> Engeloji : 10-16 Mayıs Engelliler Haftası

Translate

10-16 Mayıs Engelliler Haftası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
10-16 Mayıs Engelliler Haftası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Mayıs 2023 Pazartesi

NE DERSİNİZ?


Engeli olmayan biri iseniz, dünyanın engelli insanlar için erişilemez olduğu her şeyi  düşünmemiş olabilirsiniz. 

Tekerlekli sandalye kullananlar için rampa veya asansör eksikliği) gibi yada gormeyenler icin Braille yazı, işitme engelliler için aydinlatma gibi bilinenlerden bahsetmiyorum.

Engelli insanların günlük yaşamlarını sürdürmeleri için bilinmeyen birçok engel vardır. 

10 - 16 Mayıs Engelliler Haftası'nda bunların neler olabileceğini bir düşünelim.

Bu engelleri farkedip, her birlikte kaldıralım. Ne dersiniz?

ALİYE YÜCEL 

21 Kasım 2021 Pazar

GÜN VE HAFTA YETMEZ


Engelliler Günü ve Engelliler Haftası derken meğer 
İngiltere'de engelliler için tahsis edilmiş bir "ay" varmış... "Engellilik Geçmişi Ayı", Engelli Hakları Savunucusu Richard Rieser tarafından; engelli ve engelliliğin karşı karşıya olduğu engeller hakkında farkındalığı artırmak için 2010 yılında kuruluyor.

Engellilik Geçmişi Ayı, 18 Kasım'da başlıyor ve 20 Aralık'a kadar sürüyor. Her yıl farklı temalar ele alınıyor. Bu yılın temaları şöyle; gizli engeller, engelli cinselliği ve ilişkileri...

Engellilik Geçmişi Ayı'nın amacı; engellilerin hayatlarını kutlamak ve toplumun her alanında engellilere daha eşit davranılmasını sağlamak için neler yapılabileceğini araştırmak.

Richard Rieser, "Birleşik Krallık Engellilik Tarihi Ayı'nın tüm amacı, engelli insanlara odaklanmak..." diyor ve "Engellilik, yüzlerce, hatta binlerce yıldır inşa edilmiş yanlış veya olumsuz kalıp yargılara dayalı, fiziksel veya zihinsel olarak farklı insanlara karşı sistematik bir ayrımcılıktır" diye ilave ediyor. 

Biliyorsunuz bizde de 3 Aralık Engelliler Günü ve 10 - 16 Mayıs Engelliler Haftası var. Ama engellilere ayrılmış aylık bir süreç yok. Engelli sorunları çok olduğuna ve bitmek bilmediğine göre bir de ay olmalı mı ne dersiniz?

ALİYE YÜCEL

17 Mayıs 2020 Pazar

KIŞLALAR EKSİK KALDI



Her yıl 10-16 Mayıs tarihleri arasında Engelliler Haftası'nda çeşitli kurum ve kuruluşlar engellilere yönelik etkinlikler düzenleniyordu. Engelliler konusuna dikkat çekiliyor ve duyarlılık sağlamak için çalışılıyordu. Bu yıl koronavirüs (kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan yasaklar nedeniyle bunların birçoğu yapılamadı. Medyada da bu konu ile ilgili çeşitli haberler yapıldı, sosyal medyada çeşitli paylaşımlar oldu.

Engelliler Haftası’nda yapılan etkinliklerin en anlamlılarından biri de “Engelli Vatandaşlar İçin İsteğe Bağlı Temsili Askerlik Uygulaması'dır. Türk Silahlı Kuvvetleri her yıl bu uygulamayı gerçekleştiriyor. Çeşitli engelleri nedeniyle askerliğini yapamayanlar kişiler bir günlüğüne de olsa askerlik yapıyor, bu heyecanı yaşıyorlar. Bu yıl koronavirüs (kovid-19) salgını nedeniyle Temsili Askerlik uygulaması da yapılamadı.

Bu yıl yapılamayan temsili askerlik uygulaması için Milli Savunma Bakanlığı bir açıklama yaptı. Temsili askerlik bekleyen gençlere bir paylaşım yaparak mesaj gönderdi. Bu açıklamada “Siz olmayınca kışlalarımız eksik kaldı” ifadesi yer alıyor. Açıklamada koronavirüs (kovid-19) salgını geçtikten sonra temsili askerlik hizmeti için kışlalara davet edileceği bildirildi. Paylaşımda ayrıca “Engelleri hep birlikte aşacağız” deniliyor.


Temsili askerlik uygulaması dünyada sadece ülkemizde yapılıyor. Milli Savunma Bakanlığı'nın yaptığı bu çalışma engelliyi çevre ile uyumlu bir hale getirmek açısından oldukça anlamlı bir uygulama… Askere gidemeyen zihinsel, bedensel, görme ve işitme engellilerin böyle bir etkinliğe katılması onlar için moral kaynağı oluyor. Bu aynı zamanda ailelerine de büyük mutluluk ve gurur veriyor.

Askerlik, birçok engelli ve aileleri için ukde olan bir durum… Oğullarının askerliğini görmek isteyen anne ve babalar bir gün için de olsa onları asker kıyafetleri ile görmenin sevincini yaşıyorlar. Bazıları tekerlekli sandalyeyle, bazıları beyaz bastonla, bazıları de kol değnekleri ile gidiyor. Törene katılıyor ve katılım belgesi alıyor. Daha sonra aileleriyle “askerlik hatırası” fotoğrafı çektiriyorlar.

Milli Savunma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamadaki sözler oldukça etkileyici… “Siz olmayınca kışlalarımız eksik kaldı” diye açıklanmış… Engellilerin bu yıl orada bulunamamasının eksikliği bu şekilde anlatılmış… Bu uygulama ile temsili askerlik yapmayı düşünen engelliler gidemediği için üzülmüş olsalar da “Siz olmayınca kışlalarımız eksik kaldı” sözü onlara çok iyi gelmiş, yüreklerini ısıtmıştır. Bundan eminim…

ALİYE YÜCEL

10 Mayıs 2020 Pazar

ENGELLİLER HAFTASI BAŞLIYOR



Bugün Dünya Engelliler Haftası başlıyor. 10 Mayıs ile 16 Mayıs tarihleri arası Engelliler Haftası'dır. Birleşmiş Milletlere üye olan ülkelerde, engelliler hatırlanır ve engelli sorunları ele alınır. Bu haftanın amacı; engellilerin topluma kazandırılması, engelli farkındalığının oluşması, insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanmasıdır.

Her gün farklı bir engel grubuna tahsis ediliyor:
10 Mayıs Engelliler Haftası'nın Açılışı,
11 Mayıs Görme Engelliler Günü,
12 Mayıs İşitme ve Konuşma Engelliler Günü,
13 Mayıs Ortopedik Engelliler Günü,
14 Mayıs Zihinsel ve Ruhsal Engelliler Günü,
15 Mayıs Güçsüz, Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Günü,
16 Mayıs Engelliler Haftası'na Genel Bakış.

Engelliler Haftası'nda, engelliler konusunda dikkat çekmek ve duyarlılığı sağlamak için kurum ve kuruluşlar tarafından çeşitli etkinlikler düzenleniyordu. Bu yıl koronavirüs (kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan yasaklar nedeniyle bunların birçoğu yapılamayacak. Ancak medyada da bu konu ile ilgili çeşitli haberler yapılacak, sosyal medyada çeşitli paylaşımlar olacak.


Dünyanın pek çok yerinde kutlanan bu haftayı ben "Engelli Farkındalığı Haftası" olarak görüyorum. Bu haftada yapılacak en önemli etkinliğin de engelli farkındalığının oluşturulması için çaba harcamak olduğuna inanıyorum. Her alanda bir farkındalık oluşturulmalı... Bu konuda yapılan çalışmalar önemli, bu konuda yapılan çabalar değerli…

Engelliye bakış açısının değişmeli gerekiyor. Engelliye doğru bakış küçük yaşta kazandırılmalıdır. Bu nedenle anne, baba ve öğretmenlere büyük iş düşüyor. Çocuk engelliye acımamayı, küçümsememeyi, alay etmemeyi öğrenmeli... Çocuk büyüdüğünde de engelliye ön yargı ile bakmamalı... Engelliye “sakat, aciz, cüce, topal, çolak, kör, sağır, spastik, kambur” diyerek yaklaşmaması öğretilmelidir.

Engelli kişilerle iletişimde yapılan en büyük yanlış nedir biliyor musunuz? Ön yargı! Engellilik maalesef negatif bir durum olarak görülmüştür. Engellilik negatif bir durum olmaktan çıkıp bir farklılık olarak kabul edilmelidir. Engelliliğin bir farklılık olduğu kabul edilip, ona göre davranılmalıdır. Herkes farklı bir özelliğe sahiptir. Engellilik de böyle bir farklılık olarak görülmelidir. Engelliye acımadan, küçümsemeden yaklaşılmalıdır. Engelli farkındalığının artması ve engellerin kalkması dileğiyle...

ALİYE YÜCEL

12 Mayıs 2019 Pazar

BU HAFTA BİZİM



10 Mayıs ile 16 Mayıs arası Engelliler Haftası'dır. Birleşmiş Milletlere üye olan ülkelerde, engelliler hatırlanır. Bu hafta engelli ve engellilik konusuna dikkat çekmek içindir. Bu haftayı "Engelli Farkındalığı Haftası" olarak görüyorum. Bu haftada yapılacak en önemli etkinliğinde engelli farkındalığının oluşturulması için çaba harcamak olduğuna inanıyorum. Bunun için de;  engellilerle empati kurmak, dünyaya onlar gibi bakmak gerekir.

Farklı engel grupları var. Süre bir hafta olunca her gün farklı bir engel grubuna tahsis edilmiş:
10 Mayıs: Engelliler Haftası'nın Açılışı,
11 Mayıs: Görme Engelliler Günü,
12 Mayıs: İşitme ve Konuşma Engelliler Günü,
13 Mayıs: Ortopedik Engelliler Günü,
14 Mayıs: Zihinsel ve Ruhsal Engelliler Günü,
15 Mayıs: Güçsüz, Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Günü,
16 Mayıs: Engelliler Haftası'na Genel Bakış.


Bu haftanın amacı; engellilerin topluma kazandırılması, engelli farkındalığının oluşması, insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanmasıdır. Bu nedenle, engelliler konusunda dikkat çekmek ve duyarlılığı sağlamak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Medyada da bu konu ile ilgili çeşitli haberler yapılıyor. Engellilerin hayat şartlarını iyileştirme için yapılanlardan bahsediliyor. Bu yeterli olmuyor. Bir faydası da yok. Çünkü engellilerin sorunları, sıkıntıları devam ediyor.

Son yıllarda engelliler adına iyi gelişmelerde oldu. Engellilere yönelik olumlu yasalar çıktı. Ancak engellilerin sıkıntıları devam ediyor. Eğitim, mimari engeller, istihdam ve engellilere yönelik yanlış bakış açısı gibi... Sorunların hala devam etmesinde en büyük etken yanlış bakış açısı. Engelliye bakış açısının değişmesi gerekiyor. Engelliye doğru bakış küçük yaşta kazandırılır. Bu nedenle anne, baba ve öğretmenlere büyük iş düşüyor. Çocuk engelliye acımamayı, küçümsememeyi, alay etmemeyi öğrenmelidir. Büyüdüğünde de engelliye ön yargı ile bakmamalıdır.

Engellilere ayrılmış hem bir gün (3 Aralık) hem de hafta var. Bu günlerde yazdıklarım da hemen hemen aynı şeyler oluyor. Belki bir kişi okur ve bir farkındalık oluşur umudunu taşıyor ve yazıyorum. El birliği ile her alanda bir şeyler yapılmalıdır. Engelli olmak diğer bireylerle beraber yaşamaya engel değildir ve olmamalıdır. Engellerin kalkması ve engelli farkındalığının artması dileğiyle...

ALİYE YÜCEL

13 Mayıs 2018 Pazar

OLMALI, OLACAK, İSTİYORUM



Engelliler Haftası'ndayız. 10 - 16 Mayıs arası Birleşmiş Milletlere üye olan ülkelerde engelliler hatırlanıyor. Unutulan bir şey var ki bu hafta kutlanmak için değil. Bu hafta engelli ve engellilik konusuna dikkat çekmek içindir. Bu hafta engelli sorunlarını ele almak içindir. Bu nedenle bu hafta yapılması gereken en önemli  etkinlik engelli farkındalığının oluşturulması için çaba harcamak olmalıdır. Bu nedenle bu hafta Engelli Farkındalığı Haftası olmalıdır.

Engelli farkındalığının oluşması için de; engelliye bakış açımızın doğru olması gerekir. Engellilik daima negatif bir durum gibi görülmüştür. Oysa bu en büyük yanlıştır. Bakış açısı artık değişmelidir. Engel ve engellilik negatif bir durum olmaktan çıkıp, bir farklılık olarak kabul edilmelidir. Engelliliğin bir farklılık olduğu kabul edilirse bakış açısı da o yönde olacaktır.

Bu hafta boyunca, engellilerin yaşadığı zorluklar ele alınıyor. Hayat şartlarını iyileştirme için yapılan çabalardan bahsediliyor. Ama biliyoruz ki engellilerin sıkıntıları hala devam ediyor. Bunlar; eğitim, mimari engeller, istihdam ve engellilere yönelik yanlış bakış açısı... Engelliliğin yanlış bilinmesi, engellilerin yanlış tanınması ne acı... Belki hepsinden de zoru...


Engellileri küçümsemek ya da onlara acımak... Onları, “sakat, aciz, cüce, topal, çolak, kör, sağır, spastik, kambur” gibi çeşitli sıfatlarla anmak... Bunlar büyük bir yanlış... Engelliye küçümsemeden ve acımadan yaklaşılamaz mı? Engellilerin de herkes gibi eşit haklara sahip olduğu kabul edilemez mi?  Dünyaya onların penceresinden bakılamaz mı? Engellilerle empati kurmak bu kadar zor mu?

Edebiyat, sanat, spor, siyaset, iş dünyası gibi hayatın çeşitli alanlarında engellilerle karşılaşıyoruz. Engellilerin de pek çok alanda engeli olmayan bireylerden çok daha başarılı olduğu gerçeğini görüyoruz. Öyle ise neden hala engelli ve engellilik konularında bakış acısı değişmiyor anlamak zor. Bu bakış acısı mutlaka değişmeli... İşte bu bakış açısı değiştiği gün engelli farkındalığı sağlanmış olacağız.

Her yıl Engelliler Günü'nde ve Engelliler Haftası'nda aynı şeyleri duymak ve görmek çok can sıkıcı... Ama sorunlar devam ettiği ve bu bakış acısı değişmediği sürece bunlar hep yazılacak, hep duyulacak. Belki gün gelip, düşünce ve değerlendirmeler değişince bunlar yazılmayacak ve duyulmayacak. Biliyorum çok zor. Ama olmalı, olacak, istiyorum.

ALİYE YÜCEL

8 Mayıs 2016 Pazar

ENGELLİ FARKINDALIĞI HAFTASI


10 Mayıs ile 16 Mayıs arası Engelliler Haftası... Bu haftada, Birleşmiş Milletlere üye olan ülkelerde engelliler hatırlanıyor ve engelli sorunları gündeme alınıyor. Dünyanın pek çok yerinde kutlanan bu haftayı "Engelli Farkındalığı Haftası" olarak görüyorum. Bu haftada yapılacak en önemli etkinliğinde engelli farkındalığının oluşturulması için çaba harcamak olduğuna inanıyorum. Bu konuda çalışmalar yapılmalı... Gerisi boş!

Bu haftada da her yıl olduğu gibi yine engelliler konusuna dikkat çekilecek. Çeşitli kurum ve kuruluşlarda etkinlikler düzenlenecek. Medyada da bu konu ile ilgili pek çok haberler yapacak. Yıllardır bu böyle sürüyor. Ancak "Bu yeterli oluyor mu? Bir faydası var mı?" derseniz. Cevap tabii ki "Hayır". Çünkü engellilerin sorunları, sıkıntıları devam ediyor. Çünkü, engelliye bakış sakat! Çünkü, engelliye bakış çok yanlış... Bu bakış olduğu sürece bu durumun değişmesi oldukça zor.

Engelliye bakış açısı artık değişmeli... Engelliye doğru bakış küçük yaşta kazandırılmalı... Bu nedenle anne, baba ve öğretmenlere büyük iş düşüyor. Çocuk engelliye acımamayı, küçümsememeyi, alay etmemeyi öğrenmeli... Ders kitaplarında engelli algısı doğru olarak anlatılmalı... Çocuk büyüdüğünde de engelliye ön yargı ile bakmamalı... Engelliye “sakat, aciz, cüce, topal, çolak, kör, sağır, spastik, kambur” diyerek yaklaşmaması öğretilmeli ve çocuk bunu bilmeli...


Engelli kişilerle iletişimde yapılan en büyük yanlış ön yargıdır. Engellilik negatif bir durum gibi görülmüştür. Engellilik negatif bir durum olmaktan çıkıp bir farklılık olarak kabul edilmelidir. Engelliliğin bir farklılık olduğu kabul edilip, ona göre davranılmalıdır. Herkes farklı bir özelliğe sahiptir. Engellilik de böyle bir farklılık olarak görülmelidir. Engelliye acımadan, küçümsemeden yaklaşılmalıdır.

Engelliler ve dolayısıyla Engelliler Haftası'nın ne zaman kutlandığı ve önemi kaç kişi umurunda bilemem. Ancak "Herkes bir engelli adayıdır...", "Engelliler de yaşamımızın parçası...", "Bizler de birer potansiyel engelli adayıyız..." gibi cümleler ve söylenen sahte dileklerde engellilerin umurunda değil inanın! Bu konuda duyarlılık olmayınca, empati yapılmayınca, söylenenler çok yersiz oluyor, anlamsız kalıyor.

Engellileri bir haftada hatırlamak, sadece bu haftada onların sorunlarını görmek ve sorunlara çözüm aramak yetmez. Hafta bittiğinde her şey yine aynı olacaksa bunun bir anlamı var mı? Bu nedenle her alanda bir farkındalık oluşturulmalı... Her alanda engelli kişilerin varlığı da düşünülmeli... Engelli olmak diğer bireylerle beraber yaşamaya engel olmamalı... Engelli farkındalığının artması ve engellerin kalkması dileğiyle...

ALİYE YÜCEL

17 Mayıs 2015 Pazar

EMPATİ


Engelliler Haftası'nda engelli hakların sağlanması, engellilerin topluma kazandırılması, engelli farkındalığının oluşması için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Tesisleri,  bu yıl Engelliler Haftası (10-16 Mayıs) boyunca misafirlerini tekerlekli sandalyelerde ağırladı. Bu uygulama empati yapabilmek, tekerlekli sandalyede hayatını sürdüren birini anlamak adına yapıldı.

Sloganı "Engelleri Aşmanın İlk Adımı Anlamak" olan projeyi; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı ve Engelliler Müdürlüğü ortaklaşa gerçekleştirdi. Florya Sosyal Tesisleri ve Dragos Sosyal Tesisi'ne gelen misafirler,  hazırlanan temsili tekerlekli sandalyelerde ağırlandı. Bu dikkat çekici uygulamanın benzerleri pek çok yerde yapılıyor. Böylece tekerlekli sandalyede hayatını sürdüren kişilerle empati kuruluyor.

Yapılan bu proje bana izlediğim bir filmi hatırlattı. "Sen Olmak" filmini... 2007 yapımı kısa filmin başrollerinde Şevval Sam, Ömer Şahin ve  Asiye Dinçsoy oynuyor. Yönetmenliğini Tayfur Aydın'ın yaptığı film, 7. Ulusal Kısa Film Festivali'nde "En İyi Film" seçilmiş. 9 dakikalık kısa filmde tekerlekli sandalyedeki bir engellinin ve engelli yakınının neler yaşayabileceğini görüyoruz. Bu açıdan başarılı bir film... Şevval Sam, bu filmin senaryosunu çok beğenmiş ve hiç ücret almadan rol almış...


Sen Olmak, adı gibi başkası olmayı anlatıyor. Filmde; tekerlekli sandalyede bir adam İstanbul caddelerinde dolaşıyor ve tahmin edeceğiniz gibi karşısına pek çok engel çıkıyor. Merdivenler, kaldırımlar gibi... Sonra evine dönüyor. Bakıyoruz adam birden tekerlekli sandalyesinden kalkıyor ve yürüyor! Evde kendisini bekleyen karısının yanına geliyor. O an anlıyoruz ki; adam bunu empati için, engelli karısının neler hissettiğini anlamak için yapıyor.

Pek çok engelsiz kişi zaman zaman yürüyemeyen birini anlamak için tekerlekli sandalyeye oturuyor. Görme engelli birini anlamak için gözlerini bağlıyor. Böylece engelli kişinin yerine koyuyor, empati yapıyor. Empati yapabilmek karşımızdaki kişiye kuracağımız en anlamlı iletişim şekli... Empati, insan ilişkilerinin belki de en önemlisi... Başkalarının duygularını anlamaya çalışmak, onların bakışıyla bakabilmek, onların durumlarına göre davranmak çok insanca... Ama engelliyi anlamak için yeterli olur mu? İşte burası biraz tartışmalı...

Herkesin bildiği bir hikayedir. Nasrettin Hoca damdan düşünce çevresindekilerin "Hemen bir doktor çağıralım" sözüne, "Bana doktor değil. Damdan düşen birini çağırın. Damdan düşenin halini damdan düşen anlar..." demiş... Ancak empatiyi de bir kenara atamayız. Burada sadece empatinin yetmeyeceğini söylemeye çalışıyorum. "Peki öyle ise ne yapalım?" derseniz. Biri bizi engelliyor! Bu siz olmayın!

ALİYE YÜCEL



18 Mayıs 2014 Pazar

ENGELLİLER HAFTASI


Engellilere ayrılmış hem bir gün (3 Aralık), hem de özel bir hafta var. 10 Mayıs ile 16 Mayıs arası Engelliler Haftası'dır. Bu haftada Birleşmiş Milletlere üye olan 156 ülkede, engelliler hatırlanır ve engelli sorunları ele alınır. Bu özel haftanın amacı; engellilerin topluma kazandırılması, engelli farkındalığının oluşması, insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanmasıdır. Bir hafta süre olunca her gün farklı bir engel grubuna tahsis edilmiş:
10 Mayıs Engelliler Haftası'nın Açılışı,
11 Mayıs Görme Engelliler Günü,
12 Mayıs İşitme ve Konuşma Engelliler Günü,
13 Mayıs Ortopedik Engelliler Günü,
14 Mayıs Zihinsel ve Ruhsal Engelliler Günü,
15 Mayıs Güçsüz, Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Günü,
16 Mayıs Engelliler Haftası'na Genel Bakış.

Engelliler Haftası'nda, engelliler konusunda dikkat çekmek ve duyarlılığı sağlamak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Medyada da bu konu ile ilgili çeşitli haberler yapılıyor. Engellilerin hayat şartlarını iyileştirme için yapılanlardan bahsediliyor. Ama biliyoruz ki engellilerin sıkıntıları devam ediyor. Eğitim, mimari engeller, istihdam ve engellilere yönelik yanlış bakış… Yine de son yıllarda engelliler adına iyi gelişmelerde oluyor. Engellilere yönelik olumlu yasalar çıkıyor.


Türkiye nüfusunun % 10'u engelli... Bu küçümsenmeyecek bir rakam... Engellileri bir hafta hatırlamak, sadece bu haftada onların sorunlarını görmek ve çözüm aramak yetmez. Yetkililer de, toplum da engellilerin sorunlarına karşı ilgisiz ve duyarsız kalmamalı... Her alanda ve el birliği ile bir şeyler yapılmalı… Engelli olmak diğer bireylerle beraber yaşamaya engel olmamalı... Engellilerde herkes gibi eşit haklara sahip olmalı... Yoksa Engelliler Haftası demenin bir anlamı olmaz. Söylenen sahte dilekler çok yersiz olur.

Genellikle Engelliler Günü'nde ve bu haftada "Bizler de birer potansiyel engelli adayıyız...", "Herkes bir engelli adayıdır..." gibi cümleler kuruluyor. Belki bunlar anlam olarak doğru, dikkat çekmek için ve iyi niyetle söylenen cümleler... Ancak engelliye olan yaklaşım ve duyarlılık açısından çok yanlış. Yapılanlar "Ya ben de bir gün ben de engelli olursam..." düşüncesiyle yapılırsa doğru olmaz. Nasıl hayvan haklarını savunmak için hayvan, kadın haklarını savunmak için kadın olmak gerekmiyorsa; engelli haklarını savunmak için de bir gün engelli olacağımızı düşünmek anlamsız...

Bu haftaya, "Engelli Farkındalığı Haftası" demek en doğrusudur. Engelli farkındalığının oluşması için de;  engellilerle empati kurmak, dünyaya onlar gibi bakmak gerekir. Ancak elden hiç bir şey gelmiyor ve yapılamıyorsa; hiç olmazsa engelli park alanlarına park etmeyelim, engelli yollarının ve rampalarının önlerini kapatmayalım, engellileri küçümsemeyelim, onlara acımayalım ve hor görmeyelim. Zor olan hayatlarını daha fazla zorlaştırmayalım. Engelli farkındalığının artması ve engellerin kalkması dileğiyle...


ALİYE YÜCEL

13 Mayıs 2012 Pazar

BİR GÜNLÜK ASKERLİK HEYECANI


10-16 Mayıs Engelliler Haftası olarak kutlanıyor. Bu hafta içinde çeşitli kurum ve kuruluşlar engellilere yönelik pek çok etkinlik düzenliyor. Ama en anlamlılarında biri “Engelli Vatandaşlar İçin İsteğe Bağlı Temsili Askerlik Uygulaması”… Dünyada sadece ülkemizde yapılan bu uygulama ile silahaltına alınamayan engelliler askerliğini sembolik olarak yerine getiriyor ve bir günlüğüne de olsa askerlik heyecanını yaşıyor.

Engellilik ve askerlik yan yana olması imkansız iki kavram… Bunun bir günlüğüne de olsa birleştirildiğini görmek insanı etkiliyor. Askerlik pek çok engellinin içinde ukde olan bir durum… Askerliğe bakış çok önemli… Maalesef askerliğini yapmamış kişilere eksik, çürük, yarım gözüyle bakılıyor. Askere gidip “adam olsun” deniliyor. Askerliğini yapmayana “kız ve iş” verilmiyor. Amaç engelliyi bulunduğu çevre ile daha uyumlu bir hale getirmekse gerekli ve anlamlı bir uygulama… Türk Silahlı Kuvvetleri her yıl Engelliler Haftası’nda bu organizasyonu gerçekleştiriyor. Böylece engellilerin de birer vatandaş oldukları hatırlatılıyor.


Ordusu ile ün yapmış bir devlette, engelli oldukları için askere gidemeyenler için sembolik ve bir günlükte olsa o üniformayı giymek, selam durmak, yemin töreninde bulunmak ve o heyecanı yaşamak çok büyük anlam taşıyor. Askerlik yapamayan zihinsel, bedensel, görme, işitme engellilerin nizamiyeden içeri girmeleri bile büyük bir moral kaynağı… Kimi kol değnekleriyle, kimi beyaz bastonla, kimi de tekerlekli sandalyeyle gidiyor; törene katılıyor, komutanlardan katılım belgesi alıyor ve aileleriyle “askerlik hatırası” fotoğrafı çektiriyor. Pek çok şeyden mahrum kalmak zorunda kalan engellilerin mutlu bir anıları oluyor.

Bu uygulamaya katılım sadece engelliler için değil, aileleri ve yakınları için de çok önemli… Onlar için de bir gurur kaynağı… Oğullarının asker ocağına gitmesinin ve asker olmasının hayalini kuran pek çok anne ve baba yaşayamadıkları bu duyguyu kısa bir süre de olsa tadıyor. Tören geçişlerinde aileler çocuklarını alkışlarken mutlulukları ve gururları gözlerinden okunuyor. Engelliler ve aileleri arasında görülmeye değer duygusal anlar yaşanıyor.

“Engelli Vatandaşlar İçin İsteğe Bağlı Temsili Askerlik Uygulaması” medyada da çok yer alıyor ve ilgi görüyor. Yurdun çeşitli il ve ilçelerinde gerçekleştirilen temsili askerlik törenlerinde yaşananlar ekranlara da taşınıyor. Engelliler ve ailelerinin kısa sürelerde de olsa kışla ortamında bulunması ve bu hazzı tatması çok etkileyici… Hepsinin gözleri pırıl pırıl… Seyrederken insanın boğazı düğümleniyor… Gözleri yaşarıyor… Onların askerlik heyecanı bizlere de yansıyor.

ALİYE YÜCEL