> Engeloji : ÖZGÜN'E ÖZGÜN ÇOCUK

Translate

3 Nisan 2016 Pazar

ÖZGÜN'E ÖZGÜN ÇOCUK


Bir baba düşünün engelli çocuğunun kendisine bir ödül olarak gönderildiğini söylesin! Bunun karşısında ne diyebiliriz? Önünde saygı ile eğilmekten başka hiç bir şey... Pop müziğin sevilen seslerinden Özgün Uğurlu ile yapılan bir röportaj bize engelli evlada nasıl bakılması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Down Sendromlu oğlu için öyle güzel şeyler söylüyor ki... Bakış acısına hayran kalıyor insan... Çok etkileniyor.

Pop şarkıcısı Özgün kendisi gibi müzisyen Nida Karaçar ile evli... Geçen yıl bir oğulları oluyor. Ediz, Down Sendromlu olarak dünyaya geliyor. Özgün, Down Sendromunu bir hastalık olarak görmediği gibi oğlunu da engelli olarak görmüyor. Oğlu Down Sendromlu olarak doğunca şaşırdığını söylüyor... Çünkü doğum öncesi yapılan test sonuçlarında Down Sedromlu olacağına dair bir şey çıkmamış...

Down Sendromlu doğmak Ediz'in isteği değildi. Bu ne onun, ne de anne ve babasının suçu... Hayatın kime ne getireceğini bilemeyiz. Özgün, oğlunun Down Sendromlu olarak doğacağı duyduğu an değil de, Ediz'i kucağına aldığı zamanda hissettiklerini önemsiyor. Ve minik oğlunu kucağına aldığındaki duygularını şu sözlerle anlatıyor: " Çok acayip bir şeydi; sanki kalbi avuçlarımda atıyordu. Biz bir bebek bekliyorduk. Allah bize bir melek gönderdi..."


Bazen babalar engelli bir çocuğu kolay kolay kabullenemez. Kendi çocuğunun engelli olmasının nedenini sorgularlar. Böylece engelli olan yavrusunun hayatını kolaylaştırması gerekirken, daha da zorlaştırırlar. Engelli çocuk büyütmek zor olabilir. Normal bir çocuk büyütmekten çok daha fazla fedakarlık isteyen bir durum olduğu kesin... Anne ve baba için hiç kolay değil. Ama engelli de olsa evlat bu... Özgün ve eşi için ise engelsiz çocuktan farkı yok. Aynı ilgi ve sevgiyi hatta belki de daha fazlasını gösteriyorlar. Bunu anlıyoruz.

Ediz bebek, çok şanslı bir çocuk... Böyle gibi bir babaya sahip... Özgün, bu durumun sosyal, psikolojik, maddi ve manevi her türlü zorluğuna katlanmaya hazır. O, "Ben sadece, Ediz'in istediği şeyleri yapabileceği bir konfor için çalışıyorum. Seveceği bir hayatı yaşasın, iyi insanlar çıksın karşısına..." diyor. Bir baba olarak onun geleceğini hazırlasa da çok iyi biliyor ki karşısına çıkacak kimselerin önemi çok büyük...

Özgün, "... Biz bir bebek bekliyorduk. Allah bize bir melek gönderdi..." diyor ya. Evet, her çocuk bir melek olarak doğar. Öyle kabul ederiz. Ama büyüyüp, yetişkin olduğunda neler olacağını, neler yapacağını asla bilemeyiz. Ediz, bir melek olarak doğdu... Üstelik büyüdüğünde de hep böyle melek olarak kalacak! Öyle değil mi? İşte önemli olan bu galiba... Ancak, bunu görebilmek, bunu idrak etmek de herkese nasip olmuyor!

ALİYE YÜCEL                                                                                        


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder