> Engeloji : Engellilik

Translate

Engellilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Engellilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ağustos 2025 Cumartesi

ENGELLİLİK MODELLERİ



Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından hazırlanan giriş niteliğinde yayınlanan makalede engellilik modelleri ele alınmış... Geleneksel olarak engelliliğe ilişkin iki ana model olduğu belirtiliyor. Tıbbi ve sosyal modeller.

Tıbbi Model:
Bir bireyin engelliliğine doğrudan neden olan ve potansiyel olarak yaşam kalitesini etkileyen bir sağlık durumuna (bir hastalık, rahatsızlık, yaralanma veya sağlık sorunu) odaklanır. Sonuç olarak, engelliliği tespit edip tedavi etmek ve/veya işlevselliği korumak veya artırmak için tıbbi müdahale gerekebilir.

Sosyal Model: 
Toplumsal olarak yaratılan engellere odaklanır. Bu engeller fiziksel olabileceği gibi, nüfusun çeşitli yeteneklerine uyum sağlamayan tutumlar ve diğer sosyal özelliklerle de ilgili olabilir.

Bu iki model, bireyin sağlık durumu ile içinde yaşadığı çevre arasındaki etkileşime farklı bakış açıları getiriyor. Tıbbi model bireye odaklanırken, sosyal model çevrenin kasıtlı veya kasıtsız olarak oluşturduğu engellere odaklanıyor.

Geleneksel olan tıbbi ve sosyal modellerden farklı modeller de var.

Biyopsikososyal Model:
Engelliliğin biyopsikososyal modeli, engelliliğin belirlenmesinde biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörler arasındaki etkileşimi kabul eder. Engelliliğin biyolojik bozukluklar, psikolojik faktörler (ruh sağlığı ve öz algı gibi) ve sosyal faktörlerin (toplumsal normlar ve beklentiler dahil) karmaşık bir etkileşiminden kaynaklandığını kabul eder. Bu model, bir kişinin yaşamının ve işlevselliğinin çok yönlü yönlerini dikkate alarak engelliliğe bütüncül bir yaklaşımın önemini vurgular.

Ekonomik Model:
Engelliliğin ekonomik modeli, engelliliği ekonomik bir bakış açısıyla ele alır ve engelli bireyler ve toplum için finansal etkilerine odaklanır. Bu model, sağlık harcamaları, yardımcı cihazlar ve düzenlemeler gibi engellilikle ilişkili ekonomik maliyetleri vurgular. Ayrıca, engelliliğin istihdam, gelir ve genel sosyoekonomik durum üzerindeki etkisini de inceler. Ekonomik model, ekonomik eşitsizlikleri ele alan, istihdam fırsatlarına eşit erişimi teşvik eden ve engelli bireyler için finansal destek sağlayan politika ve stratejilere olan ihtiyacı vurgular.


Fonksiyonel Çözüm Modeli:
Fonksiyonel çözüm modeli, aynı zamanda rehabilitasyon modeli olarak da bilinir ve engelli bireylerin işlevsel yeteneklerini ve bağımsızlıklarını en üst düzeye çıkarmalarını sağlayacak pratik çözümler bulmaya odaklanır. Bu model, sınırlamaların üstesinden gelmek ve günlük yaşam, hareketlilik ve katılımı geliştirmek için rehabilitasyon, yardımcı teknolojiler ve beceri eğitimini vurgular. Odak noktası, bireylere tatmin edici bir yaşam sürmeleri için ihtiyaç duydukları araç ve desteği sağlamak, uyumu ve güçlenmeyi teşvik etmektir.

Sosyal Kimlik veya Kültürel Onaylama Modeli:
Engelliliğin sosyal kimlik veya kültürel onay modeli, engelliliği bireyin kimliğinin ve sosyal grup üyeliğinin önemli bir unsuru olarak vurgular. Bu model, engelliliğin bireyin deneyimlerini, bakış açılarını ve ilişkilerini şekillendirebileceğini ve kendine özgü bir kültür ve topluluk oluşumuna katkıda bulunabileceğini kabul eder. Model, engelliliğin çeşitliliğin bir parçası olarak değerlendirilmesinin ve onaylanmasının, engelli bireylerin toplum içindeki haklarını, deneyimlerini ve katkılarını desteklemenin önemini vurgular.

Hayırseverlik Modeli:
Hayırseverlik bağlamında tıbbi model olarak da adlandırılan hayırseverlik modeli, engelli bireylere hayırseverlik veya iyi niyet eylemleri yoluyla destek ve yardım sağlama fikrine dayanır. Bu model, engellilikle mücadele sorumluluğunu hayır kuruluşlarına yükler ve genellikle tıbbi tedavi, rehabilitasyon hizmetleri ve diğer yardım biçimlerine odaklanır. Ancak hayırseverlik modeli, bağımlılığı sürdürdüğü, ataerkil tutumları pekiştirdiği ve sistemsel engelleri ve sosyal kapsayıcılığı ihmal ettiği gerekçesiyle eleştirilere maruz kalmıştır.

Bunlardan başka engellilik modelleri de mevcut... Engellilik Güçlendirme Modeli, Engellilik Çeşitlilik Modeli, Engellilik Dini Modeli, Uzman/Profesyonel Engellilik Modeli gibi...

Bu modeller engelliliğe farklı bakış açıları sunmasına rağmen, birbirini dışlamıyor ve bazı modeller birbiriyle örtüşebiliyor veya birbirini tamamlayabiliyor.

Kaynak: Avrupa Birliği Resmi Web Sitesi ve
https://www.perficient.com/ (Gülen Yılmaz)


ALİYE YÜCEL

24 Ağustos 2025 Pazar

ENGELLİLERE YÖNELİK İSTİSMAR VE ŞİDDET


Engellilere yönelik istismar ve şiddet konusu daima haberlere konu oluyor. Ben bu haberleri bloguma taşımak istemedim ve yazmadım. Göz ardı etmesem de galiba dillendirmekten kaçındım. Ancak bu konu ile ilgili Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanan bir makale okuyunca bu konuyu yazmalıyım diye düşündüm. 
 
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan araştırmaya göre; engellilerin mağdur olma olasılığı, engelli olmayan bireylere göre 4 ila 10 kat daha fazladır. Engelli çocukların mağdur olma olasılığı, engelli olmayan çocuklara göre iki kattan fazladır. 

Araştırmacılar, engelli yetişkinlerin %11,5'inin cinsel saldırıya maruz kaldığını, engelli olmayan yetişkinlerin ise %3,9'unun cinsel saldırıya maruz kaldığını tespit etmiştir. Ayrıca, engellilerin  %13,0'ı cinsel saldırıya uğramaya teşebbüs ederken, engelli olmayan yetişkinlerin %5,7'si cinsel saldırıya maruz kalmıştır.

Biliyoruz ki ülkemizde de engelliler, engelli olmayanlara göre daha fazla istismar, şiddet ve zarar görürler. Bu durum kaza ile olmuş değildir. Kasıtlı olarak verilen bir zarardır. Her yerde meydana gelebilir. Ancak, en sık görüldüğü yerler; bakımevleri, hastaneler ve evleridir. 

Engellilere yönelik istismar ve şiddet şekillerini kısaca şöyle sıralayabiliriz; 

Her türlü fiziksel şiddet.
Tecavüz de dahil olmak üzere her türlü cinsel şiddet.
Duygusal istismar, sözlü saldırılar veya aşağılamalar.
Öz bakım, tıbbi bakım, araç, gereç ve cihaz ihtiyacı gibi kişisel ihtiyaçların ihmal edilmesi.

İstismar ve şiddet mağdurları eğer zihinsel bir engeli yoksa genellikle kendilerine zarar veren kişiyi tanırlar. Bunlar sağlık çalışanları, çevresindeki kişiler, hatta aile üyeleri olabilir. Bu nedenle engelli yakınlarımız varsa onları takip etmek, istismar ve şiddete uğruyorsa bunu yetkililere bildirmek görevimizdir. 

ALİYE YÜCEL

11 Ağustos 2025 Pazartesi

ENGELLİ SEVDİKLERİMİZE DESTEK

 
Engelli sevdiklerimize nasıl destek olabiliriz?

İnsanların karar alma yetenekleri pek çok şeyden etkilenebilir. Bunun; beyin hasarı, bunama, öğrenme güçlükleri, zihinsel sıkıntı ve nörolojik çeşitlilik gibi bir çok etkeni olabilir. 

Peki, ailesi ve arkadaşları sevdiklerine nasıl destek olabilir? Üstelik kendi kararlarını alma yetkilerini ellerinden almadan... 

Herkes karar almak için ihtiyaç duyduğu desteği almalıdır. Doğru yardımı aldığında da herkes kendi seçimlerini yapabilir. Herkesin böyle bir desteğe erişimi olmalıdır.

İşte bunun için Yeni Zelanda'da Engelliler Bakanlığı tarafından desteklenen, yeni bir web sitesi var. 
Adı Whaiman... Bu site destekli karar alma süreçlerine rehberlik etmek için kuruldu. 

Web sitesini kuran danışma grubunun başkanı Erika Butters, aynı zamanda Kişisel Savunuculuk ve Yetişkinleri Koruma Vakfı'nın da stratejik danışmanı...

Whaimana web sitesini  inceleyebilirsiniz. Destekli karar alma nedir? Peki bu durum neleri kapsıyor? Ne tür kararlar? gibi bir çok sorunun cevabını alacaksınız. İncelediğimde SDM'nin (Support My Decisions) önemini, değerini ve gerekliliğini anladım. 

Kaynak: Radyo Yeni Zelanda 

ALİYE YÜCEL



5 Ağustos 2025 Salı

TÜRKİYE'DE BİR İLK!


Turistik tesislerin engellilere göre düzenlenmesi ve engelli odaları denilince, bedensel engelliler için düzenlenmiş odalar akla geliyor. 

Evet, bedensel engellilerin  rahat kalabileceği odalar, hareket edebileceği alanlar ve denize girebileceği sahiller gerekiyor. Ancak diğer engel gruplarının da farklı ihtiyaçları var. 

İşitme engelliler için işaret dili bilen bir personel, görme engelliler için hissedilebilir zeminler, ses uyarıcıları, Braille alfabesiyle yazılmış broşür gibi...

İşte engellilerin bütün ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayacak, bağımsız hareket edebileceği bir otelin müjdesini veriyorum. 

Türkiye Beyazay Derneği ve Eukoba Derneği ortaklığında yürütülen "Herkes İçin Erişilebilirlik" kapsamında; Türkiye’de bir otel Avrupa standartlarında ilk  erişilebilirlik belgesi almaya hazırlanıyor.

Hangi otel olduğunu şimdilik yazmıyorum. Belge aldığında paylaşacağım. Sadece Antalya’da olduğunu söyleyeyim.

Umarım bu oteller çoğalır ve bütün engelliler imkanları dahilinde rahatça otelin içinde bağımsız dolaşabilir, rahatça havuz ve denize girebilir.

Not: 
Eukoba Derneği Almanya'da Avrupa Birliği kriterlerine uygun EURECERT  “Erişilebilirlik Kalite Belgesi” vermeye yetkili bir kuruluştur.

ALİYE YÜCEL 

18 Temmuz 2025 Cuma

ENGELLİYİM, ENGELLİSİN, ENGELLİ



"Engelli” kelimesini kullanmaktan korkmayın!

Yasalarla "özürlü" kelimesi "engelli" olarak değiştirildi. Dolayısı ile resmi olarak engelli kelimesi kullanılıyor.
 
İnsanlar genelde engelli kelimesini kullanmaktan korkuyor. Hatta duymaktan da... "Engelliyim" dediğinizde karşı taraftan "Estağfurullah!" kelimesini duyabiliyorsunuz. 

Oysa bu kelimeyi rahatlıkla kullanabiliriz. Çünkü bu, kişinin kimliğinin bir parçasıdır. 


İnsanların sık sık "özel biri" veya "özel gereksinimli birey" dediğini duyuyoruz. Bunlar çok uygun gelmiyor bana... Engelli kelimesi sorun olmamalı, rahatça kullanabileceğimiz bir terim olmalı...

Engelli terimi ilk bakışta kişide kusur olduğunu düşündürmüyor ki... Sadece bir nedenle engel taşıdığını anlatıyor. Çünkü herkes herhangi bir sebepten dolayı engelli olabilir. Bulunduğu durum ve çevre kişiyi engelli veya engelsiz yapabilir.

Engelli kelimesi maksadı anlatıyor. Ayrıca var olan engellere çözümler getirmeyi de çağrıştırıyor ki, bu çok önemli...

ALİYE YÜCEL

12 Temmuz 2025 Cumartesi

DİYABET HASTASI BARBIE

 


Ünlü oyuncak üreticisi Mattel ayrımcılığa son vermek için yaptığı bebeklere bir yenisini ekledi. Tip 1 diyabet hastası ilk Barbie bebeğini piyasaya sürdü.

İnsülin pompası ve şeker ölçüm cihazı taşıyan Barbie, “çocukların kendi sağlık durumlarını Barbie aracılığıyla tanımasını” amaçlıyor. 

Yeni Barbie, küresel tip 1 diyabet konusunda kâr amacı gütmeyen Breakthrough T1D kuruluşuyla işbirliği içinde üretildi.

Tip 1 diyabet hastası bebeğin kolunda, hastalığını kontrolde tutmak için  glikoz ölçer (CGM) var. Cihazı sabitlemek için pembe kalp şeklinde tıbbi bant ve bebeğin gün boyunca kan şekeri seviyesini takibe yardım için CGM uygulaması yüklü bir cep telefonu var.



Ayrıca Barbie’nin, ihtiyaç duyulduğunda otomatik insülin dozajı sağlayan bir insülin pompası bulunuyor. Son olarak dışarıdayken ihtiyaç duyulabilecek atıştırmalıklar gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir çantası da var. Yani kısaca Tip 1 diyabet hastası için her şey düşünülmüş.

Biliyorsunuz Mattel daha önce tekerlekli sandalyeli, işitme cihazlı, görme engelli, skolyozlu ve Down sendromlu Barbie modelleri üretmişti. Mattel, bu oyuncak bebeklerle, engelli çocukların olumlu bir temsili olarak engelli farkındalığını ve kabulünü geliştirmeyi amaçlıyor.

ALİYE YÜCEL

27 Haziran 2025 Cuma

KISA FİLMİN ANLATTIKLARI (KRING)


Bu gece birçok ödül almış kısa bir animasyon filmi izledim. Malezyalı stüdyo Brainy Bones Studios'un kısa animasyon filmi "Kring". Film, yedi yaşındaki öğrencilerinden birinin basit aritmetiği öğrenmekte zorluk çektiğini fark eden Suraya isimli bir öğretmenin hikayesini anlatıyor.

Suraya, öğrencisi Mael'in sayı ile ilgili kavramları hesaplama ve öğrenme yeteneğini bozan bir öğrenme güçlüğü olan diskalkuli olduğunu anlıyor. Bu öğrenme güçlüğü aynı zamanda "matematik disleksisi" olarak da biliniyor. 

Mael'in sayılarla ilgili sıkıntısı korkunç bir kovalamaca olarak gösterilirken, Suraya'nın öğrencilerinden birinin başarısız olma korkusu cehennem azabına dönüşüyor. Sonunda, biraz araştırma ve çabayla Suraya, öğrencisi için bir şeyler yapmayı başarıyor ve sonuna kadar gitmeye istekli bir öğretmen olduğunda aslında kötü öğrencilerin de olmayacağını gösteriyor.


Kring'te hikayenin her iki tarafındaki mücadeleleri göstermek için filmin müziği, ses efektleri ve animasyonu etkileyici bir şekilde kullanılmış. Kapsayıcılığı, dikkat çekici sunumu nedeniyle birçok önemli ödül ve uluslararası tanınırlık kazanmış.

Film, 2018 yılında Malezya Dijital Ekonomi Şirketi'nin Fikri Mülkiyet Yaratıcısı Yarışması'nı (IPCC) kazandıktan sonra fon almış ve o zamandan beri 4. Festival International Du Film Sur Les Handicap 2020'de En İyi Kısa Animasyon Ödülü, Digicon6 Regional'da Yeni Nesil Ödülü, Şili'deki Cine Lebu Festival Internacional de Cine 2020, Peru'daki Mi Primer Festival 2020 ve Londra'daki Canterbury Anifest Ödülü 2020 de dahil olmak üzere birçok uluslararası film festivalinde yer ve ödül almış...

2020 yılı yapımı olan animasyon filmin süresi 7 dakika 25 saniye. Süre kısa ama çok şey anlatılmış. Öğretmen Suraya, "Hiçbir öğrenci geride kalmasın!" diyor. Bunun çabasını gösteriyor ve kazanıyor. 

Kaynak: ea.ign.com

ALİYE YÜCEL




21 Haziran 2025 Cumartesi

NEDEN 21 HAZİRAN?



21 Haziran ALS Farkındalık Günü'dür. 

ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz), motor nöronlar dediğimiz, beyin ve omurilikte bulunan, kasları hareket ettirmekle görevli sinir hücrelerinde hasar bırakan bir hastalıktır. 

Zamanla kol ve bacak kaslarını hareket ettirmekte güçlük, hastalığın ileri aşamalarında yemek yemede, nefes almada güçlükler şeklinde kendini gösterir. Bellek ve duyu sistemi ise sağlam kalır.


Dünya genelinde 450 bin, Türkiye'de ise 6-8 bin civarında ALS hastası olduğu tahmin ediliyor.

ALS hastalığının henüz kesin bir tedavisi yoktur.  ALS Farkındalık Günü'nün 21 Haziran olarak seçilmesinin özel bir anlamı vardır.

21 Haziran gün dönümüdür ve her yıl 21 Haziran ALS hastalığının nedeni, tedavisi, tedavisine yönelik çalışmalarda bir dönüm noktası olacağı umudunu içermektedir.

ALİYE YÜCEL

19 Haziran 2025 Perşembe

VOLKSWAGEN'DEN ENGELLİLER İÇİN GERİ ÖDEME


Volkswagen, engelli sürücüler için kapsayıcı "Sürücü Erişim" programını başlattı. Adı "halkın arabası" anlamına gelen Volkswagen, Sürücü Erişimi programıyla daha fazla kişinin arabası olmayı hedefliyor. Firma, 2026 yılı ürün gamı için güncellemelerini duyurdu. Araçlarını fiziksel engelli müşteriler için de sürülebilir hale getirmeyi amaçlayan girişim, sürücülere Volkswagen'lerinde yaptıkları değişiklikler için geri ödeme yapıyor.

Sürücü Erişimi, yeni ve sertifikalı ikinci el VW'lerin alıcıları ve kiracıları için de geçerli olacak. Otomobil üreticisi, müşterilere satın alma tarihinden itibaren bir yıl içinde takılan 1.000 dolara kadar ekipman için geri ödeme yapacak. 

Uygun değişiklikler arasında; kaldırma ekipmanı ve taşıyıcılar, pedal ve direksiyon simidi uzantıları, daha az efor gerektiren fren sistemleri ve el kontrolleri bulunuyor. Bu değişikliklerin durumuna göre tamamen  veya yalnızca genel maliyeti karşılayabilecek.


Volkswagen, bu girişime dikkat çekmek için Torsten Gross'u program elçisi olarak işe aldı. Pazarlama ve reklam yöneticisi olan Gross, 15 yaşındayken geçirdiği omurilik yaralanmasından beri kuadriplejik (omurilik felci); yaralanma ona kollarını bir dereceye kadar kontrol etme yeteneği kazandırdı.
 
2021'de Lime Rock Park'ta bir pist gününden sonra Gross, yarışlara ilgi duymaya başladı ve o zamandan beri el kumandalarıyla modifiye edilmiş arabalarla yarışıyor. Gross ayrıca, diğer engelli sürücülerle pistte sürüş deneyimini paylaşmak için Just Hands Foundation adlı kar amacı gütmeyen bir kuruluş kurdu. 

Bu tür sürücü erişimini destekleyen yardımları diğer otomobil üreticileri de yapar umarım. Çünkü, bu donanımlar masraflı olabiliyor. Fiziksel engelli müşterilerin araç sürebilmeleri onlar için çok gerekli... Hayati bir  önem taşıyor. 

Kaynak: cars.com

ALİYE YÜCEL

11 Haziran 2025 Çarşamba

REHBER KÖPEK GİREMEZ!


Rehber köpekler; engellilerin yetersiz kaldığı durumlarda bazı şeyleri yaparak ve engellilerin bazı ihtiyaçlarının karşılayarak onların hayatını kolaylaştırıyorlar. Görme engellilere yardımcı olan "rehber köpekler"; engelli sahipleriyle 24 saat birlikte yaşıyor, her yerde birlikte dolaşıyor. Sinema, tiyatro, lokanta, otel gibi pek çok yere onlarla birlikte giriyorlar. Evde, dışarıda, asansörde, merdivenlerde, sokakta, caddede ve kısacası her yere onlarla beraber gidiyorlar. 

Köpeğin tüm dikkati sadece sahibinde ve yapacağı işlerde oluyor. Bu köpekler; hizmet köpekleri, yardımcı köpekler, asistan köpekler, terapi köpekleri gibi çeşitli isimler alıyorlar.

İstanbul'da yaşayan görme engelli M.K, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından işletilen bir sosyal tesise rehber köpeğiyle girmek istiyor, ancak evcil hayvanların kabul edilmediği gerekçesiyle izin verilmiyor. Bunun üzerine M.K, rehber köpeği vasıtasıyla bağımsız hareket edebildiğini belirterek, köpeğiyle birlikte içeri alınmaması nedeniyle engellilik temelinde ayrımcılığa uğradığını öne sürerek Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na (TİHEK) başvuruyor.


İnceleme kapsamında İBB'den alınan yazılı görüşte, tesisin yalnızca açık alanda bulunan kafeterya bölümüne taşıma kabında olması şartıyla evcil hayvanla giriş yapılmasının mümkün olduğu, sosyal tesiste ayrımcılık yapılmasının söz konusu olmadığı iddia ediliyor.

Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden M.K'nin rehber köpeğiyle birlikte tesise alınmadığının anlaşıldığı bildirilen kararda, şu değerlendirmeler yer alıyor:
"Rehber köpekler yerine getirdikleri işlev gereği engelli kişilerin güvenli ve bağımsız bir şekilde yaşamasını ve topluma katılımını sağlamaktadır. Bu niteliği itibarıyla rehber köpekler, evcil hayvanlardan ayrılmakta ve adeta yardımcı olduğu engelli birey ile bir bütün olarak düşünülmesi gereken bir canlıya dönüşmektedir. Rehber köpeklerin evcil hayvan gibi değerlendirilmesinin engelli bireylerin erişim hakkı açısından orantısız bir sonuç doğuracağı açıktır." 
 
Kararda, rehber köpeklerin, görme engelli kişilerin bağımsız ve güvenli şekilde hareket etmesini sağlayarak engellilerin topluma tam katılımı açısından önemli bir fonksiyonu yerine getirdiğine işaret edilerek, "Rehber köpekler, engelli bireyle bir bütün olarak düşünülmeli" deniliyor.

Böylece başvuruyu değerlendiren TİHEK, İBB'nin işlettiği sosyal tesise rehber köpeğiyle girişine izin verilmeyen görme engellinin başvurusunda, engellilik temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar vererek, belediyeye 150 bin lira idari para cezası uyguluyor.

Kaynak: A.A

ALİYE YÜCEL  

4 Haziran 2025 Çarşamba

ENGELLİNİN ADI YOK


Engelliyim, birçok engelli tanıdım, birçok engelli hikayesi okudum, birçok engelli hikayesi duydum ve engelli hikayesi yazdım. Ama yazamadığım ve çok etkilendiğim yaşanmış bir engelli hikayesi var. 

Bu hikayeyi hep yazmak istedim. Her defasında yazamadım vazgeçtim. Neden bilmiyorum. Yazmaya dayanamadım galiba... Şimdi y
azıyorum. Okuyunca siz ne hissedeceksiniz merak ediyorum. 

Nüfus sayımı yapıldığı yıllardan birinde eve gelen nüfus sayım memuru kayıt yaptığı sırada içerideki odadan gelen bir ses duyuyor. Ev sahibine "Bu ses nedir? Bir çocuğunuz daha var galiba onu kayıt etmedik" diyor. 

Ev sahibi bunun üzerine "Gerek yok o sakat..." diyor. 

Görevli de bu sayımın, çocuk sayısı da dahil bir çok durumu belirlemek amacıyla yapıldığını belirtip, çocuğu da kayıt etmek üzere adını ve kimliğini soruyor. 
 
Babasından "Sakat o, ad koymadık! Kimliği de yok.. " cevabını alıyor. 

Bu gerçek hikaye nüfusu memurunun anlatımıyla medyada haber olarak yer almıştı. Duyduğumda inanamadım. Nasıl inanayım. Olabilir mi böyle şey? Engelli diye bu değersizlik. Engelli diye isim bile verilmemiş bir çocuk. Çok acı değil mi?

ALİYE YÜCEL 

26 Mayıs 2025 Pazartesi

ENGELLİ EMEKLİLİĞİ 2025


“Engelli emekliliği kalkıyor mu?” sorusu gündeme geldi. Hayır! Engelli emekliliği kaldırılmadı. Emekliliğinde önemli değişiklikler oldu. 2025 yılı düzenlemesiyle şartlar ve süreçler değişti.
 
Bu yeni yasa ile özellikle Ekim 2008 öncesi sigortalı olan SSK’lılar için emeklilik süreçleri sadeleştirildi ve standart oluşturuldu. 

Yeni yasa 2008 öncesi sigortalı olanların Gelir İdaresi Başkanlığı ile ilişkileri kesilecek. Artık vergi indirimi belgesi yerine, SGK sağlık kurulları tarafından verilen çalışma gücü kaybı raporu esas alınacak. 

Sağlık kurulları raporuna göre engellilik derecesi belirlenip, bu şartlara göre emekli olabilecekler. 

2008 öncesi sigortalılardan yüzde 40-49 engelliliği olanlar 18 yıl çalışıp 4100 prim gün ile, yüzde 50-59 engelliliği olanlar 16 yıl çalışıp 3700 prim gün ile, yüzde 60 ve üzeri engeli olanların ise 15 yıl, 3700 prim gün ile emekli olabilecek.

ALİYE YÜCEL

16 Mayıs 2025 Cuma

AMAN BENZEMESİN!

 


"Hamileyken kime çok bakarsan bebek ona benzer" denir. Güzel kimselere veya güzel olan her şeye bakarsa, çocuk güzel olur. Kadın ayvaya bakarsa, doğacak çocuk gamzeli olur gibi...

Beğendiği birini gören hamile kadınlar "Sana bakayım da çocuğum sana benzesin" der. Hatta engelli birini görünce bakmak istemeyenler olabilir. 

Hayır! "Hamileyken kime çok bakarsan bebek ona benzer" sözü yanlıştır. Bu, bilimsel temeli olmayan yaygın bir inanıştır.

Bebeğin anne karnındaki gelişimi ve fiziksel özellikleri, anne ve babanın genlerinden gelen DNA tarafından belirlenir. Bu DNA, bebeğin saç rengi, göz rengi, ten rengi, yüz şekli, burun şekli gibi özelliklerini belirler. 

Annenin hamilelik dönemindeki beslenmesi, yaşam tarzı ve ruh hali, bebeğin gelişimini etkileyebilir, ancak bebeğin fiziksel özelliklerini doğrudan etkilemez.

ALİYE YÜCEL

11 Mayıs 2025 Pazar

BU HAFTA BİZİM


Engelli bireylerin toplumsal yaşama diğer bireylerle eşit şartlarda katılım sağlamalarına yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla 1992 yılında Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararla 10-16 Mayıs tarihleri "Dünya Engelliler Haftası" olarak anılmaktadır.

Engellilere dikkat çekmek ve engelli duyarlılığını sağlamak amacıyla 10-16 Mayıs tarihleri arasında çeşitli etkinlikler düzenleniyor. 

Süre bir hafta olunca da her gün farklı bir engel grubuna tahsis edilmiş:

10 Mayıs Engelliler Haftası'nın Açılışı,

11 Mayıs Görme Engelliler Günü,

12 Mayıs İşitme ve Konuşma Engelliler Günü,

13 Mayıs Ortopedik Engelliler Günü,

14 Mayıs Zihinsel ve Ruhsal Engelliler Günü,

15 Mayıs Güçsüz, Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Günü,

16 Mayıs Engelliler Haftası'na Genel Bakış.


ALİYE YÜCEL

3 Mayıs 2025 Cumartesi

BİR KAÇ ETKİLİ SÖZ

 

Kelly Knox  (Model)

"Toplum veya bir birey ne derse desin, bu dünyanın sunabileceği tüm güzellikleri almaya ne kadar eşsiz, güzel, geçerli ve layık olduğunuzu unutmayın. Kimsenin güzelliğinizi sizden almasına izin vermeyin, hedefleriniz, hayalleriniz ve tutkularınız ne olursa olsun bunlara ulaşabilirsiniz. Engelli olmak bir armağandır! Günlük hayatta yaptığımız şeyler bizi harika problem çözücüler yapar: uyumlu, doğal olarak yaratıcı ve cesur. Kulübümüzde olmak için oldukça özel olmalısınız."

Kelly Knox, 1984 doğumlu bir İngiliz modeldir. Birleşik Krallık'taki en etkili engelli kişilerden biri olarak oylanmıştır. Dünyadaki fiziksel engelli birkaç modelden biri ve aynı zamanda 2017'de Londra Moda Haftası'nda rol alan engelli ilk modellerden biridir.


Alice Wong (Aktivist ve Yazar)

"Engelli olmayan akranlarınızla aynı seviyede olma veya onlara ayak uydurma ihtiyacı hissetmemeye çalışın. Sevdiğiniz işi yapmaya ve kim olduğunuzu ve dünyada nasıl bir insan olmak istediğinizi bilmeye odaklanın. Hayat karmaşık ve boktan olabilir ve öfke ve acı dolu olmak tamamen normaldir. Başkaları beklediği için bir şey yapmayın. Önce kendinizi memnun edin ve zaman ayırın. Tipik yolu izlemek zorunda değilsiniz. Başarının, mükemmelliğin veya mutluluğun nasıl olması gerektiğini düşündüğünüzü bıraktığınızda özgürlüğü bulabilirsiniz. Yardım istemek ve yardıma ihtiyaç duymak başarısız olduğunuz anlamına gelmez. Farkında olsanız da olmasanız da gücünüz var."

Alice Wong 1974 San Francisco doğumlu Kaliforniya'da yaşayan Amerikalı bir engelli hakları aktivistidir .Wong, Hong Kong'dan ABD'ye göç etmiş ebeveynlerin çocuğu olarak Indianapolis banliyölerinde, nöromüsküler bir rahatsızlık olan spinal musküler atrofi ile doğdu.



Sophie Morgan (Yayıncı)

"Engelliliğiniz dünyayı öğrenmeniz için en büyük fırsatınız olabilir ve bazen korkutucu ve zor olsa da yapamadıklarınıza değil, yapabildiklerinize odaklanmaya çalışın. Etrafınızdaki dünya size hayatınızın başkaları kadar değerli olmadığını söylemeye çalışacaktır. Onlara inanmayın. Kendi değerinizi belirleyin ve kendi inançlarınıza göre yaşayın. İhtiyacınız olduğunda yardım isteyin."

Sophie Morgan, belden aşağısı felçli bir İngiliz televizyon sunucusu ve engellilik savunucusudur. Aynı zamanda bir sosyal medya fenomenidir. Realite televizyonunda göründükten sonra sunucu oldu. 2021'de Kanal 4'ün Tokyo'daki Yaz Paralimpik Oyunları TV yayınının baş sunuculuğunu yapmıştır.

Engelli kişilerin sözlerini okudukça kendimden bir parça buluyor ve çok etkileniyorum. Bu sözlerden üç tanesini paylaşmak istedim. Dünyaca ünlü üç engelli kadının sözlerini okudunuz. Umarım bende bıraktığı etkiyi sizlerde de bırakmıştır.

Kaynak: The Guardian

ALİYE YÜCEL


25 Nisan 2025 Cuma

DEPREMDE YAPMAMIZ GEREKENLER


Depremde zor anlar yaşanır. Depremde en büyük zorluğu engelliler yaşar. Her engel grubunun farklı zorlukları vardır. Afete Hazırlık ve Deprem Eğitimi Derneği'ne (AHDER) göre farklı engel gruplarına göre deprem anında yapılması gerekenler: 

Bedensel Engelliler:
 
Bedensel engelli kişinin kendini koruyup koruyamayacağına dair önceden bir plan hazırlaması ve bu konu üzerine en azından zihinsel bir tatbikat yapmış olması gerekir.

Eğer bu kişi deprem anında tek başınaysa, önceden hazırladığı plana uygun şekilde kendini korumalıdır.

Deprem anında bulunduğu yerin fiziksel özelliklerine ve kendi engellilik durumuna göre bir pozisyon alarak vücudunu korumalıdır.

Burada en önemli konu, kişinin paniğe kapılmamasıdır.

Eğer engelli kişi bir yaşam destek ünitesine bağlı ise ve hareket edemiyorsa çevresindeki kişilerin yardımına ihtiyaç duyacaktır. Bu durumdaki bir kişinin, deprem anını en az zararla geçirebilmesi için yaşam destek cihazlarının önceden sabitlenmiş olması gerekmektedir.

Uygulanması gereken davranışlar şöyle özetlenebilir:

Tekerlekli sandalyede iseniz, kendinizi sandalyeden yere atmayın.

Tekerlek frenini devreye sokun, tutunun. Başınızı korumaya çalışın

Oturuyorsanız yerinizde kalın ve mümkünse kafanızı koruyun.

Ayaktaysanız oturun veya düşmeyi engellemek için vücudunuza destek verin ve başınızı koruyun.

Gece yatarken protez gibi özel cihazlarınızı yakınınızda ve kolay ulaşabileceğiniz bir yerde bulundurun.

Zihinsel Engelliler: 

Zihinsel engelli kişilerin deprem sırasında kendilerini koruyabilme yetisi durumlarına göre değişkenlik göstermektedir.

Kendini koruyabilecek konumda olanlar, sarsıntının başlamasıyla birlikte hedef küçültmeli ve Çök-Kapan-Tutun hareketini yapmalıdır. Bu davranışın öğrenilebilmesi için basit komutlarla ve sık aralıklarla tatbikat yapılması önemlidir.

Kendilerini koruyamayacak durumda olan veya istem dışı olarak, bulunduğu yerde hareketli veya hareketsiz şekilde kalma ihtimali olan engellilerin deprem anında etraflarındakilerin yardımına ihtiyaçları vardır. Depremden en az zararla kurtulabilmek için bu kişilerin mutlaka önceden hazırlanmış planlarının olması gerekmektedir. Bu engel grubundaki kişilerin, kol veya boyunda taşınabilecek bir künyeye sahip olmaları gereklidir.

Görme Engelliler:

Görme engelli kişi deprem anında, bilmediği bir ortamdaysa ve yanında bir refakatçisi yoksa çevresindekilerden yardım istemelidir. Bu kişi, hedef küçülterek vücudunu korurken aynı zamanda refakatçisi veya kendisine yardımcı olabilecek herhangi bir kişi aracılığıyla , çevreden gelebilecek tehlikelere karşı da kendini koruyabilir. Yanında kendisine yardımcı olabilecek bir kişi olsun veya olmasın görme engelli bir kişinin deprem anında kendini koruması için en büyük silahı duyma yeteneğiidir; zira sarsıntı nedeniyle etrafında yıkılabilecek, üzerine düşebilecek veya başka herhangi bir yolla kendisine zarar verebilecek tehlikeleri her ne kadar göremese de olası tehlikelerden bazılarının habercisi olan sesleri duyabilir.

Görme engelli kişi çocuksa, etrafındaki kişilerin yardımına daha çok ihtiyaç duyacaktır. Deprem anında okulda olması halinde kendini korumak üzere Çök-Kapan-Tutun pozisyonunu almalıdır.

Bunun yanı sıra öğretmenlerinin veya diğer okul görevlilerinin komutlarını dinlemesi gerekmektedir. Durumu veya yaşı ne olursa olsun, görme engelli kişinin deprem anında paniğe kapılmaması önemlidir. Bunun için de deprem anında hangi ortamda nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda tatbikatlar yapmış olmalıdır.

İşitme Engelliler:

İşitme engelli bir kişi deprem anında kendini korumak üzere hedef küçülterek Çök-Kapan-Tutun hareketini yapmalıdır. Diğer kişilerden farklı olarak işitme engelli kişilerin en çok dikkat etmesi gereken konu, bir yandan hedef küçültüp vücutlarını korurken, diğer yandan gözleriyle dışardan gelebilecek tehlikelere karşı sürekli alarmda olmaktır. Üzerlerine düşebilecek cisimler ile yıkılabilecek yapısal olmayan elemanlar, bu kişiler için en büyük sorunu teşkil etmektedir.

İşitme engelli kişi çocuksa ve deprem sırasında okulda bulunuyorsa, öğretmenlerinin ve diğer okul görevlilerinin yönlendirmelerine harfiyen uymalıdır. İşitme engelli kişinin, afet anında varlığını başkalarına duyurabilmek için kullanmak üzere düdük veya benzer bir aleti üzerinde veya yakın bir yerde bulundurması yararlı olacaktır.

Afet anında evde bulunulması halinde dışarıya karşı uyarıcı olmak üzere, görünür bir yere ev içerisinde işitme engelli birinin olduğunu belirten ışıklı bir levhanın yerleştirilmesi uygun olur.

Kaynak: Afete Hazırlık ve Deprem Eğitimi Derneği'nin (AHDER)

ALİYE YÜCEL

17 Nisan 2025 Perşembe

İLHAM PORNOSU

 


"İlham pornosu" terimi Stella Young ait... 2014 yılında 32 yaşında hayatını kaybeden Young engelli bir aktivist. Bu terimi bilinçli bir şekilde kullandığı kesin..

Young, Osteogenesis İmperfecta (Cam Kemik Hastalığı) hastası olarak dünyaya gelmiş. Kemiklerde kolayca kırılmalara yol açan bu genetik hastalık nedeniyle hayatını tekerlekli sandalyede sürdürmüş.

Stella Young yaptığı konuşmasında bunun mantığını açıklıyor. O, ilham olma durumun, engelli insanlara zarar veren bilinçsiz bir önyargı biçimi olarak görüyor.


İlham pornosu, engelli kişilerin yalnızca engelli oldukları için ilham verici olarak sunulduğu tasvirlere atıfta bulunur.

Bu tasvirler, engeli olmayan izleyicilerin, tasvir edilen bireye kıyasla kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlamak amacıyla oluşturuldukları için eleştirilir. 

İlham pornosu, engelli kişilerin insanlığını tanımak yerine, onları engeli olmayan kişilerden oluşan bir izleyici kitlesi için ilham nesnelerine dönüştürür. 

Anlıyoruz ki bu durumda engelliler, engel olmayan kişiler yararına birer nesne oluyor. Engelsizler kendilerini engellilerle karşılaştırıyor. Kendilerine pay çıkarıyor.

ALİYE YÜCEL 

10 Nisan 2025 Perşembe

ÖRNEK CEZA

 

Anadolu Ajansı'nın haberine göre; Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) engelliler için "ayrımcılık" cezası kesilmiş... 

Haberin ayrıntıları şöyle;

Kurumun kararına göre, İstanbul Kadir Has Üniversitesi'nde okuyan görme engelli bir doktora öğrencisi, Kadir Has Caddesi'nde yer alan trafik ışıklarını kullanarak yolun karşısına geçmesi gerektiğini ancak yaya geçidinin olduğu yerde kaldırım bulunmadığını ve yaya geçidinin önüne araçların park ettiğini belirterek, İBB'ye başvuruyor.

"Oraya düzenleme çalışmaları yapılacak" cevabını alan öğrenci, aradan geçen sürede hiçbir çalışma yapılmaması üzerine "ayrımcılık" iddiasıyla TİHEK'e başvuruda bulunuyor.

TİHEK, yaya geçidi ile ışıklandırmanın engelliler için erişilebilirlik standartlarında olmaması nedeniyle İBB'nin engellilik temelinde ayrımcılık yasağını ihlal ettiğine karar veriyor ve 204 bin 285 lira idari para cezası kesiyor.

Kararın gerekçesinden TİHEK'in kararında, Anayasa'nın 10. maddesinde herkesin kanun önünde eşit olduğunun güvence altına alındığı, yasal düzenlemelerde de "Herkes, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşittir." hükmüne yer verildiği ifade ediliyor.

Kararda, başvuruya konu bölgenin, İstanbul Valiliği Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde bulunan Erişilebilirlik İzleme ve Değerlendirme Komisyonunca yapılan incelemesinde, "erişilebilirlik standartlarına aykırılık teşkil ettiği" aktarılarak, İBB tarafından gerekli düzenlemelerin yapılmadığı belirtiliyor.

İBB'nin kamu makamlarına yüklenen "pozitif yükümlülüğü" yerine getirmediği, görme engelli başvurucunun dezavantajlı bir konuma sokulduğu vurgulanan kararda, "Engellilik temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır." ifadelerine yer veriliyor.

Ceza kesilecek öyle çok kurum ve kuruluş vardı ki... Bedensel engelli ve tekerlekli sandalye kullanıcıları içinde gerekli düzenlemeler yapılmalı... Bu emsal teşkil eder de bu konudaki çalışmalar hızlanır. Yanlış anlaşılmasın amacım ceza almaları değil. Ceza almalarını sağlayacak duruma düşmemek için yapılacak çalışmalar ve verilecek çaba... 

Kaynak: Anadolu Ajansı

ALİYE YÜCEL 

     

31 Mart 2025 Pazartesi

KLOZET BİLE YOKKEN


Bilim ve teknolojinin engellilerin hayatlarını nasıl iyileştirdiğine ilişkin son gelişmeler, geçtiğimiz Cumartesi günü Pekin'de bir etkinlikte sergilendiği haberini okuyunca bunu yazmam gerekir diye düşündüm. Çünkü bu haberleri okumak bile engeliler için önemli ve umut aşılayan gelişmeler. 

"Daha Kapsayıcı Bir Dünya İçin Teknolojinin Kullanımı" temasıyla düzenlenen etkinlikte, yapay zekanın işitme kaybı olan kişilerin iletişim kurmasına nasıl yardımcı olduğu, sınırlı hareket kabiliyeti olan kişilerin dış iskeletlerle nasıl rehabilite edilebileceği ve beyin-makine ara yüzlerinin tetrapleji hastalarının robotik uzuvlarını nasıl hareket ettirebildiği vurgulanıyor.

Haberde bu konuda çalışmalar yapan ve gelişmeleri anlatan yetkililerin açıklamaları şöyle: 

Tsinghua Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü profesörü Hong Bo, araştırma ekibinin beyin-makine ara yüzü teknolojisini kullanarak üç tetraplejik hastanın hareket kabiliyetini bir miktar geri kazanmasına yardımcı olduğunu söylüyor.

Hong, "Beyne madeni para büyüklüğünde bir elektrot yerleştirilerek nöron sinyalleri toplanıyor ve harici cihazlar için kontrol komutlarına dönüştürülüyor. Böylece felçli hastalar, robotik kolları kontrol ederek nesneleri yalnızca düşünceleriyle kavrayıp hareket ettirebiliyorlar" diyor.

Hong ayrıca; 17 aylık klinik deneylere dayanarak, bu teknolojinin güvenli ve etkili olduğunu kanıtlandığını ekleyerek "Engelli bireylerin dışarı çıkma hakkı herkesle aynıdır ve teknoloji bu noktada onlara daha fazla yardım sağlayarak fark yaratabilir..." diye açıklıyor.

Kaliforniya Üniversitesi, Makine Mühendisliği profesörü ve Phoenix dış iskeletinin geliştirme ekibinin lideri olan Homayoon Kazerooni, giysinin hareket kabiliyeti kısıtlı kişilerin ayakta durmasını ve yürümesini sağladığını söylüyor.


Homayoon Kazerooni, "Bu, üç parçadan oluşan modüler; bir dış iskelet: uzatma ve hareket sağlayan güçlendirilmiş bir diz desteği ve kalça desteği ile ayak bileği-ayak ortezi. Kullanıcılar her parçayı bağımsız olarak takıp çıkarabilir" diyor.

Kazerooni, "Hafif, giyilmesi kolay dış iskelet kullanıcının yürüyüşünü ve çeşitli göstergeleri gerçek zamanlı olarak izler. Bir mobil telefon ara yüzü kullanıcıların ayağa kalkma, oturma ve yürümeyi kontrol etmelerine olanak tanır" diyerek, akıllı sistemin duruşu nasıl yavaşlatacağını, hızlandıracağını ve ayarlayacağını öğrenerek, minimal bakım veren desteğiyle evde rehabilitasyonu gelecekteki bir gerçeklik haline getireceğini ekliyor.

Ancak, "Şu anda bu cihazlar bireyler için uygun fiyatlı değil. Oldukça pahalılar, ancak fiyatları düşürerek onları akülü tekerlekli sandalyelerle karşılaştırılabilir hale getirmeye doğru gidiyoruz" diye açıklıyor. 

Ortez ve protez konusunda uzmanlaşmış bir şirket olan Ottobock'un Klinik Araştırmalar ve Hizmetler Kurumsal Başkan Yardımcısı Andreas Hahn, yeni teknoloji için maliyetleri düşük tutmanın kritik öneme sahip olduğunu belirterek "Herkesin her şeye eşit erişimini sağlamak her zaman zordur. Maliyet kontrolünü ciddiye alıyoruz ve müşterilerimize en uygun ürünün en iyi hizmetle birlikte verildiğinden emin oluyoruz." diyor.

Çin Engelliler Federasyonu Başkanı Zhou Changkui ise bu konuda; "Engelli insanların teknolojik ilerlemenin faydalarından yararlanmasını sağlamak, haklarını korumanın temel bir parçası olmalıdır. Yardımcı teknolojilerin geliştirilmesinde daha fazla kararlılık ve çaba gösterilmelidir..." diye belirtiyor.

Bu tür haberleri okuyup, gelişmeleri öğrendikçe "Acaba, dünyaya erken mi geldim?" diyorum. Ama her dönemde engelliler için hayat kolaylaştırıcı şeyler üretiliyor. Düşünün bir zamanlar klozet bile yoktu!

Kaynak: China Daily

ALİYE YÜCEL


21 Mart 2025 Cuma

DOWN SENDROMU FARKINDALIK GÜNÜ



Bugün, 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü...

Down sendromu, bir kişinin 21. kromozomunun fazladan bir kopyasına sahip olduğu bir durumdur. Kromozomlar, vücudun hücrelerindeki küçük gen "paketleridir" ve vücudun nasıl şekilleneceğini ve işleyeceğini belirler. Bebekler büyürken, fazladan kromozom vücutlarının ve beyinlerinin nasıl geliştiğini değiştirir.

Down sendromunun birkaç yaygın fiziksel özelliği düşük kas tonu, küçük boy, gözlerin yukarı doğru eğimli olması ve avuç içinin ortasında tek bir derin kırışıklık gibi bir çok belirtisi vardır. Ancak Down sendromlu her kişi benzersiz bir bireydir ve bu özelliklere farklı derecelerde sahip olabilir veya hiç sahip olmayabilir.



19. yüzyılın sonlarında İngiliz doktor John Langdon Down, Down sendromlu bir kişinin doğru tanımını yapmıştır. Böylece Down sendromu adını John Langdon Haydon Down'dan almıştır.
  
Birleşmiş Milletler 2011 yılında 21 Mart tarihini resmi Dünya Down Sendromu Günü olarak kabul etmiştir. 21 Mart olmasının bir özel sebebi vardır. 21. kromozomlarının 2 yerine 3 tane olması takvimlerde 21 ve 3 rakamını gösteriyor. Bu da 21 Mart tarihini veriyor.

ALİYE YÜCEL