> Engeloji

Translate

30 Nisan 2017 Pazar

AVM'LERDEKİ ENGELLİ OTOPARKLARI


Engelli park alanlarına, engelsiz kişilerin araçlarının park ettiğini görmüşsünüzdür. Sonunda bu yanlışa dur denecek. AVM'de bulunan engelli otoparklarını işgal edenlere sıkı bir denetim geliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nı talimatıyla, AVM'lerdeki engelliler için ayrılan otopark yerlerinin diğer araç sahiplerince işgal edilmesinin önüne geçirilmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yapılan başvuru olumlu sonuç verdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın başvurusunu dikkate alan Emniyet Genel Müdürlüğü, 81 il valiliğine yolladığı yazıda, engelliler için ayrılan otopark yerlerini işgal eden araçlara gereken cezai işlemlerin uygulanması talimatını verdi.
  
Bakan Fatma Betül Sayan Kaya'nı talimatıyla Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne geçtiğimiz günlerde yollanan yazıda, AVM'lerdeki engelliler için ayrılan park yerlerine diğer araçların park ettiğine yönelik çok sayıda şikayet geldiği bildirildi. Engelliler için ayrılan otopark yerlerinin işgal edilmesine yönelik şikayetlerin muhatabı olan kurum da belli değildi. Bakanlık, Emniyet Genel Müdürlüğü'den önceden yayımlanan engellilerin park sorununu çözmeye yönelik 2011/01 Sayılı Engellilere Yönelik Güvenlik Hizmetlerine İlişkin İçişleri Bakanlığı Genelgesi'nin uygulanması konusunda valilere talimat verilmesini talep etti.

Engelliler için belirlenen alanların sadece engelliler tarafından kullanılması için idari tedbirlerin uygulanması istenen yazıda: "AVM kapalı ve açık otoparklarında engelliler için ayrılmış özel park yerlerine erişim ve yararlanmanın otomatik kilit, bariyer gibi kontrollü şekilde ve sadece hak sahipleri tarafından kullanılması, AVM özel güvenlik ve yönetimlerinin sürece dahil edilmesi ve iç denetimlerinin sağlanması gerekmektedir" denildi.


Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı AA muhabirine bu konu ile ilgili: "Bugüne kadar epey bir yol almamıza rağmen erişilebilirlik konusunda hala aşılması gereken engellerin olduğunun farkındayız. AVM'lerdeki otoparklarda yaşanan problem de bunlardan biriydi. Vatandaşlarımızdan aldığımız şikayetleri üzerine harekete geçtik, gerekli özen ve dikkatin gösterilmesi için Emniyet Genel Müdürlüğümüze başvurumuzu yaptık. 81 il valiliğimize giden bu talimatla, bu problemin giderek azalacağını ve insanlarımızın da bilinçlenmesiyle tamamen ortadan kalkacağının düşünüyorum. Kamu, özel sektör, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte tüm engelleri bir bir aşmaya devam edeceğiz..." diye bir açıklama yaptı.

Engelli park yerine aracını bırakmak çok normal bir durum gibi park edenler sürücüler oluyor. Bu manzara ile maalesef çokça karşılaşıyoruz. İnsan bu durumu görünce hayrete düşüyor. Gittiğim bir alışveriş merkezinin otoparkında engelliler için ayrılan park yerine, engeli olmayan bir kişi park etmişti. Bunun üzerine oradaki görevli kendisini uygun bir dille uyardı. Ancak buna rağmen o kişi "Bir saat kadar kalıp gideceğim. Bu arada kaç engelli gelecek ki..." diye söylenip, yürüdü, gitti.

İşte yanlışlık bu düşünce ile başlıyor. Evet belki hiç gelmeyecek ama bu alanlar engelliler için... Ya engelli biri gelirse, çok zor durumda kalacak. İşte bu hiç düşünülmüyor. Oysa biraz empati yeterli...  Bu engel kendimizde olsaydı ve park yeri bulamasaydık ne yapardık? Neyse ki artık, AVM'de bulunan engelli otoparklarını işgal edenlere sıkı bir denetim geliyor ve bu kurala uymayana ceza kesilecek. Ancak cezadan önce, bakanımızın da dediği gibi insanlarımızın bilinçlenmesi gerekiyor. Bu sorun işte o zaman ortadan kalkabilir.

ALİYE YÜCEL

23 Nisan 2017 Pazar

GÖRMENİN ÖTESİNDE


Zorlu Holding "Görmenin Ötesinde" adını verdiği bir sergi projesini hayata geçirdi. Bu sergi Gayrettepe Metro İstasyonu'nda bulunan Turkcell Diyalog Müzesi'nde açıldı. Bu sergi görme engellilere yönelik... Onların anlarını, üç boyutlu yazıcılar sayesinde basılan fotoğraflarla farklı ve tarifi imkansız bir deneyim sunuyor. Gözle görülen fotoğrafları görme engelliler bu teknikle görünce çok farklı yorumlarda bulunuyorlar. Yani onların yorumları bizim bildiğimiz görmenin ötesine geçiyor. 


Serginin basın toplantısında konuşan Zorlu Holding CEO'su Ömer Yüngül "Bu sergide yöneticilerimizin modelleyerek görme engellerinin anılarına 3 boyutlu yazıcılar sayesinde hayat verdikleri eserleri görebilirsiniz. Fakat görmenin de ötesinde bir şeyler istiyorsanız görme engelli arkadaşlarımızın bu fotoğraflara dokunduklarında hissettiklerini dinlemelisiniz. Biz sadece bir fotoğraf görürken onlar bunun çok ötesinde giderek bize çok daha derin ve anlamlı bir hikayenin varlığını hissettiriyorlar. Aslında bu bize onların değil bizim önümüzde bariyerler olduğunu ve görmenin ötesine geçemediğimizi gösteriyor. Bence bu, hepimizin bir kez durup düşünmesi gereken en can alıcı nokta..." diye konuşarak serginin görenler için de çok önemli bir deneyim olduğunu açıklıyor.

 ALİYE YÜCEL 

16 Nisan 2017 Pazar

BURADA DA ENGELLENDİK


Geçtiğimiz hafta; Türkiye Aktif Engelliler Grubu, engelli sorunlarına dikkat çekmek ve bir farkındalık oluşturmak için anlamlı bir hareket başlattı. "Burada da Engellendik" hareketi medyada oldukça fazla ses getirdi. Bence de bu hareket Türkiye'de engelli farkındalığı adına yapılan en etkili eylemlerden biriydi. Bunu grubun üyelerini tanıdığım için söylemiyorum. Gerçek bu...
  
Türkiye Aktif Engelliler Grubu, bu hareketi Ankara'da gerçekleştirdi. Grubun üyeleri; bir alışveriş merkezinin açık otoparkındaki, engelli otopark alanlarını işgal eden otomobillere broşürler bıraktılar ve çıkartmalar yapıştırdılar. Böylece tepkilerini gösterdiler. Çıkartmalarda "Kaldırımlara park etme", "Harika, sizin için sevindik, park yeri bulmuşsunuz!", "Engelli dostuna teşekkürler!" gibi ifadeler ve Nizamettin Çayır'ın çizdiği birbirinden çarpıcı karikatürler yer alıyordu.

Grubun kurucularından Ayhan Metin, grup adına bir basın açıklaması yaptı. Metin, "Kaldırımlarda, sokaklarda, yaya geçitlerinde, alışveriş merkezlerinde, açık alanlarda, yeşil alanlarda, binalarda, spor alanları, her türlü sosyal ve kültürel alanlarda, kamu kurum ve kuruluşlarına ait resmi yapılarda, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılarda biz engellileri engelleyen her duruma ve kişiye karşı Türkiye Aktif Engelliler Grubu olarak "Dur" diyoruz..." diyerek konuşmasına başladı.


Metin, açıklamasına şöyle devam etti: "Bizler kanunların sağladığı haklarımızı hala kullanamıyor olmaktan ötürü her gün belli mağduriyetleri sineye çekmek zorunda kalıyoruz. Yolların, kaldırımların, otoparkların, binaların, açık alanların, spor alanlarının, alışveriş yerlerinin kısacası kamu kullanımına açık her yerin engellilerin de herkes gibi kullanımına uygun şekilde düzenlenmesi lüks değil, toplumsal yaşamın gereği olarak bir zarurettir..."

Ayhan Metin, sözlerini şöyle bitirdi: "Bütün vatandaşları, ilgili ve sorumlu kuruluşları engelli haklarına saygılı olmaya davet ediyoruz. Engelli arkadaşlarımıza da buradan duyurmak istiyoruz. Haydi harekete geçin, bize katılın. Bizleri hiçe sayanları ve yok sayanları dava edin. "Burada da Engellendik" hareketi, engelliler ve duyarlı vatandaşlar için herkese açık bir harekettir..." 

Oldukça etkili olan ve ses getiren "Burada da Engellendik" hareketiyle ilgili, takdirlerimi söylemek ve onları kutlamak için değerli arkadaşım Ayhan Metin'le görüştüm. Ayhan bana; bu tür hareketlerinin devam edeceğini, engellileri engelleyenlere "Dur" demeyi sürdüreceklerini söyledi. Ayrıca bir sonra yapacakları hareketin ip uçlarını da verdi! Yeni yapacakları hareket çok daha dikkat çekecek, çok daha etkili olacak bundan eminim. Umarız bu hareketleri görenler biraz empati yaparlar ve engellileri düşünürler. Engellilerin haklarına saygı gösterip, onları zor durumda bırakmazlar.


ALİYE YÜCEL

9 Nisan 2017 Pazar

ZİHİNSEL ENGELLİLER ÜNİVERSİTEDE


Yükseköğretim Genel Kurulu'nca (YÖK) üniversiteye girişte zihinsel engelliler için çok önemli bir karar aldı. 30 Mart'ta alınan bu kararla, zihinsel engelli öğrenciler artık Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) en az 100 puan almaları şartı ile özel yetenek sınavı ile üniversiteye girebilecekler. Bu karara göre artık özel yetenek sınavı ile öğrenci alan bölümler engelliler için ayrı bir sınav yapacaklar. 

Engelli öğrencilerin kapsamı da oldukça geniş... Bedensel engelli, görme engelli, işitme engelli, MR (mental retardasyon - zihinsel engelli), yaygın gelişimsel bozukluklar, otizm spektrum bozuklukları (OBS), Asperger sendromu, RETT sendromu, dezintegratif bozuklukları bulunan adaylar engellerini engelli sağlık kurulu raporuyla belgelemeleri ve YGS'de 100 puan ve üstünü aldıklarında özel yetenek sınavlarına katılabilecekler. 

Yükseköğretim Genel Kurulu engelliler için önemli kararlar alıyor, uygulamalar yapıyor.  Ancak bu çok önemli bir karar. Çünkü; bedensel engelli, görme engelli ve işitme engelli kişiler bir şekilde eğitim yapabiliyor. Üniversiteye girebiliyordu. Ancak zihinsel engelliler bundan mahrumdu. Şimdi onlar da herkes gibi yüksek öğretim görebilecekler. Bu önemli bir adım...


Zihinsel bir takım problemleri olsa bazı kişiler gerçekten olağanüstü bir yeteneğe sahip olabiliyor. Bazı zihinsel farklılıklar insanlara özel bir yetenek katabiliyor. Tarihe damga vurmuş pek çok kişinin topluma garip gelen, sıra dışı farklılıkları vardı. Örneğin; Albert Einstein'in otizm spektrum bozukluğu, Issaac Newton'un asperger sendromlu ve Steve Jobs'un disleksi  olduğunu biliyoruz. Bu örnekleri arttırabiliriz. Bu nedenle bu gibi kişilerin tespit edilmesi ve eğitim görmesi hem onlar hem de toplum için çok büyük kazanç... 

Yükseköğretim Genel Kurulu'nun engellilere bu yaklaşımı ve eğitimi engellilere uygun hale getirmesi çok önemli... Umarız farklı özelliklere sahip ama yetenekli kişiler ortaya çıkar. Belki bu kişilerin üniversite eğitimine kazandırılması zor olabilir. Belki de sayıları çok azdır. Ama bir kişi bile verilen bu haktan yararlansa yetmez mi?  Kim bilir belki de bir gün bu haktan yararlanan bir kişinin başarı hikayesini buraya yazarım. 

ALİYE YÜCEL 

2 Nisan 2017 Pazar

GÖRME ENGELLİLERE KUR'AN-I KERİM


Braille Alfabesiyle yazılmış Kur’an-ı Kerim (Kabartma Kur’an-ı Kerim) gördünüz mü bilmem? Braille Alfabesiyle yazılan sayfalar oldukça fazla yer tuttuğu için Kabartma Kur’an-ı Kerimler tam 6 ciltten oluşuyor. Gören gözlerle biz baktığımızda ne olduğunu anlamıyoruz. Ancak görme engellilerin parmakları onu biliyor, üzerinde geziyor ve okuyor.

Braille Alfabesiyle yazılmış Kur’an-ı Kerim olması görme engelliler için çok önemli bir çalışma... Böylece onlar da Kur’an-ı Kerim okuyabiliyorlar, bundan mahrum kalmıyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığı görme engellilerin okuduğu bu Kur'an-ı Kerim'i onlara ücretsiz olarak dağıtıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı toplumun her kesimin olduğu gibi engellilerinde dini ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Üstelik sadece yurt içine değil, talep gelirse yurt dışına da ücretsiz olarak gönderiliyor.


Diyanet İşleri Başkanlığı Basılı Yayınlar Daire Başkanı Yunus Akkaya bu konu ile ilgili olarak "Görme engelli kardeşlerimiz Kur'an-ı Kerim ve dini eserlerin kendi okudukları alfabe ile yayınlanması noktasında bizden talepte bulundular. Bunun üzerine görme engelli kardeşlerimiz için özel bir grup oluşturduk. Kendilerinden de bir grup görme engelli kardeşimizi Diyanet İşleri Başkanlığı'na davet ederek, toplantı yaptık.Tamamen onların beklentilerine uygun olarak, kaliteli kağıt kullanarak bir Kur'an-ı Kerim hazırladık. İnceleme kurulumuzda kendileri bizzat okudular, hatalardan da arındırdık ve görme engelli kardeşlerimizin istifadesine sunduk..." diyor.

Yunus Akkaya ayrıca; Kur'an-ı Kerim'leri bin civarında yaptıklarını, görme engellilerin bu yayından memnun kaldığını, isteyen herkese ulaştırılacağını belirtiyor. Yaklaşık 1 yıl yıllık çalışmanın bir ürünü olan Kabartma Kur'an-ı Kerim, başka ülkelerde yapılan olan hatalar göz önüne alınarak ve diğer baskıları değerlendirilerek özenle hazırlanmış. Böylece görme engelliler tarafından kolayca okunabilecek. 

Görme engelli olmak Kur’an-ı Kerim okumaya engel değil. Görme engelliler Braille Alfabesiyle yazılmış Kur’an-ı Kerim okuyor. Görenler gözleriyle, onlar ise parmaklarıyla okuyor. Önemli olan istemek...

ALİYE YÜCEL


26 Mart 2017 Pazar

SUSAM SOKAĞI'NDA OTİZMLİ KARAKTER


Susam Sokağı'nı hatırlar mısınız? Çocuklar için hazırlanan bu program Sesame Street'in Türkçe uyarlamasıdır. 1980'li yılların sonları ve 1990'lı yılların başlarında TRT ekranında yayınlanmıştı. O yıllarda çocuk olanlar, hatta büyükler bile hatırlayacaklardır. Sanırım sonraki yıllarda tekrarları da oldu. Biliyoruz ki bir mahalle içinde geçen dizi filmler çok sevilir. Susam Sokağı da bir mahalle de geçiyordu. Çocuklar tarafından çok sevilmiş ve eğitimciler tarafından yararlı bulunmuştu.

Ben o yıllarda çocuk değildim ama yine de seyrederdim. Susam Sokağı'ndaki Muppet Show karakterleri oldukça ilginç gelirdi. Minik Kuş, Edi, Büdü, Kurabiye Canavarı, Kırpık... Bu kuklalar her bölümde çok farklı konulardan bahsederler, pek çok şey öğretirlerdi. 1969 yılından bu yana süren Susam Sokağı'na şimdi de otizmli bir kukla dahil oluyor. Julia isimli 4 yaşında bir kız çocuğu... Turuncu saçlı sevimli Julia; çocuklar ve gençlerin otizmi anlamasını sağlayacak. Onlara engelli farkındalığını öğretecek.

Otizm günümüzde oldukça yaygın. Susam Sokağı'nı hazırlayanlar 2015 yılında otizm farkındalığı için özel bir kitap hazırlamışlar. Bu kitapta Julia isimli otizmle mücadele eden bir karakter yer almış. Bu çizgi karakter şimdi de kukla olarak ekranlara gelecek. Otizmli karakterin bir kız çocuğu olarak seçilmesinin nedeni ise otizmli çocukların büyük çoğunluğunun kız olmasıymış...


Julia'nın kuklacısı Stacey Gordon'un bu role ilgisi farklı... Çünkü onun da otizmli bir oğlu var. Oğlu okulda ağladığında arkadaşlarının korktuğunu söylüyor. "Oğlumun arkadaşları, sınıfta tecrübe etmeden önce televizyon aracılığıyla görselerdi. Ondan korkmayabilirlerdi..." diyor. Gordon, şimdi arkadaşlarının onunla benzer davranışları yapan birini televizyonda gördüklerinde oğlundan korkmayacaklarını düşünüyor. Julia'yı seyreden ve tanıyan çocukların, oğlu gibi otizmli olan çocukları daha iyi anlayabileceğini umuyor.

Julia, ilk bölümde Susam Sokağı'nın en sevilen karakterlerinden Minik Kuş ile tanışıyor. Ancak onu görmezden geliyor. Minik Kuş, bu yüzden onu sevmediğini düşünüyor. Bunun üzerine diğer kuklalar da öyle olmadığını anlatmak için "O sadece bazı şeyleri farklı yapıyor" diyerek, otizmli birinin davranışlarının alışılagelmişten farklı olabileceğini vurguluyor. Bir oyun oynamaya başladıklarında ise Julia; sevinç ve heyecanla hoplayıp, zıplıyor.  Böylece diğer çocuklarda Julia'yı dışlamak yerine, hoplanıp zıplanan bir başka oyun oynamaya başlıyorlar ve onu aralarına alıyorlar.

Susam Sokağı'ndaki bu karakter sayesinde otizmli olmayan çocuklar, otizmin ne olduğunu öğrenecekler. Gerçek hayatta onlarla karşılaştıklarında, onları bildikleri için daha iyi iletişim kurabilecekler ve arkadaş olabilecekler. Yazar Christine Ferraro'nun ise farklı bir dileği var. O, Julia'nın önemli bir karakter olması bekliyor ve otizmli bir karakter olarak değil de "sadece Julia" olarak tanınmasını istiyor. Bu dilek aynı zamanda tüm engellilerin de dileği... Hiç bir engelli yanına bir "sıfat" almak istemez. Herkes gibi sadece adıyla anılmak ister.
                                                                  
ALİYE YÜCEL    


19 Mart 2017 Pazar

EUROVISION'DA ENGELLİ ŞARKICI


Eurovision Şarkı Yarışması'na her yıl dikkat çekici adaylar katılıyor. Bu yıl Ukrayna Kiev'de düzenlenecek yarışmada Rusya'yı engelli bir yarışmacı temsil edecek. Yulia Samoylova küçük yaştan beri engelli ve hayatını tekerlekli sandalye sürdürüyor. Yulia Samoylova, Eurovision 2017'de "Flame Is Burning" isimli parçayı seslendirecek. Parçanın bestesi daha önce Eurovision Şarkı Yarışması'na katılan şarkıcılarla çalışan Leonid Gutkin'e ait. Şarkı bir aşkı anlatıyor.

Yulia Samoylova, 1989 yılı SSCB'de doğumlu. Şarkıcı, normal bir çocuk olarak dünyaya gelmiş. Daha sonra kalıtımsal bir hastalık olan omurilik kası atrofisi nedeniyle sağlık problemleri başlamış. Ailesi, şifacılara başvurmuş ve çare aramış. Ancak sağlık durumu daha da kötüleşmiş, bunun üzerine annesi bu tedavileri kesmiş. Bacakları fonksiyonlarını kaybettiği için tekerlekli sandalye kullanıyor. Rusya'nın standartlarına göre 1. dereceden engelli biri...

Yulia Samoylova, psikoloji eğitimi almış. Ancak küçük yaştan beri hep müzikle iç içe olmuş ve müzikle ilgilenmiş. Bir ara bir müzik grubuyla beraber çalışmış. Daha önce Rusya ve yurtdışında katıldığı pek çok yarışmada ödüller kazanmış. X Factor'un Rusya versiyonu olan Faktor A'nın sezon ikincisi olmuş. Samoylova, 2014 yılında Soçi Paralimpik Kış Oyunları'nda açılış törenine katılmış ve güzel sesi ile çok beğeni kazanmıştı.


Eurovision Şarkı Yarışması'nın yarı finali; bu yıl 9-11 Mayıs, finali de 13 Mayıs tarihlerinde yapılacak. Bu arada Rusya ile yarışmanın yapılacağı Ukrayna arasında gerginlik yüzünden yarışmaya katılıp katılmayacağı konusu da belli değildi. Rusya'nın katılmayacağı düşünülüyordu. Ancak, Rusya'da Eurovision Şarkı Yarışması'nı yayınlayan Channel One (Kanal 1) Rusya'nın Eurovision Şarkı Yarışması'na katılacağı ve yarışmayı Yuliya Samoylova'nın kazandığını açıkladı.

Yapılan haberlere göre, Eurovision Şarkı Yarışması nedeniyle Ukrayna ve Rusya arasında bir gerilim var. Yuliya Samoylova'nın ilhak sonrası Kırım'da sahne almış olması tartışma yarattı. Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavel Klimkin bir açıklama yaparak, Samoylova'nın iki yıl önce Kırım'a giderek Ukrayna'nın yasalarını ihlal ettiğini ve bu yüzden yarışma için bile olsa ülkeye alınamayacağını bildirdi. Buna Rusya'dan sert bir yanıt geldi. Sonuç ne olur bilinmez. Bekleyip göreceğiz.

2015 yılında da Eurovision Şarkı Yarışması'nda Finlandiya'yı engelli bir grup temsil etmişti. Pertti Kurikan Nimipaivat (PKN) isimli grubun üyeleri engelliydi. Dört kişilik grup, down sendromlu ve otizmli kişilerden oluşuyordu. Yulia Samoylova, yarışmaya alınır mı? Ne kadar oy alır? Kazanır mı? Bütün bunlar bilinmez. Ancak bir farkındalık sağlayacağı kesin. Çünkü sahneye tekerlekli sandalye ile çıkacak. Bu oldukça dikkat çekecek. Tüm dünya engelleri aşmanın bir örneğini daha görecek.


ALİYE YÜCEL