Dizi ve filmlerde engelli farkındalığı adına güzel adımlar atılıyor. Her dizi ve filmi izlemek imkansız ancak bazen bu dizilere rast geliyorum. Özellikle de otizm farkındalığını konu alanlara... İşte ATV'nin yeni dizisi "Ateş Kuşları" da bunlardan biri...
Translate
23 Ocak 2023 Pazartesi
ATEŞ KUŞU SABİT
16 Ocak 2023 Pazartesi
ENGELLİLER İÇİN OYUNCULUK EĞİTİMİ
2 Ocak 2023 Pazartesi
FATMA İLE OĞUZ
Netflix'de yayınlanan Fatma dizisini seyredenler bilir. Dizinin çok etkileyici bir hikayesi var. Dizinin başrollerinde Burcu Biricik ve Uğur Yücel var. Diğer rollerde Mehmet Yılmaz Ak, Hazal Türesan, Şahsuvar Aktaş, Olgun Toker gibi isimler yer alıyor.
17 Ekim 2021 Pazar
KIRMIZI ODA'DA MBPS SENDROMU
"The Act", dizisini daha önce ele almıştım. Hulu'nun suç dizisi The Act'in en önemli özelliği gerçek hayatta yaşanması... Munchausen By Proxy Sendromu (MBPS) sendromlu bir anne ve kızının hikayesini anlatıyordu. TV 8'de yayınlanan Kırmızı Oda dizisinde de bu konu işleniyor.
Munchausen By Proxy Sendromu (MBPS) özel bir çocuk istismarı durumu... İlk kez 1977'de Meadow tarafından tanımlanmış. Anne ya da koruyucu kimse çocukta bir hastalık varmış gibi yapmakta ya da hastalık semptomlarını kendi uydurmaktadır. Anneler, çocuğun her zaman yanında olabilmek için onun hasta olmasına ihtiyaç duyuyor, çocukları sevgi adı altında kendine muhtaç ediyorlar.
Bu çocuğun en yakınında oldukları için şüphelenmek, suçlamak zor. Bu durumda yakalanmaları da imkansız gibi... Böyle bir hastalık varlığını bilmek, tanı koymak çok zor. Belki de ancak çocuğun başına bir şey geldiğinde anlaşılır olması en korkuncu...
Kırmızı Oda'da da Rezzan'ın hasta olan annesi, ablasına bu istismarı uygulayıp onun ölümüne yol açıyor. Rezzan'ın da hasta olmasına sebep oluyor. Dizide Rezzan'ı Nihal Yalçın canlandırıyor.
Her iki diziyi de izlerken bir çok sahnede irkilmemek imkansız. Çok sarsıcı ve rahatsız edici... Annenin yıllar boyunca kızına yaptıklarına şaşırıp kalmamak mümkün değil. Bu nasıl bir anne diye düşünüp dehşete düşüyorsunuz.
ALİYE YÜCEL
17 Mart 2019 Pazar
ÖYKÜ'NÜN HASTALIĞI
4 Mart 2012 Pazar
MALİK MİNA'YI SEVİYOR!
Hayat Devam Ediyor dizisinin ilk bölümünü seyrettiğimde Malik’in hikayesiyle ilgili bir şeyler yazma isteği duymuş ve yazmıştım. Birkaç bölümden sonra, Malik’in hayatındaki gelişmelere göre tekrar yazarım, diye düşünmüştüm. Ama olmadı... Dizinin 16. bölümü yayınlandı.
Seyredenler bilir, dizide pek çok sosyal yara ele alınıyor. Çok eşlilik, kuma, çocuk gelin, ağalık, töre cinayetleri, töre kurbanları, göç, ekonomik sorunlar, işsizlik, sınıfsal farklılıklar gibi… Bir çok hikayenin gölgesinde kalan bir engelli hikayesi, yani Malik’in hikayesi de göze fazla çarpmadan devam ediyor… Hatırlatmak için: Malik sol kolundan engelli biri… Malik, karakterini de genç oyuncu Serkan Şenalp canlandırıyor. Öyle güzel canlandırıyor ki… Daha öncede belirttiğim gibi, İnsan gerçekten bir elinin çolak olduğuna inanıyor!
Hayat Devam Ediyor dizisinde her karakterin ilginç bir hikayesi var. Malik’te engelli birinin hikayesini yaşatıyor. Her bölümde Malik’in sahnelerini farklı bir gözle izliyorum. Malik’in diyaloglarını çok dikkatli dinliyorum. Hiçbir ayrıntıyı kaçırmak istemiyorum. Malik, ezilmiş bir karakter… Sakin görüntüsünün altında zaman zaman patlamalar da yaşıyor. Belki de tüm yaşadığı acıları, hor görülmeleri, küçümsenmeleri böylece dışa vuruyor!
Kolunun engelli olması nedeniyle, Malik çevresindekiler tarafından hep yarım insan olarak görülmüş... Oysa Malik; merhametli, hassas, yardımsever, vicdanlı, sağduyulu, aile değerlerini her şeyden önde tutan biri… Maalesef, Malik’in bu yönlerini sadece annesi, babası, dedesi ve öz kardeşleri görüyor. Diğerleri için hep yarım biri! Bu kadar iyi özelliklere sahip bir karakterin sadece kolundaki sakatlık nedeniyle hor görülmesi, aşağılanması ve hakarete uğraması bir engelli olarak içime dokunmuyor değil! Ah! Şu şekilcilik! Ah! Keşke herkes, hep yarım insan gözüyle bakılan Malik kadar tam olabilse!
Daha önceki yazımın sonunda “Umarım Malik rolünde engellinin olumsuz değil de, hep olumlu sunumlarıyla karşılaşırız” demiştim. Çünkü buna ihtiyaç olduğunu biliyorum! Malik’in hikayesinin devamında da güzel gelişmeler bekliyordum… Ve Malik, bir kıza aşık oldu! Ama ne yazık ki kardeşiyle aynı kıza! Hem de karşılıksız olarak…
Malik’in aşık olduğu Mina ise, Malik’in kardeşi Bekir’e aşık oldu. Mina, Bekir’e aşık olmasaydı. Çok üzerinde durmaz… “Sonuçta aralarında sosyal farklar var! Kız ne yapsın!” derdim. Ama neden Malik’i değil de, kardeşi Bekir’i seçti ve Bekir kazandı? Anlamak zor… Keşke Mina, Bekir yerine Malik’e karşı bir şeyler hissetseydi ve ona aşık olsaydı… Bekir’e de; senin sevdiğin kız, kardeşini yarım (!) insan olarak görmüyor. “Bak! Onu seviyor” denilebilseydi! Böylece sevdiği kızın; hor gördüğü kardeşine değer vermesi ve kendisi yerine onu tercih etmesi, yıllardır Malik’e yaptığı aşağılamalara karşı güzel bir cevap olurdu!
ALİYE YÜCEL
20 Kasım 2011 Pazar
MALİK'İN HİKAYESİ
ALİYE YÜCEL
14 Ekim 2011 Cuma
"YOL ARKADAŞIM" DİZİSİNDE BİR ENGELLİ HİKAYESİ
Soner