> Engeloji : 1.10.2024 - 1.11.2024

Translate

30 Ekim 2024 Çarşamba

DİNAMİK ENGELLİLİK

Engelli" terimini her duyduğumuzda, aklımızda genellikle belirli bir resim belirir. Tekerlekli sandalye, baston veya diğer hareketlilik yardımcılarını düşünebiliriz. Ancak gerçekte, engellilikler çok çeşitlidir, her türlü farklı şekil ve biçimde olabilirler ve birçoğu dışarıdan hiç görünmez!

Hiç kendinize şu soruları sordunuz mu? 
"Engelim toplumca engel olarak kabul ediliyor mu?”
"Mücadelelerim bir engellilik olarak sayılabilir mi?" 
"Kronik bir hastalığım olduğu için kendime engelli diyebilir miyim?"
Ve semptomlarınız günden güne çok fazla dalgalanıyor mu?

İşte tam bu noktada " dinamik engellilik " terimi yardımcı olabilir.

Brianne Bennes 2019'da bu terimi şöyle açıklamıştı:
"Engelliliğim statik değil, dinamiktir. İhtiyaçlarım ve yeteneklerim günden güne farklıdır. O zaman belki de uğraştığınız şey dinamik bir engelliliktir!"

Dinamik engellilik, bir engellilik veya sağlık durumunun değişken semptomlarıyla karakterize edilir. Bu, insanların "iyi günleri" ve "kötü günleri" olabileceği ve her günün farklı veya öngörülemez olduğu anlamına gelir. 

Dinamik engellilik, zaman içinde şiddeti ve etkisi değişen bir durumu veya bozukluğu ifade eder. Ampütasyon veya felç gibi sabit kalan statik bir sakatlığın aksine, dinamik bir sakatlığın iyileşme veya alevlenme dönemleri olabilir.

Engelliliğin bu tipik resmine uymayan birçok kişi, engelli olarak sayılıp sayılmadıklarını - ait olup olmadıklarını kendilerine sorar. Özellikle engellilik toplumumuzda hala çok damgalandığı için, insanların engelli olarak tanımlanmalarıyla yüzleşmeleri çok uzun ve zor bir yol olabilir.

Ve unutmayın: Tüm engeller görünür değildir ve tüm engeller statik değildir.

ALİYE YÜCEL 


24 Ekim 2024 Perşembe

KIZILAY ENGELLİ YARDIMI


Kızılay'ın engelli yardımı; tıbbi araç, cihaz veya malzeme kullanımını gerektiren, engel veya hastalığa sahip olan ihtiyaç sahibi kişilerin ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik ayni ve nakdi yardımlardır. 

Yapılan sosyal inceleme sonucu ve şube kaynakları göz önünde bulundurularak tek seferlik olarak veya uygun görülen periyoda göre en fazla bir yıl için engelli yardımı sağlanabilmektedir.

Türk Kızılay Şubeleri veya ilgili kamu kurum kuruluşları tarafından yapılan sosyal inceleme sonucuna göre ihtiyaç sahibi olduğu tespit edilmiş olan kişiler engelli yardımından yararlanabilir. 


SGK tarafından hazırlanan Sağlık Uygulama Tebliği kapsamına girmediği için veya Sağlık Uygulama Tebliği kapsamına girse dahi katılım payı ve ilave ücretleri ödeme gücü bulunmadığı için engeli sebebiyle ihtiyaç duyduğu ilaç, malzeme ve tedaviye ulaşamayan bireyler faydalanabilmektedir.

Başvuranlardan istenilen belgeler şunlardır:
Kimlik belgesi fotokopisi,
Sağlık kurulu / tedavi / ilaç / malzeme vb. raporu.

Gerek duyulması halinde farklı belgeler de talep edilmektedir.

Kaynak: kizilay.org.tr/sosyal-hizmetler/

ALİYE YÜCEL

16 Ekim 2024 Çarşamba

ENGELLİ ÇOCUĞA EBEVEYN OLMAK...


Amerikalı yazar Kelley Coleman "Engelli Bir Çocuğa Ebeveyn Olmak Hakkında Kimsenin Size Söylemediği Her Şey" (Everything No One Tells You About Parenting a Disabled Child) isimli bir yeni kitap yazdı. Kitap adından da anlaşılacağı üzere ebeveynlere; tanı, okul, sigorta, engelli hakları ve ebeveynlik hakkında rehberlik, hikayeler ve destek sunan bir yol haritası olarak yazılmış. 

Engelli çocukların ebeveynleri için, hizmetler ve destek arasında nasıl bir yol izlemek gerektiğini anlamak zor olabilir. Kitapta engelli bir çocuğa ebeveyn olmak konusunda değerli tavsiyeler yer alıyor. 

Yazar Kelley Coleman kitabına:
"Hoş geldin. Burada olacağını hiç düşünmedin, değil mi? Eğer bunu okuyorsanız, muhtemelen engelli bir çocuğun ebeveynisiniz ve bunalmış, bitkin hissediyorsunuz ve tüm bu olanlardan dolayı kafanız karışıyor. Yürüdüğünü sandığın o basit yol mu? Evet, artık farklı bir yoldasın. Eski yol artık yok. Aynı şekilde. Yalnız değilsin. Çocuğunuzu dünyadaki her şeyden daha çok seviyorsunuz. Ama ya izlenecek yollar? O kadar da değil…" diye başlıyor. 

Sonra şöyle devam ediyor:
Birden fazla engeli olan iki çocuğa ebeveynlik yapma deneyimimden, kimsenin bunun nasıl yapılacağını bilmediğini öğrendim. Kendimizi bu işin ortasında bulduğumuzda tüm tekerlekleri yeniden icat ederiz! Bu yolculuğun başında gerçek, pratik bilgi almanın en iyi yerinin genellikle diğer ebeveynlerden olduğunu öğreniyoruz. Daha sonra bilgili ebeveynler oluyoruz.

Sonunda bu kitap, o ebeveynler olma yolundaki yol haritanızdır. Bu işi çözen, başaran ve yol boyunca çocuğunuzun başarısını kutlayan ebeveynler... İster yeni teşhis konulan bir bebeğe ebeveynlik yapıyor olun ister yetişkin çocuğunuzun bakıcısı olun, bu kitap tam size göre.

Herkes için işe yarayacak sihirli çözümlere sahip olmayı dilerdim ama her bölge, aile, çocuk ve engellilik için birbirinden çok farklı sistemler mevcut. Ancak bu sistemler genellikle birbiri ardına gelen baş ağrılarıdır. İmkansız hissedebilirsiniz. Keşke bu işler bu işi bilen insanlar tarafından yönetilmiş olsaydı.

Bu kitapta işime yarayan şeyleri bulacaksınız. Birçoğu da işinize yarayacaktır. Söylediklerim size uymuyorsa, kesinlikle görmezden gelin. Sistemler, hizmetler ve destekler, aynı federal yönergelere göre bile eyaletten eyalete inanılmaz derecede farklıdır. Ve çocuklarımız daha da eşsiz. Engellilik her ailede farklı görünecektir. Olması gerektiği gibi. Her çocuk farklı şekilde gelişir ve büyür. Ve çocuğunuzun izlediği yol onu diğerlerinden daha fazla veya daha az yapmaz. 

Şu anda liseyi onur derecesiyle bitirecek olan çocuğu için üniversite gezileri planlayan bir arkadaşım var. Geçtiğimiz yılın büyük bir kısmını çocuğuyla birlikte hastane odasında geçiren, birden fazla ameliyat ve ağrı tedavisi için aylarca hastanede kalan bir arkadaşım daha var. Her iki aile de engelli bir çocukla yaşam deneyimi yaşarken, bu deneyimler, çocuklarını tutkuyla seven harika ebeveynler için bile yaşamı açıkça farklı şekilde etkiliyor. 

Arkadaşım Jill geçenlerde bunu  "Hepimiz aynı okyanustayız ama çok farklı teknelerdeyiz. Bazı günler hangi tekneye bineceğimden emin değilim. Hepsi yüzüyor. Bazılarında kürek çekmekte zorlanıyorum" diyerek açıkladı. 
Ve kürek çekmek benim için sizin için olduğundan farklı görünüyor. Bununla ne demek istiyorum? Hepimiz ebeveynliğimize ve sularda yol alma şeklimize kendi yaşam deneyimlerimizi getiriyoruz...

Kendi ailemde, zaman ayrıcalığının çocuğumun lehine işlediğini gördüm. Çocuğumun ihtiyaç duyduğu desteği alabilmesi için öğrenmek, çözmek ve işleri halletmek için zaman ayırabildim. Buna ek olarak, ırk, eğitim, gelir güvenliği ve destekleyici arkadaş ve aile ağı gibi diğer ayrıcalıklarım olduğunu da kabul ediyorum. Ve bunların hepsi benim için hala çok zor. 

Çocuğumu sevmek zor mu? Hayır, asla. Ama tüm bu evrak işleri? Evet, berbat. Bu kitapla amacım, bu şeyleri öğrenmek için harcadığım zamanın, paranın ve stresin çoğunu başkalarına kazandırmak. Başkalarına hem çocuklarını desteklemek hem de bu yolda karşılaşacakları önyargılarla yüzleşmek için kullanabilecekleri bilgiler vermeyi umuyorum. Hepimiz aynı gemide değiliz. Birbirimize kürek çekmede yardımcı olalım. Tüm çocuklarımız için...

Bu kitap tek bir mükemmel çözüm sunmakla ilgili değil. Engellilik çözülmesi gereken bir sorun değil! Çözmemiz gereken sorun herkes için; yeterli, erişilebilir desteğin olmamasıdır.  Bu kitap tıbbi veya yasal tavsiye olarak tasarlanmamıştır, çünkü ben ne doktor ne de avukatım. Temel konulara yönelik bir rehberdir, böylece daha iyi sorular sorabilir, daha iyi yanıtlar alabilir ve daha iyi çözümler bulabilirsiniz.

Bu kitabı yeni hayatınızın ihtiyaç duyacağınız bir haritası olarak düşünün. Buradan nereye gideceğiniz size kalmış. Çocuğumda nadir görülen, teşhis edilmemiş bir genetik sendrom var. Muhtemelen çocuklarımız çok farklıdır ve ayrıca birçok benzerliğe de sahiptir. Tıpkı hepimizin ebeveynleri gibi. 

Bir ebeveyn olarak çocuğunuzun neye ihtiyacı olduğunu bilmiyorum. Ama sizin neye ihtiyacınız olduğunu biliyorum: Anlayabileceğiniz ve kullanabileceğiniz bilgiler var. Çocuğunuza yardım etmek için burada değilim. Size yardım etmek için buradayım." 

Okuduğunuz gibi kitaptan bazı önemli alıntılar yaptım. Umarım kitap Türkçeye de çevrilir ve bir çok ebeveyne yol haritası olur. Çünkü buna gerçekten ihtiyaç var.

Kaynak: https://www.kuow.org/ 

ALİYE YÜCEL


10 Ekim 2024 Perşembe

BLOGUM 13 YAŞINDA

 

Blogum 13 yaşında... 2011 yılı Ekim ayında blogumu açmış ve yazmaya başlamıştım. 3, 5, 10 derken yazmaya başlayalı tam 13 yıl oldu. 

"Engelli Hikayeleri" diyerek başladığım ve engelli farkındalığına dair yazılar yazdığım bloguma daha sonra kitabımın adını verdim. "Engeloji" oldu. Engeloji, yani engeli ve engelliyi doğru anlama bilimi... İsminin böyle etkili olacağını tahmin edemezdim. Ancak Engeloji oldukça etkili bir isim oldu. İsim annesi olarak bundan çok mutluyum.


Engeloji, temasal bir blog. Sadece engelli ve engellilik hakkında yazıyorum. Engelli  farkındalığı meydana getirmek istiyorum. Blogumu en çok engeli olmayanların okumasını istiyorum. Okuyup anlasınlar, nasıl engellediklerini görsünler istiyorum. Birgün biri okur ve engellileri yanlış tanıdığını anlar diye yazıyorum. Engelliliğin yanlış bilinmesi, engellilerin yanlış tanınması beni bu konuda yazmaya zorluyor.

Engellilik ve engellilik ile ile ilgili konular hiç bitmiyor. Ben de yapabildiğim sürece yazacağım galiba... Okuyan, takip eden, beğenen, teşvik eden herkese çok teşekkür ediyorum.

ALİYE YÜCEL

6 Ekim 2024 Pazar

DÜNYA SEREBRAL PALSİ GÜNÜ



6 Ekim, Dünya Serebral Palsi Günü, serebral palsili (beyin felci) bireylerin toplum içinde herkes gibi aynı hak ve fırsatlara sahip olduğuna dikkat çeken bir sosyal hareket ve farkındalık günüdür. 

Serebral palsi, bir kişinin hareket yeteneğini etkileyen bir grup bozukluğu ifade eden genel bir terim olan fiziksel bir engelliliktir.

Serebral palsinin tek bir nedeni yoktur , ancak prematüre doğum ve felç en önemli nedenlerden ikisidir.

Serebral palsi insanların:
%75'i kronik ağrı çeker.
%33'ü yürüyemez,
%33'ünde kalça çıkığı vardır,
%25'i sözlü iletişim kuramaz ve 
%6'sı tüple beslenir.


Beyin felci olan kişilerde sıklıkla eş zamanlı rahatsızlıklar da görülür.
%50'sinde zihinsel engellilik,
%25'i epilepsi hastası,
%25'inde davranış bozukluğu,
%20'sinde uyku bozukluğu,
%10'unda görme bozukluğu,%7'si otizmli,
%5'inde işitme kaybı olur.

Serebral palsi, duruşu, dengeyi ve hareket etme yeteneğini etkiler. Ayrıca bazen kişinin iletişim kurma, yeme ve uyuma yeteneklerini de etkileyebilir.

Serebral Palsi, kaba motor fonksiyon, el becerisi ve iletişim gibi çeşitli şiddet seviyelerine göre sınıflandırılabilir.

Serebral  Palsi'nin simgesi yeşil renktir. Filizlenme, hayat ve yaşamın yenilenmesi anlamına gelen “yeşil” renk aynı zamanda serebral palsinin sembolüdür. 

Serebral palsi, en sık rastlanan, buna karşın en az anlaşılan engellilik durumudur. Dünya genelinde 17 milyon serebral palsili olduğu bilinmekte, Türkiye’de ise her yıl 6 binden fazla bebeğe serebral palsi tanısı konulmaktadır.

Ülkemizde ve tüm dünyada her yıl 6 Ekim günü, serebral palsili çocuklara dikkat çekmek ve farkındalık meydana getirmek amacıyla yeşil renkle simgeleştirilen etkinlikler yapılıyor. 

ALİYE YÜCEL