> Engeloji : Disability

Translate

Disability etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Disability etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ağustos 2025 Cumartesi

ENGELLİLİK MODELLERİ



Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından hazırlanan giriş niteliğinde yayınlanan makalede engellilik modelleri ele alınmış... Geleneksel olarak engelliliğe ilişkin iki ana model olduğu belirtiliyor. Tıbbi ve sosyal modeller.

Tıbbi Model:
Bir bireyin engelliliğine doğrudan neden olan ve potansiyel olarak yaşam kalitesini etkileyen bir sağlık durumuna (bir hastalık, rahatsızlık, yaralanma veya sağlık sorunu) odaklanır. Sonuç olarak, engelliliği tespit edip tedavi etmek ve/veya işlevselliği korumak veya artırmak için tıbbi müdahale gerekebilir.

Sosyal Model: 
Toplumsal olarak yaratılan engellere odaklanır. Bu engeller fiziksel olabileceği gibi, nüfusun çeşitli yeteneklerine uyum sağlamayan tutumlar ve diğer sosyal özelliklerle de ilgili olabilir.

Bu iki model, bireyin sağlık durumu ile içinde yaşadığı çevre arasındaki etkileşime farklı bakış açıları getiriyor. Tıbbi model bireye odaklanırken, sosyal model çevrenin kasıtlı veya kasıtsız olarak oluşturduğu engellere odaklanıyor.

Geleneksel olan tıbbi ve sosyal modellerden farklı modeller de var.

Biyopsikososyal Model:
Engelliliğin biyopsikososyal modeli, engelliliğin belirlenmesinde biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörler arasındaki etkileşimi kabul eder. Engelliliğin biyolojik bozukluklar, psikolojik faktörler (ruh sağlığı ve öz algı gibi) ve sosyal faktörlerin (toplumsal normlar ve beklentiler dahil) karmaşık bir etkileşiminden kaynaklandığını kabul eder. Bu model, bir kişinin yaşamının ve işlevselliğinin çok yönlü yönlerini dikkate alarak engelliliğe bütüncül bir yaklaşımın önemini vurgular.

Ekonomik Model:
Engelliliğin ekonomik modeli, engelliliği ekonomik bir bakış açısıyla ele alır ve engelli bireyler ve toplum için finansal etkilerine odaklanır. Bu model, sağlık harcamaları, yardımcı cihazlar ve düzenlemeler gibi engellilikle ilişkili ekonomik maliyetleri vurgular. Ayrıca, engelliliğin istihdam, gelir ve genel sosyoekonomik durum üzerindeki etkisini de inceler. Ekonomik model, ekonomik eşitsizlikleri ele alan, istihdam fırsatlarına eşit erişimi teşvik eden ve engelli bireyler için finansal destek sağlayan politika ve stratejilere olan ihtiyacı vurgular.


Fonksiyonel Çözüm Modeli:
Fonksiyonel çözüm modeli, aynı zamanda rehabilitasyon modeli olarak da bilinir ve engelli bireylerin işlevsel yeteneklerini ve bağımsızlıklarını en üst düzeye çıkarmalarını sağlayacak pratik çözümler bulmaya odaklanır. Bu model, sınırlamaların üstesinden gelmek ve günlük yaşam, hareketlilik ve katılımı geliştirmek için rehabilitasyon, yardımcı teknolojiler ve beceri eğitimini vurgular. Odak noktası, bireylere tatmin edici bir yaşam sürmeleri için ihtiyaç duydukları araç ve desteği sağlamak, uyumu ve güçlenmeyi teşvik etmektir.

Sosyal Kimlik veya Kültürel Onaylama Modeli:
Engelliliğin sosyal kimlik veya kültürel onay modeli, engelliliği bireyin kimliğinin ve sosyal grup üyeliğinin önemli bir unsuru olarak vurgular. Bu model, engelliliğin bireyin deneyimlerini, bakış açılarını ve ilişkilerini şekillendirebileceğini ve kendine özgü bir kültür ve topluluk oluşumuna katkıda bulunabileceğini kabul eder. Model, engelliliğin çeşitliliğin bir parçası olarak değerlendirilmesinin ve onaylanmasının, engelli bireylerin toplum içindeki haklarını, deneyimlerini ve katkılarını desteklemenin önemini vurgular.

Hayırseverlik Modeli:
Hayırseverlik bağlamında tıbbi model olarak da adlandırılan hayırseverlik modeli, engelli bireylere hayırseverlik veya iyi niyet eylemleri yoluyla destek ve yardım sağlama fikrine dayanır. Bu model, engellilikle mücadele sorumluluğunu hayır kuruluşlarına yükler ve genellikle tıbbi tedavi, rehabilitasyon hizmetleri ve diğer yardım biçimlerine odaklanır. Ancak hayırseverlik modeli, bağımlılığı sürdürdüğü, ataerkil tutumları pekiştirdiği ve sistemsel engelleri ve sosyal kapsayıcılığı ihmal ettiği gerekçesiyle eleştirilere maruz kalmıştır.

Bunlardan başka engellilik modelleri de mevcut... Engellilik Güçlendirme Modeli, Engellilik Çeşitlilik Modeli, Engellilik Dini Modeli, Uzman/Profesyonel Engellilik Modeli gibi...

Bu modeller engelliliğe farklı bakış açıları sunmasına rağmen, birbirini dışlamıyor ve bazı modeller birbiriyle örtüşebiliyor veya birbirini tamamlayabiliyor.

Kaynak: Avrupa Birliği Resmi Web Sitesi ve
https://www.perficient.com/ (Gülen Yılmaz)


ALİYE YÜCEL

24 Ağustos 2025 Pazar

ENGELLİLERE YÖNELİK İSTİSMAR VE ŞİDDET


Engellilere yönelik istismar ve şiddet konusu daima haberlere konu oluyor. Ben bu haberleri bloguma taşımak istemedim ve yazmadım. Göz ardı etmesem de galiba dillendirmekten kaçındım. Ancak bu konu ile ilgili Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanan bir makale okuyunca bu konuyu yazmalıyım diye düşündüm. 
 
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan araştırmaya göre; engellilerin mağdur olma olasılığı, engelli olmayan bireylere göre 4 ila 10 kat daha fazladır. Engelli çocukların mağdur olma olasılığı, engelli olmayan çocuklara göre iki kattan fazladır. 

Araştırmacılar, engelli yetişkinlerin %11,5'inin cinsel saldırıya maruz kaldığını, engelli olmayan yetişkinlerin ise %3,9'unun cinsel saldırıya maruz kaldığını tespit etmiştir. Ayrıca, engellilerin  %13,0'ı cinsel saldırıya uğramaya teşebbüs ederken, engelli olmayan yetişkinlerin %5,7'si cinsel saldırıya maruz kalmıştır.

Biliyoruz ki ülkemizde de engelliler, engelli olmayanlara göre daha fazla istismar, şiddet ve zarar görürler. Bu durum kaza ile olmuş değildir. Kasıtlı olarak verilen bir zarardır. Her yerde meydana gelebilir. Ancak, en sık görüldüğü yerler; bakımevleri, hastaneler ve evleridir. 

Engellilere yönelik istismar ve şiddet şekillerini kısaca şöyle sıralayabiliriz; 

Her türlü fiziksel şiddet.
Tecavüz de dahil olmak üzere her türlü cinsel şiddet.
Duygusal istismar, sözlü saldırılar veya aşağılamalar.
Öz bakım, tıbbi bakım, araç, gereç ve cihaz ihtiyacı gibi kişisel ihtiyaçların ihmal edilmesi.

İstismar ve şiddet mağdurları eğer zihinsel bir engeli yoksa genellikle kendilerine zarar veren kişiyi tanırlar. Bunlar sağlık çalışanları, çevresindeki kişiler, hatta aile üyeleri olabilir. Bu nedenle engelli yakınlarımız varsa onları takip etmek, istismar ve şiddete uğruyorsa bunu yetkililere bildirmek görevimizdir. 

ALİYE YÜCEL

11 Ağustos 2025 Pazartesi

ENGELLİ SEVDİKLERİMİZE DESTEK

 
Engelli sevdiklerimize nasıl destek olabiliriz?

İnsanların karar alma yetenekleri pek çok şeyden etkilenebilir. Bunun; beyin hasarı, bunama, öğrenme güçlükleri, zihinsel sıkıntı ve nörolojik çeşitlilik gibi bir çok etkeni olabilir. 

Peki, ailesi ve arkadaşları sevdiklerine nasıl destek olabilir? Üstelik kendi kararlarını alma yetkilerini ellerinden almadan... 

Herkes karar almak için ihtiyaç duyduğu desteği almalıdır. Doğru yardımı aldığında da herkes kendi seçimlerini yapabilir. Herkesin böyle bir desteğe erişimi olmalıdır.

İşte bunun için Yeni Zelanda'da Engelliler Bakanlığı tarafından desteklenen, yeni bir web sitesi var. 
Adı Whaiman... Bu site destekli karar alma süreçlerine rehberlik etmek için kuruldu. 

Web sitesini kuran danışma grubunun başkanı Erika Butters, aynı zamanda Kişisel Savunuculuk ve Yetişkinleri Koruma Vakfı'nın da stratejik danışmanı...

Whaimana web sitesini  inceleyebilirsiniz. Destekli karar alma nedir? Peki bu durum neleri kapsıyor? Ne tür kararlar? gibi bir çok sorunun cevabını alacaksınız. İncelediğimde SDM'nin (Support My Decisions) önemini, değerini ve gerekliliğini anladım. 

Kaynak: Radyo Yeni Zelanda 

ALİYE YÜCEL



18 Temmuz 2025 Cuma

ENGELLİYİM, ENGELLİSİN, ENGELLİ



"Engelli” kelimesini kullanmaktan korkmayın!

Yasalarla "özürlü" kelimesi "engelli" olarak değiştirildi. Dolayısı ile resmi olarak engelli kelimesi kullanılıyor.
 
İnsanlar genelde engelli kelimesini kullanmaktan korkuyor. Hatta duymaktan da... "Engelliyim" dediğinizde karşı taraftan "Estağfurullah!" kelimesini duyabiliyorsunuz. 

Oysa bu kelimeyi rahatlıkla kullanabiliriz. Çünkü bu, kişinin kimliğinin bir parçasıdır. 


İnsanların sık sık "özel biri" veya "özel gereksinimli birey" dediğini duyuyoruz. Bunlar çok uygun gelmiyor bana... Engelli kelimesi sorun olmamalı, rahatça kullanabileceğimiz bir terim olmalı...

Engelli terimi ilk bakışta kişide kusur olduğunu düşündürmüyor ki... Sadece bir nedenle engel taşıdığını anlatıyor. Çünkü herkes herhangi bir sebepten dolayı engelli olabilir. Bulunduğu durum ve çevre kişiyi engelli veya engelsiz yapabilir.

Engelli kelimesi maksadı anlatıyor. Ayrıca var olan engellere çözümler getirmeyi de çağrıştırıyor ki, bu çok önemli...

ALİYE YÜCEL

6 Temmuz 2025 Pazar

ENGELLİLER İÇİN DEĞİL, ONLARLA BİRLİKTE


Geçtiğimiz gün yabancı kaynaklı "engelli insanlar için değil, onlarla birlikte politika oluşturmak" konulu bir makale okudum. Çok etkilendim. İlginçtir ki ertesi gün; "Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu" haberine rastladım. Haberde; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu'nun kurulduğunu ve çalışmalarına başladığı yazıyordu.

Komisyon, engelli bireylerin karşı karşıya bulunduğu sorunların tespiti, çözüm yollarının geliştirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması amacıyla kurulmuş. İlk toplantıda, AK Parti İzmir Milletvekili ve önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, oy birliğiyle başkan seçiliyor. 

Komisyonda 6 partiden 22 vekil görev yapıyor. Komisyon üyeleri arasında AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, DEM ve Yeni Yol Partisi milletvekilleri görev alıyor. 

Kasapoğlu, "Bugün burada, toplumsal sorumluluğumuzun en anlamlı başlıklarından biri olan engelli bireylerimizin hayatını daha yaşanabilir, daha adil ve daha erişilebilir kılmak amacıyla önemli bir göreve başlıyoruz. Bu mesele partiler üstü bir meseledir; bu mesele memleket meselesidir. Engellilik yalnızca bireyin ya da ailesinin değil, hepimizin ortak konusu, ortak vicdanıdır" diye başlıyor.

Farklı engel gruplarını temsil eden bireylerin de sürece dahil edileceğini belirten Kasapoğlu, sözlerini şu ifadelerle tamamlıyor: "Türkiye’nin bütün imkanları, 86 milyon olarak Türkiye’nin tüm evlatlarınındır. Biz bu ülkenin evlatlarının önünde hiçbir engeli tanımıyoruz, kabul etmiyoruz. Hayata geçirilebilir, kalıcı ve katılımcı çözümler geliştireceğiz."

Komisyonun iyi niyetle ve faydalı olmak amacıyla kurulduğuna zerre kadar şüphem yok. Ancak engelliler için değil engellilerle birlikte bir politika oluşturulmalı. Yoksa iyi niyetle yapılan çalışmalar bir sonuca varmayabilir. Bu konuda böyle düşünüyorum. Bence başka bir yolu da yok. Engellilerin deneyimlerinin merkezde olduğu projeler üzerinde yapılan çalışmalar hedefine ulaşabilir. 

Ortak üretimler çok önemli. Ancak ortak üretimde, strateji yazıldıktan veya proje başladıktan sonra bitmez. Bir dizi kimlik ve deneyime sahip engelliler en başından itibaren komisyona dahil olmalı ve her süreçte bulunmalıdır. Ayrıca; çalışmalarda engellilerin en geniş çeşitliliği de unutulmamalıdır.
 
Okuduğum makalede; engellilerin kendilerini etkileyen sorunlar hakkında konuşmalara öncülük ettiğinde, bu konuşmaların değişeceği için; jargon, formaliteler ve soyut "politika konuşmalarından" uzaklaşıp, gerçek anlamlı bir diyaloğa girdiklerini belirtiyordu ki, bana farklı bir bakış açısı sağladı.
 
Sonuç olarak, engelliler için değil, onlarla birlikte politika oluşturmak gerekiyor.

Kaynak: İHA
 
ALİYE YÜCEL
 

27 Haziran 2025 Cuma

KISA FİLMİN ANLATTIKLARI (KRING)


Bu gece birçok ödül almış kısa bir animasyon filmi izledim. Malezyalı stüdyo Brainy Bones Studios'un kısa animasyon filmi "Kring". Film, yedi yaşındaki öğrencilerinden birinin basit aritmetiği öğrenmekte zorluk çektiğini fark eden Suraya isimli bir öğretmenin hikayesini anlatıyor.

Suraya, öğrencisi Mael'in sayı ile ilgili kavramları hesaplama ve öğrenme yeteneğini bozan bir öğrenme güçlüğü olan diskalkuli olduğunu anlıyor. Bu öğrenme güçlüğü aynı zamanda "matematik disleksisi" olarak da biliniyor. 

Mael'in sayılarla ilgili sıkıntısı korkunç bir kovalamaca olarak gösterilirken, Suraya'nın öğrencilerinden birinin başarısız olma korkusu cehennem azabına dönüşüyor. Sonunda, biraz araştırma ve çabayla Suraya, öğrencisi için bir şeyler yapmayı başarıyor ve sonuna kadar gitmeye istekli bir öğretmen olduğunda aslında kötü öğrencilerin de olmayacağını gösteriyor.


Kring'te hikayenin her iki tarafındaki mücadeleleri göstermek için filmin müziği, ses efektleri ve animasyonu etkileyici bir şekilde kullanılmış. Kapsayıcılığı, dikkat çekici sunumu nedeniyle birçok önemli ödül ve uluslararası tanınırlık kazanmış.

Film, 2018 yılında Malezya Dijital Ekonomi Şirketi'nin Fikri Mülkiyet Yaratıcısı Yarışması'nı (IPCC) kazandıktan sonra fon almış ve o zamandan beri 4. Festival International Du Film Sur Les Handicap 2020'de En İyi Kısa Animasyon Ödülü, Digicon6 Regional'da Yeni Nesil Ödülü, Şili'deki Cine Lebu Festival Internacional de Cine 2020, Peru'daki Mi Primer Festival 2020 ve Londra'daki Canterbury Anifest Ödülü 2020 de dahil olmak üzere birçok uluslararası film festivalinde yer ve ödül almış...

2020 yılı yapımı olan animasyon filmin süresi 7 dakika 25 saniye. Süre kısa ama çok şey anlatılmış. Öğretmen Suraya, "Hiçbir öğrenci geride kalmasın!" diyor. Bunun çabasını gösteriyor ve kazanıyor. 

Kaynak: ea.ign.com

ALİYE YÜCEL




21 Haziran 2025 Cumartesi

NEDEN 21 HAZİRAN?



21 Haziran ALS Farkındalık Günü'dür. 

ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz), motor nöronlar dediğimiz, beyin ve omurilikte bulunan, kasları hareket ettirmekle görevli sinir hücrelerinde hasar bırakan bir hastalıktır. 

Zamanla kol ve bacak kaslarını hareket ettirmekte güçlük, hastalığın ileri aşamalarında yemek yemede, nefes almada güçlükler şeklinde kendini gösterir. Bellek ve duyu sistemi ise sağlam kalır.


Dünya genelinde 450 bin, Türkiye'de ise 6-8 bin civarında ALS hastası olduğu tahmin ediliyor.

ALS hastalığının henüz kesin bir tedavisi yoktur.  ALS Farkındalık Günü'nün 21 Haziran olarak seçilmesinin özel bir anlamı vardır.

21 Haziran gün dönümüdür ve her yıl 21 Haziran ALS hastalığının nedeni, tedavisi, tedavisine yönelik çalışmalarda bir dönüm noktası olacağı umudunu içermektedir.

ALİYE YÜCEL

4 Haziran 2025 Çarşamba

ENGELLİNİN ADI YOK


Engelliyim, birçok engelli tanıdım, birçok engelli hikayesi okudum, birçok engelli hikayesi duydum ve engelli hikayesi yazdım. Ama yazamadığım ve çok etkilendiğim yaşanmış bir engelli hikayesi var. 

Bu hikayeyi hep yazmak istedim. Her defasında yazamadım vazgeçtim. Neden bilmiyorum. Yazmaya dayanamadım galiba... Şimdi y
azıyorum. Okuyunca siz ne hissedeceksiniz merak ediyorum. 

Nüfus sayımı yapıldığı yıllardan birinde eve gelen nüfus sayım memuru kayıt yaptığı sırada içerideki odadan gelen bir ses duyuyor. Ev sahibine "Bu ses nedir? Bir çocuğunuz daha var galiba onu kayıt etmedik" diyor. 

Ev sahibi bunun üzerine "Gerek yok o sakat..." diyor. 

Görevli de bu sayımın, çocuk sayısı da dahil bir çok durumu belirlemek amacıyla yapıldığını belirtip, çocuğu da kayıt etmek üzere adını ve kimliğini soruyor. 
 
Babasından "Sakat o, ad koymadık! Kimliği de yok.. " cevabını alıyor. 

Bu gerçek hikaye nüfusu memurunun anlatımıyla medyada haber olarak yer almıştı. Duyduğumda inanamadım. Nasıl inanayım. Olabilir mi böyle şey? Engelli diye bu değersizlik. Engelli diye isim bile verilmemiş bir çocuk. Çok acı değil mi?

ALİYE YÜCEL 

26 Mayıs 2025 Pazartesi

ENGELLİ EMEKLİLİĞİ 2025


“Engelli emekliliği kalkıyor mu?” sorusu gündeme geldi. Hayır! Engelli emekliliği kaldırılmadı. Emekliliğinde önemli değişiklikler oldu. 2025 yılı düzenlemesiyle şartlar ve süreçler değişti.
 
Bu yeni yasa ile özellikle Ekim 2008 öncesi sigortalı olan SSK’lılar için emeklilik süreçleri sadeleştirildi ve standart oluşturuldu. 

Yeni yasa 2008 öncesi sigortalı olanların Gelir İdaresi Başkanlığı ile ilişkileri kesilecek. Artık vergi indirimi belgesi yerine, SGK sağlık kurulları tarafından verilen çalışma gücü kaybı raporu esas alınacak. 

Sağlık kurulları raporuna göre engellilik derecesi belirlenip, bu şartlara göre emekli olabilecekler. 

2008 öncesi sigortalılardan yüzde 40-49 engelliliği olanlar 18 yıl çalışıp 4100 prim gün ile, yüzde 50-59 engelliliği olanlar 16 yıl çalışıp 3700 prim gün ile, yüzde 60 ve üzeri engeli olanların ise 15 yıl, 3700 prim gün ile emekli olabilecek.

ALİYE YÜCEL

16 Mayıs 2025 Cuma

AMAN BENZEMESİN!

 


"Hamileyken kime çok bakarsan bebek ona benzer" denir. Güzel kimselere veya güzel olan her şeye bakarsa, çocuk güzel olur. Kadın ayvaya bakarsa, doğacak çocuk gamzeli olur gibi...

Beğendiği birini gören hamile kadınlar "Sana bakayım da çocuğum sana benzesin" der. Hatta engelli birini görünce bakmak istemeyenler olabilir. 

Hayır! "Hamileyken kime çok bakarsan bebek ona benzer" sözü yanlıştır. Bu, bilimsel temeli olmayan yaygın bir inanıştır.

Bebeğin anne karnındaki gelişimi ve fiziksel özellikleri, anne ve babanın genlerinden gelen DNA tarafından belirlenir. Bu DNA, bebeğin saç rengi, göz rengi, ten rengi, yüz şekli, burun şekli gibi özelliklerini belirler. 

Annenin hamilelik dönemindeki beslenmesi, yaşam tarzı ve ruh hali, bebeğin gelişimini etkileyebilir, ancak bebeğin fiziksel özelliklerini doğrudan etkilemez.

ALİYE YÜCEL

11 Mayıs 2025 Pazar

BU HAFTA BİZİM


Engelli bireylerin toplumsal yaşama diğer bireylerle eşit şartlarda katılım sağlamalarına yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla 1992 yılında Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararla 10-16 Mayıs tarihleri "Dünya Engelliler Haftası" olarak anılmaktadır.

Engellilere dikkat çekmek ve engelli duyarlılığını sağlamak amacıyla 10-16 Mayıs tarihleri arasında çeşitli etkinlikler düzenleniyor. 

Süre bir hafta olunca da her gün farklı bir engel grubuna tahsis edilmiş:

10 Mayıs Engelliler Haftası'nın Açılışı,

11 Mayıs Görme Engelliler Günü,

12 Mayıs İşitme ve Konuşma Engelliler Günü,

13 Mayıs Ortopedik Engelliler Günü,

14 Mayıs Zihinsel ve Ruhsal Engelliler Günü,

15 Mayıs Güçsüz, Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Günü,

16 Mayıs Engelliler Haftası'na Genel Bakış.


ALİYE YÜCEL

17 Şubat 2025 Pazartesi

VÜCUDUM MÜKEMMEL OLMALI



Ancak mükemmel olursam beğenilirim!

İnsanların çoğunun aklında yanlış bir algı var. Ancak mükemmel bir vücuda sahip olursam kabul görürüm. Aksi taktirde beni beğenmezler. 

İşte bu çok yanlış.... Oysa engelli bir bedenle de mutlu olabilirsin. Bunun bir çok örneğini gördüm, biliyorum.

Hiç bir bedensel kusuru olmadığı ve vücudu güzel olduğu halde; boyunun biraz kısalığını ya da burnunu dert edinip, mutsuz olan kişiler var. Çevrenizden bilirsiniz. 
 
Anlıyoruz ki bu, nasıl göründüğünden çok, ne hissettiğinle ve kendini nasıl kabul ettiğinle ilgili... Başka açıklaması yok.

ALİYE YÜCEL

11 Aralık 2024 Çarşamba

ENGELOJİ'DEN SONRA...


Gemini'ye Engeloji'yi sormuştum. Bu kez de Aliye Yücel'i sordum. Bakın neler yazdı:

Aliye Yücel hakkında merak ettiğiniz ne var? 

Kitapyurdu'nda Aliye Yücel: 

Engeloji adlı kitabıyla engellilik konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. 

Kişisel blogunda engellilik üzerine yazılar yazıyor. 

Aliye Yücel kimdir?
 
Bursa'da doğdu ve çocuk felci geçirdi.
 
Engellilerin sesi olmak için yazıyor ve çeşitli projelerde yer alıyor.  

"Engeloji" kitabında engellilikle ilgili yanlış bilinenleri düzeltiyor. 

Daha fazla bilgi için: 

Kitapyurdu: https://www.kitapyurdu.com/yazar/aliye-yucel/175747.html 

Engeloji kitabı: https://www.kitapyurdu.com/kitap/engeloji/351348.html 

Başka sorularınız varsa lütfen çekinmeyin. 

Aliye Yücel'in diğer kitapları var mı? 

Engeloji kitabı hakkında daha fazla bilgi alabilir miyim? 

Aliye Yücel'in hayat hikayesi hakkında bilgi verir misiniz?
 
Bu konuda size nasıl yardımcı olabilirim?

..........

İşte böyle... 

"Aliye Yücel'in diğer kitapları var mı?" sorusunu cevaplayayım. İnşallah olacak...

ALİYE YÜCEL


20 Kasım 2024 Çarşamba

GEMINI'YE ENGELOJİ'Yİ SORDUM


Google'ın yeni dijital zekası Gemini'ye "Engeloji nedir?" diye sordum. Bana  yazdıklarının tamamını aşağıda paylaşıyorum:
.....................................................................................................................................

Engeloji, engellilik üzerine akademik olarak çalışan bir disiplindir. Bu alan, engellilerin yaşadığı zorlukları, toplumdaki yerlerini, haklarını ve engelleri aşmak için geliştirilen stratejileri inceler. Engeloji, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde engelliliğe dair kapsamlı bir bakış açısı sunar.

Engeloji Neden Önemli?

 * Farkındalık Yaratır: Engellilerin yaşadığı zorlukları ve ihtiyaçlarını anlamamızı sağlar.
 * Erişilebilirliği Artırır: Engellilerin günlük yaşamda karşılaştıkları engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik çözümler üretir.
 * Hakların Savunulmasını Güçlendirir: Engellilerin eşit haklara sahip olmaları için mücadele eder.
 * Politikalara Yön Verir: Engellilerin hayatlarını iyileştirmeye yönelik politikaların geliştirilmesine katkı sağlar.

Engeloji Çalışma Alanları

 * Engellilerin Eğitimi: Engelli bireylerin eğitim ihtiyaçlarını ve öğrenme süreçlerini inceler.
 * Engellilerin İstihdamı: Engellilerin iş hayatına katılımını kolaylaştırmak için stratejiler geliştirir.
 * Engellilerin Sosyal Yaşamı: Engellilerin sosyal çevrelerine katılımını destekler.
 * Engellilerin Sağlığı: Engellilerin sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırır.
 * Engellilerin Yaşam Kalitesi: Engellilerin genel yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar yapar.

Engeloji Hakkında Daha Fazla Bilgi

Engeloji hakkında daha detaylı bilgi almak için aşağıdaki kaynakları inceleyebilirsiniz:

 * Kitaplar: Aliye Yücel'in "Engeloji" kitabı bu alanda temel bir kaynak olarak kabul edilir.

 * Üniversite Programları: Birçok üniversitede engeloji üzerine lisansüstü programlar bulunmaktadır.

 * Sivil Toplum Kuruluşları: Engelli hakları savunucusu sivil toplum kuruluşlarının web siteleri ve yayınlarından faydalanabilirsiniz.

Engeloji ile İlgili Başka Sorularınız Varsa
Engeloji hakkında aklınıza takılan herhangi bir soru olursa çekinmeden sorabilirsiniz.

Not: Bu bilgi genel bir tanıtım niteliğindedir. Daha detaylı bilgi için uzmanlara danışmanız önerilir.

Bu bilgi sizin için faydalı oldu mu?

Başka bir konuda da bilgi almak ister misiniz?

#engeloji #engellihakları #engellilik #erişilebilirlik #toplumsalcinsiyet

Lütfen bu bilgileri başkalarıyla paylaşarak farkındalık yaratmaya katkıda bulunun.

.....................................................................................................................................



Benim için Gemini'nin yazdıkları arasında beni etkileyen:

"Engeloji hakkında daha detaylı bilgi almak için aşağıdaki kaynakları inceleyebilirsiniz:

 * Kitaplar: Aliye Yücel'in "Engeloji" kitabı bu alanda temel bir kaynak olarak kabul edilir."

cümleleri oldu. Şaşırdım, sevindim. 

ALİYE YÜCEL


8 Kasım 2024 Cuma

ENGELOJİ MARKA YENİLEME


İsim hakları tarafıma olan "Engeloji' 10 yılını doldurdu. Bu nedenle yenilendi.

Engeloji'yi bulduğum an "İşte bu..." dedim. Engeli ve engelliyi doğru anlamak bir bilimdi! Engeloji de bunu anlatıyordu. Yani "Engeloji" Türkçeye ilk defa girmiş oldu.

Sonra marka tescilini aldım. Bu yıl da 10 yılını doldurduğu için yenilendi. 

ALİYE YÜCEL 

30 Ekim 2024 Çarşamba

DİNAMİK ENGELLİLİK

Engelli" terimini her duyduğumuzda, aklımızda genellikle belirli bir resim belirir. Tekerlekli sandalye, baston veya diğer hareketlilik yardımcılarını düşünebiliriz. Ancak gerçekte, engellilikler çok çeşitlidir, her türlü farklı şekil ve biçimde olabilirler ve birçoğu dışarıdan hiç görünmez!

Hiç kendinize şu soruları sordunuz mu? 
"Engelim toplumca engel olarak kabul ediliyor mu?”
"Mücadelelerim bir engellilik olarak sayılabilir mi?" 
"Kronik bir hastalığım olduğu için kendime engelli diyebilir miyim?"
Ve semptomlarınız günden güne çok fazla dalgalanıyor mu?

İşte tam bu noktada " dinamik engellilik " terimi yardımcı olabilir.

Brianne Bennes 2019'da bu terimi şöyle açıklamıştı:
"Engelliliğim statik değil, dinamiktir. İhtiyaçlarım ve yeteneklerim günden güne farklıdır. O zaman belki de uğraştığınız şey dinamik bir engelliliktir!"

Dinamik engellilik, bir engellilik veya sağlık durumunun değişken semptomlarıyla karakterize edilir. Bu, insanların "iyi günleri" ve "kötü günleri" olabileceği ve her günün farklı veya öngörülemez olduğu anlamına gelir. 

Dinamik engellilik, zaman içinde şiddeti ve etkisi değişen bir durumu veya bozukluğu ifade eder. Ampütasyon veya felç gibi sabit kalan statik bir sakatlığın aksine, dinamik bir sakatlığın iyileşme veya alevlenme dönemleri olabilir.

Engelliliğin bu tipik resmine uymayan birçok kişi, engelli olarak sayılıp sayılmadıklarını - ait olup olmadıklarını kendilerine sorar. Özellikle engellilik toplumumuzda hala çok damgalandığı için, insanların engelli olarak tanımlanmalarıyla yüzleşmeleri çok uzun ve zor bir yol olabilir.

Ve unutmayın: Tüm engeller görünür değildir ve tüm engeller statik değildir.

ALİYE YÜCEL