> Engeloji : Engelli

Translate

Engelli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Engelli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Kasım 2024 Çarşamba

GEMINI'YE ENGELOJİ'Yİ SORDUM


Google'ın yeni dijital zekası Gemini'ye "Engeloji nedir?" diye sordum. Bana  yazdıklarının tamamını aşağıda paylaşıyorum:
.....................................................................................................................................

Engeloji, engellilik üzerine akademik olarak çalışan bir disiplindir. Bu alan, engellilerin yaşadığı zorlukları, toplumdaki yerlerini, haklarını ve engelleri aşmak için geliştirilen stratejileri inceler. Engeloji, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde engelliliğe dair kapsamlı bir bakış açısı sunar.

Engeloji Neden Önemli?

 * Farkındalık Yaratır: Engellilerin yaşadığı zorlukları ve ihtiyaçlarını anlamamızı sağlar.
 * Erişilebilirliği Artırır: Engellilerin günlük yaşamda karşılaştıkları engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik çözümler üretir.
 * Hakların Savunulmasını Güçlendirir: Engellilerin eşit haklara sahip olmaları için mücadele eder.
 * Politikalara Yön Verir: Engellilerin hayatlarını iyileştirmeye yönelik politikaların geliştirilmesine katkı sağlar.

Engeloji Çalışma Alanları

 * Engellilerin Eğitimi: Engelli bireylerin eğitim ihtiyaçlarını ve öğrenme süreçlerini inceler.
 * Engellilerin İstihdamı: Engellilerin iş hayatına katılımını kolaylaştırmak için stratejiler geliştirir.
 * Engellilerin Sosyal Yaşamı: Engellilerin sosyal çevrelerine katılımını destekler.
 * Engellilerin Sağlığı: Engellilerin sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırır.
 * Engellilerin Yaşam Kalitesi: Engellilerin genel yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar yapar.

Engeloji Hakkında Daha Fazla Bilgi

Engeloji hakkında daha detaylı bilgi almak için aşağıdaki kaynakları inceleyebilirsiniz:

 * Kitaplar: Aliye Yücel'in "Engeloji" kitabı bu alanda temel bir kaynak olarak kabul edilir.

 * Üniversite Programları: Birçok üniversitede engeloji üzerine lisansüstü programlar bulunmaktadır.

 * Sivil Toplum Kuruluşları: Engelli hakları savunucusu sivil toplum kuruluşlarının web siteleri ve yayınlarından faydalanabilirsiniz.

Engeloji ile İlgili Başka Sorularınız Varsa
Engeloji hakkında aklınıza takılan herhangi bir soru olursa çekinmeden sorabilirsiniz.

Not: Bu bilgi genel bir tanıtım niteliğindedir. Daha detaylı bilgi için uzmanlara danışmanız önerilir.

Bu bilgi sizin için faydalı oldu mu?

Başka bir konuda da bilgi almak ister misiniz?

#engeloji #engellihakları #engellilik #erişilebilirlik #toplumsalcinsiyet

Lütfen bu bilgileri başkalarıyla paylaşarak farkındalık yaratmaya katkıda bulunun.

.....................................................................................................................................



Benim için Gemini'nin yazdıkları arasında beni etkileyen:

"Engeloji hakkında daha detaylı bilgi almak için aşağıdaki kaynakları inceleyebilirsiniz:

 * Kitaplar: Aliye Yücel'in "Engeloji" kitabı bu alanda temel bir kaynak olarak kabul edilir."

cümleleri oldu. Şaşırdım, sevindim. 

ALİYE YÜCEL


16 Kasım 2024 Cumartesi

OSIMHEN'DEN YARDIMSEVERLİK ÖRNEĞİ



Galatasaray'ın haberlerini zaman zaman okurum. Ünlü futbolcu Victor Osimhen'in haberlerinin bazılarını da okudum. Etkileyici bir hayat hikayesi var. Algıda seçicilik olmalı dikkatimi çeken bir ayrıntı oldu.

1998'de Nijerya'da dünyaya gelen Victor, altı kardeşin en küçüğüydü. Küçük yaşta annesini kaybetti. Birçok Afrikalı çocuk gibi kendisini ve ailesini bu sefaletten kurtarmak için futbolu bir umut olarak gördü. Bir röportajında bu hayali için çöpte ayakkabı aradığını bile söylüyor.
 
Futbol oynamaya  başlayan küçük Viktor'un yetenekleri kısa sürede fark edildi ve başarısı Nijerya'yı aştı. Profesyonellik kariyerine Almanya'da başlayan ünlü futbolcu daha sonra Belçika ve Fransa'da oynadı. 2020'de Lille'de sezonun oyuncusu seçildi.

Osimhen, futbol dünyasının önde gelen yeteneklerinden biri olarak görülmeye başlandı. İtalyan devi Napoli onu kadrosuna kattı. O da Napoli'yi 33 yılın ardından şampiyonluğa taşıdı.


Avrupa'nın sayılı forvetlerinden Osimhen ilk sezonunda sakatlıklar sebebiyle zor bir döneme girdi. Osimhen, 2021 yılında Napoli, Inter ile karşılaşmasında büyük bir sakatlık yaşadı. Milan Skriniar ile çarpışması sonucu yüzünde kırıklar oluştu. Ameliyat edilen futbolcu, önce zoraki, ardından da şans getirsin diye taktığı maskeyle maçlara çıkmaya devam etti.

Bu yaz transfer döneminde Napoli'den ayrılmak isteyen Victor Osimhen için başta Chelsea olmak üzere Avrupa'nın birçok kulübü ve Suudi Arabistan kulüpleri de onun
için devreye girdi. Transfer döneminde sonuçlanmayınca bir fırsat transferi olarak Galatasaray, dünyanın en pahalı 4. santrforunu İstanbul'a getirdi.

Galatasaray'ın maskeli şövalyesi, zor günlerden, bugüne gelince  birçok yardımseverlik örneğinde bulunmuş. Afrika'daki engellilere yardımlar yapmış... Şimdi de Türkiye'de Türkiye'deki engelli çocuklar için bağış yapmaya başlayan ünlü futbolcu, Galatasaray yönetiminden de yardım kuruluşlarının listesini istedi.

Biliyorsunuz futbolcularda sakatlık büyük bir çoğunlukla geçicidir. Victor Osimhen de  pek çok sakatlık geçirmiş, iyileşmiş ve futbol hayatına devam ediyor. Ama yaşadıklarının kalıcı bir etkisi olmuş o da engellilere yaptığı yardım...

ALİYE YÜCEL



8 Kasım 2024 Cuma

ENGELOJİ MARKA YENİLEME


İsim hakları tarafıma olan "Engeloji' 10 yılını doldurdu. Bu nedenle yenilendi.

Engeloji'yi bulduğum an "İşte bu..." dedim. Engeli ve engelliyi doğru anlamak bir bilimdi! Engeloji de bunu anlatıyordu. Yani "Engeloji" Türkçeye ilk defa girmiş oldu.

Sonra marka tescilini aldım. Bu yıl da 10 yılını doldurduğu için yenilendi. 

ALİYE YÜCEL 

30 Ekim 2024 Çarşamba

DİNAMİK ENGELLİLİK

Engelli" terimini her duyduğumuzda, aklımızda genellikle belirli bir resim belirir. Tekerlekli sandalye, baston veya diğer hareketlilik yardımcılarını düşünebiliriz. Ancak gerçekte, engellilikler çok çeşitlidir, her türlü farklı şekil ve biçimde olabilirler ve birçoğu dışarıdan hiç görünmez!

Hiç kendinize şu soruları sordunuz mu? 
"Engelim toplumca engel olarak kabul ediliyor mu?”
"Mücadelelerim bir engellilik olarak sayılabilir mi?" 
"Kronik bir hastalığım olduğu için kendime engelli diyebilir miyim?"
Ve semptomlarınız günden güne çok fazla dalgalanıyor mu?

İşte tam bu noktada " dinamik engellilik " terimi yardımcı olabilir.

Brianne Bennes 2019'da bu terimi şöyle açıklamıştı:
"Engelliliğim statik değil, dinamiktir. İhtiyaçlarım ve yeteneklerim günden güne farklıdır. O zaman belki de uğraştığınız şey dinamik bir engelliliktir!"

Dinamik engellilik, bir engellilik veya sağlık durumunun değişken semptomlarıyla karakterize edilir. Bu, insanların "iyi günleri" ve "kötü günleri" olabileceği ve her günün farklı veya öngörülemez olduğu anlamına gelir. 

Dinamik engellilik, zaman içinde şiddeti ve etkisi değişen bir durumu veya bozukluğu ifade eder. Ampütasyon veya felç gibi sabit kalan statik bir sakatlığın aksine, dinamik bir sakatlığın iyileşme veya alevlenme dönemleri olabilir.

Engelliliğin bu tipik resmine uymayan birçok kişi, engelli olarak sayılıp sayılmadıklarını - ait olup olmadıklarını kendilerine sorar. Özellikle engellilik toplumumuzda hala çok damgalandığı için, insanların engelli olarak tanımlanmalarıyla yüzleşmeleri çok uzun ve zor bir yol olabilir.

Ve unutmayın: Tüm engeller görünür değildir ve tüm engeller statik değildir.

ALİYE YÜCEL 


24 Ekim 2024 Perşembe

KIZILAY ENGELLİ YARDIMI


Kızılay'ın engelli yardımı; tıbbi araç, cihaz veya malzeme kullanımını gerektiren, engel veya hastalığa sahip olan ihtiyaç sahibi kişilerin ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik ayni ve nakdi yardımlardır. 

Yapılan sosyal inceleme sonucu ve şube kaynakları göz önünde bulundurularak tek seferlik olarak veya uygun görülen periyoda göre en fazla bir yıl için engelli yardımı sağlanabilmektedir.

Türk Kızılay Şubeleri veya ilgili kamu kurum kuruluşları tarafından yapılan sosyal inceleme sonucuna göre ihtiyaç sahibi olduğu tespit edilmiş olan kişiler engelli yardımından yararlanabilir. 


SGK tarafından hazırlanan Sağlık Uygulama Tebliği kapsamına girmediği için veya Sağlık Uygulama Tebliği kapsamına girse dahi katılım payı ve ilave ücretleri ödeme gücü bulunmadığı için engeli sebebiyle ihtiyaç duyduğu ilaç, malzeme ve tedaviye ulaşamayan bireyler faydalanabilmektedir.

Başvuranlardan istenilen belgeler şunlardır:
Kimlik belgesi fotokopisi,
Sağlık kurulu / tedavi / ilaç / malzeme vb. raporu.

Gerek duyulması halinde farklı belgeler de talep edilmektedir.

Kaynak: kizilay.org.tr/sosyal-hizmetler/

ALİYE YÜCEL

16 Ekim 2024 Çarşamba

ENGELLİ ÇOCUĞA EBEVEYN OLMAK...


Amerikalı yazar Kelley Coleman "Engelli Bir Çocuğa Ebeveyn Olmak Hakkında Kimsenin Size Söylemediği Her Şey" (Everything No One Tells You About Parenting a Disabled Child) isimli bir yeni kitap yazdı. Kitap adından da anlaşılacağı üzere ebeveynlere; tanı, okul, sigorta, engelli hakları ve ebeveynlik hakkında rehberlik, hikayeler ve destek sunan bir yol haritası olarak yazılmış. 

Engelli çocukların ebeveynleri için, hizmetler ve destek arasında nasıl bir yol izlemek gerektiğini anlamak zor olabilir. Kitapta engelli bir çocuğa ebeveyn olmak konusunda değerli tavsiyeler yer alıyor. 

Yazar Kelley Coleman kitabına:
"Hoş geldin. Burada olacağını hiç düşünmedin, değil mi? Eğer bunu okuyorsanız, muhtemelen engelli bir çocuğun ebeveynisiniz ve bunalmış, bitkin hissediyorsunuz ve tüm bu olanlardan dolayı kafanız karışıyor. Yürüdüğünü sandığın o basit yol mu? Evet, artık farklı bir yoldasın. Eski yol artık yok. Aynı şekilde. Yalnız değilsin. Çocuğunuzu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorsunuz. Ama ya izlenecek yollar? O kadar da değil…" diye başlıyor. 

Sonra şöyle devam ediyor:
Birden fazla engeli olan iki çocuğa ebeveynlik yapma deneyimimden, kimsenin bunun nasıl yapılacağını bilmediğini öğrendim. Kendimizi bu işin ortasında bulduğumuzda tüm tekerlekleri yeniden icat ederiz! Bu yolculuğun başında gerçek, pratik bilgi almanın en iyi yerinin genellikle diğer ebeveynlerden olduğunu öğreniyoruz. Daha sonra bilgili ebeveynler oluyoruz.

Sonunda bu kitap, o ebeveynler olma yolundaki yol haritanızdır. Bu işi çözen, başaran ve yol boyunca çocuğunuzun başarısını kutlayan ebeveynler... İster yeni teşhis konulan bir bebeğe ebeveynlik yapıyor olun ister yetişkin çocuğunuzun bakıcısı olun, bu kitap tam size göre.

Herkes için işe yarayacak sihirli çözümlere sahip olmayı dilerdim ama her bölge, aile, çocuk ve engellilik için birbirinden çok farklı sistemler mevcut. Ancak bu sistemler genellikle birbiri ardına gelen baş ağrılarıdır. İmkansız hissedebilirsiniz. Keşke bu işler bu işi bilen insanlar tarafından yönetilmiş olsaydı.

Bu kitapta işime yarayan şeyleri bulacaksınız. Birçoğu da işinize yarayacaktır. Söylediklerim size uymuyorsa, kesinlikle görmezden gelin. Sistemler, hizmetler ve destekler, aynı federal yönergelere göre bile eyaletten eyalete inanılmaz derecede farklıdır. Ve çocuklarımız daha da eşsiz. Engellilik her ailede farklı görünecektir. Olması gerektiği gibi. Her çocuk farklı şekilde gelişir ve büyür. Ve çocuğunuzun izlediği yol onu diğerlerinden daha fazla veya daha az yapmaz. 

Şu anda liseyi onur derecesiyle bitirecek olan çocuğu için üniversite gezileri planlayan bir arkadaşım var. Geçtiğimiz yılın büyük bir kısmını çocuğuyla birlikte hastane odasında geçiren, birden fazla ameliyat ve ağrı tedavisi için aylarca hastanede kalan bir arkadaşım daha var. Her iki aile de engelli bir çocukla yaşam deneyimi yaşarken, bu deneyimler, çocuklarını tutkuyla seven harika ebeveynler için bile yaşamı açıkça farklı şekilde etkiliyor. 

Arkadaşım Jill geçenlerde bunu  "Hepimiz aynı okyanustayız ama çok farklı teknelerdeyiz. Bazı günler hangi tekneye bineceğimden emin değilim. Hepsi yüzüyor. Bazılarında kürek çekmekte zorlanıyorum" diyerek açıkladı. 
Ve kürek çekmek benim için sizin için olduğundan farklı görünüyor. Bununla ne demek istiyorum? Hepimiz ebeveynliğimize ve sularda yol alma şeklimize kendi yaşam deneyimlerimizi getiriyoruz...

Kendi ailemde, zaman ayrıcalığının çocuğumun lehine işlediğini gördüm. Çocuğumun ihtiyaç duyduğu desteği alabilmesi için öğrenmek, çözmek ve işleri halletmek için zaman ayırabildim. Buna ek olarak, ırk, eğitim, gelir güvenliği ve destekleyici arkadaş ve aile ağı gibi diğer ayrıcalıklarım olduğunu da kabul ediyorum. Ve bunların hepsi benim için hala çok zor. 

Çocuğumu sevmek zor mu? Hayır, asla. Ama tüm bu evrak işleri? Evet, berbat. Bu kitapla amacım, bu şeyleri öğrenmek için harcadığım zamanın, paranın ve stresin çoğunu başkalarına kazandırmak. Başkalarına hem çocuklarını desteklemek hem de bu yolda karşılaşacakları önyargılarla yüzleşmek için kullanabilecekleri bilgiler vermeyi umuyorum. Hepimiz aynı gemide değiliz. Birbirimize kürek çekmede yardımcı olalım. Tüm çocuklarımız için...

Bu kitap tek bir mükemmel çözüm sunmakla ilgili değil. Engellilik çözülmesi gereken bir sorun değil! Çözmemiz gereken sorun herkes için; yeterli, erişilebilir desteğin olmamasıdır.  Bu kitap tıbbi veya yasal tavsiye olarak tasarlanmamıştır, çünkü ben ne doktor ne de avukatım. Temel konulara yönelik bir rehberdir, böylece daha iyi sorular sorabilir, daha iyi yanıtlar alabilir ve daha iyi çözümler bulabilirsiniz.

Bu kitabı yeni hayatınızın ihtiyaç duyacağınız bir haritası olarak düşünün. Buradan nereye gideceğiniz size kalmış. Çocuğumda nadir görülen, teşhis edilmemiş bir genetik sendrom var. Muhtemelen çocuklarımız çok farklıdır ve ayrıca birçok benzerliğe de sahiptir. Tıpkı hepimizin ebeveynleri gibi. 

Bir ebeveyn olarak çocuğunuzun neye ihtiyacı olduğunu bilmiyorum. Ama sizin neye ihtiyacınız olduğunu biliyorum: Anlayabileceğiniz ve kullanabileceğiniz bilgiler var. Çocuğunuza yardım etmek için burada değilim. Size yardım etmek için buradayım." 

Okuduğunuz gibi kitaptan bazı önemli alıntılar yaptım. Umarım kitap Türkçeye de çevrilir ve bir çok ebeveyne yol haritası olur. Çünkü buna gerçekten ihtiyaç var.

Kaynak: https://www.kuow.org/ 

ALİYE YÜCEL


10 Ekim 2024 Perşembe

BLOGUM 13 YAŞINDA

 

Blogum 13 yaşında... 2011 yılı Ekim ayında blogumu açmış ve yazmaya başlamıştım. 3, 5, 10 derken yazmaya başlayalı tam 13 yıl oldu. 

"Engelli Hikayeleri" diyerek başladığım ve engelli farkındalığına dair yazılar yazdığım bloguma daha sonra kitabımın adını verdim. "Engeloji" oldu. Engeloji, yani engeli ve engelliyi doğru anlama bilimi... İsminin böyle etkili olacağını tahmin edemezdim. Ancak Engeloji oldukça etkili bir isim oldu. İsim annesi olarak bundan çok mutluyum.


Engeloji, temasal bir blog. Sadece engelli ve engellilik hakkında yazıyorum. Engelli  farkındalığı meydana getirmek istiyorum. Blogumu en çok engeli olmayanların okumasını istiyorum. Okuyup anlasınlar, nasıl engellediklerini görsünler istiyorum. Birgün biri okur ve engellileri yanlış tanıdığını anlar diye yazıyorum. Engelliliğin yanlış bilinmesi, engellilerin yanlış tanınması beni bu konuda yazmaya zorluyor.

Engellilik ve engellilik ile ile ilgili konular hiç bitmiyor. Ben de yapabildiğim sürece yazacağım galiba... Okuyan, takip eden, beğenen, teşvik eden herkese çok teşekkür ediyorum.

ALİYE YÜCEL

6 Ekim 2024 Pazar

DÜNYA SEREBRAL PALSİ GÜNÜ



6 Ekim, Dünya Serebral Palsi Günü, serebral palsili (beyin felci) bireylerin toplum içinde herkes gibi aynı hak ve fırsatlara sahip olduğuna dikkat çeken bir sosyal hareket ve farkındalık günüdür. 

Serebral palsi, bir kişinin hareket yeteneğini etkileyen bir grup bozukluğu ifade eden genel bir terim olan fiziksel bir engelliliktir.

Serebral palsinin tek bir nedeni yoktur , ancak prematüre doğum ve felç en önemli nedenlerden ikisidir.

Serebral palsi insanların:
%75'i kronik ağrı çeker.
%33'ü yürüyemez,
%33'ünde kalça çıkığı vardır,
%25'i sözlü iletişim kuramaz ve 
%6'sı tüple beslenir.


Beyin felci olan kişilerde sıklıkla eş zamanlı rahatsızlıklar da görülür.
%50'sinde zihinsel engellilik,
%25'i epilepsi hastası,
%25'inde davranış bozukluğu,
%20'sinde uyku bozukluğu,
%10'unda görme bozukluğu,%7'si otizmli,
%5'inde işitme kaybı olur.

Serebral palsi, duruşu, dengeyi ve hareket etme yeteneğini etkiler. Ayrıca bazen kişinin iletişim kurma, yeme ve uyuma yeteneklerini de etkileyebilir.

Serebral Palsi, kaba motor fonksiyon, el becerisi ve iletişim gibi çeşitli şiddet seviyelerine göre sınıflandırılabilir.

Serebral  Palsi'nin simgesi yeşil renktir. Filizlenme, hayat ve yaşamın yenilenmesi anlamına gelen “yeşil” renk aynı zamanda serebral palsinin sembolüdür. 

Serebral palsi, en sık rastlanan, buna karşın en az anlaşılan engellilik durumudur. Dünya genelinde 17 milyon serebral palsili olduğu bilinmekte, Türkiye’de ise her yıl 6 binden fazla bebeğe serebral palsi tanısı konulmaktadır.

Ülkemizde ve tüm dünyada her yıl 6 Ekim günü, serebral palsili çocuklara dikkat çekmek ve farkındalık meydana getirmek amacıyla yeşil renkle simgeleştirilen etkinlikler yapılıyor. 

ALİYE YÜCEL 

28 Eylül 2024 Cumartesi

FRIDA KAHLO'NUN GÜNLÜKLERİ

 

"Frida Kahlo'nun Günlükleri" sergisi bugün açıldı. İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında İstanbul Grand Pera Tarihi Bina'da sanatseverlerle buluşuyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteklediği projenin yönetmenliğini Cengiz Ayyıldız ve Koray Özdemir, eş küratörlüğünü Ayşe Demirci ve Dilay Duman’ın yapıyor. Proje için Frida Corporation'la lisans anlaşması sonrasında üzerinde iki yıl çalışılarak hazırlanıyor.

Meksikalı ressam Frida Kahlo'nun kişisel günlüklerinden esinlenerek hazırlanan fiziksel ve dijital sergi, aynı zamanda dünyada ve Türkiye'de günlüklerle hazırlanan ilk sergi olma özelliğini taşıyor. 

Sergi ile ilgili yapılan açıklamalarda; yeni nesil teknolojiler kullanılarak hazırlandığı ve yapay zeka kullanıldığı belirtiliyor. Frida Kahlo'nun günlüklerinde onun düşünceleri, duyguları ve ilham kaynakları yer alıyor. 


Dünyanın en büyük ressamlarından biri kabul edilen Frida Kahlo’nun hayat hikayesi oldukça ilginç. Öyle bir hayat ki sanki başına gelmeyen kalmamış... Küçük yaşta çocuk felci geçiriyor. Sonra gençliğinde trafik kazası geçiriyor ve ağır engelli oluyor. Yaşadıkları, içinde bulunduğu durum, güçlü duruşu ve çok yaşama azmi çok etkileyici. 

Frida Kahlo'nun hayatı engelli engelsiz herkese ilham kaynağı oluyor. Ünlü ressamın günlüklerine odaklanarak sanatseverlerle buluşturulan sergi oldukça ilginç olmalı...

İnteraktif sergi 26 Ekim tarihine kadar görülebilecek. 2 - 30 Kasım tarihleri arasında Antalya’da sanatseverlerle buluşacak.

ALİYE YÜCEL


26 Eylül 2024 Perşembe

GAZZE GÜNEŞ KUŞLARI


Gazze'ye bombalar düşmeye başladığında, bacakları kesilen 25 Filistinli bisikletçiden oluşan Gazze Sunbirds (Gazze Güneş Kuşları)  grubu, komşularına yiyecek ve barınak ulaştırmak için bisiklet sürüyorlar. Alaa Al-Dali ve diğer Sunbirds üyeleri Gazze'deki insanlara umut ve destek sunuyor.

2018 yılında Filistinli bisikletçi Alaa Al-Dali'nin, ülkesini Cakarta'daki Asya Oyunları'nda temsil etme hayalini gerçekleştirmesine sadece birkaç ay kalmıştı. O zamanlar 21 yaşında olan Alaa, İsrail'in Gazze sınırında işgaline karşı haftalarca süren Büyük Dönüş Yürüyüşü'ne bisiklet kıyafetleriyle ve bisikletiyle gidiyor. Yürüyüşte, bir İsrail keskin nişancısı tarafından vuruluyor. 
 
Alaa Al-Dali vurulma anı için: 
"Bir elimde bisikletimi tutuyordum ve bacağımdan vuruldum. Aşağı baktım ve içinden duman çıkıyordu..." diyor. Doktorlar kendisine kurşunla mı yoksa bombayla mı vurulduğunu soruyorlar. Sekiz veya dokuz gün sonra da doktorlar ona seçenek sunuyorlar: Ya bacağı ya da hayatı. Bacağının kesilmesi gerekiyor.

Alaa yere düşüyor, ama asla pes etmiyor. Ampütasyondan bir ay sonra tekrar bisiklete biniyor. Hırslarını yeniden yapılandırıyor ve Filistin bisiklet takımının eski üyesi Filistin'in uluslararası alanda yarışan ilk para-bisikletçisi olmayı hedefliyor.  

Mücadelesi, 2019 yılında bir yapımcının Alaa hakkında yaptığı bir filmin çevirmenliğine yardımcı olan Londra'daki üniversite öğrencisi Karim Ali'yi harekete geçiriyor. Alaa ve Karim, Gazze'nin ilk para-bisiklet takımı olan Gaza Sunbirds'ü kurmak için işbirliği yapıyorlar.

Fikir, Gazze'de bacakları kesilmiş insanlarla tanışmalarından geliyor. Filistin'i temsil etmek ve özgür bir kuş gibi olmak fikrinden doğuyor. Alaa "Gazze'de yaşadığınızda her yönden kuşatma altındasınız, bu yüzden Sunbirds bizim için bir özgürlük sembolü..." diyor.

Alaa, çalışmalarını "Haftada beş dersimiz vardı ve bu ders, kendi hikayenize sahip çıkmamız ve bisiklete binerek hareket kabiliyetinizi yeniden kazanmamız üzerineydi." diye açıklıyor.



Savaş ilerledikçe binicilerin Gazze'de eğitim alması mümkün olmuyor. Ekibin fikrini canlı tutması için, Gazze'deki insanlara paketler dağıtmak için bisikletlerini kullanmaya başlıyorlar. Yarışmaktan yardım etmeye yaşları 12 ile 49 arasında değişen 25 sporcu katılıyor. Alaa Al-Dali. "Her şey ekmek dağıtmakla başladı." diyor.

Sunbirds ilk başta bombalanan ve yiyecekleri israf olan süpermarketlere ve depolara odaklanıyor. Daha sonra Sunbirds'ün kurucu ortağı ve yöneticisi Karim Ali'nin açıkladığı gibi 
"İsrail Gazze'nin güney yarısını işgal ettiğinde çiftçiler sebzelerini toplayamadılar" diyor ve doğrudan çiftçilerle ilgilenmeye başlıyorlar.

Tüm zorluklara rağmen, bağışlara güvenen ve diğer kuruluşlarla da ortaklıklar kuran Sunbirds bir fark yaratıyor. Kuruluşa göre, yaklaşık 300.000 $ (269.000 €)  değerinde  yardım dağıtıyorlar. Bu, 72.000 kilogram (158.000 pound) yiyecek, 7.000 sıcak öğün ve 225'ten fazla barınak içeriyor.
 
Ali, "Birçok aile Sunbirds'e bağımlı..." diyor ve "Bizi gelirken gördüklerinde, engelli insanların onlara yardım getirdiğini gördüklerinde şaşırıyorlar ve 
oldukça duygusallaşıyorlar..."  diye ilave ediyor.

Sunbirds üyeleri bir çok zorluğun üstesinden geliyor. Gazze'nin engelli bisikletçileri; yardım, ilham ve umut dağıtıyor.

Kaynak: The New Arab ve DW

ALİYE YÜCEL

18 Eylül 2024 Çarşamba

ENGELLİ YOLCULARA SORULAR



Tatil, seyahat denildi mi akla yaz gelir ama kış aylarında da seyahat ediliyor. Seyahat ve konaklama engelliler için önemli bir sorun. Bu konu ile ilgili çok önemli bilgilerin olduğu bir habere rastladım. 

Travel News yakın zamanda okuyucularına, acenteleri aracılığıyla seyahat rezervasyonu yaptırmak isteyen engelli gezginlere sorulması gereken doğru soruları bilip bilmediklerini soran bir anket düzenledi; okuyucuların %60'ı "evet" dedi ve belki biraz endişe verici bir şekilde, %40'ı "hayır" dedi.

LiveABLE Access Consultants ve Able2Travel'ın kurucusu  Tarryn Tomlinson, Travel News'e yaptığı açıklamada, Güney Afrika'daki engelli kişiler arasında seyahat isteğinin giderek arttığını ve birçoğunun engelli bir seyahat planlamanın getirdiği stresi ve belirsizliği azalttığı için seyahat acentelerini kullanmayı tercih ettiğini söyledi.

"Seyahat acenteleri, tüm erişilebilirlik ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayarak, uzmanlaşmış bilgi, kişiselleştirilmiş hizmetler ve seyahatin birden fazla yönünü koordine etme yeteneği sunabilir. Engelli gezginlerle çalışırken, seyahat acenteleri müşterilerinin ihtiyaçlarının özen ve dikkatle karşılanmasını sağlayan belirli sorular sormalıdır."



Tomlinson, seyahat acentelerinin müşterilerine sorması gereken önemli soruları şöyle sıraladı:

Hareketlilik ve Erişilebilirlik:
Hareketlilik yardımcısı (örneğin tekerlekli sandalye, yürüteç, scooter) kullanıyor musunuz?
Konaklama yerinizde hangi özel erişilebilirlik özelliklerine ihtiyacınız var (örneğin engellilere uygun duş, engelli odaları gibi)?
Kısa mesafelerde yürümekten hoşlanıyor musunuz, yoksa tekerlekli sandalye ile ulaşılabilen bir ulaşım aracına mı ihtiyacınız var?

Sağlık ve Tıbbi İhtiyaçlar:
Seyahatiniz sırasında dikkate alınması gereken özel bir tıbbi rahatsızlığınız var mı? 
Seyahat ederken tıbbi ekipmana, malzemeye veya yardıma ihtiyacınız olacak mı? 
Bilmemiz gereken herhangi bir diyet kısıtlaması veya alerji var mı?
 
Ulaşım Tercihleri:
Uçak, tren veya otobüslere binerken veya inerken yardıma mı ihtiyacınız var? 
Bir hizmet hayvanı ile mi seyahat ediyorsunuz? Eğer öyleyse, herhangi bir özel düzenlemeye ihtiyacınız var mı? 
Seyahatiniz sırasında erişilebilir kiralık araçlara veya özel ulaşıma mı ihtiyacınız var?
 
Konaklama Tercihleri:
Otel odanızda ne düzeyde erişilebilirliğe ihtiyacınız var (örneğin alçak yataklar, tutunma çubukları, acil durum özellikleri)?
Konaklama yerinizde zemin katta odaya veya asansöre mi ihtiyacınız var? 
Belirli bir konaklama türünü (örneğin otel, tatil köyü, ulaşılabilir tatil evi) mi tercih edersiniz?
 
Aktivite ve Gezi Değerlendirmeleri:
İlginizi çeken ve özel düzenlemeler gerektiren herhangi bir aktivite veya gezi var mı? 
Turlar ve ya gezi için erişilebilir seçeneklere mi ihtiyacınız var?
Aktiviteleri planlarken dikkate alınması gereken fiziksel sınırlamalar var mı?
 
İletişim ve Yardım:
Özel iletişim yöntemleri gerektiren işitme veya görme engeliniz var mı? 
Bir refakatçi veya bakıcıyla mı seyahat edeceksiniz? Eğer öyleyse, size ne gibi yardımlar sağlıyorlar? 
İhtiyaçlarınızın tam olarak karşılanmasını sağlamak için planlama sürecinde size en iyi şekilde nasıl destek olabiliriz?
 
Seyahat Sigortası:
Engelliliğe ilişkin özel ihtiyaçlarınızı karşılayan bir seyahat sigortanız var mı? 
Engellilere uygun seyahat sigortası bulma konusunda yardıma mı ihtiyacınız var?

Gördüğünüz gibi sorulması gereken tüm sorular açık bırakmayacak şekilde  sıralanmış... Türkiye'de de uygulandığı takdirde engellilerin daha çok seyahat ve tatil yapacağını düşünüyorum.
 
Kaynak:
https://www.travelnews.co.za/article/are-you-able-assist-disabled-travellers

ALİYE YÜCEL 
 

10 Eylül 2024 Salı

PARALİMPİK OYUNLARINDA TARİHİ BAŞARIMIZ

 2024 Yaz Paralimpik Oyunları, Fransa'da 28 Ağustos ile 8 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleşti.

Paralimpik Oyunları, çeşitli engel gruplarından sporcuların katıldığı ve farklı sporların yapıldığı bir etkinliktir. 

Orijinal haliyle “Paralympic” kelimesi İngilizce engelli anlamına gelen “Paralyzed” ve “Olympic” kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. 

Paralimpik Oyunları Yaz ve Kış Oyunları olmak üzere olimpiyatların bitmesinden iki hafta sonra yine aynı ülkede yapılır.

Türkiye; 6 altın, 10 gümüş ve 12 bronz madalyayla toplamda 28 madalya kazandı. Böylece ülkemiz tarihinin en başarılı paralimpik oyunlarını geçirdi. 

Paris 2024 Paralimpik Oyunları'nda madalya kazanan milli sporcular ve branşları şöyle:

Branş Sporcu / Takım Madalya

Golbol Golbol Kadın Milli Takımı - Altın

Para okçuluk Öznur Cüre Girdi (Kadınlar makaralı yay) - Altın

Para yüzme Umut Ünlü (50 metre serbest S3) - Altın

Para yüzme Umut Ünlü (200 metre serbest S3) - Altın

Para tekvando Mahmut Bozteke (Erkekler K44 63 kilo) - Altın

Para judo İbrahim Bölükbaşı (Erkekler +90 kilo J2) - Altın

Para okçuluk Sadık Savaş-Merve Nur Eroğlu (Klasik yay karışık takım) - Gümüş

Para atletizm Aysel Önder (Kadınlar 400 metre T20) - Gümüş

Para atletizm Muhammet Khalvandi (Erkekler cirit atma F57) - Gümüş

Para halter Abdullah Kayapınar (Erkekler 49 kilo) - Gümüş

Para halter Besra Duman (Kadınlar 55 kilo) - Gümüş

Para masa tenisi Kübra Korkut (Kadınlar S7) - Gümüş

Para tekvando Alican Özcan (Erkekler K44 58 kilo) - Gümüş

Para tekvando Fatih Çelik (Erkekler K44 70 kilo) - Gümüş

Para tekvando Gamze Gürdal (Kadınlar K44 57 kilo) - Gümüş

Para atıcılık Aysel Özgan (Kadınlar P2 10 metre havalı tabanca SH 1) - Gümüş

Para atletizm Fatma Damla Altın (Kadınlar uzun atlama T20) - Bronz

Para judo Ecem Taşın Çavdar (Kadınlar 48 kilo J1) - Bronz

Para judo Cahide Eke (Kadınlar 48 kilo J2) - Bronz

Para judo Nazan Akın Güneş (Kadınlar +70 kilo J1) - Bronz

Para halter Nazmiye Muratlı (Kadınlar 45 kilo) - Bronz

Para halter Sibel Çam (Kadınlar 73 kilo) - Bronz

Para yüzme Sevilay Öztürk (Kadınlar 50 metre kelebek S5) - Bronz

Para masa tenisi Ali Öztürk (Erkekler Sınıf 5) - Bronz

Para masa tenisi Abdullah Öztürk-Nesim Turan ( Erkekler Sınıf 4 çiftler) - Bronz

Para masa tenisi Ebru Acer (Kadınlar Sınıf 11) - Bronz

Para tekvando Meryem Betül Çavdar (Kadınlar K44 52 kilo)  - Bronz

Tekerlekli sandalye eskrim Hakan Akkaya (Erkekler epe A kategorisi) - Bronz

Sporcularımız tebrik eder, daha nice başarılar dilerim.

ALİYE YÜCEL 



8 Eylül 2024 Pazar

NARİN'İN ENGELLİ ABLASI


Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran cinayeti hepimizi çok etkiledi. 

Bunun etkilerinin üzerine bir iddia daha ortaya atıldı. Narin'in engelli ablası Tülin'in de şüpheli şekilde can verdiği iddia edildi. İddiaya göre Narin'in engelli ablası olduğu ve 2019 yılında küçük yaşta iken merdivenden düşerek hayatını kaybettiği söylendi. 

Güran ailesinin engelli olan bu kız çocuğunun cinayet nedeniyle mi, yoksa kaza ile mi hayatını kaybettiği bilinmiyor. Narin'in ölen engelli ablası için "Düşüp öldü deniliyor" ve otopsi yapılmadan defnediliyor. Böylece konu kapanıyor. 

Acaba ablası nasıl öldü? Bu bir doğal ölüm mü? Yoksa cinayete mi kurban gitti? Ve en önemlisi engelli biri merdivenden nasıl düşüyor? Bu soruların cevabı çok önemli...

Narin'in ölen engelli ablasının da mezarı açılarak mutlaka DNA örnekleriyle doğal ölüm mü, cinayete kurban gidip gitmediği araştırılmalı... Ayrıca sonradan engelli olduğu söyleniyor. Nasıl engelli hale geldi o da ayrı bir soru... Bu çocuğun da mezarı açılarak otopsi umarım. Davaya bu da eklenmeli...

ALİYE YÜCEL

4 Eylül 2024 Çarşamba

İŞTE BU

 


Hindistan'da Yüksek Mahkeme, engelli insanları aşağılayıcı şekilde tasvir ettiği gerekçesiyle "Aankh Micholi" filmini yasakladı.  

06 Ekim 2023'te Nipun Malhotra, filmin engelli kişilere yönelik aşağılayıcı ve ayrımcı ifadeler içerdiğini ileri sürerek Hindistan Yüksek Mahkemesi'ne dava açtı. Malhotra, fragmanda ve filmde belirli tıbbi durumların yanlış tanıtıldığı ve engelli olan karakterler için aşağılayıcı terimlerin kullanıldığı örnekleri vurguladı. 

Yüksek Mahkeme, engelli insanları aşağılayıcı şekilde tasvir ettiği gerekçesiyle filmin yasaklanması talebini görüştü ve 8 Temmuz 2024'te itirazı kabul etti. 

Mahkeme çığır açan kararla, filmler ve belgeseller de dahil olmak üzere görsel medyada engelli kişilere yönelik stereotipleştirme ve ayrımcılığı önlemek için kapsamlı yönergeler belirledi.

Yüksek Mahkeme'nin çerçevesi, engelli kişilerin onuru ve kimliği üzerindeki derin etkilerini kabul ederek damgalama ve ayrımcılığın önlenmesine odaklanıyor. Yönergeler arasında, olumsuz benlik imajına katkıda bulundukları ve ayrımcı tutumları sürdürdükleri için "sakat" ve "spastik" gibi kurumsal ayrımcılığı besleyen kelimelerden kaçınma çağrısı da yer alıyor.

Hindistan Baş Yargıcı DY Chandrachud başkanlığındaki heyet, görsel medyada ve filmlerde farklı yeteneklere sahip kişilerin klişeleştirilmesinin sona ermesi gerektiğini ve yapımcılardan engelliler ve engellilikle alay etmek yerine onları doğru bir şekilde temsil etmelerini istedi. 

Engeli bireyselleştiren ve engelliliğe yol açan sosyal engelleri göz ardı eden dilden, örneğin "etkilenen", "acı çeken" ve "kurban" gibi kelimelerden kaçınılması gerektiğini söyledi. Mahkeme ayrıca yapımcılardan "bizim hakkımızda hiçbir şey, biz olmadan" ilkesini uygulamalarını ve görsel medya içeriğinin oluşturulması ve değerlendirilmesinde engelli kişileri dahil etmelerini istedi.

Bu haberi okuyunca ve yapımcılardan istenilenleri görünce "işte bu" dedim. Engellileri; aşağılayıcı, alaycı ve ayırıcı şekilde gösteren her şey ile mücadele etmek gerekiyor. Hangi alanda olursa olsun. Bu kesin...

Kaynak: https://www.thehindu.com/

ALİYE YÜCEL

30 Ağustos 2024 Cuma

KINIYOR MUSUNUZ?

Engeli Mahremiyeti ekibi olarak her hafta instagramda engelli farkındalığına dair paylaşımlar yapmaya devam ediyoruz. 

Bu haftaki paylaşımımız oldukça eleştirilere sebep olan bir konu olduğu için blogumda da paylaşmak istedim.

Ekibimizdeki danışmanımız Öğretim Görevlisi Gülsiye Bıçak'ın sosyal medyada gördüğü bir paylaşım önerisiyle hazırladık. 

Paylaşımımızda;

"Çocuklarını bakımevine veren aileleri kınıyor musunuz?

Her engelli ve her bakıma muhtaç kişi aynı kategoride  değerlendirilmemelidir.

Bazen ailenin başka seçeneği olmayabilir ya da çocuk için gereklidir."



Cümlelerini yazdık. Bu cümleleri yazmama sebep olan paylaşımın hikayesinde anne şöyle sesleniyordu:
 
"Çocuklarını bakımevine veren ailelerin kötü insanlar olduklarını düşünüyordum. Ben bunu asla yapmam diyordum. Ancak oğlum üç yaşındayken şiddet eğilimi göstermeye başladı. 

O zaman bile, "Ne olursa olsun, onu bakımevine vermem," diyordum. Fakat büyüdükçe şiddetini kontrol edemez olduk ve 12 yaşında onu yatılı bakımevine vermek zorunda kaldık. O gün hayatımın en acı günüydü. Önceden önyargılı olduğum ailelerle ilgili belki de hep yanlış düşünmüştüm. Belki onlar kötü insanlar değildi. "Ben asla yapmam," demeden önce belki bir an durup düşünmek gerekir..."

Annenin samimi itirafı böyleydi. Bu bazı konularda ön yargının bizi nasıl yanılgıya götürdüğünün etkileyici bir örneği... 

ALİYE YÜCEL

25 Ağustos 2024 Pazar

NAZİK VE SAYGILI


İrlandalı aktör Colin Farrell'in Angelman sendromlu oğluyla ilgili bir yazı yazmıştım (Bu Ödül Baska Ödül). Geçenlerde Hürriyet Gazetesi'nde onunla ilgili yeni bir haber gördüm. Bir sözü çok etkiledi. Aslında ünlüler ve engelli çocuklarıyla ilgili bir çok yazım var. Ancak bu yazıyı yazmamın nedeni Colin Farrell'in bu sözü oldu. 

Farrell, televizyon şovları ve Gerçeğe Çağrı, Kanun Namına, Azınlık Raporu, Büyük İskender gibi filmleri ile tanınıyor. Aktörün büyük oğlu James, 2003 yılında normal bir bebek olarak doğmuş ve iki yaşında iken Angelman sendromu (Melek Adam Sendromu) teşhisi konmuş. 

Angelman sendromu, nadir görülen genetik bir hastalık. Bu hastalığın sonucu çocuklar fiziksel ve zihinsel gelişim geriliği gösteriyor. Konuşamıyor, düzgün yürüyemiyor. İlk olarak 1965 yılında İngiliz doktor Harry Angelman tarafından tanımlandığı için bu ismi alıyor. 

Bu hastalığı taşıyan çocuklar sürekli gülümsediği ve beden duruşlarının sabit olması nedeniyle Happy Puppet Syndrome (Mutlu Kukla Sendromu) olarak da adlandırılıyor. Ancak zaman zaman hiperaktivite, saldırganlık, öfke nöbetleri ve davranışsal uyumsuzluklar gösteriyor. Angelman sendromu, otizm ve serebral palsi ile çok benzer özellikler taşıdığı için çoğu zaman bu hastalıklarla karıştırılabiliyor.


Hastalığın anneden gelen kromozom 15'teki bozukluk nedeniyle olduğu düşünülüyor. Sendrom genellikle 1 yaşından kadar fark edilmeyebiliyor. Angelman sendromlu çocuklarda; zeka geriliği, gelişim bozuklukları, hareket ve denge bozukluğu, konuşma bozuklukları, kol ve bacaklarda titreme, nöbetler, uyku problemleri, sürekli gülümseme, kahkaha atma ve benzer bazı fiziksel özellikler oluyor.

Ünlü aktör, kendi oğlu gibi zihinsel ve fiziksel gelişim sorunları bulunan kişiler ile ailelerine destek vermek ve engellilik konusunda farkındalık yaratmak için Colin Farrell Vakfı'nı (The Colin Farrell Foundation) kurmuş.

Gelelim bu yazımı yazmaya sebep olan sözlerine Colin Farrel şöyle diyor: 
"Bütün dünyanın oğluma nazik davranmasını istiyorum. Bütün dünyanın ona aynı zamanda saygılı davranmasını da istiyorum..." 

Bu sözler bir babanın evladı için en büyük isteği... Ne kadar yerinde ve haklı bir istek... Çünkü böyle davranılmıyor maalesef... Eminim ki tüm engellilerin ve engelli yakınlarının en büyük isteği budur.

ALİYE YÜCEL


22 Ağustos 2024 Perşembe

ENGELLİ VOLEYBOLCU ARANIYOR


Turkiye Voleybol Federasyonu sporcu arıyor.

Oturarak voleybol bir engelli sporu ve bedensel engelliler tarafından oynanan voleybol çeşididir. 

Oturarak voleybola; ampute, bacağı veya kolları felçli, bacağı kısa, skolyoz, cüce, MS hastası, polio ve beyin felci geçiren bedensel engelliler katılabiliyor.
 
10x6 metrekarelik bir sahada; erkekler için 1.15 metre, kadınlar için 1.05 metre yüksekliğinde filelerde oynanır. 

Tahmin edileceği gibi, oturarak voleybolun normal voleyboldan bazı farklılıkları vardır. 
Servis vuruşu, hücum vuruşu ve blok esnasında oyuncunun bir bölümü yerle temas halinde olmak zorundadır. 

Takımlarda en az 8 sporcu vardır. Yaş sınırlaması da şöyledir; en küçük sporcu 12 yaşında, en yaşlı sporcu da 50 yaşında olabilir.


ALİYE YÜCEL 


16 Ağustos 2024 Cuma

İŞİMİZ İŞ DEĞİL!



Engellilerin dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15'ini oluşturduğu söyleniyor. Bunların yüzde 80'i çalışma çağındadır. Ancak bir çoğu insana yakışır işlerde çalışmıyor. 

Engelliler, özellikle de engelli kadınlar, iş dünyasında eşit fırsatlara ulaşmada çeşitli engellerle karşı karşıya kalıyorlar. Böylece engelli olmayan kişilere kıyasla daha yüksek işsizlik oranına ulaşır, ekonomik zorluğa ve yoksulluk riskine düşerler.

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) engelliler için sosyal adaleti teşvik etme ve insana yakışır işlere ulaşma konusunda uzun süredir devam eden bir taahhüdü var. Engelli katılımına yönelik ikili bir yol benimser.
 
Bir yol, belirli dezavantajları veya engelleri aşmayı amaçlayan engelliliğe özgü programlara veya girişimlere izin verirken, diğer yol engelli kişilerin beceri eğitimi, istihdam teşviki, sosyal koruma planları ve yoksulluk azaltma stratejileri gibi ana akım hizmetlere ve faaliyetlere dahil edilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. 

ILO'nun engelli kişileri dahil etme çabaları, 'ILO Engelli Dahil Etme Stratejisi ve Eylem Planı 2014-17'de belirtildiği gibi, iç uygulamaları ve diğer BM kuruluşlarıyla ortaklıkları da dahil olmak üzere faaliyetlerinin tüm yelpazesini kapsamaktadır.

Türkiye'ye gelince maalesef ülkemizde de engelliler iş konusunda çeşitli engellerle karşılaşıyor ve yeteneğine göre işlerde çalışamıyor. 
  
Kaynak: ilo.org

ALİYE YÜCEL

8 Ağustos 2024 Perşembe

BİR MACERA GİBİ

 


Duchenne musküler distrofi  (Duchenne Muscular Dystrophy) hastası olan Twict'teki yayıncının bir sözünü paylaşmak istiyorum. Ben çok etkilendim. Bakalım siz ne düşüneceksiniz? 

"Engelli olmak bazen sıradan bir yaşamın dışında bir macera gibidir. Çok meraklıyım her şeyi öğrenmek istiyorum..." diyor. 

İlginç bir bakış açısı... İnanıyorum ki bu bakış açısına sahip bir kişi bütün engellerin üstesinden gelebilir.

Bu arada; Duchenne musküler distrofi (DMD), daha çoğunlukta erkek çocukları etkileyen ilerleyici bir kas erimesi hastalığıdır. Kas zayıflığı, ilerleyen zamanlarda yayılarak bacaklarla birlikte kolları ve vücudu da etkiler. Kasları bir arada tutmak için gerekli olan bir protein olan distrofin eksikliğinden kaynaklanır.

ALİYE YÜCEL

26 Temmuz 2024 Cuma

GÖRME ENGELLİ BARBİE



Ünlü oyuncak üreticisi Mattel, yeni bir engelli bebek daha üretti. Mattel'in "Fashionistas" serisinin bir parçası olan görme engelli Barbie'nin beyaz bastonu ve dokulu kıyafetleri var.

Mattel'in 2009 yılında piyasaya sürdüğü Fashionistas serisinde; tekerlekli sandalye kullanan, vitiligolu, protez bacaklı ve down sendromlu olmak üzere farklı cilt tonlarına, vücut tiplerine ve engellilik durumlarına sahip bebekler yer alıyor.

Geçtiğimiz günlerde şirket, Amerikan Körler Vakfı ile ortaklaşa tasarlanan bir Barbie'yi piyasaya sürdü.
Görme engelli Barbie'nin Braille harfleriyle yazılmış pembe bir kutu içerisinde bulunuyor. Oyuncak bebeğin, marshmallow uçlu kırmızı-beyaz bastonu ve ışığa duyarlı gözlere uygun güneş gözlüğü gibi kendine özel aksesuarları bulunuyor. 

Saten bluzu ve fırfırlı eteği, Mattel'in görme engelli ve az gören çocuklarda dokunsal tatmin açısından test etmesinden sonra seçildi. Bebeğin ayrıca baston kullanımı için bükülebilir kolları var.


17 yaşındayken görme yetisini kaybeden sosyal medya fenomeni ve engellilik aktivisti Lucy Edwards, onu kutudan çıkarırken instagram da paylaştı. Bebeği "muhteşem" ve "göz alıcı" olarak nitelendirdi. Kendisinin de bebektekiler gibi farklı dokularda olan kıyafetler seçtiğini belirtti.

Başka bir engellilik aktivisti olan Tameka Simmons, 8 yaşındaki görme engelli kızı Evely'ye hemen alıyor ve "Zorlukla karşılaşan görme bir engelli çocuğu olan bir anne olarak bu Barbie, ailem için önem taşıyor. Bebeğin çıktığını duyduğumuzda çok heyecanlandık. Çok mutluyuz. Diğer iki kızım da Barbie'yi sevdi. Evely'e, 'Bebeğinin de tıpkı senin gibi bir bastonu var' dediler. Artık onun da kendine ait bir Barbie'si var." diyor.

Britanya'daki Kraliyet Ulusal Görme Engelliler Enstitüsü sözcüsü Debbie Miller ise, "Çocukluğumda olsaydı benim için etkisi inanılmaz olurdu. Kendim gibi başka kimseyi tanımıyordum, bu yüzden kendimi gerçekten farklı hissettim. Görme kaybımı saklamaya çalışmak istedim. Buna sahip olmak ve insanlarla onun hakkında konuşmak bana daha fazla güven verirdi." diye düşüncelerini açıklıyor.

Barbie'nin 1959 yılında piyasaya sürülmesinden bu yana, bebeğin gerçekçi olmayan güzellik standartlarını teşvik etmesi eleştirilere yol açtı. Bunun için Mattel, daha geniş kitleleri temsil eden bebekler üretmeye başladı. Bu tür bebekler oyuncak üreticisinin daha kapsayıcı olma çabasının bir parçası...

ALİYE YÜCEL