Bloguma başladığım yıllarda Barbie bebeklerinin tekerlekli
sandalyedeki arkadaşını yazmıştım. Tekerlekli sandalyedeki bebeğin adı Becky’di.
Yazmakla kalmamış almak istemiştim. Ama maalesef aramış Türkiye’de bir türlü
bulamamıştım. Barbie,
bebeklerinin yapım firması olan Mattel’in Türkiye mümessili olan firmaya yazmış
ve bebeği sormuştum. Cevap olarak bana Türkiye’ye getirmediklerini ve getiremeyeceklerini
yazmışlardı. Şaşırmıştım…
Bu bebekten mutlaka almak istedim. Ama yurt dışından
da getirtemedim. Meğerse firma 1997 yılında Barbie'nin
tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Becky'yi piyasaya sürmüş ve kısa bir süre
sonra da (artık her ne sebeptense) ortadan kaldırmış… Mattel firması geçen
hafta yaptıkları bir açıklamaya göre tekerlekli sandalyedeki bebeği tekrar
ürettiklerini açıkladı. Üstelik firma bunun devamının geleceğini; saçı olmayan,
protez bacaklı ve vitiligolu bebeklerin de yakında piyasada olacağını söyledi.
Kız çocukları Barbie bebekleri çok seviyor. Her çocuk Barbie
almak istiyor. Ancak Barbie bebekler de hep eleştiriliyor. Çocuklar için uygun
bir oyuncak olmadıklarını ortaya koyan tartışmalar açılıyor. Barbie’ler
vücut hatlarını ve bir yaşam biçimini çocuklara dayatıyor diye… Çocuklar
kendilerine hem fiziksel hem de kültürel olarak bu bebeğin yaşam biçimini model
alıyorsa Becky belki de Barbie bebeklerinin en faydalısı…
Tekerlekli
sandalyedeki bebek fikrinin çocuklar için faydalı olacağını düşünüyorum. Dış
görünüşü ve hayat biçimiyle çocuğun düş dünyasına hitap ediyorsa, tekerlekli sandalyedeki
Becky olumlu bir sunum... Becky çocuğu
engelliliğin bir çeşidi olan bedensel engellilikle tanıştırıyor. Böyle
bir bebekle oynayan çocuk tekerlekli sandalyede birini görse yadırgamaz. Engellilik
kavramını ve engelli gerçeğini öğrenir. Ayrıca, tekerlekli sandalyedeki
çocuklar için de tıpkı onlar gibi bir bebek olması
çok olumlu bir durum…
Bu konuda yanılmadığımı 2016 Paralimpik
Oyunları’nda şampiyon olan İngiliz atlet Hannah Cockroft’un The Telegraph’a yaptığı
röportajından da anladım. Cockrof, Becky’nin kendine nasıl ilham verdiğini konusunda
“Beş yaşımdayken tekerlekli sandalyeden nefret ediyordum. Annem sadece
Amerika’da satılan Gülümse Becky’nin reklamını bir dergide görmüş. Oradaki
oyuncak firmasına mektup yazarak engelli ama özgür ruhlu olduğumu, tekerlekli
sandalyeye alışmam için yardım gerektiğini anlatmış. Bebeği bana doğum günü
hediyesi olarak gönderdiler. Barbie tekerlekli sandalyeye oturuyorsa ben de
oturabilirim diye düşündüm…” diyor.
Küçük bir çocuk için tekerlekli sandalyede olmak ve
çevresinde de bu durumda olan birini görememek zor olabilir. İşte bu durumda
Becky onlara yardıma hazır! Eğer çocuk engelli değilse de engelliyi tanımak ve
engelli farkındalığı için böyle bir bebek gerekli… Becky’nin sloganı da oldukça
anlamlı “Share a Smile” (Gülümsemeni Paylaş)… Belki de birlikte gülümsemek için
engelli engelsiz her çocuğun bir Becky’si olmalı…
ALİYE YÜCEL