> Engeloji

Translate

10 Kasım 2019 Pazar

ENGELLİYİ YUHALAMAK

Haberi duymusunuzdur. Aksaray'da bir ilkokulda eğitim gören otizmli çocukların sınıflarının kapatılması isteyen veliler çocukları yuhaladı. Olay Aksaray Mehmetçik İlkokulu'nda meydana geldi. 
Veliler, aynı okulda  eğitim gören diğer  öğrencilerin velileri okulun çıkış saatinde toplanarak bu eylemi gerçekleştirdi. Bu olay doğal olarak büyük tepki gördü. Aksaray Valiliği'nden de açıklama geldi. Milli Eğitim Bakanlığı, olayla ilgili soruşturma başlattı.
İşin ilginç yanı bu skandal olaya okul müdürü de ortak. Velilerin, otizmli çocukların kendi çocukları ile aynı okulda eğitim görmesine karşı çıktığı ve okul müdürünün de bu eylemi desteklediği ortaya çıktı.
Otizmli öğrencinin velileri ise otizmli çocukların dışlandığını, onların diğer öğrencilerden farklı yerde yemek yediğini ve eğitim gördüğünü, giriş çıkış yerlerinin bile farklı olduğunu belirterek yine de bu eylem yaptıklarını belirtti.
Çocuklarının ellerinden tutup “otizmli çocukları istemiyoruz” diyerek slogan atan aileler çocuklarını düşünüyor olamazlar. Çünkü  böyle bir olayı yaparak onlara en büyük zararı verdiler.
Utanç verici... Bu durumda kendi çocukları da olabilirdi. Çocuğa karşı eylem olabilir mi? Engelli çocuğa karşı eylem yapılabilir mi?

ALİYE YÜCEL



3 Kasım 2019 Pazar

CÜCE GÖRÜNÜMLÜ DEV OYUNCU



Emmy Ödülleri bu yıl da sahiplerini buldu. Geçtiğimiz eylül ayında yapılan ödül töreninden bu yana yazmak istediğim bir oyuncu var. Peter Dinklage, “Game of Thrones” dizisindeki “Tyrion Lannister” rolü ile 4. kez drama dalında en iyi yardımcı oyuncu ödülünü kazandı. Ünlü oyuncu, aldığı bu ödülle aynı zamanda Emmy Ödülleri tarihinde kategorinin en çok ödül alan ismi de oldu. Peter Dinklage’in en önemli özelliği “akondroplazi” ile doğmuş olması…

Akondroplazi, bildiğimiz cücelik denilen durumdur. Akondroplazi, gendeki (FGFR3 geni) bir anormallikten kaynaklanan kalıtsal bir cücelik tipidir. Doğum sırasında boy normaldir. Çocuk büyüdükçe yaşıtlarından boy olarak geri kalır. Gövde normal büyüklükte olurken kol ve bacaklar anormal derecede kısadır. Baş ise normalden büyük olur. Dünyada ve Türkiye’de akondroplazi yani cüce olan birçok oyuncu var.  Peter Dinklage de en başarılılarından biri…

1969 yılında New Jeysey’de dünyaya gelen Peter Dinklage, film, dizi ve tiyatro oyuncusu.  Aynı zamanda seslendirme de yapıyor. “Game of Thrones” dizisinde Tyrion Lannister rolünü büyük bir başarıyla oynuyor. Dizinin her bölümde ne yapacağı büyük merak uyandırıyor. Birçok kişi diziyi onun için seyrettiğini belirtiyor. Seyreden herkesin ortak yorumu ise o olmadan dizinin eksik olacağı yönünde… 1,35 metre boyuyla cüce görünümlü dev oyuncu olduğu söyleniyor.


2005 yılında tiyatro yönetmeni Erica Schmidt ile evlenen oyuncunun iki çocuğu var. Mutlu bir aile yaşantısı olan Peter Dinklage’nin gerçek hayatında çok eğlenceli olduğu biliniyor. Durumu ile ilgili olarak “Küçükken bu sorunun beni incitmesine izin verdim. Bir ergen olarak acı çekiyordum ve öfkeliydim. Yaşlandıkça büyürsün ve bunun sadece bir mizah anlayışı olduğunu kabul ettim. Bu artık benim sorunum değil, onların sorunu…” diyerek farkını ortaya koyuyor. 

“Game of Thrones” dizisi ve Peter Dinklage için yazılan bir bilgiye göre; dizinin yapımcıları dizideki her karakter için alternatif bir oyuncu ayarlamış ancak Peter Dinklage için alternatif bir oyuncu bulamamış. Yani dezavantaj görülen durumu onu için büyük şans olmuş… Bu roldeki başarısıyla bazı algıları da değiştirmiş olduğu tahmin etmek zor değil. Engelli ya da dış görünüşü farklı olan bu nedenle dışlanan, küçümsenen, alay edilen kişilere bakışı değiştiriyor.

Peter Dinklage, dizinin bir bölümünde Tyrion Lannister rolündeki kendisi için “dünyanın en ünlü cücesi” olduğunu söylüyor. Haklı olduğu kesin… Peter Dinklage, televizyon tarihinde 4. kez ödül olan tek oyuncu…  Bu çok önemli bir başarı… Kısa boyu başarısına engel olmamış. Cüce olduğu için belki de küçümsenen, alay edilen, dışlanan biri; aldığı bir rol ile kendisine hayran bırakabiliyor. Bu da bize insanın boyunun, tipinin, görünüşünün başarılı olmak için engel olmadığının en büyük göstergesi oluyor.

ALİYE YÜCEL

27 Ekim 2019 Pazar

"UMRE" ÖDÜLLÜ BİLGİ YARIŞMASI

Diyanet İşleri Başkanlığı görme ve işitme engelliler için ödülü umre olan bir bilgi yarışması düzenliyor. Bilgi yarışması için başvurular, 28 Ekim'e kadar il müftülüklerine yapılabilecek.

Diyanet İşleri Başkanlığı bu konu ile ilgili, "Başkanlık tarafından Kur'an kurslarında şu an eğitim gören veya önceki yıllarda eğitim görmüş işitme ve görme engelli öğrencilere yönelik "İşitme ve Görme Engelliler Arası Kur'an-ı Kerim ve Dini Bilgiler Yarışması" düzenlenecek" diye açıklama yaptı. 

Başkanlık bu yarışmanın amacını "Görme ve işitme engellilerin dini bilgilerini geliştirmek, Kur'an-ı Kerim'i okumaya teşvik etmek, inanç esasları ve Siyer-i Nebi konularında bilgilerini artırmak" olduğunu açıkladı.

Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Kur'an kurslarında eğitim görmüş veya halihazırda bu kurslarda eğitime devam eden yüzde 55 ve üzeri işitme engelli ya da yüzde 61 ve üzeri görme engelli kursiyerler katılabilecek. 

Yarışmaya 12 yaşından büyük, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli olmayan, önceki yıllarda düzenlenen yarışmaların herhangi birinde ödül kazanarak umreye gitmemiş engelliler girebilecek. 

Yarışma, 30-31 Ekim'de il müftülüklerince gerçekleştirilecek. Yarışma görme engelliler için; Kur'an-ı Kerim'i güzel okuma, ezber ve temel dini bilgiler,  işitme engelliler için ise Kur'an-ı Kerim okuma, ezber ve temel dini bilgiler alanlarında yarışacak. 

ALİYE  YÜCEL 

20 Ekim 2019 Pazar

SELMA BLAIR MS OLUNCA



"Amerikalı oyuncu Selma Blair'e Multiple Skleroz (yani kısa adıyla MS) teşhisi konuldu" haberini geçtiğimiz yaz öğrenmiştim. Ünlü oyuncu MS'e yakalandığını sosyal medya hesabından paylaşmış bu durumu haber olmuştu. Doksanlı yıllarda bir çok film ve dizilerde yer alan oyuncu, en çok "Bu Nasıl Sarışın" (Legally Blonde) filmi ile tanınıyor. Ancak o ülkemizde de verilen "Selma" ismi nedeniyle benim hatırımda...

1972 yılında doğan Selma Blair'in MS olduğunu öğrendiğimde röportajlarına ve söylediklerine baktım. Ünlü oyuncu hastalığı ile ilgili bazı belirtileri fark ediyor. Ancak önemsemiyor ve ciddiye almıyor. Daha sonrasında ise durumu kötüleşiyor. MS hastalığının çok çeşitli belirtileri oluyor. Bu belirtileri kişiden kişiye göre de değişiyor. Kişiler bazen bazı belirtileri önemsemiyor ve doktora da gitmiyor. Bu nedenle de çoğu zaman geç teşhis ediliyor. Selma Blair'in de öyle olmuş...

Multiple Skleroz; beyin ve omurilikteki sinir sisteminde meydana gelen bir bağışıklık sistemi hastalığı olduğu ve merkezi sistemini tahrip ettiği için beyinden sinirlere verilen mesajlar ya iletilemez ya da yanlış bölgeye gider. Böylece beyindeki; görme, yürüme, konuşma gibi çeşitli vücut fonksiyonlar kontrol edilemez hale gelir. İzlediğim videolarında oyuncuda da  titreme, denge bozukluğu ve konuşma bozukluğu var. Blair'in hastalığının ilerlediği görülüyor.


Doğuştan ve küçük yaşta engelli olmak ile sonradan engelli olmak arasında büyük fark var. Doğuştan ve küçük yaşta olunca bazı şeyleri bilmiyorsun ve yapabildiklerin sana yetebiliyor. Sonradan engelli olunca ise kolaylıkla yaptığın, yaparken üzerinde düşünmediğin şeyleri yapamaz oluyorsun. Bu durum; zorluk, üzüntü yanında şaşkınlık da meydana getiriyor. Selma Blair de öyle bir durumda... Durumuyla ilgili çok samimi açıklamalarda bulunuyor.

Selma Blair, doktor ilk teşhisi koyduğunda ağlıyor. Bunun panikten kaynaklanan değil de kontrolünü kaybedeceği bir vücudu olacağını bildiği için akıttığı göz yaşları olduğunu söylüyor. Bir röportajında "Ben devre dışıyım! Bazen düşüyorum. Elimdekileri düşürüyorum. Hafızam sisli... Sol tarafım bozuk bir takip cihazından yön soruyor! Ama yapıyorum... Gülüyorum ve tam olarak ne yapacağımı bilmiyorum. Ancak elimden geleni yapacağım..." diyerek durumunu ve yaşadığı zorlukları anlatıyor. 7 yaşında bir oğlu olan oyuncu, ailesi ve dostlarının desteği ile moral bulduğunu söylüyor.

Ünlü oyuncu, yürümekte zorlandığı için baston yardımıyla yürüyor. Oscar törenine de özel bastonuyla gidiyor. Blair, kendi gibi MS hastası olanlarla ilgili olarak "Kronik hastalıkları olanlardan ve MS hastalarından çok şey duydum. Korkuyorlar ve ne zaman daha kötüye gideceğini bilmiyorlar. Bu insanların tecrit olduğunu görüyorum..." diyor ve  MS teşhisi konulduğundan bu yana kronik hastalık ve MS hastalığını taşıyanların savunuculuğunu yapıyor. Eminim ki onun desteği bu hastalığı taşıyanlar için bir teselli ve umut oluyor.


ALİYE YÜCEL

13 Ekim 2019 Pazar

ENGELLİ DOSTU PROGRAMLAR



Radyo, Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından yapılan düzenlemeyle medya hizmet sağlayıcılarına 6 ay içinde engelli dostu programların yayın sürelerinin aylık yayın sürelerinin en az yüzde 10'una ulaştırma şartı getirildi. RTÜK'ün hazırladığı "Sağırların, İşitme ve Görme Engellilerin Yayın Hizmetlerine Erişiminin İyileştirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" Resmi Gazete'de geçtiğimiz hafta yayımlandı.

Yönetmelikte, engelli dostu programların yayın sürelerinin aylık yayın sürelerinin en az yüzde 10'una ulaştırma şartının dışında başka şartlarda bulunuyor. Medya hizmet sağlayıcıları haftada en az iki akşam kuşağı programını ve ana haber bültenlerinden birini işaret diliyle yayınlayacak. Ayrıca hava ve yol durumu, güncel piyasa, döviz ve skor durum ekranları da seslendirilecek.

Ana haber bültenleri hariç haftada en az iki akşam kuşağı programının engelli dostu program olarak yayınlanması zorunlu oldu. "Nereden bileceğiz?" derseniz. Engelli dostu programların yayınlanacakları gün ve saati ile alt yazı, işaret dili, sesli betimleme türlerinden hangisiyle yayınlanacağı yayın tarihinden en az bir gün önce kamuoyuna duyurulacak. Program tanıtımlarında da  çeviri türü bilgisi mutlaka bulunacak.


Medya hizmet sağlayıcıları, İfade ve haber alma özgürlüğünün sağlanması amacıyla ana haber bültenlerinden birini işaret dili ile yayınlayacaklar. Üstelik işaret dilinin yanı sıra ayrıntılı alt yazı ve sesli betimleme kullanılsa bile bu bültenler engelli dostu yayın oranlarının hesaplanmasında dikkate alınmayacak. Kamu spotlarında ayrıntılı alt yazı, işaret dili, sesli betimleme çeviri türlerinden en az biri bulunacak. Koruyucu sembol sisteminde kullanılan semboller de seslendirilecek.

Ayrıntılı alt yazı, işaret dili, sesli betimleme çeviri türlerinin üçünün birlikte ya da biri sesli betimleme olmak üzere iki çeviri türünün birlikte aynı engelli dostu programda kullanılırsa her bir çeviri türünün süresi ayrı ayrı değerlendirilecek. Yayın sürelerinin hesaplanmasında saat 02.00 ile 06.00 arasında yayınlanan engelli dostu programlar ise dikkate alınmayacak. TRT de üst kurula bildirdiği en az üç kanalında bu yönetmeliğe uygun yayın yapacak.
  
Engellilerin, hizmet almakta zorlandığı alanlardan biri medya hizmetleridir.  RTÜK tarafından "Sağırların, İşitme ve Görme Engellilerin Görsel, İşitsel Medya Hizmetlerine Erişiminin İyileştirilmesi Çalıştayı", 26 Aralık 2018 - 7 Ocak 2019 tarihleri arasında düzenlenmişti. Üç ayrı çalışma grubu tarafından yürütülen çalıştayın sonucunda engellilerin medya hizmetlerine erişimini iyileştireceği düşünülen ilkeler, uygulamalar ve talepler "Çalıştay Sonuç Bildirisi" olarak paylaşılmıştı. Çalıştayda görüşülen, konuşulan, ele alınan konuların ve eksik olan hizmetlerin hayata geçirilmesinin ilk adımı atıldı.  Bu yönetmelikle engelliler televizyon yayınlarına daha kolay erişebilecekler.


ALİYE YÜCEL  


6 Ekim 2019 Pazar

BLOGUM 8 YAŞINDA



2011 yılı Ekim ayında blogumu açmış ve yazmaya başlamıştım. Tam 8 yıl oldu. Yılda bir kere bir haftayı bloguma ayırıyorum. "Engelli Hikayeleri" diyerek başladığım ve engelli farkındalığına dair yazılar yazdığım bloguma daha sonra kitabımın adını verdim. Adı "Engeloji" oldu. Engeli ve engelliyi doğru anlama bilimi... Engelliliğin yanlış bilinmesi, engellilerin yanlış tanınması beni bu konuda yazmaya zorladı. Konularım belli; engelli, engellilik, engelli farkındalığı...

İki elim kanda olsa bile mutlaka her hafta yazmaya çalıştım. Ne olursa olsun mutlaka zaman ayırdım. Aksatmadan her hafta mutlaka bir yazı yayınladım. Bugüne kadar 400'ün üstünde post oldu. Günde 100 ile 800 kişi bloguma giriyor. Ayda 5 bin civarında görüntülenme oluyor. Bu da beni mutlu ediyor. Toplam sayfa görüntülenme sayısı da 410 bini geçti. Engelli ve engellilik hakkında araştırma yapanlar bloguma rast geliyorlar.

Gündemdeki bir konu, ilgimi çeken bir haber, seyrettiğim bir film, okuduğum bir kitap yazıma konu olabiliyor. Her hafta konu bulamamanın sıkıntısını, bulmanın sevincini, yayınladıktan sonraki rahatlamayı, beğenilmesinin sevincini ve ziyaretçi sayısının her geçen gün artmasının mutluluğunu yaşadım. Bloga başlarken yıllarca yazacağımı, beğenileceğini ve ciddi bir okuyucu kitlesine ulaşacağımı düşünmemiştim.



Yazılarım hakkında yapılan güzel yorumlar beni mutlu ediyor. "İlk defa engellilik ve engellilerle ilgili doğru kurulmuş cümleler okudum.Y azınız için teşekkür ediyorum...", "Yazınızı okudum. Çok etkileyici. Farkındalık oluşturan bir yazı...", "Arama yaparken blogunuza rastladım, çok beğendim...", gibi güzel ve olumlu eleştiriler alıyorum. Anlaşılmak güzel şey...

Engeloji, temasal bir blog... Engelliyi, engelliliği ve engelli farkındalığını anlatmaya çalışıyorum. Bu kadar düzenli bir şekilde; moda, kadın, kozmetik, alışveriş ve magazin gibi konularda yazsaydım. Daha çok okunacak, daha çok ilgi görecekti. Bu kesin... Ama asıl isteğim engelli  farkındalığı meydana getirmek.. Bunları yazarken birilerinin sesi olmak istiyorum.
 
8  yıl içinde bloguma giren, okuyan, öneren, takip eden, beğenen, paylaşan, eleştiren, yorum yazan, motive eden herkese çok teşekkür ediyorum. Engelli ve engellilik konularında anlatmak istediğim daha çok şeyin var olduğunu görüyorum. Bu nedenle bugünden sonra da yazmaya, bir şeyler paylaşmaya, engelli ve engelsiz herkese seslenmeye devam etmek istiyorum.

ALİYE YÜCEL                                       


29 Eylül 2019 Pazar

SAVANT SENDROMLU DAHİ RESSAM




Fox Tv'de yayınlanmaya başlayan "Mucize Doktor" dizisi otizm savant sendromlu ünlülere dikkat çekti. Otizm savant sendromlu kişiler dünyada çok az sayıda bulunuyor. Stephen Wiltshire de bu ünlülerden biri... Onun hikayesini yıllar önce öğrenmiştim. İstanbul'a gediğinde yazmak istemiştim. Ama olmadı. Şimdi otizm savant sendromu gündemde yer alınca bu sendromu taşıyan en ilginç yeteneğe sahip kişi olan Stephen Wiltshire'yi hatırladım.

Stephen Wiltshire, otizm savant sendromlu bir ressam... Sadece bir kez gördükten sonra bir manzarayı belleğine kaydedip, daha sonra çizebilme yeteneği ile tanınıyor. Fotoğrafik hafızasına kaydettiği bütün yapıları karakalem ile kusursuz bir şekilde çizebiliyor. Dünyanın gelmiş geçmiş en güçlü fotoğrafik hafızasına sahip olan kişi olarak gösteriliyor. Stephen Wiltshire, "Yaşayan kamera", "insan kamera", "dahi ressam", "dahi bellek" gibi çeşitli isimlerle anılıyor.

Stephen Wiltshire, 1974 yılında Londra'da doğmuştur. 3 yaşında iken ona otizm (savant sendromu) tanısı konulmuştur. Sessiz bir çocuk çocukluk geçirmiş, kendi dünyasında yaşamıştır. Dil gelişimi olmadığı için çevresindekilerle çizerek iletişim kurmuştur. 5 yaşında resim yapmaya başlamıştır. 8 yaşında iken şehir resimleri çizmiştir. Öğretmenleri konuşmaya teşvik için resimden uzaklaştırmaya zorlayınca ilk kez konuşmuş ve konuştuğu ilk kelime "kağıt" olmuştur. 9 yaşında konuşmaya başlamıştır.


Çizimlerinde usta bir perspektif ve farklı bir stili olduğu için bütün bunlar onun doğuştan bir kabiliyeti olduğunu göstermiştir. İngiltere'nin en başarılı çocuk sanatçısı ve kraliyet nişan ödüllerini almıştır. Çalışmaları dünya çapında duyulmuş, birçok televizyon programına konu olmuştur. Hakkında çeşitli kitaplar yazılmıştır. Londra'da kendi çalışmalarının bulunduğu bir galerisi vardır. İnanılmaz hafızası, olağanüstü resim yeteneği yanında bir de müzik yeteneği vardır.

Dahi Bellek, Londra'nın üzerinde bir helikopterle uçarak kuş bakışı resimlerini detaylı ve ölçekli olarak çizmiştir. Bu çizimde 12 tarihi yer ve 200 bina aslına uygun olarak çizilmiştir. Çizdiği bu çalışma tüm dünyada büyük ilgi gördü. Binlerce sanatsever bu eseri görmek için Londra'ya geldi. Londra'dan sonra Roma, Tokyo, Newyork gibi birçok şehri helikopter gezisinden sonra panoramik olarak tüm detaylarıyla her şeyi kağıda aktarmıştır. Wiltshire, 2014 yılında Palladium Tower'in açılışı için ülkemize de gelmiştir. İstanbul'un üzerinde 45 dakika boyunca helikopterle gezmiş ve İstanbul'u 5 günde, 4 metre uzunluğundaki dev bir tuvale detaylı olarak çizmiştir.

Dahi Ressam Stephen Wiltshire de dizide seyrettiğimiz Mucize Doktor gibi otizmli kişinin doğru bir eğitim verilince neler yapabileceğinin en güzel örneği... Bazen engellerin eksiklik değil de farklı bir yetenek ortaya çıkarabileceğini Stephen Wiltshire tanıyınca bir kez daha anlıyoruz. Bu arada insan, dünyada otizmli birçok kişinin doğru iletişim kurulamadığı için özel yeteneğini ortaya koyamadığını düşünmeden edemiyor.

ALİYE YÜCEL