> Engeloji : Engelli Hakları

Translate

Engelli Hakları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Engelli Hakları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Nisan 2022 Pazar

ENGELLİ KİMLİK KARTI



1998'den itibaren yüzde 40 ve üzeri engelli raporu olan vatandaşlara engelli kimlik kartı veriliyor. Böylece engelliler onlara tanınan hak ve hizmetlerden yararlanıyor. Ayrıca engelli veri tabanı oluşturuluyor. 

28 Ağustos 2021'den itibaren e-Devlet üzerinden de kabul etmeye başladı. Engelli kimlik kartına 
"https://www.turkiye.gov.tr/ashb-engelliler-icin-kimlik-karti-basvurusu" 
linkinden başvuruda bulunabiliyor. 

Düzenlenen kimlik kartı, kişilerin, başvuru esnasında beyan ettikleri adreslerine ya da MERNiS’te kayıtlı olan adreslerine 15 iş günü içinde gönderiliyor. 

Bu kapsamda bugüne kadar 47 bin 343 kişi e-Devlet üzerinden başvuru yapıp engelli kart sahibi olurken, 2 bin 423 kişinin başvuru süreci ise devam ediyor. 

Engelli kimlik kartına sahip olan vatandaşlar, toplu taşıma araçlarında ücretsiz seyahat hakkından yararlanabiliyor. Tüm resmi ve özel halk otobüsleri, deniz ulaşım araçları ve TCDD bünyesindeki trenlerden engelli bireyler ücretsiz faydalanabiliyor. Ayrıca tüm iç ve dış hatlar uçuşlarında yüzde 20 indirim sağlanıyor. 

Konut vergisi muafiyeti 200 metrekareden küçük tek konutu olan engelliler emlak vergisinden muaf tutuluyor. 

Engellilerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programlarının temininde Katma Değer Vergisi (KDV) alınmıyor. 

Müze ve ören yerleri, milli parklar, tabiatı koruma alanları ve tabiat parklarına ücretsiz bir şekilde ziyaret edebiliyor. 

Ayrıca devlet tiyatrolarından ücretsiz yararlanabiliyor. GSM operatörlerince engelli kişilere özel tarifeler uygulanıyor. 

TOKİ tarafından hazırlanan projelerde planlanan konut sayısının yüzde 5’i kadarı engelli vatandaşlar için ayrılıyor. Engelli vatandaşlar kimlik fotokopisi ve engelli sağlık kurulu raporu ile başvuru yapabiliyor, konutların hak sahipleri ise kura ile belirleniyor.

ALİYE YÜCEL

Kaynak: A.A

8 Nisan 2018 Pazar

ANNE VE KIZININ GÜCÜ



Amerika'nın Kuzey Carolina eyaletinde yaşayan Natalie ve Mark Weaver çiftinin üç çocukları var. İlk çocukları Sophia; yüzünde, ellerinde ve ayaklarında deformasyon olduğu halde dünyaya gelmiş. Sophia, daha bir yaşında iken nörolojik bir hastalık olan "Rett Sendromu" teşhisi konulmuş... Şimdi dokuz yaşında olan küçük kız doğduğundan bu yana tam 22 kez ameliyat geçirmiş... Yürüyemiyor, konuşamıyor, bir tüp yardımıyla besleniyor. Ailesiyle, çıkardığı sesler ve göz teması yardımıyla iletişim kuruyor.

Rett Sendromu; X kromozomunun üzerinde bulunan MECP2 geninin kusurlu olmasından dolayı meydana geliyor. Sendromu, ilk kez Dr. Andreas Rett tanımlamış. Özellikle kız çocuklarında görülüyor. Çünkü, bu hastalığı yakalanan erkek ceninler doğmadan ölüyor. Rett sendromlu çocuklar;  bir, bir buçuk yaşına kadar normal ve normale yakın gelişim gösteriyorlar. Sonra duraklama ve gerileme sürecine giriyorlar. El becerileri ve konuşma yetenekleri kayboluyor. Rett Sendromu olan çocuklarda; denge bozukluğu, yürümede zorlanma, solunum güçlüğü, bel kemiği eğriliği gibi pek çok etkiler görülüyor.

Ailesi, Sophia'nın yüzündeki deformasyon nedeniyle söylenenler yüzünden çok incindiği için onu tam 7 yıl boyunca gizlemişler. Sonra anne Natalie, hayatın bu şekilde süremeyeceğini anladığı için kızını ortaya çıkarmış. Bunun üzerine sosyal medyada pek çok kişi Sophia'ya hakarete varan sözler sarf etmeye başlamışlar. Hiç doğmaması gerektiğini, ölmesi gerektiğini yazıyorlarmış... Natalie ise, kızı ve onun gibi olan çocuklara gösterilen; nefret, zorbalık, alay, küçümseme gibi tavırlara karşı çıkmaya ve savaşmaya karar vermiş.


Sosyal medyadaki paylaşımlarla mücadele etmeye çalışan Natalie, bir gün kürtajla ilgili bir paylaşım görmüş. Bu bardağı taşıran son damla olmuş... Kürtajı öven bir paylaşımda Sophia'nın fotoğrafı kullanılmış... Natalie, bunun üzerine twitter hesabını şikayet etmiş ancak mesaj silinmemiş. Buna çok sinirlenen Natalie Weaver, Rett sendromlu kızı Sophia için yapılan hakarete dayanamayıp bir savaş açmış. Medyanın da gücünü kullanarak bir hareket başlatmış.

Natalie, gücü sayesinde bu savaşı kazanmış. Bu paylaşımı yapan tweet silinmiş, yazan kişinin hesabı askıya alınmış... Twitter yetkilileri Natalie Weaver'den özür bile dilemişler. Bunun üzerine Twitter; artık engelli kişilere karşı kırıcı, tehditkar ve nefret içerikli söylemlerin de yasaklar arasına girdiğini açıklamış. Ayrıca; dil, din, ırk, cinsiyet ve yönelim gibi doğrudan hedef alınması yasak olan kategorilere "engel" seçeneği de eklenmiş... Natalie'nin kızını korumak için verdiği bu zafer bütün engellilerin yararına olmuş...

Engelli haklarının savunucusu Natalie, kızı ve diğer engellilerin hakları için savaşmaya devam edecek... Sophia, bakıma muhtaç ve zor bir hayat yaşasa da oldukça mutlu bir çocuk... Annesi, babası ve iki küçük kardeşi onu çok seviyor. Annesi onun mükemmel olduğunun düşünüyor. Natalie kızı için: "Tanıdığım en güçlü insan..." diyor. Mutlaka öyle olmalı, çünkü hayatta baş etmesi gereken çok şey var. Sosyal hayata katıldığında olumsuz bakışları işte bu gücü ve özgüveni sayesinde aşacak...

ALİYE YÜCEL

16 Nisan 2017 Pazar

BURADA DA ENGELLENDİK


Geçtiğimiz hafta; Türkiye Aktif Engelliler Grubu, engelli sorunlarına dikkat çekmek ve bir farkındalık oluşturmak için anlamlı bir hareket başlattı. "Burada da Engellendik" hareketi medyada oldukça fazla ses getirdi. Bence de bu hareket Türkiye'de engelli farkındalığı adına yapılan en etkili eylemlerden biriydi. Bunu grubun üyelerini tanıdığım için söylemiyorum. Gerçek bu...
  
Türkiye Aktif Engelliler Grubu, bu hareketi Ankara'da gerçekleştirdi. Grubun üyeleri; bir alışveriş merkezinin açık otoparkındaki, engelli otopark alanlarını işgal eden otomobillere broşürler bıraktılar ve çıkartmalar yapıştırdılar. Böylece tepkilerini gösterdiler. Çıkartmalarda "Kaldırımlara park etme", "Harika, sizin için sevindik, park yeri bulmuşsunuz!", "Engelli dostuna teşekkürler!" gibi ifadeler ve Nizamettin Çayır'ın çizdiği birbirinden çarpıcı karikatürler yer alıyordu.

Grubun kurucularından Ayhan Metin, grup adına bir basın açıklaması yaptı. Metin, "Kaldırımlarda, sokaklarda, yaya geçitlerinde, alışveriş merkezlerinde, açık alanlarda, yeşil alanlarda, binalarda, spor alanları, her türlü sosyal ve kültürel alanlarda, kamu kurum ve kuruluşlarına ait resmi yapılarda, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılarda biz engellileri engelleyen her duruma ve kişiye karşı Türkiye Aktif Engelliler Grubu olarak "Dur" diyoruz..." diyerek konuşmasına başladı.


Metin, açıklamasına şöyle devam etti: "Bizler kanunların sağladığı haklarımızı hala kullanamıyor olmaktan ötürü her gün belli mağduriyetleri sineye çekmek zorunda kalıyoruz. Yolların, kaldırımların, otoparkların, binaların, açık alanların, spor alanlarının, alışveriş yerlerinin kısacası kamu kullanımına açık her yerin engellilerin de herkes gibi kullanımına uygun şekilde düzenlenmesi lüks değil, toplumsal yaşamın gereği olarak bir zarurettir..."

Ayhan Metin, sözlerini şöyle bitirdi: "Bütün vatandaşları, ilgili ve sorumlu kuruluşları engelli haklarına saygılı olmaya davet ediyoruz. Engelli arkadaşlarımıza da buradan duyurmak istiyoruz. Haydi harekete geçin, bize katılın. Bizleri hiçe sayanları ve yok sayanları dava edin. "Burada da Engellendik" hareketi, engelliler ve duyarlı vatandaşlar için herkese açık bir harekettir..." 

Oldukça etkili olan ve ses getiren "Burada da Engellendik" hareketiyle ilgili, takdirlerimi söylemek ve onları kutlamak için değerli arkadaşım Ayhan Metin'le görüştüm. Ayhan bana; bu tür hareketlerinin devam edeceğini, engellileri engelleyenlere "Dur" demeyi sürdüreceklerini söyledi. Ayrıca bir sonra yapacakları hareketin ip uçlarını da verdi! Yeni yapacakları hareket çok daha dikkat çekecek, çok daha etkili olacak bundan eminim. Umarız bu hareketleri görenler biraz empati yaparlar ve engellileri düşünürler. Engellilerin haklarına saygı gösterip, onları zor durumda bırakmazlar.


ALİYE YÜCEL

18 Mayıs 2014 Pazar

ENGELLİLER HAFTASI


Engellilere ayrılmış hem bir gün (3 Aralık), hem de özel bir hafta var. 10 Mayıs ile 16 Mayıs arası Engelliler Haftası'dır. Bu haftada Birleşmiş Milletlere üye olan 156 ülkede, engelliler hatırlanır ve engelli sorunları ele alınır. Bu özel haftanın amacı; engellilerin topluma kazandırılması, engelli farkındalığının oluşması, insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanmasıdır. Bir hafta süre olunca her gün farklı bir engel grubuna tahsis edilmiş:
10 Mayıs Engelliler Haftası'nın Açılışı,
11 Mayıs Görme Engelliler Günü,
12 Mayıs İşitme ve Konuşma Engelliler Günü,
13 Mayıs Ortopedik Engelliler Günü,
14 Mayıs Zihinsel ve Ruhsal Engelliler Günü,
15 Mayıs Güçsüz, Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Günü,
16 Mayıs Engelliler Haftası'na Genel Bakış.

Engelliler Haftası'nda, engelliler konusunda dikkat çekmek ve duyarlılığı sağlamak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Medyada da bu konu ile ilgili çeşitli haberler yapılıyor. Engellilerin hayat şartlarını iyileştirme için yapılanlardan bahsediliyor. Ama biliyoruz ki engellilerin sıkıntıları devam ediyor. Eğitim, mimari engeller, istihdam ve engellilere yönelik yanlış bakış… Yine de son yıllarda engelliler adına iyi gelişmelerde oluyor. Engellilere yönelik olumlu yasalar çıkıyor.


Türkiye nüfusunun % 10'u engelli... Bu küçümsenmeyecek bir rakam... Engellileri bir hafta hatırlamak, sadece bu haftada onların sorunlarını görmek ve çözüm aramak yetmez. Yetkililer de, toplum da engellilerin sorunlarına karşı ilgisiz ve duyarsız kalmamalı... Her alanda ve el birliği ile bir şeyler yapılmalı… Engelli olmak diğer bireylerle beraber yaşamaya engel olmamalı... Engellilerde herkes gibi eşit haklara sahip olmalı... Yoksa Engelliler Haftası demenin bir anlamı olmaz. Söylenen sahte dilekler çok yersiz olur.

Genellikle Engelliler Günü'nde ve bu haftada "Bizler de birer potansiyel engelli adayıyız...", "Herkes bir engelli adayıdır..." gibi cümleler kuruluyor. Belki bunlar anlam olarak doğru, dikkat çekmek için ve iyi niyetle söylenen cümleler... Ancak engelliye olan yaklaşım ve duyarlılık açısından çok yanlış. Yapılanlar "Ya ben de bir gün ben de engelli olursam..." düşüncesiyle yapılırsa doğru olmaz. Nasıl hayvan haklarını savunmak için hayvan, kadın haklarını savunmak için kadın olmak gerekmiyorsa; engelli haklarını savunmak için de bir gün engelli olacağımızı düşünmek anlamsız...

Bu haftaya, "Engelli Farkındalığı Haftası" demek en doğrusudur. Engelli farkındalığının oluşması için de;  engellilerle empati kurmak, dünyaya onlar gibi bakmak gerekir. Ancak elden hiç bir şey gelmiyor ve yapılamıyorsa; hiç olmazsa engelli park alanlarına park etmeyelim, engelli yollarının ve rampalarının önlerini kapatmayalım, engellileri küçümsemeyelim, onlara acımayalım ve hor görmeyelim. Zor olan hayatlarını daha fazla zorlaştırmayalım. Engelli farkındalığının artması ve engellerin kalkması dileğiyle...


ALİYE YÜCEL

1 Aralık 2013 Pazar

3 ARALIK...


3 Aralık Dünya Engelliler günü… Tüm dünyada engellilerin hatırlandığı ve engelli sorunlarının ele alındığı gün… Birleşmiş Milletler, 1992 yılında 3 Aralık gününü Uluslararası Engelliler Günü (International Day of Disabled Persons) olarak ilan etti. Bu karardan sonra Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, 5 Mart 1993 tarihli ve 1993/29 sayılı bildiri ile üye ülkelerce 3 Aralık gününün tanınmasını istedi.

Böylece ilk kez 1993 yılında 3 Aralık günü Uluslararası Engelliler Günü olarak anıldı ve kutlandı. Bugünün amacı, engellilerin topluma kazandırılması, engelliler adına pozitif ayrımcılık yapılması, insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanmasıydı. Bu nedenle 3 Aralık günü tüm dünyada çeşitli organizasyonlar düzenlenmektedir.

3 Aralık günü ülkemizde de kutlanıyor. Türkiye’de de engelliler konusunda dikkat çekmek ve duyarlılığı sağlamak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Medyada bu konu ile ilgili çeşitli haberler yapılıyor. Engellilerin hayat şartlarını iyileştirme için yapılanlardan bahsediliyor. Ama engellilerin sıkıntıları devam ediyor. Eğitim, mimari engeller, istihdam, engellilere yönelik yanlış bakış… Yine de son yıllarda engelliler adına iyi gelişmelerde olmuyor değil... Engellilere yönelik olumlu yasalar çıkıyor...


Biliyoruz ki engellileri bir gün hatırlamak, bir tek gün onların sorunlarını görmek ve çözüm aramak yetmez. Toplumumuz ve yetkililer engellilerin sorunlarına karşı ilgisiz ve duyarsız kalmamalı... Her alanda ve el birliği ile bir şeyler yapılmalı… Engelli olmak diğer bireylerle beraber yaşamaya engel olmamalı... Engellilerde herkes gibi eşit haklara sahip olmalı... Yoksa "3 Aralık Dünya Engelliler Günü" demenin bir anlamı yok. Bu gün için söylenen sahte dilekler çok yersiz...

Hele hele bugünü anarken "Bizler de birer potansiyel engelli adayıyız...", "Herkes bir engelli adayıdır..." gibi cümleler kurmak çok şaşırtıcı... Bunlar anlam olarak doğru, dikkat çekmek için ve iyi niyetle söylenen cümleler... Ancak engelliye olan yaklaşım ve duyarlılık "Ya ben de bir gün ben de engelli olursam..." düşüncesiyle olursa çok yanlış olur. Nasıl hayvan haklarını savunmak için hayvan, kadın haklarını savunmak için kadın olmak gerekmiyorsa; engelli haklarını savunmak için de bir gün engelli olacağımızı düşünmek anlamsız...

Dünya Engelliler Günü için söylenecek çok şey var... 3 Aralık engellileri fark etme günüdür. Empati kurup, dünyaya onlar gibi bakma günüdür. Hep beraber engelleri kaldırma günüdür. Ama elimizden bir şey gelmiyor ve yapamıyorsak; hiç olmazsa engelli park alanlarına park etmeyelim, engelli rampalarının önlerini kapatmayalım, engellileri küçümsemeyelim ve onlara acımayalım. Zor olan hayatlarını daha fazla zorlaştırmayalım. 

ALİYE YÜCEL

13 Ocak 2013 Pazar

BU GOL KIZIM İÇİN…

 

“Brezilyalı ünlü futbolcu Romario kızı için milletvekili oldu.” haberini duyduğumda bir an şaşkınlık yaşadım. Bir baba kızı için neden milletvekili olur ki? Eğer çocuğu engelliyse; bir şeyler yapmanın ve bazı şeyleri değiştirmenin gereğini görürse olur. İşte efsane golcü Romario de Souza Faria da bu yüzden siyasete atılmış ve milletvekili olmuş… Kızı için farklı bir sahada kendini göstermek istemiş!
Ünlü futbolcu Romario, 2005 yılında altıncı çocuğu Ivy’nin Down Sendromlu olarak doğmasından sonra çaresiz kalıyor. Ama çabuk toparlanıyor. Önce Brezilya’dan Amerika’ya transfer oluyor. Kızını daha iyi tedavi ettirmek için… Ama bazen para bile yetmez olur. Para ile elde edilemeyecek şeyler olur. Çünkü bir yerde tıkanır ve “Nasıl bir çare bulabilirim?” noktasından “Neleri nasıl değiştirebilirim?” noktasına gelir. Bunlara bir çare, bir yol bulmak gerekir. Romario böyle yapmış... Politikanın uygun bir yol olabileceğini düşünmüş… Brezilya Sosyalist Partisi’ne girmiş ve 2010 yılında Rio de Janerio milletvekili olarak kongreye seçilmiş… Tüm bunları Down Sendromlu kızı için yapmış…
Bilmeyenler için; Down Sendromu genetik bir farklılıktır. Vücut hücrelerinin 46 yerine fazladan bir kromozoma yani 47 kromozoma sahip olmasıdır. Down Sendromlular farklı bir yüz görünümüne sahiptirler. Hepsi birbirine benzer. Çok sevimlidirler. Down Sendromlu çocuklar yavaş büyürler, yavaş öğrenirler. Zeka sorunları vardır. Problem çözmede ve karar vermede çok zorlanırlar. Özel eğitim ve fizik tedavi görmeleri gerekir. Ancak böylece günlük yaşantılarını sürdürmek için gereken bazı şeyleri öğrenebilirler.  
 
Her engelli gurubunda olduğu gibi Down Sendromlu çocukların da sağlık, bakım, eğitim ve çalışma gibi alanlarda çeşitli sorunları olur. Tüm bunlara çözüm bulmak için Down Sendromlu bireyler ve aileleri büyük mücadele vermeleri gerekir. Bu dünyanın her yerinde böyle olduğu için Romario da kızı Ivy için neler yapabileceğini düşünüyor sonra siyasete atılmanın gerekli ve anlamlı olduğuna karar veriyor.
Futbolcuyken antrenmanlara bile devamda zorluk çeken Romario, Brezilya parlamentosunda hiç devamsızlık yapmamış! Parlamentonun en çalışkan, en açık sözlü milletvekillerinden biri ve engelli haklarının savunucusu olmuş… Pele’den sonra dünyanın en çok gol atan ikinci futbolcusu ve Altın Ayakkabı sahibi Romario kızı için, “Bu bana bir hediye! Ben daha mutlu, daha sabırlı ve daha hoşgörülü bir adam oldum. Kızım bana siyaset için bir amaç sunarak, olgunlaşmama yardım etti” diyor.
Engelli haklarına odaklanan Romario, adını kısmen kızından alan bir yasanın onaylanmasında çok önemli rol oynuyor. Bu yasa ile engellilere özel devlet yardımı sağlanıyor. Bu yasanın çıkması için çalışmalar yaparken milletvekili arkadaşlarının ağırdan almasından dolayı çok zorlanan Romario, yasanın çıktığı gün çok mutlu oluyor. “Şimdiye kadar binin üzerinde gol attım. Ama bugün attığım golü hiçbirine değişmem!” diyor. Farklı sahadaki bu golü kızı ve tüm engelliler için atıyor…
 
ALİYE YÜCEL