarı durumu... İlk kez 1977'de Meadow tarafından tanımlanmış. Anne ya da koruyucu kimse çocukta bir hastalık varmış gibi yapmakta ya da hastalık semptomlarını kendi uydurmaktadır. Anneler, çocuğun her zaman yanında olabilmek için onun hasta olmasına ihtiyaç duyuyor, çocukları sevgi adı altında kendine muhtaç ediyorlar.

Bu çocuğun en yakınında oldukları için şüphelenmek, suçlamak zor. Bu durumda yakalanmaları da imkansız gibi... Böyle bir hastalık varlığını bilmek, tanı koymak çok zor. Belki de ancak çocuğun başına bir şey geldiğinde anlaşılır olması en korkuncu...

Kırmızı Oda'da da Rezzan'ın hasta olan annesi, ablasına bu istismarı uygulayıp onun ölümüne yol açıyor. Rezzan'ın da hasta olmasına sebep oluyor. Dizide Rezzan'ı Nihal Yalçın canlandırıyor. 

Her iki diziyi de izlerken bir çok sahnede irkilmemek imkansız. Çok sarsıcı ve rahatsız edici... Annenin yıllar boyunca kızına yaptıklarına şaşırıp kalmamak mümkün değil. Bu nasıl bir anne diye düşünüp dehşete düşüyorsunuz. 

ALİYE YÜCEL

10 Ekim 2021 Pazar

BLOGUM 10 YAŞINDA


Blogum tam 10 yaşında...

Ne yazacağım bazen son güne kadar belli olmuyor. Gündemdeki bir konu, ilgimi çeken bir haber, seyrettiğim bir film, okuduğum bir kitap, duyduğum bir söz yazıma konu olabiliyordu. Ama ekim ayının ilk haftası konum hep belliydi. Konu blogumun doğum günü!  

Blogum "Engeloji" şimdi 10 yaşında... Tam 10 yıl önce bir ekim günü yazmaya başlamıştım. Blogum 1 Yaşında, 2, 3, ... ve Blogum 8 Yaşında diye her ekim ayında yazdım. Ancak geçen yıl, 9. yılda hiç yazamadım.
 
İki elim kanda olsa bile mutlaka her hafta mutlaka yazmaya çalışmıştım. Hiç aksatmamıştım. Bir işim çıktığında ya da bir yere gideceğimiz zaman ailemin "Bu hafta da yazma. Kalsın..." demelerine rağmen mutlaka bir yazı koymaya çalıştım. Ta ki annemin vefatına kadar... O günden sonra yazmadım. 

Evet. Tam bir yıl hiç yazamadım. Elim gitmedi derler ya... Her şey anlamsız geldi. Onu, canım annemi yazamadım. Ondan başka bir şey yazmak da saçma geldi. 

Ancak engelli ve engellilik hakkında söyleyeceklerim bitmedi. Bu nedenle artık uzun uzun olmasa da bir şeyler koymaya çalışıyorum. Bugün de blogumun 10. yılını yazmak istedim. Adıyla yaşasın!
 
ALİYE YÜCEL

3 Ekim 2021 Pazar

BİR ŞAMPİYONLUK DAHA



Engelli sporcularımızın başarısı sürüyor. Şimdi de işitme engellilerden bir dünya şampiyonluğu geldi.

4. Dünya İşitme Engelliler Voleybol Şampiyonası’nda İşitme Engelliler Kadın Voleybol Milli Takımımız dünya şampiyonu oldu.
 
Milli Takımımız, İtalya’da düzenlenen şampiyonanın son maçında ev sahibi İtalya'yı da yenerek namağlup bir şekilde dünya şampiyonluğu unvanını kazandı. 

ALİYE YÜCEL 

26 Eylül 2021 Pazar

YiNE YENİDEN ŞAMPİYON


Ampute Futbol Milli Takımımız Polonya'da yapılan Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası finalinde İspanya'yı 6-0 yenerek birincilik elde etti ve şampiyon oldu. 

Milli Takımımızın bu başarısı tesadüf değil. 2017 Avrupa Şampiyonası'nda İstanbul'da düzenlenen kupanın da sahibi olan millilerimiz, bu yıl yine zirveye yerleşerek bu mutluluğu üst üste ikinci kez yaşadı ve bize de yaşattı.

Ampute Futbol Milli Takımımızı gönülden tebrik ediyor, nice başarılara imza atmasını diliyorum. 

ALİYE YÜCEL

19 Eylül 2021 Pazar

"1000 KİTAP" VE ENGELOJİ


"1000 Kitap" sitesini biliyor musunuz? Bu site, okuduğunuz kitapları ve onlardan alıntıları yazabileceğiniz bir platform. Kitapseverler için oldukça yararlı ve güzel bir site-uygulama...

Site tamamen kitaplarla ilgili... Şöyle ki; daha önce okuduğunuz kitapları, şu an okumakta olduğunuz kitabı, okumayı düşündüğünüz kitapları, kitap okuma hedef sayınızı, kitaplarla ilgili yorumlarınızı, alıntıları ve incelemeleri yazabiliyorsunuz. Bu kadarla da kalmıyor; kitaplar ve yazarlarla ilgili bilgiler, haberler, röportajlar ve fotoğraflar da yer alıyor.

Başkalarına kitaplarla ilgili bilgi verip, yol gösterirken kendi okuma arşivinizi de oluşturmuş oluyorsunuz. Araştırınca bu faydalı sitenin, 2012 yılında Hacı Seydaoğlu tarafından hazırlandığını öğrendim.


Benim "1000 Kitap" ile tanışmam ise kitabım Engeloji sayesinde oldu. Engeloji ile ilgili yazılanları okurken rastlanmıştım. Beğeniler beni mutlu etti. Okuyan kişiler oldukça faydalı yorumlar yapmışlar. Engeloji'nin ikinci baskısı ya da Engeloji 2 için beni teşvik etti.

Biliyorum ama geç kaldım ama sonunda ben de uygulamayı telefonuma indirdim, üye oldum, Engeloji hakkında paylaşım yapanları takip ettim ve oturup bu yazıyı yazdım. Her kitapseverin ve kitap okuyan herkesin bu siteye üye olup birikimlerini aktarması gerektiğini düşünüyorum. Belki de bir kişinin kitap okumasına vesile olursunuz. Ne güzel olur değil mi?

ALİYE YÜCEL

12 Eylül 2021 Pazar

BİR ÖNYARGI HİKAYESİ


Çalıştığım işyerinin yemekhanesinde arkadaşlarımla yemek yerken biri yanıma yaklaştı ve "Hal, hareket, tavır ve davranışlarınızla çok hanımefendisiniz. Bir de sol elinizle yemek yemezseniz çok iyi olacak..." dedi. 

Ben şaşkın şaşkın kendisine baktım. Ne desem diye düşünürken birden " İyi de benim sağ kolum sakat ama..." deyiverdim. Yüzünün aldı ifadeyi anlatamam. Ne diyeceğini şaşırdı. Yarım yamalak bir özür dileyerek hemen uzaklaştı.

Önyargı, eskilerin deyimiyle "peşin hüküm" bu işte; karşıdakinin durumunu bilmeden düşünce ve davranışını ortaya koymak... 

ALİYE YÜCEL 

5 Eylül 2021 Pazar

İŞTE MADALYALARIMIZ


2020 Tokyo Paralimpik Oyunları bugün bitti. Türkiye, 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'na 13 branşta 87 sporcu ile katılmıştı. Sporcularımız; 2 Altın, 4 gümüş ve 9 bronz madalya ile toplamda ülkemize 15 madalya kazandırdı. 

İşte sporcularımız ve kazandığımız madalyalar:

Recep Çiftçi (Para Judo) : Bronz Madalya

Besra Duman (Para Halter) : Bronz Madalya

Nesim Turan (Para Masa Tenisi) : Bronz Madalya

Ali Öztürk (Para Masa Tenisi) : Bronz Madalya

Kübra Korkut (Para Masa Tenisi) : Bronz Madalya

Zeynep Çelik (Para Judo) : Bronz Madalya

Öznur Cüre - Bülent Korkmaz (Para Okçuluk) : Gümüş Madalya

Abdullah Öztürk (Para Masa Tenisi) : Altın Madalya

Sevilay Öztürk (Para Yüzme) : Bronz Madalya

Bahattin Hekimoğlu (Para Okçuluk) : Bronz Madalya

Nihat Türkmenoğlu (Para Okçuluk) : Gümüş Madalya

Ayşegül Pehlivanlar (Para Atıcılık) : Gümüş Madalya

Mahmut Bozteke (Para Taekwondo) : Bronz Madalya

Meryem Çavdar (Para Taekwondo) : Gümüş Madalya

Kadın Milli Takım (Goalball) : Altın Madalya Madalya

Bu madalyalar ülkemiz tarihinde en yüksek madalya sayısı oldu. Sporcularımız bizleri çok mutlu etti. Onlarla gurur duyduk. Alkışlarımız onlar için...

ALİYE YÜCEL


29 Ağustos 2021 Pazar

2020 TOKYO PARALİMPİK OYUNLARI


Geçen yıl yapılması gerekirken koronavirüs salgını nedeniyle bu yıla ertelenen 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları başladı. 24 Ağustos - 5 Eylül tarihleri düzenlenecek organizasyona 22 branşta 4 bin 400 civarında sporcu yarışıyor.

Türkiye, 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'na 13 branşta 87 sporcu ile katıldı. Sporcularımız şimdiden pek çok madalya kazandı. Haftaya bitmiş olacak. Ben de kazandığımız madalyaları yazacağım.

ALİYE YÜCEL

21 Ağustos 2021 Cumartesi

OYUN DEĞİŞTİRİCİ (GAME-CHANGER)

 


"We The 15" isimli topluluk, 1,2 milyar engelli için farkındalık yaratacak bir çalışma başlattı. 2030 yılına kadar 1 milyardan fazla engellinin yaşamını değiştirme için "Game-Changer" (Oyun Değiştirici) olarak tanımlanan küresel bir kampanya hazırladı.

"We The 15", dünya genelinde engellilerin kapsayıcılığını geliştirmek, farkındalık yaratmak ve ayrımcılığa son vermek istiyor. Bu nedenle, Uluslararası Paralimpik Komitesi'nden (IPC) Unesco'ya kadar bir çok organizasyon koalisyonunu bir araya getiriyor.

Kampanyanın lansmanı, 24 Ağustos'ta başlayacak olan ertelenmiş Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları'ndan önce yapılacak.

Etkinliği bir sıçrama tahtası olarak kullanan IPC ve Uluslararası Engelliler İttifakı, "engelliler için farkındalığı artırmak, tutumları değiştirmek ve daha fazla fırsat yaratmak" için BM İnsan Hakları ve 500 kadar sanat, iş ve insan hakları örgütleriyle güçlerini birleştirdi.

Kampanya, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, dünya nüfusunun % 15'ini yani 1,2 milyar kişiyi temsil edecek şekilde kuruldu. 

Bunun bir parçası olarak; IPC, Özel Olimpiyatlar, Invictus Oyunları ve Uluslararası Sağırlar Spor Komitesi, 2030 yılına kadar her yıl büyük bir spor etkinliği ve kampanya platformu olmasını sağlamak için ilk kez işbirliği yapacak.

Farkındalığın artması gerekiyor bu nedenle bu kampanya önemli bir çalışma... Başarıya ulaşması dileğiyle...

ALİYE YÜCEL

15 Ağustos 2021 Pazar

RUH AĞRISI

Unutmayalım ki bedensel engellilerin bazılarının bedenlerinde de çeşitli ağrılar olur. Ancak istisnasız hepsinin ruhları ağrır. 

Bu ağrıların en büyük sebebi de çevresindeki insanlar ve onların engelliye olan yaklaşımlarıdır. Bu durum engelle baş etmekten çok daha zor, çok daha meşakkatlidir. 

ALİYE YÜCEL 

8 Ağustos 2021 Pazar

YAZMASAM DA...


Bloguma yazmadım ancak engelliler konusunda çalışmalara devam ettim. Engelli, engellilik, engelli farkındalığı denilince akar sular duruyor.

Engellilik konusunda iki farklı yerde çalışmalara katıldım. Biri Türkiye Beyazay Derneği'nde birlikte çalışmalar yaptığım arkadaşlarımla birlikte "Engelli Mahremiyeti" adıyla bir instagram hesabında paylaşımlar yapıyoruz. Takip edebilirsiz. Engelliler konusunda bilgileneceksiniz. Bir çok anlamsız paylaşımları takip yerine bilgi edinebilirsiniz ve bir faydası olabilir...

Engelliler konusunda bir diğer çalışmam ise Türkiye Kızılay Derneği'nin kurduğu Engelsiz Kulüp calışmalarına katılmam oldu. Bu konuyu daha sonra yazmayı düşünüyorum.


ALİYE YÜCEL 


1 Ağustos 2021 Pazar

ENGEL SEBEBİM ÇOCUK FELCİ

Ne zaman küçük bir çocuk ağlasa, yıllar öncesine giderim. İçimde bir darlık hissederim. O küçük çocuğun yerine koyarım kendimi... Çocuk felcine yakalandığım günlere giderim... Ben de böyle ağlamış olmalıyım diye düşünürüm hep... Araştırıp okuduğuma göre büyük ağrı ve sancı veriyormuş çocuk felci... 

Çocuk felcinde (poliomyelit) önceleri; ateş, baş ağrısı, halsizlik, kusma, boyunda sertlik, kol ve bacaklarda ağrı oluşuyor... Daha sonra da hastalık etkeni olan virüs omuriliğe geçerek, orada kasların hareketlerini sağlayan sinir hücrelerini tahrip ediyormuş... 

Şimdilik bu kadar.... Bu konuyu yani engel sebebimin devamını uzun uzun yazacağım belki buraya belki de Engeloji 2'ye... 

ALİYE YÜCEL


25 Temmuz 2021 Pazar

CANIM ANNEM

Bugün annemi kaybedeli tam bir yıl oldu... Bir yıl hiç bir şey yapmak istemedim. Bloguma da yazamadım.  Yaptığım her şey anlamsız geldi çünkü.  Onu yazamadım. Ondan başka bir şey yazmak da çok saçma geldi. 

Ancak engelli ve engellilik hakkında söyleyeceklerim galiba bitmedi. Bu nedenle yazmalıyım diye düşünüyorum. Uzun uzun olmasa da... Zaman zaman yazmak istiyorum. 

ALİYE YÜCEL

12 Temmuz 2020 Pazar

ÇATLAK KÜP İLE AÇAN ÇİÇEKLER


Şimdi yazacağım hikayeyi pek çok kişi duymuştur, okumuştur. Ancak bu küçük hikayenin engelli farkındalığını çok etkili anlattığını düşünüyor ve blogumda da mutlaka bulunmasını istiyorum. Gelelim hikayeye:

Zamanın birinde bir çiftçi iki tane küp satın almış. Fakat sonradan farkına varacağı üzere birisinin altında bir çatlak varmış. Çiftçi boynuna dayadığı sopanın iki ucuna asılı olan bu küplerle dereden kasabadaki evine su götürüp bahçesini sulamak için kullanıyormuş. Sağlam küp tamamen su dolu olarak geliyor. Fakat çatlak küpten sürekli su sızıyor ve yolda akıyormuş. Bu nedenle çiftçinin bahçesi sadece sağlam küp ile sulanıyormuş. Bu da çatlak küpün kendini faydasız hissetmesine neden oluyormuş. Bir süre bu şekilde devam etmişler...

Sağlam olan küp gururlanıp, sürekli bu sızdıran küp ile alay ediyor ve dalga geçiyormuş: "Sahibimin bahçesi benim sayemde sulanıyor. Sen çatlak olduğun için bahçeye hiçbir faydan olmuyor..." deyip kahkahalar atıyormuş. Görevini yapamadığını düşünen çatlak ama gururlu küp bir gün dayanamayacak noktaya gelmiş ve sahibiyle konuşmuş: "Kendimden utanıyorum. Hiçbir işe yaramıyorum..." demiş ve çiftçiden kendisini çöpe atmasını istemiş. 


Çiftçi bunun üzerine gülümsemiş ve "Sen sağlam küpün dediklerine kulak asma... Sanırım geçtiğimiz yollarda kendi tarafına hiç bakmıyorsun. Gel seninle bir gezintiye çıkalım..." demiş. Kasabaya giden yola geri dönmüşler. Çiftçi, yoldaki çiçekleri çatlak küpe göstermiş: "Gördün mü? Seni boşuna taşımıyordum. Senin durumunu biliyordum. O tarafa tohumlar ektim. Senden toprağa dökülen sular ile bu çiçekler büyüdü. Sen sızdırmasaydın, yollarda böyle çiçekler açmayacaktı. Bu manzara senin eserin!" demiş.

Benim bu hikayeden çıkaracağım ders: "Herkesin bir kusuru ve eksik yönleri vardır. Hiç kimse kusursuz ve mükemmel değildir..." gibi bir çıkarım olmayacak. Bu hikayeden çıkardığım ders engelli farkındalığı adına... Yani, çatlaklarımız (engellerimiz); bizi, ailemizi ve çevremizi güzelleştiren, renklendiren bir etken olabilir. Bir de bu açıdan bakmanızı söylemek olacak. Bu durumumuzun; kimi, neyi, ne şekilde değiştirdiğini, güzelleştirdiğini biz bilemeyiz. Ama bakmalı ve görmeye çalışmalıyız. Belki bir yerlerde açan çiçekler vardır.  

ALİYE YÜCEL

5 Temmuz 2020 Pazar

ENGELLİLİK ÇALIŞMALARI



Katılmayı çok istediğim ve bana büyük bilgi birikimi kazandıracağına inandığım bir çalışma var. Boğaziçi Üniversitesi'nin düzenlediği "Engellilik Çalışmaları"... Bu yıl 1 Eylül - 11 Eylül 2020 tarihleri arasında yapılacak programa başvurular başladı. Program, Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu ile Research Worldwide İstanbul ortaklığıyla düzenleniyor.

Daha önceki yıllarda bizzat katılım yoluyla yapılan eğitim, bu yıl koronavirus (kovid-19) salgını nedeniyle uzaktan eğitim yoluyla yapılacak. Boğaziçi Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, lisansüstü düzeyde engellilik çalışmaları alanında araştırma yürüten ya da yürütmeyi planlayan öğrencilere yönelik eğitim programı Güz Okulu'nda olacak. 

Eğitim kadrosunda uzman kişilerin bulunduğu programın katılımcılara; hukuk, eğitim bilimleri, sosyal politika, siyaset bilimi, sosyoloji, mimarlık, tıp, toplumsal cinsiyet çalışmaları ve psikoloji gibi engellilik çalışmaları açısından önemli disiplinlerin engelliliğe yaklaşımlarına ilişkin perspektif kazandırması hedefleniyor. 


Engellilik Çalışmaları'nda farklı disiplinlerden engellilik alanında eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunan öğretim üyelerinin katkılarıyla; engellilik kuramları ve modelleri, engelliliğin farklı disiplinlerde ele alınış biçimleri, engelli hakları yaklaşımını araştırma kurgusu, yöntem ve analize eklemleme yolları ele alınacak.  

Eğitim dili Türkçe olacak program ücretsiz olacak. Program toplam 9 ders (9 saat süren video dersleri) ve katılımcıların sunumlarını içeren iki tam gün süren oturumlardan oluşuyor. Eğitimin son gününde ise katılımcılar araştırma önerilerini sunacaklar ve öğretim üyeleri ile diğer katılımcılardan geri bildirim alacaklar.  Eğitimin tüm aşamalarına tam katılım göstermek zorunlu olacak. 

Engellilik alanında (tercihen sosyal bilimler alanında) lisanüstü düzeyde akademik araştırma yapmaya istekli; yüksek lisans, doktora öğrencisi ya da yeni kabul almış adaylar 20 Temmuz tarihine kadar online başvuru yapabilecekler. Adayların, engellilik alanında 600 kelimeyi geçmeyecek şekilde araştırma özeti yazmış olmaları ve başvuru formuna bu araştırma özetini ekleyip göndermeleri gerekiyor. Kabul edilen adaylar 14 Ağustos günü açıklanacak. 

ALİYE YÜCEL