> Engeloji : 1.10.2023 - 1.11.2023

Translate

31 Ekim 2023 Salı

HARRY POTTER'İN YILDIZINDAN ENGELLİ HİKAYESİ


Harry Potter’ın yıldızı ünlü oyuncu Daniel Radcliffe, çekimler sırasında felç kalan dublörünü anlatan bir belgesele imza attı. Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Part 1'de dublörlük yapan David Holmes, patlama sonrası beklenmedik bir şekilde yere düşerek felç kalmıştı. 

Holmes'un yaralandığı sahnede karakter, patlama sonrası havaya uçuyor. O esnada da Holmes, beklenmedik bir şekilde yere düşerek boynunu kırılıyor ve göğsünden aşağısı felç oluyor.

Radcliffe, Harry Potter setindeki dublörünün nasıl sakatlanıp felç kaldığını anlatan "David Holmes: The Boy Who Lived" (David Holmes: Yaşayan Çocuk) isimli bir belgesel 
çekti. HBO'da yayınlanacak belgesel Radcliffe ve Holmes'un trajik bir kaza sonrası aralarında kurduğu bağı anlatıyor.


Holmes'un dublörlük kariyeri 14 yaşında başlıyor. Fakat Daniel Radcliffe'in setinde bu son derece trajik olay yaşanıyor. Holmes, hayatını konu alan ve 4 yıl süren çalışmanın sonucu olduğunu belirterek belgesel sürecine dair "Dublör olmak benim için hayattaki en önemli görevdi ve Harry'nin dublörlüğünü yapmak da dünyadaki en iyi işti. Ocak 2009'da hayatımı sonsuza dek değiştiren bir dublör provası kazası geçirdim. Bu film sadece kamera önündeki başarılarımın değil, aynı zamanda her gün karşılaştığım zorlukların ve boynumun kırılmasından sonra hayata karşı genel tutumumun hikayesini anlatıyor" diyor.

Holmes yaptığı açıklamada Harry Potter filmlerinden alıntı yaparak "Birleştiğimiz kadar güçlü, bölündüğümüz kadar zayıfız" ifadelerini kullanıyor. Belgeselde Holmes'un dublör çalışmasının perde arkası, Radcliffe'in ailesiyle ve eski ekibiyle yaptığı samimi röportajlar yer alıyor. 

HBO tarafından yapılan açıklamaya göre 15 Kasım'da gösterime girecek olan "David Holmes: The Boy Who Lived" isimli belgesel, "zorluklarla yaşamak, büyümek, belirsiz bir dünyada kimlikler oluşturmak ve kişisel bağ" gibi evrensel temaları işliyor. Bir engelli hikayesine Harry Potter'in yıldızının gözünden bakmak ilginç olacak.

ALİYE YÜCEL


23 Ekim 2023 Pazartesi

12. KALKINMA PLANI'NINDA ENGELLİLER

12. Kalkınma Planı kapsamında, engelliler için geniş kapsamlı çalışmalar yer alıyor.

Uzun süreli bakım finansman modelinin geliştirilmesiyle engelli bireye evde bakım hizmeti sunan kişilerin sosyal güvenlik sistemine dahil edilerek evde istihdamının desteklenmesine yönelik çalışmalar yapılacak.

Engelli hizmetlerine ilişkin başlıkların da yer aldığı plana göre, engellilik konusunda koruyucu ve önleyici çalışmalar etkinleştirilecek, engellilere yönelik sağlık hizmetlerinin niteliği artırılacak.

Kaynak: A.A.

ALİYE YÜCEL 

17 Ekim 2023 Salı

İŞİTME ENGELLİ YÖNETMEN

Bim Ajadi, işitme engelli bir film yönetmeni ve yapımcı...

Londra'da yaşayan Ajadi, üç yaşındayken işitme duyusunu kaybediyor. Genç yaştan itibaren sinemaya ilgi duyuyor. Yönetmen koltuğuna giden yolu kolay olmamış. Ancak kendisini neredeyse tesadüfen orada bulmuş.

Çoğunlukla müzik videosu endüstrisindeki çeşitli TV ve film yapım şirketlerindeki işler için grafik tasarımından sonra, ikincilikten kadrolu editörlüğe yükseliyor ve daha sonra bir gün, yönetmen hastalanınca kısa sürede bir müzik videosu yönetmesi istendi. Beklenmedik iş hakkında şunları söylüyor: "İşte o zaman yönetmen olarak aradığım mesleği bulduğumu fark ettim... Ve o zamandan beri arkama bakmadım!” 

Çalışmalarında işitme engelli oyuncular ve ekiple çalışıyor. Onunla çalışan sanatçılar ve ekip işaret dili için çaba gösteriyorlar.

Bim Ajadi'nin çalışmaları arasında belgeseller, komediler, hip-hop draması (2020'de büyük beğeni toplayan Here/Not Here, İngiliz İşaret Dili Yayın Vakfı tarafından sipariş edildi), Hollyoaks ve Silent Witness gibi programlar var. 2020'de Bafta'nın Çığır Açan yeteneği seçildi ve kısa film geliştirmesine yardımcı olacak bir hibe sağlayan, imrenilen John Brabourne ödülünü aldı.


Ajadi, sesini değişime ilham veren hikayeler anlatmak ve yeterince temsil edilmeyenleri desteklemek için kullanma konusunda oldukça kararlı... "İşitme engellilerin  oluşturduğu içerik için çıtayı yükseltmenin ve böylece bu içeriğin ana akım film endüstrisinde daha yaygın hale gelmesinin mümkün olduğuna dair köklü bir inancım var. İşitme engellileri anlatsın ya da anlatmasın, işitme engellilerin yönettiği bir yapımı mümkün olduğunca geniş bir izleyici kitlesinin izlemesini istiyorum. İzleyiciler, diğer yapımların hikayeleri kadar bu hikayelere de kendilerini bağlı hissetmeli..." diyor.

Yönetmen, ekranda gördüklerinin çoğunun onu hayal kırıklığına uğrattığını belirtiyor. “Sağır veya engelli karakterlerin yetersiz temsil edilmesinden, yanlış ve önyargılı kinayelere dayanılmasına sinirleniyorum. Çoğunlukla sağır veya engelli bir karakterin kurban olduğunu görüyoruz; örneğin kurtarılması gereken veya diğer engelli olmayan karakterler için sorun yaratan biri. Bu, yalnızca engellilik fikrini olumsuz biçimde desteklemeye hizmet eden olumsuz ve son derece yanlış bir klişedir. Bu, bir yönetmen olarak en büyük motivasyonumu etkiledi...” diye açıklıyor.

ALİYE YÜCEL 

11 Ekim 2023 Çarşamba

BLOGUM 12 YAŞINDA


Bloguma 12 yıl önce 11 Ekim tarihinde yazmaya başlamıştım. Bu nedenle yazımı her yıl olduğu gibi bloguma ayırdım. Başlarken bu kadar yıl yazacağımı düşünmemiştim. Canımı annemi kaybettiğim yıl hariç her hafta mutlaka bir post koydum.

Her yıl aynı şeyleri yazmak istemiyorum. Engelli, engellilik, engelli farkındalığı ile ilgili yazmaya devam etmek istiyorum. Okuyan herkese çok teşekkür ediyorum.

ALİYE YÜCEL



 

3 Ekim 2023 Salı

LÜTFEN! "DO NOT DISTURB"


Cem Yılmaz'ın yeni filmi Netflix'te yayınlandı. "Do Not Disturb" filmini izlemeyi düşünüyordum. Ama filmde bir engelli hikayesi olduğunu da duyunca hemen izledim. Engelli hikayesi derken sadece aksayan (topallayan) bir genç kız var aslında... Ama bu karakterle bile çok şey anlatılmış. Algıda seçicilik, Suhal'in olduğu sahneleri merakla bekledim ve ilgiyle izledim. 

"Do Not Disturb",  Karakomik Filmler'den Ayzek karakterinin  başrolde olduğu bir film. Karakomik Filmler'deki karakterlerden en çok Ayzek'i sevmiştim. 

Filmin oyuncu kadrosunda: Cem Yılmaz, Ahsen Eroğlu, Nilperi Şahinkaya, Zafer Algöz, Celal Kadri Kınoğlu, Bülent Şakrak, Özge Özberk yer alıyor.

Filmin konusu kısaca şöyle: Ayzek, annesinin kendisini evlendirmek istediği Suhal’in çalıştığı otelde iş buluyor. Böylece aynı otelde çamaşırcı olan Suhal, edebiyat profesörü Bahtiyar, hapishaneden pandemi nedeniyle çıkan Davut’la olan macerası da başlıyor.

Filmde birbirinden farklı toplumsal mesajlar veriliyor. Psikolojik ve sosyolojik tespitleri oldukça fazla bir film. Entelektüel kesimler, yaşam koçları, sosyal medya psikologları ve bunların takipçilerinin durumlarından kesitler var. Engelli ve engellilik adına tespitler olduğunu düşündüğün için kaçırırım korkusuyla dikkatle izlemeye çalıştım.


Suhal, bir bacağı topal olduğu için Ayzek’e uygun görülmüş annesi tarafından... Genç kızı yürürken görmediği için çok güzel bulunca "Ben ona layık değilim" diyor. Ama topalladığını görünce işler değişiyor! Aslında ailesinin Suhal'i kendisine yakıştırmasından dolayı mutlu olan, kendi değeri ve Suhal' in güzelliğiyle orantı kuran Ayzek, Suhal'in aksadığını gördüğündeki şaşkınlığı, hayal kırıklığı ve üzüntüsü kendisi içindi galiba...

Ayzek, Davut'a (Bülent Şakrak) kızla olan durumunu anlattığında o da "Sevaptır evlen..." diyor. Engelliye bakış bu işte. Engelli biriyle evlenmenin sevap olduğunu düşünenler var maalesef...

Bence önemli bir farkındalık sahnesi de Ayzek'in kızı yine ona anlattığı sahnede Suhal'e "İki ayağın üzerinde (!) durmaya çalışıyorsun..." diyerek baltayı taşa vurmasıydı. Bu sahnedeki tepkisine rağmen Suhal'ın kompleksli olduğunu düşünmedim. 

Suhal beğendiğim bir karakter oldu. O; resim çizen, yetenek sınavlarına hazırlanan, kendine güvenen, kendi dünyasını yaratmış ve idealleri olan bir genç kız. Etrafındaki olaylara kayıtsız kalmıyor. Suhal de Ayzek gibi birbirlerine uygun olmadığının farkında.

Cem Yılmaz filminde kaybedenleri ele alarak farkındalık meydana getirmek istemiş. Suhal de bunlardan biri... Filmi izledikten sonra keşke her engellinin yanında bir "Do Not Disturb" yazısı bulunsa da bazı ortamlarda boynuna taksa diye düşündüm.

ALİYE YÜCEL