Dinimiz
gereği biz de mezar taşlarının sade olması gerekiyor. Bu nedenle ülkemizde çok
abartılı ve üzerinde heykel olan mezarlar yok. Ancak dünyada pek çok abartılı, ilginç
mezarlar ve mezar taşları var. Bunlardan biri de Amerika da Utah eyaletinin başkenti Salt Lake
City'nin mezarlığında bulunuyor. Bu ilginç anıt mezar Matthew Stanford Robison
isimli, küçük yaşta ölen bir çocuğa ait.
Matthew
Stanford Robison 1999 yılında, 11 yaşında iken ölmüş... Matthew, bedensel
engelli bir çocukmuş... Kısa yaşantısını tekerlekli sandalyede sürdürmüş. Mezarında
da bir tekerlekli sandalyede ayağa kalkmış bir halde heykeli bulunuyor. Bir
mezar için fazla abartılı olduğu düşünülebilir. Ancak kabul etmek gerekir ki bu
mezar insanı duygulandıracak türden... Çok ilgi çekiyor. Bu mezarı görünce
neden ve niçin yapıldığını... Orada yatan kişinin hayat hikayesini merak
etmemek elde değil.
Matthew'in
hayat hikayesi oldukça dokunaklı... Şimdi hayatta olmayan Matthew, 1988 yılında
Salt Lake City'de doğmuş. Doğum sırasında oksijensiz kaldığı için beyin felci (Serebral
Palsi) geçirmiş. Kısa hayatını da engelli olarak sürdürmüş... Matthew'in vücudunun
felçli olmasının yanı sıra gözleri de görmüyormuş. Doğduğunda bir kaç saat
yaşaması bekleniyormuş... Ancak kimin ne kadar yaşayacağını Allah'tan başka kim
bilebilir? Matthew, 11 yaşına kadar yaşamış. O yaşına kadar da hayatını
tekerlekli sandalyede geçirmiş. Ailesinin ve arkadaşlarının sevgisi ona güç
vermiş...
Yaşantısı
ve ölümü ailesinde büyük etki bırakmış. Ölümünden sonra babası Ernest Robison, Matthew
için işte bu ilginç mezarı yaptırmış. Böylece oğlunun ayağa kalkabilme isteğini
bu şekilde ortaya koymuş... Heykelde; Matthew'in hayattaki tüm sıkıntı ve
yüklerden, tekerlekli sandalyenin üzerinden göğe doğru elini uzatarak kurtulduğu
anlatılmış... Ölümünün üzerinden yıllar geçse de mezarındaki bu heykelin
fotoğrafı tüm dünyada dolaşıyor. Böylece Matthew'in etkileyici hayat hikayesini
merak edip öğrenmemizi sağlıyor.
Matthew,
Serebral Palsi'li ilk çocuk değil, maalesef son da olmayacak. Bu durumda olan
pek çok çocuktan haberdar olamıyoruz, olamayız. Bu duygusal heykel onun ve
hayatının tüm dünya tarafından fark edilmesini sağlamış oldu. Yoksa küçük
Matthew'in kim olduğunu, nerede, nasıl yaşadığını nasıl öğrenirdik? Matthew
kısacık yaşantısında ailesinin hayatına dokunduğu gibi, yıllar sonra bu ilginç
mezarıyla bizim hayatımıza da dokundu.
ALİYE
YÜCEL
Çok üzücü, heykele baktıkça kafes boşluğuma bir yumru oturuyor.
YanıtlaSil