Olay
Ankara'da yaşandı. Bir çok polemiğe sebep olduğu için de pek çok haberi
yapıldı. Şimdi bu yazıyı okuyanların bir çoğu da görmüştür, duymuştur eminim. Bir
gazi ile otobüs şoförü arasında geçen tartışmadan bahsedeceğim. Bu konu çeşitli
siyasi olaya alet edildi. O haklı, bu haklı demeyeceğim. Zaten şoför haklı bile
olsa haksız durum düştü. Araçta bulunan kamera kayıtları da yapılan haberlerde
gösterildi. Böylece her şey ortaya çıktı...
Olay
şöyle gelişiyor. Gazi Yılmaz Yiğit,
Ankara'da bir belediye otobüsüne biniyor. Otobüsün şoförü gaziye kartını
basmasını söylüyor. Gazi'de kartının arka cebinde olduğunu, her iki eli de olmadığı
için çıkaramadığını söylüyor ve şoförden yardım istiyor. O andan itibaren şoför
açıyor ağzını yumuyor gözünü... "Sizin gibi şerefsizlerden bıktım. Bana
ne. Çıkarmak zorunda mıyım? Bunlar hep böyle. Benim için mi kollarını
kaybettin? Sana iyi olmuş, iyi ki kaybetmişsin. Senin gibi şerefsiz bir gaziden
2 bin 500 TL. tazminat aldım, benim için mi gazi oldun? Şerefsiz..." gibi
bir çok hakaret ettikten sonra gazinin kollarını kastederek "Allah görmüş
de elini almış işte..." diyor.
Güzel
bir sözümüz var "Kavgada bile söylenmez." Bu şoför söylüyor işte... "Allah
görmüş de elini almış işte..." diyebiliyor. Böylesine bir hakareti hiç kimse
hak etmez... Gazi Yılmaz Yiğit, 7 yıl Özel Hareket Birliği'nde görev yapmış. Yanında
bir çok arkadaşı şehit olmuş. O ise iki kolunu, sağ ayağını ve bir gözünü
çatışmada kaybetmiş ve bunun sonucu olarak da gazi unvanını almış biri...
Ankara'da
belediye otobüsü şoförü Vahit Çatal ile Gazi olan Yılmaz Yiğit arasında yaşanan
tartışmada olay kamuoyuna yansıyor. Ankara EGO Genel Müdürlüğü de Gazi Yılmaz
Yiğit'in şikayeti üzerine böyle bir girişimde bulunan şoför açığa alıyor.
Gazi ve arkadaşları Ankara Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması
yapıyorlar. Ama şoför Vahit Çatal görevine dönüyor... Olay büyüyor da
büyüyor...
Bu
konuyu bir siyasi tartışma için yazmıyorum. Engelliler bunlara alet edilse de,
engellilik bunların üstünde bir kavram diye düşünüyorum. Engellilik siyasete asla
alet olmamalı... Ben burada başka bir şey söylemek istiyorum. "Allah
görmüş de elini almış işte..." Ne demek? Bu nasıl bir zihniyet? İnsan
nasıl böyle düşünebiliyor ve bunu hiç utanıp, sıkılmadan uluorta söyleyebiliyor.
İnsan duyduklarına inanamıyor. İnanmak istemiyor.
Maalesef
böyle bir zihniyet var. Ben de bu gibi söylemlere şahit oldum. Bu zavallılar,
bir eksiklik ya da bir engel gördüklerinde böyle düşünebiliyor. "Bunun
için görmüyor, onun için duymuyor, onun için kolu yok, bunun için bacağı
yok" diyebiliyor. Bu tür bir düşüncede olmak ne büyük bir yanılgı, ne büyük
bir yanlış... Allah'ın kime, neyi, niçin verdiğini anlamışlar gibi... Allah'ın
kime, neyi, niçin verdiğini kim bilebilir? Böyle bir konuda neye güveniyorsa
artık... Yarın bir kaza geçirip bir uzvunu kaybederse, Allah neyi görmüş
olacak?
ALİYE
YÜCEL