Bir
baba düşünün engelli çocuğunun kendisine bir ödül olarak gönderildiğini
söylesin! Bunun karşısında ne diyebiliriz? Önünde saygı ile eğilmekten başka
hiç bir şey... Pop müziğin sevilen seslerinden Özgün Uğurlu ile yapılan bir
röportaj bize engelli evlada nasıl bakılması gerektiğini bir kez daha gösterdi.
Down Sendromlu oğlu için öyle güzel şeyler söylüyor ki... Bakış acısına hayran
kalıyor insan... Çok etkileniyor.
Pop
şarkıcısı Özgün kendisi gibi müzisyen Nida Karaçar ile evli... Geçen yıl bir oğulları
oluyor. Ediz, Down Sendromlu olarak dünyaya geliyor. Özgün, Down Sendromunu bir
hastalık olarak görmediği gibi oğlunu da engelli olarak görmüyor. Oğlu Down
Sendromlu olarak doğunca şaşırdığını söylüyor... Çünkü doğum öncesi yapılan test
sonuçlarında Down Sedromlu olacağına dair bir şey çıkmamış...
Down
Sendromlu doğmak Ediz'in isteği değildi. Bu ne onun, ne de anne ve babasının
suçu... Hayatın kime ne getireceğini bilemeyiz. Özgün, oğlunun Down Sendromlu
olarak doğacağı duyduğu an değil de, Ediz'i kucağına aldığı zamanda
hissettiklerini önemsiyor. Ve minik oğlunu kucağına aldığındaki duygularını şu
sözlerle anlatıyor: " Çok acayip bir şeydi; sanki kalbi avuçlarımda
atıyordu. Biz bir bebek bekliyorduk. Allah bize bir melek gönderdi..."
Bazen
babalar engelli bir çocuğu kolay kolay kabullenemez. Kendi çocuğunun engelli olmasının
nedenini sorgularlar. Böylece engelli olan yavrusunun hayatını kolaylaştırması
gerekirken, daha da zorlaştırırlar. Engelli çocuk büyütmek zor olabilir. Normal
bir çocuk büyütmekten çok daha fazla fedakarlık isteyen bir durum olduğu kesin...
Anne ve baba için hiç kolay değil. Ama engelli de olsa evlat bu... Özgün ve eşi
için ise engelsiz çocuktan farkı yok. Aynı ilgi ve sevgiyi hatta belki de daha
fazlasını gösteriyorlar. Bunu anlıyoruz.
Ediz
bebek, çok şanslı bir çocuk... Böyle gibi bir babaya sahip... Özgün, bu durumun
sosyal, psikolojik, maddi ve manevi her türlü zorluğuna katlanmaya hazır. O,
"Ben sadece, Ediz'in istediği şeyleri yapabileceği bir konfor için
çalışıyorum. Seveceği bir hayatı yaşasın, iyi insanlar çıksın
karşısına..." diyor. Bir baba olarak onun geleceğini hazırlasa da çok iyi biliyor
ki karşısına çıkacak kimselerin önemi çok büyük...
Özgün,
"... Biz bir bebek bekliyorduk. Allah bize bir melek gönderdi..."
diyor ya. Evet, her çocuk bir melek olarak doğar. Öyle kabul ederiz. Ama
büyüyüp, yetişkin olduğunda neler olacağını, neler yapacağını asla bilemeyiz.
Ediz, bir melek olarak doğdu... Üstelik büyüdüğünde de hep böyle melek olarak kalacak!
Öyle değil mi? İşte önemli olan bu galiba... Ancak, bunu görebilmek, bunu idrak
etmek de herkese nasip olmuyor!
ALİYE
YÜCEL