> Engeloji : Engelli İstihdamı

Translate

Engelli İstihdamı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Engelli İstihdamı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ağustos 2024 Cuma

İŞİMİZ İŞ DEĞİL!



Engellilerin dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15'ini oluşturduğu söyleniyor. Bunların yüzde 80'i çalışma çağındadır. Ancak bir çoğu insana yakışır işlerde çalışmıyor. 

Engelliler, özellikle de engelli kadınlar, iş dünyasında eşit fırsatlara ulaşmada çeşitli engellerle karşı karşıya kalıyorlar. Böylece engelli olmayan kişilere kıyasla daha yüksek işsizlik oranına ulaşır, ekonomik zorluğa ve yoksulluk riskine düşerler.

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) engelliler için sosyal adaleti teşvik etme ve insana yakışır işlere ulaşma konusunda uzun süredir devam eden bir taahhüdü var. Engelli katılımına yönelik ikili bir yol benimser.
 
Bir yol, belirli dezavantajları veya engelleri aşmayı amaçlayan engelliliğe özgü programlara veya girişimlere izin verirken, diğer yol engelli kişilerin beceri eğitimi, istihdam teşviki, sosyal koruma planları ve yoksulluk azaltma stratejileri gibi ana akım hizmetlere ve faaliyetlere dahil edilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. 

ILO'nun engelli kişileri dahil etme çabaları, 'ILO Engelli Dahil Etme Stratejisi ve Eylem Planı 2014-17'de belirtildiği gibi, iç uygulamaları ve diğer BM kuruluşlarıyla ortaklıkları da dahil olmak üzere faaliyetlerinin tüm yelpazesini kapsamaktadır.

Türkiye'ye gelince maalesef ülkemizde de engelliler iş konusunda çeşitli engellerle karşılaşıyor ve yeteneğine göre işlerde çalışamıyor. 
  
Kaynak: ilo.org

ALİYE YÜCEL

29 Kasım 2023 Çarşamba

ENGELLİLERİN KAZANÇ FARKI



Amerika Birleşik Devletleri'nde; bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanında doktora sahibi kişiler arasında yapılan çok sayıda araştırma, uzun süreli engelli bilim insanları ve mühendislerin, engelli olmayan akranlarına göre yılda ortalama 10.580 ABD doları daha az kazandığını ortaya koyuyor. 

Amerika Birleşik Devletleri'nde bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarındaki işgücünün yaklaşık %10'unu engelli kişiler oluşturmaktadır.

Araştırmacılar ayrıca, özellikle akademide STEM alanında çalışan engelli kişilerin, diğer STEM sektörlerinde çalışanlara göre daha büyük maaş farkına sahip olduğunu da buldu. Engelli olmayan meslektaşlarından ortalama 14.360 dolar daha az kazanıyorlar. 27 Kasım'da Nature Human Behavior'da 1. kez yayınlanan çalışma , STEM doktorası olan ve uzmanlıklarıyla ilgili işlerde çalışan 704.013 kişiden oluşan anket verilerini analiz etti.


Yaklaşık 57.000 katılımcı, yaşamlarının erken veya ilerleyen dönemlerinde engelli olduklarını bildirdi. Katılımcılar, fiziksel, zihinsel veya duygusal durumların bir sonucu olarak görme, duyma, yürüme, kaldırma ve hatırlama gibi aktiviteleri ne kadar zor bulduklarını sıralayarak engellilik durumlarını bildirdiler.

Yazarlar, akademik kurumlarda STEM rollerinde çalışan 219.413 katılımcıdan oluşan bir alt kümeyi inceledi. Engelli akademisyenlerin kıdemli öğretim kadrosu pozisyonlarında yeterince temsil edilmediğini buldular. STEM işlerinde çalışan kişilerin %10'u engelliyken, ankete katılan profesörlerin yalnızca %6,5'i, kadrolu akademisyenlerin %9,4'ü ve dekanlar ve rektörlerin %5,9'u engelli olduğunu bildirdi.  Bu arada Amerika Birleşik Devletleri'nde nüfusun dörtte birinden fazlası engelli olduğu belirtiliyor.

Baltimore, Maryland'deki Johns Hopkins Üniversitesi Engellilik Sağlığı Araştırma Merkezi'nin yöneticisi ve epidemiyolog olan araştırmanın ortak yazarı Bonnie Swenor, bu sorunların akademik kurumlardaki engelli kültüründen kaynaklandığını söylüyor. "Beklenti bizim orada olmayacağımız yönünde. Yani STEM bizi kapsayacak şekilde tasarlanmadı. Sorunun bir kısmı, birçok insanın iş yerinde engellerini bildirmekten korkmasıdır. Hala iyi bir açıklama kültürü yok" diyor.

Swenor ayrıca; "Araştırmacılar, çeşitlilik, eşitlik ve katılım politikalarının yaygın olmasına rağmen, bu çabaların özellikle kariyer düzeyinde engelli insanları dahil etmek için daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Bir şeyler değişene kadar temsil düşük olacak. Bu böyle devam ettiği sürece, yenilikçi profesyonellerden oluşan büyük bir grubu kaçırmaya devam edeceğiz." diye ekliyor.

Türkiye'de; bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanında kazanç farkları arasında yapılan bir araştırma yok. Ancak özel sektörde engellilerin, engelsiz akranlarından daha az kazandığı bilinen bir gerçek...

Kaynak: https://www.nature.com/

ALİYE YÜCEL

19 Mayıs 2019 Pazar

İŞKUR'UN ENGELLİ İSTİHDAMINA KATKISI



Engellilerin en önemli sorunlarından biri istihdam...  İŞKUR (Türkiye İş Kurumu) engellilerin istihdamı konusunda çok önemli destekler veriyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, engelliler konusunda yapılan çalışmalar hakkında Anadolu Ajansı muhabirine bilgiler verdi. Bakan; İŞKUR ile 388 bine yakın engellinin işe yerleştirdiğini açıkladı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı İŞKUR'un engellilerin istihdamı konusunda yaptığı çalışmalar konusunda önemli açılamalarda bulundu. Bakan, bu konu ile ilgili olarak "İŞKUR vasıtasıyla 2002 yılından 2019 Nisan ayı sonuna kadar 387 bin 915 engellinin işe yerleşmesine aracılık ettik. Geçen yıl 14 bin 930, Nisan sonu itibarıyla da 4 bin 515 engelli vatandaşımız işe yerleştirildi" diye açıkladı.

Bakan Selçuk; engellilerin istihdamının arttırılması ve rehabilitasyonlarının sağlanmasına yönelik düzenlenen mesleki eğitim kurslarından 2002 Ocak tarihleri ile 2019 Nisan tarihleri döneminde 41 bin 105 engellinin yararlandığını belirti. Bakan ayrıca; 2012 yılında istihdam edilen iş ve meslek danışmanlarının, 580 bin engelliyle 1 milyon 266 bin bireysel görüşme gerçekleştiği açıkladı.

İŞKUR engelliler için bir istihdam sağlamak adına öncelikle kaydını alıyor. İŞKUR'un bu hizmetinden faydalanmak isteyenler, çalışma gücünün % 40'ından fazlasını kaybettiğini yetkili sağlık kuruluşlarından alacakları sağlık kurulu raporu ile belgeleyenlerin kurumca kayıtları yapılıyor. Eğer raporda çalışamaz ibaresi varsa engellinin kaydı alınmıyor.


Kendi işini kurmak isteyen engellilere de zaman zaman hibe desteği veriyor.  Engellilerin işe uyumlarını ve istihdamlarını sağlayacak projelere destek veriyor. Hem de bu destek karşılıksız oluyor. Engelli raporu bulunanlar, ikamet ettikleri yerde uygulanmak üzere İŞKUR'a proje sunabiliyor. Girişimcilik eğitimi alan veya kuracağı meslekte eğitim almış engelliler İŞKUR'a sunacakları projelerde hibe desteği alabiliyor.

İŞKUR işe yerleştirmenin yanı sıra; iş ve meslek danışmanlığı kapsamında; mesleki yönlendirme, iş gücü yerleştirme kurslarına yönlendirme, işe uyum desteği, işverenlere danışmalık hizmetleri veriyor. Böylece; işsizlik süresinin kısalması, istihdam ve verimliliğinin artması ve istihdamda devamlılığın sağlanması amaçlanıyor.

İŞKUR'un, mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyon faaliyetleri kapsamında düzenlediği çeşitli kursları vardır. Böylece işsizlikten en fazla etkilenen ve bu nedenle iş gücü piyasasında dezavantajlı olarak görülen engellileri iş piyasasında ihtiyaç duyulan mesleklerde yetiştirerek istihdam edilmelerini arttırmaya çalışmaktadır.

İŞKUR engelli istihdamının dışında; çeşitli kurum ve kuruluşlar ile yaptığı iş birliği açılan kurslar, engelli girişimcilerin İŞKUR desteğiyle iş yeri sahibi olduğunu görüyoruz. Kurumun engelli istihdamına yönelik destekleri artarak sürüyor. İşe yerleştirmek kolay bir şey değil. Hele de engelli eleman olunca... Bu nedenle İŞKUR'un çalışmaları çok önemli...

ALİYE YÜCEL

25 Kasım 2018 Pazar

ENGELLİ MEMUR ALIMI



Engelli memur alımı ilanı için tercihler büyük bir merakla bekleniyordu. Sonunda beklenen açıklama geldi. Başvurular yakında başlıyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 2 bin 504 engelli alım ilanı için tercihlerin 29 Kasım 2018 Perşembe günü başlayacağını ve 7 Aralık 2018 Cuma gününe kadar da devam edeceğini açıkladı.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, kurumların talepleri doğrultusunda; İlköğretim düzeyinde 198, Ortaöğretim düzeyinde 534, Ön lisans düzeyinde 773, Lisans düzeyinde ise 999 olmak üzere, toplam 2 bin 504 kişilik bir kadronun ataması yapılmak üzere Devlet Personel Başkanlığı'na bildirildiğini açıkladı.

Tercih kılavuzunun Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı'na gönderildiğini açıklayan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk, adayların "2016 - EKPSS" veya "2018 - EKPSS" sonuçları ile "2016 - Kura" veya "2018 - Kura" kayıtlarına göre tercih işlemlerini www.osym.gov.tr internet adresi üzerinden yapabileceklerini belirtti.
  
Engelli memurlar için yapılan sınav ilk kez 2012 yılında Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) adıyla yapılmıştı. Biliyoruz ki yıllarca, “Özürlü mü?” yoksa “Engeli mi?” diye iki kavram üzerinde tartışmalar oldu. Sonra "özürlü" yerine "engelli" doğru kabul edildi. Böylece isimler de değişti. Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) da Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) oldu.


Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS);  ilköğretim, ortaöğretim, ön lisans, lisans eğitimi düzeyindeki engellilerin katıldığı merkezi sınav sistemidir. Sınav engel grupları ve eğitim durumlarına göre yapılır. Sonuçlarına göre engelliler; devlet memuru ile kamu kurum ve kuruşlarına işçi olarak atanırlar.

Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na doğuştan veya sonradan, bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yetenekleri bakımından özür oranının % 40 veya üzerinde olduğunu sağlık kurulu raporuyla belgeleyen herkes girebilir. Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na girmek için yaş sınırı da yoktur. İstekleri halinde engellilere engel grubuna uygun refakatçi temin edilebilir.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk bu konu ile ilgili olarak "Engelli kardeşlerimizi kamuda istihdam ederek hayatlarını kolaylaştırmaya, umutlarını güçlendirmeye, heyecanlarına ortak olmaya devam edeceğiz..." diye açıklama yaptı. Bakanımızın yaptığı bu açıklama çok değerli... Çünkü, engellilerin iş bulması ve istihdamı çok daha güç oluyor.

Bu başvuru sonucunda 2 bin 504 engelli arkadaşımız istihdam edilecek, bir iş sahibi olacak. Hem de kamu kurum ve kuruluşlarında… Keşke daha fazla kontenjan olsaydı. Ama buna da şükür diyelim. Dileriz arkadaşlarımız personel tercihlerini dikkatli ve doğru yaparlar. Hem kamu kurumlarının ihtiyacı olduğu alanlara, hem de kendi eğitimine, yeteneğine ve engeline uygun bir kadroya atanırlar. Bol şanslar...
                                                           
ALİYE YÜCEL

20 Ağustos 2017 Pazar

TERCİH CEZA ÖDEMEK


Anadolu Ajansı'nın haberine göre; CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrukulu yazılı bir soru önergesiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'na, 2012-2017 yılları arasında ülke genelinde engelli işçi çalıştırması gerektiği halde çalıştırmayan işverenlere ne kadar para cezası kesildiğini soruyor. Bazı işverenler engelli çalıştırmıyorlar ve onun yerine ceza ödüyorlar. Bu yıllardır süren ilginç bir durumdur.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu bu konu ile ilgili: "Bakanlığımızca yürütülen programlı teftişlerle incelemelerden oluşan program dışı teftişlerde 2002 yılından 2017 yılları arasında mevzuat uyarınca engelli işçi istihdam etme yükümlülüğü bulunan 11 bin 504 iş yerinde tespit yapılmıştır. Engelli işçi istihdamı yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlikler hakkında kanun maddesi uyarınca 33 milyon 339 bin lira idari para cezası uygulamıştır." diye açıklamış.

Bakan bu konu ile ilgili ayrıca: "2017 yılı Nisan ayı itibarıyla 4857 sayılı İş Kanunu'nun "Engelli ve Eski Hükümlü Çalıştırma Zorunluluğu" başlıklı 30. maddesi kapsamında, elli ve üzeri sigortalı çalıştıran işverenden kontenjan dahilinde veya kontenjan fazlası engelli sigortalı çalıştıran işverenler ile engelli çalıştırmakla yükümlü olmadıkları halde engelli çalıştıran işverenlerin çalıştırdıkları her bir engelli sigortalının prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan işveren hissesinin tamamı devlet tarafından karşılanan ve bu kapsamda çalışan engelli sigortalı sayısı ise İstanbul'da 21 bin 579, Türkiye genelinde 88 bin 873'tür" diyor.


4857 sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesine göre; işverenlerin, iş yasasına göre elli ya da daha fazla işçi çalıştırdıkları takdirde meslek, beden ve ruhi durumlarına göre engelli çalıştırmak zorundadırlar. Bu oran özel sektörde % 3, kamu sektöründe ise % 4'tür. Aynı il sınırları içinde birden fazla iş yeri olan işverenler, çalıştırmakta yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.  Ancak buna rağmen pek çok iş yeri maalesef bu yükümlülüğü yerine getirmiyor.

İşverenlere verilen bu ceza; çalıştırılmayan her engelli ve çalıştırılmayan her ay için uygulanıyor. Çok uzun süreden beri engelli çalıştırmayan işverenler yüksek ceza ödemek zorunda kalıyorlar. Engelli çalıştırmayan iş yeri sayısı 11 bin 504 olarak açıklanmış. Az bir sayı değil. İşverenler engelli işçi almak yerine; ceza ödemeyi, cezalı olmayı tercih ediyorlar. Çünkü, istihdam alanında engellilere karşı büyük bir ön yargı var.

Biliyoruz ki işverenler engellilerin başarılı olamayacaklarını ve verimli çalışamadıklarını düşünüyorlar. Yoksa neden çalıştırmasınlar? Eleman almak yerine ceza ödüyorlar.  Oysa ki her işe ve her iş yerine uygun engelli bir eleman vardır. Bu elemanı bulmak çok zor değil. Keşke her işveren engelli eleman çalıştırsa... Bir deneseler ve görseler. Böylece engellilerin verimli olamayacağı ön yargısı bir kırılsa...


ALİYE YÜCEL

25 Haziran 2017 Pazar

İŞ VE ENGEL


Engelliler de herkes gibi bir iş sahibi olmak ister. Onlar da çalışmak hem kendilerine, hem de ülkelerine faydalı olmak ister. Bu nedenle; iş bulma konusunda engelli olmayan kişilerden çok daha fazla çaba sarf ederler... İş bulmadaki en önemli aşama iş görüşmesidir. Ancak iş görüşmelerinde genellikle "Yok seni alamam", "Bu işe giremezsin", "Aradığım eleman sen değilsin" bakışlarıyla karşılaşırlar. Sanırım ki bu bakışlarla karşılaşmayan engelli yok gibidir. Çünkü, pek çok alanda olduğu gibi istihdam alanında da engellilere karşı büyük bir ön yargı vardır.

İşverenler genellikle; engellilerin verimli çalışamadıklarını ve verimli olamayacağını düşünürler. Engellileri işten çıkarmak işverene göre güç olabilir. Engeli bir hastalık gibi, engelliyi de hastalıklı olarak görünce sık sık izin alacağı varsayılır. İşverene göre; engelliler diğer çalışanları rahatsız edip ve çalışma temposunu düşünebilirler. Engel durumlarına göre yapılacak bazı özel düzenlemelerin yapılması masraflı olabilir. Engelliler alıngan olabilirler, çabuk sinirlenlenebilir. Ayrıca göz zevkini bozarlar! İşte bu gibi ön yargıları arttırmak mümkün...


Oysa işverenlerin engelliler hakkındaki bu ön yargıları yetersiz ve hatalı bilgilere dayanmaktadır. Engellileri iyi tanımadıkları için böyle düşünebilirler. Halbuki engelliler işleri çabuk kavrarlar ve kesintisiz çalışabilirler. İş bilincine sahiptirler. Sorumluluk sahibidirler. İşlerine zamanında gidip gelirler. İşlerini bırakma ihtimalleri daha azdır. Engelini ön plana çıkararak ayrıcalık istemezler. Duygu sömürüsü yapmazlar. Engelli bir eleman kadar hatta daha da verimli çalışabilirler. Önemli olan işverenin işe alacağı kişinin engelini değil, beceri ve deneyimlerini görebilmesidir.

4857 sayılı İş Kanunu'na göre; işverenler, iş yasasına göre elli ya da daha fazla işçi çalıştırdıkları takdirde engelli çalıştırmak zorundadırlar. Bu oran özel sektörde % 3, kamu sektöründe ise % 4'tür. İş yerleri ve dolayısıyla işverenler bu oranı doldurmak ve ceza almamak için kadrolarına engelli işçi alıyorlar. Oysa bu zorunluluk nedeniyle olmamalı... Herkesin çalışmaya hakkı olduğunu düşünüp engellilerde bu haklarını kullanabilmeliler.

Bazen işverenler mükemmelliği ararken gerçeği kaybedebilirler. Engelliler de  gerçek bir çalışan olabilir. Her işte başarı ile çalışabilir. Aranılan bir eleman olabilir. Engelli eleman çalıştırmak da avantaj bile olabilir. "Onu işe alsam mı?", "Acaba yapabilir mi?", "İstediğim gibi çalışabilir mi?" gibi endişeleri bir yana bırakıp, engellilere bir şans vermek gerekir. Her işveren zorunluluk olarak değil de "Aradığım eleman bu olabilir mi?" diye bakarsa engellilerin istihdamı konusunda önemli bir adım atılmış olur.

ALİYE YÜCEL


18 Haziran 2017 Pazar

SESSİZ BİR KAFE


Nikaragua'nın Managua Granada şehrinde sadece işitme engellilerin çalıştığı bir kafe var. Gülücükler Kafe (Cafe de las Sonrisas) adı verilen bu işletmede tüm personel işitme engelli kişilerden oluşuyor. Garsonlar ve aşçılar dahil kafede çalışan herkes işitme engelli... Oldukça ilginç değil mi? Sadece ellerin konuştuğu, yüzlerin güldüğü sessiz bir kafe...

Kafenin menüsünde ise "Gülümsemeden başka bir evrensel dil yoktur" cümlesi yazılmış... Bu cümle ne kadar anlamlı ve ne çok şey anlatıyor. Gülmek en etkili iletişim aracı ve gülümsemek herkesin anladığı bir dil... Kafedeki duvarlar boydan boya; hesabı isteme, su isteme, "hoş geldiniz", "teşekkür ederim" gibi bazı cümleler ve işaret dili harflerinin yer aldığı çizimlerle dolu...

Bu kafede işitme engelliler çalışsa da sadece işitme engelliler gelmiyor tabii ki...  Gelen müşteri eğer işitme engelli değilse ya da işaret dili bilmiyorsa bile isteğini anlatabiliyor. Müşteri  hiç konuşmadan, bir şey söylemeden menüdeki bir yeri işaret ediyor. Garson müşteriye bakıyor, gülümseyerek başıyla onaylıyor. Böylece sipariş verilmiş oluyor.



Bu kafenin sahibi Antonio Prieto Bunuel isimli bir İspanyol. Çevresindekiler tarafından çok seviliyor. Ona "Antonio Amca" diyorlar. Antonio Prieto Bunuel, Kafesiyle ilgili olarak "Bütün personelin işitme engellilerden oluştuğu bir yer açmaya karar verdim. Görüldüğü üzere kafe sorunsuz işliyor. Hedefim, engelli personel çalıştırma konusunda diğer işletmelerin korkularını yenmeleri için bir örnek oluşturmak..." diyor. Gerçekten de engellilere istihdam sağlayarak, örnek olabilecek bir sosyal hizmet yapıyor.

İşitme engelliler iletişimin çok yoğun olduğu işlerde pek çalıştırılamazlar. Çünkü, hem onlar için, hem de muhatap oldukları kişiler açısından zor olacağı düşünülür. Ancak burada bu engel aşılmış. Birebir iletişimin olması gereken bir işletmede çalışıyorlar. Bu onlar için engelleri aşmada çok önemli bir adım. Gelen kişiler, işitme engelli olmasalar bile duvarların yardımıyla onlarla iletişimin bir yolunu buluyorlar.

Türkiye'de de sadece engellilerin çalıştığı çeşitli işletmeler var. Down sendromlu elemanların çalıştığı kafeler gibi... Ancak bildiğim kadarıyla sadece işitme engellilerin çalıştığı bir yer yok. Ama örneğini gördüğümüz gibi olabiliyor. Keşke ülkemizde de olsa... Böylece işitme engelliler de iletişimin olduğu yerlerde bir iş  bulup çalışabilirler. İşitme engelliler buna hazır. Sadece onlara böyle bir imkan verecek duyarlı işverenler ve işletmelerin olması gerekiyor. 

ALİYE YÜCEL

26 Ekim 2014 Pazar

İŞE KATILIP HAYATA ATILMAK


Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın engellilerin iş hayatına katılmasını hedefleyen yeni bir projesi var. "İşe Katıl Hayata Atıl" isimli projeyi Garanti Bankası da destekliyor. Bu proje bir koçluk ve mentorluk çalışması... Koçluk ve mentorluk yeni bir meslek... Biliyoruz ki koçlar ve mentorlar, kişilere önce hedef belirlemelerinde ve sonra da ona ulaşmalarında yardımcı oluyorlar. Bu kez de engellilere yardımcı olacaklar.

"İşe Katıl Hayata Atıl" projesi Türkiye'den daha gelişmiş ülkelerin kurumlarının incelenmesi ve bakanlık çalışanlarının bireysel olarak yurt dışına iş seyahatleri sırasında gözlemleri sayesinde ortaya çıkmış. Projenin tanıtım toplantısında gerekli bütün bilgiler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam tarafından açıklanmış...

Bakan Ayşenur İslam projeyle ilgili  olarak "6 ay boyunca koçlar engellileri izleyecek... Projenin amacı engellilerin bir taraftan işe kazandırılması ama bir taraftan da bu işlerin sürekliliğinin sağlanması. Koçluk sisteminin, böyle bir mihmandarlık yapılmasının sebebi bu, muhtemel sorunları başlangıçta öngörmek..." diyor. 

Proje ile engellilerin çok geniş bir alan olan özel sektörde çalışmasının önündeki engellerin kaldırılması planlanıyor. Koçluk ve mentorluk sistemiyle engelli çalışanın sorunlarının; engelli, engelli kişinin ailesi ve iş yeri ile görüşülerek çözümün sağlaması amaçlanıyor. Engellinin işe devamındaki sorunlar, engellilerin işten beklentileri, işverenin engelliden beklentileri mentorluk sistemiyle ortaya çıkacak.


Proje öncelikle 6 aylık bir süre ile Ankara'da başladı. Daha sonra 4 ayrı şehirde yine 6 aylık sürelerle devam edecek. İlk etapta Ankara'da 15 koç; özel istihdam bürolarıyla çalışmaya başlamış, işe yerleştirmeye başlanılan engelli sayısı bir ay 10-15 olması hedeflenirken, 40 engelli için talep alınmış... 6 ayın sonunda 300 engellinin işe yerleştirilmesi hedeflenmiş... Ancak bu sayının artacağı görülüyor. Verimli bir atılım olduğu takdirde proje devam edecek. Sivil Toplum Kuruluşları, özel sektör, yerel yönetimlerin de koçluk ve mentorluk sistemini öğrenmesi ve uygulaması bekleniyor.

Bu projeye Gazi Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Zihinsel Engellilerin Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necdet Karasu bilimsel destek vermiş. Karasu bu proje ile ilgili yaptığı açıklamada; işe yerleşen bireylerin bireysel yaşamındaki, aile hayatındaki, iş yerindeki değişiklikleri inceleyeceklerini... Engellilerin bireylerle iletişiminden tutun da, insanların onları kabulüne kadar her şeyi proje çerçevesinde takip edeceklerini, anlatıyor.

Karasu ayrıca "İş yeri koçları; görüşmeleri engelinin teyzesi, halası gibi çok sayıda akrabasıyla yapıyor. Süreç sonunda işe yerleşen bireylerin kaçının işe devam ettiğini, kaçının iş değiştirdiğini, kaçının bu işi neden değiştirdiğini, değişimde hangi zorluklarla karşılaştığını, sisteme nasıl adapta olduklarını inceleyeceklerini..." söylüyor.

Her birey gibi engelliler de bir iş sahibi olmak istiyor. Bu nedenle işverenlere ulaşmaya çalışıyor. İşverenler genellikle engelliyi tanımadığı için bir ön yargı var. "Engelli işe nasıl katılacak, nasıl çalışacak, sorunlar nasıl giderilecek" gibi soruların cevabı bu proje ile cevabını bulacak. İstihdam alanında engellilere karşı var olan ön yargılar yıkılacak. Böylece bir çok engelli işe katılıp, hayata atılacak!

ALİYE YÜCEL



10 Ağustos 2014 Pazar

SON GÜN 12 EYLÜL


İŞKUR (Türkiye İş Kurumu) engellilerin istihdamı konusunda çok önemli destekler veriyor. Son olarak kendi işini kurmak isteyen engellilere, engellilerin işe uyumlarını ve istihdamlarını sağlayacak projelere destek vereceğini açıkladı. Hem de bu destek karşılıksız olacak. Eminim maddi yetersizlikler nedeniyle yapmak istedikleri işi yapamayan engelliler vardır. İşte bu onlar için çok büyük bir fırsat.

Engelli raporu bulunanlar, ikamet ettikleri yerde uygulanmak üzere İŞKUR'a proje sunabilecekler. Girişimcilik eğitimi alan veya kuracağı meslekte eğitim almış engelliler İŞKUR'a sunacakları projelerde tam 36 bin TL.'ye  kadar hibe desteği alabilecek. Bu kendi işini kurmak isteyenler için hiç de küçümsenecek bir rakam değil.

Projeler; İŞKUR'un web sitesinde bulunan Başvuru Rehberi'nde açıklanan kurallara göre hazırlanacak. 12 Eylül 2014 Cuma akşamına kadar illerde bulunan Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri'ne istenilen bilgi ve belgelerle elden veya posta ile teslim edilecek. 81 ilimizde de Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri var.

Başvuru yapılacak bu projelerde, engellilerin kendileri işbaşında olmaları gerekiyor. Engelliler adına vasilerin kurdukları projeler desteklenmeyecek. Ayrıca emekli olan engelliler de başvuramayacaklar.


Destek alınacak alanlar şöyle sıralanmış:

1- Kuruluş İşlemleri Desteği:
İş yeri kuruluşu için yapılan resmi işlem, onay, izin ve ruhsat gibi masraflar için en fazla 2.000 TL.

2- İşletme Gideri Desteği:
Kurulan işletmenin 12 ay boyunca; su, elektrik, iletişim, ısınma gibi işletme giderlerinin (fatura karşılığı olmak üzere) en fazla % 60'ını geçmeyecek şekilde yıllık toplamda en fazla 4.000 TL.

3- Kuruluş Desteği:
İşletmenin kuruluşundan itibaren 12 ay boyunca işletmenin temel faaliyet alanı ile ilgili makine, teçhizat, yazılım, donanım, sarf malzemesi ve ofis malzemesi gibi maliyetler için (fatura karşılığı olmak üzere) en fazla 30.000 TL.

Evet bu destek karşılıksız. Ancak bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli bir husus var. Verilen bu destekle kurulan işletmeler kuruluş tarihinden itibaren en az 2 yıl fiili olarak faaliyetine devam etmesi şart. Aksi takdirde kuruluş desteği ödemeleri yasal faizi ile birlikte geri alınacak.

Bu projeler, Kasım ayında İŞKUR Genel Müdürü Başkanlığı'ndaki kuruluşların temsilcilerinden meydana gelen bir komisyon tarafından değerlendirilecek. Uygun olanlara finansal destek verilecek.

Kendi işini kurmak belki kolay değil. Ancak engelli olmak buna asla engel değil. Başarılı olmuş engelli girişimciler olduğunu biliyoruz. Fakat sayıları çok az. Umarız sağlanan bu imkanlarla sayıları artabilir. Girişimci olmak, hayallerini gerçekleştirmek ve kendi işinin patronu olmak isteyen engelliler unutmayın son gün: 12 Eylül 2014.

ALİYE YÜCEL

11 Ağustos 2013 Pazar

ENGELLİ KARİYERİ


Engelli istihdamı ve kariyeri alanında yepyeni bir oluşum olan Engelli Kariyeri yaptığı çalışmalarla da farklı olmayı; engelliyi engelli olduğu için değil, yeteneğine uygun olduğu için işe yerleştirmeyi amaçlıyor.

Hedef kitlesi; 14 yaş üstü bedensel, hafif zihinsel, işitme, konuşma, görme ve süreğen engelliler olan Engelli Kariyeri, % 40 ve üzeri oranda Engelli Raporu olan herkese hizmet veriyor.

Şartlar uygun olduğunda, engellinin de her işi yapabileceğinden yol çıkan Engelli Kariyeri; engelliyi tanıyıp, önce ona uygun mesleği, sonra işi buluyor. İşe uyumunu sağlayıp, iş takibini de yapıyor.

Engelli Kariyeri’nin çalışma sistemi 6 aşamadan oluşuyor:

1- Kayıt:
Engellinin; severek çalışacağı işine ilk adımıdır. Engelli bireyin; engel grubu, eğitim durumu, aile ve iletişim bilgileri sistemli bir yazılım programında kayıt altına alınır.

2- Değerlendirme:
Engellilerin; yeteneklerinin, birikimlerinin, ilgi alanlarının, karakter özelliklerinin ve eğitim durumlarının, geçerliliği olan bir mesleki rehberlik testi ile belirlendiği süreçtir. Engeli dikkate alınmadan, hangi meslek alanlarının kişiye uygun olduğu tespit edilir.

3- Yönlendirme:
Değerlendirme sonucunda engelli bireyin eğitim eksikliği varsa ihtiyacına uygun olan temel eğitim kurslarına ya da kabiliyetine göre mesleki eğitim kurslarına yönlendirildiği aşamadır.


4- İş Eşleştirme:
İş ve meslek analizi tamamlanan engellinin eğitimine, birikimine, yeteneğine ve ilgi alanına en uygun iş yerine yerleştirilmesidir. En uygun işe, en uygun engellinin yerleştirilmesi amaçlanır.

5- Oryantasyon  (İş Uyumu):
Çalışma alanında şartlar uygunsa, kişi daha başarılı olur. Engelli bireyin işinde başarılı olması için gerekli şartlar belirlenerek, iş yerine uyumunu sağlayacak oryantasyonun yapılmasıdır.

6- İş Takibi (İzleme):
Engelli bireyin işe yerleştirdikten sonra belli periyodik aralıklarla durumunun takip edilmesi, olası sorunların işverenle beraber çözülmesi sürecidir. Böylece Engelli Kariyeri, engelliyi uygun işe yerleştirmekle kalmayıp iş takibini de yapmaktadır.

Engelli istihdamı konusunda kaliteyi getirmeyi ve engelli ile işveren arasında köprü olmayı hedefleyen Engelli Kariyeri; Türkiye Beyazay Derneği’nin bir projesidir.

Engelli Kariyeri; yeteneklerini keşfetmek, ilgi alanına uygun bir işe yerleşmek, daha verimli ve huzurlu bir işte çalışmak isteyen, geleceğin başarılı ve iddialı engelli bireylerini bekliyor.

İletişim:
Tel: 0212 250 29 46 - 48 

ALİYE YÜCEL