> Engeloji : Protez Bacak

Translate

Protez Bacak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Protez Bacak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Aralık 2019 Pazar

MAMA CAX'IN ÖLÜMÜ



Daha önce ünlü model Mama Cax ile ilgili bir yazı yazmıştım. Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybettiğini öğrendim. Cax, sıradan bir model değildi. Küçük yaşta kansere yakalanmış, kanseri yenmiş ama bacağını kaybetmişti. Ancak o yılmamış, modellik yapmıştı. Protez bacağıyla moda dünyasının engellerini yıkmış, pek çok engelliye ümit aşılamış ünlü bir moda ikonu ve bloggerdi. Çok ilginç bir hayat hikayesi vardı.
    
Mama Cax, 1989 yılında Brooklyn'de doğmuş. Montreal ve Haiti'de büyümüş. Ona daha 14 yaşında iken kemik ve akciğer kanser teşhisi konmuş. Üstelik 3 haftalık bir ömrünün olduğu söylenmiş. Çocuk yaştaki biri için büyük bir travma yaşamış. Geçirdiği ameliyat sonrasında sağ bacağı kalçasından itibaren kesilen Cax, ampute bacağına takılan protez bacağı ve kol değnekleri ile yürümeye başlamış... Daha 17 yaşında iken Kosta Rika'ya gitmiş. Seyahat etmeyi çok sevdiği için o günden sonra tam 5 kıtada 20 ülkeyi gezmiş...

Cax, modelliğinin yanı sıra aynı zamanda çok tanınan bir bloggerdi. Kendi adının taşıyan blogunda önce seyahatlerini yazıyordu. Daha sonra modaya yer vermeye, yediklerini, içtiklerini ve yaşadıklarını yazmaya başlamıştı. Birçok markanın da ilham kaynağı olmuştu. Blogunda ve sosyal medyada da pek çok takipçisi vardı. Her gün farklı bir protez bacakla bir fotoğraf paylaşıyordu. Renkli ve desenli protezleri öyle etkileyici ve çarpıcıydı. Görülmeye değerdi. 


Genç kadın, pek çok kişinin umutsuzluğa düşeceği durumu karşısında oldukça metanetliydi ve yaşama sevinci ile hayata dört elle sarılmıştı. Moda dünyasında protez bacaklı bir mankenin yer alması farkındalık açısından oldukça etkili olmuştu. Mama Cax, "Yaralar, izler... Onlardan ne kadar nefret etsek de gün sonunda hala bir parçamızdır ve hikayemizi ancak onlarla anlatabiliriz…" diyordu.

Ünlü model bir röportajında ise "Bu dünyanın daha fazla bloggera ihtiyacı yok ama farklı deneyimler içeren bloggerlara ihtiyaç var…" diyerek farkını ortaya koymuştu. Bana göre de bedensel engelli bir kadın olarak onun seyahat blogunun olması da çok ilginç gelmişti ve engelliler için çok ilham verici olduğunu düşünmüştüm. Bloguna zaman zaman bakıyor. Paylaştıklarını görüyordum.

Mama Cax, birçok insanın tedavilerini karşılayamadığını ve engelleri yüzünden ayrımcılığa maruz kaldığını biliyordu. Bu yüzden de şanslı olduğunu düşünüyordu. Engellilerin dünyanın pek çok yerinde politik olarak ve sosyal anlamda dışlandığını görüyor ve bu nedenle "Farklı bir pozisyonda olduğumu görüyorum. Bir gün engellileri savunacağım…" diyordu. Savunuyordu da… Yaşasaydı yine engellilere rol model olacak ve onları savunmaya devam edecekti. Ancak hayat bu… Ömrü bu kadarmış… Otuz yaşında aramızdan ayrıldı.

ALİYE YÜCEL

3 Mart 2019 Pazar

BACAĞINI KAYBEDEN MODEL PAOLA ANTONINI



Zaman zaman engelli model ve mankenlerin hayat hikayelerini yazıyorum. Çünkü, görselliğe dayanan bir mesleği engellerine rağmen yapmalarını çok önemsiyorum. Bacağını geçirdiği trafik kazasında kaybeden Paola Antonini bunlardan biri... Paola, 1994 yılında Brezilya'da doğuyor. Güzelliği sayesinde modellik yapmaya başlıyor. Sadece güzelliği ile değil zarafet ve karizmasıyla da büyük ilgi görüyor. Sosyal medyada tanınmaya başlıyor ve seviliyor.

Paola ve erkek arkadaşı 2014 yılında, Noel'de seyahat için hazırlık yapıyorlar. Valizlerini arabaya yüklerken sarhoş bir sürücü Paola'ya çarpıyor. Bacağı feci bir şekilde eziliyor. Hemen hastaneye kaldırılan genç kadın ameliyata alınıyor. Dört cerrah müdahale ediyor ve ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak bacağının dizinin altından kesilmesi gerekiyor. Kazadan sonra bacağına bakmaya cesaret edemiyor. Bacağı kesildikten sonra onun için zorlu bir süreç başlıyor.

Genç model, iyileşip yürüyebilmesi için fizik tedavi görüyor. Uygun bir protez yapılıyor. Tam yavaş yavaş  yürümeye başlayınca daha kötü bir haberle karşılaşıyor. Bu şekilde yürüyemeyeceği için bu kez de bacağının dizinin üstünden kesilmesi gerekiyor. Böylece tekrar başa dönülüyor. Bacağı tekrar kesiliyor. Yeniden tedavi görüyor. Protez yapılıyor. Yeniden iyileşme ve yürüme süreci başlıyor.

Paola Antonini, geçirdiği kazanın ardından: "Sonsuza kadar mutsuz olmak ve hayatta kaldığıma minnettar olmak gibi seçeneklerim vardı. Ben ikincisini seçtim" diyor. Instagram'da takipçilerine duaları ve sevgileri için çok teşekkür ediyor. Durumunu trajedi olarak görmediğini, yeni yaşamını bir şans olarak gördüğünü belirtiyor. Tanrıdan umudunuzu kesmeden, hayatta kaldığı için teşekkür ediyor. Ve önemli olanın bu olduğunu vurguluyor.


Paola Antonini'nin geçirdiği kaza ile başa çıkması çok etkileyici... O, bu yıkıcı olaydan güçlenerek çıkıyor. Genç model kazanın ardından yaptığı her şeyi sosyal medyada paylaşmaya karar veriyor. Ampute bacağını saklamak istemiyor. Protezini gizlemek yerine daha da göze sokuyor. Her halini çekinmeden paylaşıyor. Milyonlarca takipçiye ulaşıyor ve onların beğenisini kazanıyor. Paylaştığı fotoğraflar engelli engelsiz herkese ilham verecek türden...

Kazadan bu yana tam 5 yıl geçmiş... Paola, modellik yapmaya devam ediyor. Bir dergide yazıyor. İngilizce eğitimi görüyor. Neutrogena, The Body Shop, Under Armour ve Nissan gibi ünlü firmalarla çalışıyor. Bu yaptıklarının yanı sıra ilham kaynağı olmaya da devam ediyor. Kendi durumunda olanlara motivasyon sağlıyor. Bu durumu sadece onun için değil herkes için anlamlı bir hale dönüşüyor. Hayat enerjisi ile herkesi kendine hayran bırakıyor.

Pek çok kişi için böyle kötü bir deneyim büyük travmaya sebep olur. Hem fiziksel açıdan hem de psikolojik açıdan olumsuz etkiler bırakır. Paola'ya etkisini ve yıkımını tahmin etmek hiç de zor değil. Sonuçta bir model... Modellik yapıyorken bir bacağını kaybediyorsun. Bu durumda ne yapılabilir? Genç yaşta başına bu kazanın gelmesiyle tabii ki çok üzülüyor ve etkileniyor. Ancak anlıyoruz ki bu onu hiç etkilememiş gibi davranıyor. Durumu ciddi olsa da zararın büyüklüğünü görmüyor, bardağın dolu tarafına bakıyor. Çünkü, hayatın sizden bir şey aldığında bir diğerini hatta daha fazlasını geri verdiğine inanıyor.

ALİYE YÜCEL                                                

8 Temmuz 2018 Pazar

MAYA'NIN HİKAYESİ



Suriyeli küçük bir kızın bacakları olmadığı için babasının PVC boru ve konserve kutusundan yaptığı protez bacaklarla gezdiğinin haberini okumuştum. 8 yaşındaki Maya Merhi ve ailesi Halep'in güneyinden kaçıp İdlib'te bir kampa sığınmıştı. Türkiye sınırına yakın Ser Ceble kampında yardım kuruluşlarının dağıttığı çadırda yaşıyorlardı. Maya, bacakları olmadan doğmuştu. Doğuştan bacaklarının dizden aşağısı olmadığı için babası ona PVC boru ve konserve kutusundan protez yapmıştı. Onlara yürüyor ve okula gidiyordu.

Haberde Maya'nın okula çamur ve toz içinde sürünmeden protez bacaklarla gideceği günü hayal ettiği yazıyordu. Okuduğumda "Maya, eğer Türkiye'de olsaydı. Şimdi protezlere sahip olur ve daha kolay yürürdü... " diye aklımdan geçirdim. Onu, PVC boru ve konserve kutusundan bacaklarla zorluk ve acı ile yürüdüğünü görenler dayanamamış olacak ki "Sosyal medyadan çok sayıda doktor ve hayırsever protez bacak yapmak için Maya'yı arıyor..." haberleri yapıldı.

Anadolu Ajansı'nın yaptığı haberleri ve sosyal medyada paylaşımları görenler hemen harekete geçtiler ve "Suriyeli Maya protez bacaklar için Türk Kızılay'ı tarafından İstanbul'da..." haberleri geldi. Protez Uzmanı Mehmet Zeki Çulcu'nun Maya'nın protezlerini yapmayı istemesi üzerine, Türk Kızılayı Başkanı Dr. Kerem Kınık harekete geçti ve Maya protezlerinin yapılması için İstanbul'a getirildi. Küçük kız İstanbul'a babasıyla beraber geldi.


Ali Merhi de kızı gibi konjenital bozukluk (doğumsal anomali) nedeniyle engelli... Bundan anlıyoruz ki Maya'nın engeli genetik... Merhi, "Kızım birilerinin yardımı olmadan bir şey yapamıyor. Bu durum beni çok mutsuz ediyor. Onu kimseye muhtaç olmadan okula giderken, ihtiyaçlarını giderirken görmek istiyorum" diyor. Savaş nedeniyle Suriye'de protez yaptıramadıklarını kızının durumuna üzüldüğünü ve yürüyebilmesi için PVC boru ve ton balığının konserve kutusundan protez yapma fikri aklına geldiğini anlatıyor.

Protez Uzmanı Mehmet Zeki Çulcu, sadece Maya'ya değil, babasına da protez yapmak istiyor. Her ikisinin de protezlerini üstlenen Çulcu, küçük kızın durumunu görüp çok etkilendiğini "Her ne kadar Maya doğumsal problemli bir kızımız olsa da benzer durumda, bu savaşın ortaya çıkardığı parçalanmış hayatlara bir örnek. Maya gerçekten bayrak bir çocuk oldu, simge bir çocuk oldu. Bunun gibi çokça çocuğumuz var..." diyerek Suriye'de onun durumunda olanlara dikkat çekiyor.

Maya'nın muayenesi yapıldı. Ölçüleri alındı ve protezleri yapıldı. Şimdi yeni yapılan protez bacaklarla yürümeye çalışıyor. Protezleriyle ayakta durma ve denge çalışması yapıyor. Protezlerine alışıyor. Onu öyle görmek çok etkileyici... Maya'nın önceki hali ile bir çok fotoğrafları yayınlandı. Bir boru ve konserve kutusuyla yürümeye çalışmak oldukça zor olmalı... Üstelik canı nasıl da yanmıştır. Nereden nereye... Maya'yı yeni protezleriyle adım atarken görmek çok etkileyici... O, artık daha kolay yürüyebilecek, okuluna rahatça gidebilecek... Maya'nın hikayesini haber yapanlara, onu İstanbul'a getiren Türk Kızılayı'na ve protezlerini yapan Mehmet Zeki Çulcu'ya ne kadar teşekkürler etsek azdır. Küçük bir kızın hayatını böyle değiştirdikleri için...

ALİYE YÜCEL

29 Ocak 2017 Pazar

BASKETBOL KIZ


Leğende Yaşayan Kız'ın hikayesini yazdıktan sonra hep aklımda olan Basketbol Kız ya da Basketbol Topu Kız'ı yazmak istedim. İki bacağı olmayan ve onun yerine geçirilen bir basketbol topu sayesinde yürüyen Qian Hongyan'ın hikayesini... Neyse ki o hayatta ve çok önemli başarılara imza atıyor. Çinli Qian, şimdi altın madalya kazanan bir yüzme şampiyonu. Ben pek çok defa onun basketbol topuyla olan fotoğraflarına rast gelmiştim. Öyle çarpıcıydı ki, insanın içini acıtıyor ve uzun süre hayretle baktırıyordu. 

Qian Hongyan, 2000 yılında henüz 4 yaşındayken trafik kazası geçiriyor. Evinin yakınlarında bir kamyon küçük kıza çarpıyor. Doktorlar hayatını kurtarıyor. Ancak iki bacağını birden kaybediyor. Ailesi çok yoksul olduğu için rehabilitasyon ve protez bacak için başvuramıyorlar. Qian'ın kasığından itibaren vücudu olmadığı ve bu yüzden yürüyemeyeceğini düşünen dedesinin aklına parlak bir fikir gelmiş. Minik kızın vücudunun altına bir basketbol topu yerleştirmiş... Olmayan bacaklarının yerine geçirilen bu top sayesinde ellerinin de yardımıyla yürümüş ve hayatını bir süre böyle sürdürmüş...

Qian, okula bile gidememiş ve kendisinden küçük erkek kardeşlerinin ders kitaplarından bir şeyler öğrenerek eğitim almaya çalışmış. Ancak yüzmeyi çok sevdiği için yüzmeye gitmek istemiş. Ailesi kızlarının bu  yüzme isteğine anlam veremeseler de onun bu isteğini yerine getirmek için ellerinden geleni yapmışlar. Anne ve babası, yürüyemeyen kızlarını yıllarca sırtlarında taşıyarak yüzme dersine götürmüşler.


Küçük kız, ilk kez 2005 yılında fotoğraflanınca; Reuters Ajansı onun hayatını tüm dünyaya duyurdu. İnsanlar onu "Basketbol Kız" olarak tanımaya başladı. Qian, aynı yıl Pekin'de rehabilitasyon merkezine gitmiş. Doktorlar bu küçük kızın bu şekilde yürümesini istemedikleri için ona protez bacak yapmışlar. 2007 yılında protezleri takılmış. Uzun yıllar rehabilitasyon görmüş. Böylece protez bacakları ve koltuk değnekleriyle yürümeye başlamış.

Bu arada onu çok mutlu eden ve hayata bağlayan yüzme derslerini ihmal etmemiş. Yüzme dersinde engeli olmayanlardan daha başarılı olan Qian, öğretmenlerinin takdirini kazanmış. 2007 yılında engelli çocuklara özel olan yüzme takımına girmeyi başarmış. Sürekli antrenman yapan Qian, 2009 yılında Çin Ulusal Paralimpik Yüzme Yarışması'nda şampiyon olmuş. 2014 yılında Yunnan Eyalet Paralimpik Oyunları'nda kurbağalama 100 metrede  şampiyon olmuş ve altın madalya kazanmış. 2016 yılında ise Rio Paralimpik Oyunları'na katıldı.

O bir top sayesinde yürümeye çalışan küçük kız, sırtta taşınarak gittiği yüzme derslerinden azmiyle yüzme şampiyonu oldu. İnsan nereden nereye demeden edemiyor. Onun bu mücadelesi, bu azmi engelli engelsiz herkese örnek olmalı... Hayatta çeşitli engeller olsa da bir şeyi başarmak isteyince olabiliyor. Henüz 21 yaşında olan Qian Hongyan'ın daha pek çok başarılara imza atacağını düşünüyorum. Bundan sonraki başarılarının takipçisi olacağım.


ALİYE YÜCEL     

16 Ekim 2016 Pazar

MAMA CAX'IN GÜCÜ


Geçenlerde sosyal medyada Mama Cax'ın bir fotoğrafına rastladım. "İşte protez bacaklı bir manken (model) daha..." dedim. Hayatını okuyunca oldukça ilginç olduğunu gördüm. O bir moda ikonu ve blogger. Üstelik tam bir savaşçı, kanseri yenmiş. Mama Cax, 1989 yılında Brooklyn'de doğmuş. Montreal ve Haiti'de büyümüş. Daha 14 yaşında iken kemik ve akciğer kanser teşhisi konmuş. Üstelik 3 haftalık bir ömrünün olduğu söylenmiş. Çocuk yaştaki biri için ne büyük bir travma yaşadığını tahmin etmek zor değil... Ancak, o bir bacağını kaybetse de kanseri yenmiş.

Sağ bacağı kalçasından itibaren kesilen Mama Cax, ampute bacağına takılan protez bacağı ve kol değnekleri ile yürümüş... Daha 17 yaşında iken Kosta Rika'ya gitmiş. Seyahat etmeyi çok sevdiği için o günden sonra tam 5 kıtada 20 ülkeyi gezmiş. Mama Cax, aynı zamanda çok tanınan bir blogger. Kendi adının taşıyan blogunda önce seyahatlerini yazmış. Daha sonra modaya yer vermeye, yediklerini, içtiklerini ve yaşadıklarını yazmaya başlamış. Bir çok markanın da ilham kaynağı olmuş...

Genç kadının, pek çok kişinin umutsuzluğu düşeceği durumu karşısında oldukça metanetli olduğunu yaptıklarından anlıyoruz. Yaşama sevinci ile hayata dört elle sarılmış... Bu duruşu sayesinde moda ve blog dünyasına çok farklı bir renk katmış. Bir röportajında "Bu dünyanın daha fazla bloggera ihtiyacı yok ama farklı deneyimler içeren bloggerlara ihtiyaç var." diyerek farkını ortaya koyuyor. Bedensel engelli bir kadın olarak seyahat blogunun olması da engelliler için çok ilham verici...


Mama Cax, şanslı olduğunu düşünüyor. Çünkü birçok insanın tedavilerini karşılayamadığını ve engelleri yüzünden ayrımcılığa maruz kaldığını biliyor. Engellilerin dünyanın pek çok yerinde politik olarak ve sosyal anlamda dışlandığını görüyor ve bu nedenle "Farklı bir pozisyonda olduğumu görüyorum. Bir gün engellileri savunacağım" diyor. "İnsanlığı düşünmek yada bir şeylerin eksikliğini görmek beni motive ediyor. Dünyadaki iyiliği ve insanların bu yolculukta bana olan desteğini görmek, bana bırakmamam gerektiğini hissettiriyor" diyerek gücünü nereden aldığını açıklıyor.

"Yaralar, izler... Onlardan ne kadar nefret etsek de gün sonunda hala bir parçamız ve hikayemizi ancak onlarla anlatabiliriz" diyen Mama Cax, kendisini ve hikayesini "fiziksel engelli zenci bir kadının deneyimleri" diye tanımlıyor. Blogunun oldukça çok takipçisi olduğu gibi, sosyal medyada da pek çok takipçisi var. Her gün farklı bir protez bacakla bir fotoğraf paylaşıyor. Renkli ve desenli protez bacakları öyle etkileyici ve çarpıcı ki... Görülmeye değer! Bloguma fotoğraf seçerken zorlandım. Hepsini görmenizi isterim.

Her engellinin başarısı beni çok etkiler. Onların başarılarını gönülden destekler ve alkışlarım. Ancak konu mankenlik ve modellik olunca ayrı etkileniyorum. Çünkü, mankenlik ve modellik kavramları ile engellilik kavramı yan yana gelmesi mümkün değil. Bu nedenle engelli manken ve modeller elde ettikleri başarılarının yanı sıra ön yargıları da kırmış oluyorlar. Kusursuz bedenler yerine; kusurlu bedenler görmek farklı bir algı meydana geliyor. Bu da çok etkileyici ve engelli farkındalığı adına çok önemli bir adım...


 ALİYE YÜCEL

29 Mayıs 2016 Pazar

ANLAMLI PASLAŞMA


Futbolun en çok sevilen ve izlenen spor dalı olduğunu biliyoruz. Her yaştan, her kesimden fanatiği var. Futbol sevgisi engel de tanımıyor. İşte Tottenham Hotspur Kulübü bunu çok iyi bildiği için, bedensel engelli küçük bir futbolseveri sahasına konuk etmiş. Tottenham Kulübü İngiltere Premier Lig'inde mücadele ediyor. Kulüp; minik Marshall Jansen'i, futbolcularla birlikte sahaya çıkararak onun en büyük hayalini gerçekleştirmiş... 

8 yaşındaki Marshall Jansen fanatik bir Tottenham taraftarı... Geçtiğimiz günlerde takımının Southampton'la karşılaştığı maçın devre arasında onlarla birlikte White Hart Lane'a çıkıyor. Marshall, üzerine de 10 numaralı "Kane" formasını giymiş. Sahada oyuncularla birlikte ısınıyor. Yıldız futbolcularla paslaşıyor. Marshall Jansen'i hayranı olduğu futbolculara pas atarken görmeye değer! O anlarda öylesine mutlu ki...

Marshall Jansen, bir yaşında menenjit hastalığı geçirmiş. Bu nedeniyle kol ve bacaklarını kaybetmiş. Protez bacaklarla yürüyor, koşuyor. Hatta futbol oynuyor. Minik Marshall Jansen'in bacaklarının olmaması onun futbol sevgisini asla engelleyememiş. Futbol aşkı öyle belli ki, insana geleceğin ampute futbol oyuncularından biri olabileceğini düşündürüyor. Kim bilir gün gelir o da hayranı olduğu futbolcular gibi yıldız bir sporcu olur.


 White Hart Lane, Tottenham Hotspur takımının stadı... Stat, 36,310 kişilik kapasiteye sahip... Engelli çocuğun bu kadar kalabalık karşısına çıkması muhteşem bir durum. Bütün futbolseverler çocuğu büyük bir ilgiyle seyrediyor. Ayakta alkışlıyor. Hatta bazı seyircilerin gözlerinden yaşlar dökülüyor ve duygusal anlar yaşanıyor. Tottenham Kulübü engelli bir çocuğa büyük bir jest yaparak, çok anlamlı bir iş başarıyor. Böylece küçük Marshall belki de hayatının en mutlu günlerden birini yaşıyor. Çünkü, çok sevdiği futbolcularla ve takımının sahasında...

Bizde de zaman zaman bazı engelli çocukların hayranı olduğu futbolcularla bir araya geldiği ve onların büyük sevinç yaşadığı haberleri görüyoruz. Ancak, Tottenham Kulübü'nün bunu sahasında ve bir karşılaşma esnasında yapması daha fazla kişiye ulaşması açısından çok daha etkili... Keşke büyük kulüplerimizden biri de böyle uygulama yapsa... Galatasaray, Beşiktaş veya Fenerbahçe kulüpleri de engelli bir çocuğu sahalarına konuk alsa ve böylece onları mutlu etse...


ALİYE YÜCEL

17 Ocak 2016 Pazar

ATLARI VURMUYORLAR


Bacağı kırılan atların vurulduğunu bilirsiniz. Eskiden bir atın bacağı kırıldığında iyileşemeyeceği için maalesef hayatına son veriliyordu. Bu durum bir filme bile isim olmuştu. "Atları da Vururlar" filmini duymayan yoktur. Küçük yaşlarda filmlerde bacağı kırılan atların vurulduğunu görmüş, öğrenmiştim. At düşüyor ya da kaza geçiriyor, bacağı kırılıyor. Sahibi ya da bakıcısı tabancayı çekip vuruyordu. Buna çok üzülür, "Neden vuruyorlar, neden? Neden onları da bizim bacağımız gibi alçıya almıyorlar da öldürüyorlar?" diye düşünüyordum.

Öğrendim ki o zaman bugünkü teknoloji olmadığı için mecburen böyle yapılıyormuş. Çünkü atın rahat etmesi için ayakta durması gerekirmiş. At yattığı zaman vücudundaki iç organlar ağırlık yapar nefes alması zorlaşırmış... Bu nedenle atlar ayakta rahat eder, ayakta durmak istermiş. Kırılan kemiğin kaynaması 2-3 ay sürer. Bu süre içinde atın hareketsiz yatması, oraya güç yüklememesi gerekirmiş... Atlar hareketsiz kalamadıkları, kalkmak istedikleri için kaynama gerçekleşemez ve bu yüzden çaresiz kalınıp, bacağı kırıldığında vurulurlarmış...

Neyse ki bu durum artık değişti. Gelişen teknoloji ile atlar artık tedavi edilebiliyor. Onlara da protez bacak takılıyor. Böylece atlar hem yürüyor hem de hayatları kurtuluyor. İşte Papi'nin hikayesi de böyle... Balıkesir'in Bandırma ilçesinde yaşayan Papi isimli at dört yıl önce bir trafik kazası geçiriyor. Sol arka bacağından ağır yaralanıyor. Bir veteriner müdahale ediyor ve bacağını kesiyor. Tedavisinin devam etmesi gerekiyor. Ancak Papi, sahibini de kanserden kaybediyor.


Hayvanları Koruma Derneği (HAYKOD) onun durumunu öğreniyor. Papi bunun üzerine Jokey Kulübü'nün de desteğiyle HAYKOD tarafından Ankara'ya bir barınağa getiriliyor. Yaptığı ortez ve protezler sayesinde binin üzerinde hayvanı yürütmeyi başaran Niyazi Çapa, Papi'yle ilgileniyor. Ona önce metal bir destek sonra da bir protez yapıyor. Papi, proteze çok çabuk alışıyor. O günden bu yana protez bacağı ile hayatını sürdürüyor. Yürüyor, hatta koşuyor. Niyazi Çapa onun için "Papi, aslanlar gibi..." diyor.

Papi'nin protezi geçen dört yıl boyunca hayırseverlerin desteğiyle tam üç kez değiştirilmiş. Değiştirilmesi gerekiyormuş, çünkü yıllar geçtikçe fiziki özellikleri de değişiyor yeni bir proteze ihtiyaç duyuyormuş. Papi'nin son protezinin malzemesi Amerika'dan gelmiş ve silikondan yapılmış... O, şimdi bu yeni protezle çok daha rahat edecek ve daha rahat yürüyecek... Papi de her canlı gibi daha güzel bir hayatı hak ediyor.

Önceden olsaydı kaza sonrası vurulacak olan atlar günümüzde protez sayesinde hayatını sürdürebiliyor. Bu güzel bir gelişme... Bir bacağını kaybeden bir  insan protez sayesinde nasıl yürüyorsa, atlarda bundan faydalanıyor. Böylece atların öldürülmesi artık tarihe karışıyor. Bacağı kırılan atın acı sonla bitecek hikayesi güzel bir şekilde devam ediyor. Artık atları vurmuyorlar!

ALİYE YÜCEL 

31 Mayıs 2015 Pazar

PROTEZ BACAKLI POP STAR


Viktoria Modesta, ünlü bir pop star ama herhangi pop star gibi değil. Kusursuz vücutlarıyla önde olanların aksine takma bacağıyla ipi göğüsleyen biri... Dünyanın ilk protez bacaklı pop starı... 1987 yılında doğan şarkıcının doğuştan gelen bir hasar sonucu bir bacağı gelişememiş ve bu nedenle dizinden aşağısı ampute olmuş... SSCB doğumlu şarkıcı aynı zamanda şarkı sözü yazıyor, DJ'lik ve modellik yapıyor.

Viktoria Modesta'nın doğumu sırasında sol bacağının sinirlerinde büyük hasar meydana geliyor. Böylece sol bacağı gelişemiyor. Bu nedenle küçük yaştan itibaren defalarca ameliyat geçiriyor. 12 yaşında iken ailesiyle birlikte İngiltere'ye yerleşen Modesta'nın ameliyatları orada da devam ediyor. Çok zor yıllar geçiren şarkıcı 20 yaşına geldiğinde pek çok ameliyata rağmen düzelmeyen sol bacağının dizinden aşağısını amputasyon operasyonu ile aldırıyor.

Operasyondan sonra protez bacakla yürümeye başlıyor. Bu duruma kolayca adapte olup hareket kabiliyetini kazanıyor. Şarkıcılığın yanı sıra model olan Viktoria Modesta müzik ve moda çalışmalarına devam ediyor. Modesta; müzik, moda ve görsel konularda her şeyle ilgilendiğini belirtiyor. Protezlerini de kendi tarzına uygun özel olarak hazırlatıyor. Öyle farklı ve ilginç protezleri var ki hepsi birer sanat eseri...


Şarkıcının ününe ün katan parçası "Prototype". Bu şarkının çok orijinal bir klibi var. Bu 6 dakikalık video klip Channel 4'te yayınlandıktan kısa bir süre sonra YouTube'da izlenme rekorları kırıyor. Klip kısa film tadında... Biyonik protez bacaklarıyla insanı şaşırtacak kadar hızlı ve bir o kadar da güzel dans ediyor. Klipte kullandığı kostüm ve protezler çok şık ve çarpıcı... ViktorModestaia , çok rahat ve kendinden emin bir kadın... Kesik bacağını protezi olmadan da çekinmeden sergiliyor.

Viktoria Modesta, "İnsanların; engellilere, bir organını kaybetmiş kişilere bakışlarını gözden geçirmesini hedefliyorum. Böyle bir şey herkesin başına gelebilir. Sağlam kişilerde hiç ummadıkları bir zamanda; bir kaza ya da başka bir şekilde vücutlarının bir parçasını kaybedip engelli hale gelebilirler... Engellilik üzerine yapılan sıkıcı etik tartışmaların miladı doldu. Engelliliğe farklı bir bakış açısı getiriyorum... Bu konuda ilerlemenin tek yolu tutku, hayranlık, merak ve imrenme..." diyerek bir farkındalık ortaya koyuyor.

Tüm dünyada pop starların fanları oluyor ve rol model olarak görülüyorlar. Viktoria Modesta da bunlardan biri... Bu durumda kendini kabul ettirmesi, özgüveni insanı etkiliyor. Şarkıcı engelliler ile ilgili önyargıları yıkıyor. Düşünüyorum da bizde böyle biri pop star olabilir mi? Düşünelim bakalım "protez bacaklı bir pop star"... İnsan vücudunun sesinden daha ön planda olduğu, fiziksel özelliklerin önemli olduğu bir alanda galiba çok zor. Türkiye için henüz erken!

ALİYE YÜCEL

5 Ocak 2014 Pazar

O SES TÜRKİYE'NİN ÇİĞDEM'İ


Star TV'de yayınlanan ve yapımcılığını Acun Ilıcalı'nın yaptığı "O Ses Türkiye" yarışmasında kol değneğiyle gelen bir yarışmacı görünce ilgi ve merakla izledim. Genç kadın, şarkısı söylerken 4 jüri üyesi de çok beğenip, butona basıp döndüler. Hepsi; Ebru Gündeş, Hadise, Murat Boz ve Gökhan Özoğuz da Çiğdem Bezci'yi kendi takımına almak istedi.

Şarkısını bitirince Çiğdem gözyaşlarını tutamadı. "Bu mutluluk gözyaşları... Çok mutluyum. Ayakta durmakta zorlanıyorum..." deyince Ebru Gündeş ona "Neyin var?" diye sordu. Bunun üzerine Çiğdem ilginç hayat hikayesini anlattı. Yaşadıklarını öğrenen jüri üyeleri ve seyirciler duygusal anlar yaşadı....  Çiğdem, geçirdiği bir trafik kazası sonucunda sağ bacağını kaybetmiş ve kol değneği ile yürüyor.

Yarışmada anlattıklarından ve medyada yazılanlardan anladım ki Çiğdem'in film gibi bir hayat hikayesi var. Çiğdem Bezci, kazadan önce mankenlik ve şarkıcılık yapıyormuş... İbrahim Tatlıses ile aynı sahneyi bile paylaşmış... Hatta kazadan bir süre önce bir film teklifi bile almış... 2009 yılında Antalya'nın Alanya ilçesinde nişanlısının kullandığı otomobilin kaza yapması sonucu çok ağır yaralanmış... Ölümden dönmüş...


Kaza da vücudunda 19 kırık oluşmuş ve sağ bacağını diz kapağının üzerinden kaybetmiş... Bu kazadan sonra bir yıla yakın bir zaman nişanlısı onun başucundan hiç ayrılmamış, ona çocuklar gibi bakmış... Çiğdem, bir gelecekleri olmayacağını düşünerek ona ayrılmak istediğini söylese de nişanlısı onu bırakmamış... Bu tür durumlarda nişanlı, hatta evli olanlar bile kaçıp giderken, nişanlısı onun hep yanında olmuş... "İyi günde, kötü günde..." lafına uygun davranmış... Anlıyoruz ki sevgileri engel tanımamış... 

Çiğdem, kendini toparladıktan ve hastaneden çıktıktan sonra da evlenmişler... Hamile kaldığında da çok büyük sağlık sorunları yaşamış... Ama çok şükür ki sağlıklı bir çocukları olmuş... Çiğdem, O Ses Türkiye yarışmasında "Oğlumuz Kutsal Haktan dünyaya geldiğinde yeniden doğdum. Şimdi ise şarkılarımı sizlere söylemek istiyorum..." diyerek sözlerini tamamladı. Sonrada elbisesinin eteğini kaldırarak protez bacağını gösterdi...

Çiğdem Bezci, Ebru Gündeş'in takımında olmak istemiş, onu seçmişti. O Ses Türkiye yarışması devam ediyor. Çiğdem bu yarışmayı kazanır mı kazanmaz mı bilinmez... Ama yarışmaya damgasını vurdu. Çiğdem, bu kazayı geçirmeyip engelli olmasaydı da bu yarışmaya katılır, sesi çok güçlü ve güzel olduğu için jüri üyeleri döner ve hepsi de kendi takımında olmasını isterdi. Ancak sıradan bir yarışmacı olur, bu kadar dikkat çekmezdi. Pek çok engelli de her şeye rağmen hayatın devam ettiği gerçeğini göremezdi...

ALİYE YÜCEL

3 Haziran 2012 Pazar

PROTEZ BACAKLI MANKEN


Başlığı okuyunca inandırıcı gelmiyor. Hiç protez bacaklı manken olur mu? Ama olmuş işte… Aimee Mullins, mankenlik gibi fiziksel özelliklerin ön planda olduğu bir mesleği protez bacaklarla sürdürüyor. Zaman zaman çelik protez bacaklarla fotoğrafını gördüğüm bu güzel kadının hayat hikayesi ilgimi çekiyor.  

Amerika’da dünyaya gelen Aimee’nin doğuştan kaval kemikleri eksikti. Bu nedenle iki bacağı da henüz bir yaşında iken kesildi. Defalarca ameliyat geçiren Aimee, çocukluğundan beri protez bacaklarla yaşıyor. Aimee, yaşıtlarının alaylarıyla yüzleşince en büyük korkusu acınmak olmuş! Ailesinin çabaları ve desteğiyle mutlu bir çocukluk dönemi geçirmiş. Annesi, ona hep inanılmaz şeyleri yaşamak için yaratıldığını söylüyormuş… Tahmini doğru çıkmış…

Yükseköğretimini Dramatik Sanatlar dalında tamamladıktan sonra Uluslararası İlişkiler Bölümü için burs kazanmış… ABD Savunma Bakanlığı’nda 7 yıl çalışmış… Akademik başarılar ona yetmemiş… Engellilerle ilgili bir eğitime katıldıktan sonra “Tekerlekli sandalyede yaşayanlarla yarışmak, bana göre değil. Ben normal, iki bacağı olanlarla yarışmak istedim. Bunun için iki kattan daha fazla enerji sarf etmek gerekiyordu. Ama başardım” diyor.

Aimee Mullins, 1996 yılında 20 yaşında iken Atlanta’da düzenlenen Engelliler Olimpiyatları’na katılıyor. Protez bacaklarla 100 metre koşu ve uzun atlamada iki rekor kırıyor. Söylediğine göre, bu rekorların bir olay olarak algılanmasından memnun olmamış! Çünkü hayatı boyunca farklı olmamak için uğraşmış! Bu rekorlarla kendisini, kendi hariç kimseye kanıtlamak istememiş!

Aimee’nin hayatı, gelen sürpriz bir davetle değişmiş... Givency’nin tasarımcısı İngiliz Modacı Alexander McQueen ona modellik teklif etmiş... Aimee bu teklifi “Ancak, gözyaşı istemiyorum!” şartıyla kabul etmiş... Çünkü acıma duygusu uyandırmaktan korkmuş... Bir süre sonra Londra’daki bir defileye protez bacaklarıyla çıkmış ve podyumda herkesin beğenisini kazanmış…


McQueen’in, Aimee’ye modellik teklif ettiğini okuyunca, McQueen’in ne kadar cesur biri olduğunu düşünüp, takdir ettim. Öyle ya, kim engelli birini manken olarak düşünebilirdi. Böyle bir seçim herkesin harcı değildi! Ama o, Aimee’nin sakatlığını reklam aracı olarak kullanmakla suçlanmış…

McQueen,  Aimee’yi model yapmasını ve onu hakkındaki düşüncelerini şöyle açıklıyor: “Aimee’nin diğerlerinden farkı yoktu. Engellilerin kendi imkanlarının bilincinde olmalarını, durumlarını daha pozitif görmelerini diliyorum. Aimee’yi görünümüne göre değil, kişiliğine göre seçtim! Vücuttaki değil, ruhtaki hasarı dikkate aldım! Aimee, inanılmaz derecede cesur ve yiğit biri. Engelliler Olimpiyatları’na katılmış büyük bir koşucu, atlet. Mizah duygusu çok güçlü… Ama benim daha çok sevdiğim yönü, hayatla yüzleşirken gösterdiği cesaret! Yeteneklerini çok iyi kullanıyor. Benim amacım insanları rahatsız etmek değil, onlara güzelliğin nerede olduğunu göstermekti! Dışarıda dolaşan bir sürü güzel görünümlü insan var. Ama başkalarına sunabilecekleri hiçbir şeyleri yok!”

Aimee ise bu konu ile ilgili şunları söylüyor: “İnsanların, sakatlığıma rağmen güzel olduğumu değil de, sakatlığımdan dolayı güzel olduğumu düşünmelerini istemiyorum! Şimdi insanların şu sorunun cevabı üzerine düşünmelerini istiyorum: Güzel nedir? Çirkin nedir?”

Bacaklarının protez olduğunu pek çok insanın fark etmediğini, bunu kendine güvenli yürüyüşü sayesinde başardığını söyleyen güzel top modelin hayatını kolaylaştıran 20 civarında farklı protez bacağı var! Gittiği yerlere bu farklı işlev ve boylardaki protez bacaklarını da götürüyor. Bunları farklı amaçlarla kullanıyor. Kimini davetlerde, kimini günlük yaşantısında, kimini de koşarken…

Ünlü isimlerle çalışan kozmetik devi L’Oreal de marka yüzü olarak iki bacağı olmayan Aimee’yi seçmiş! Aimee’nin seçilmesi ayrı bir anlam taşıyor. Çünkü o sadece güzelliği değil, güçlülüğü de temsil ediyor. Aimee, “Bacaklarımın olmamasına isyan etmediğimi söyleyemem. Ancak “yokluk” hırsa dönüştü. Bedenime hakim oldum. Farklı olmayı kabul etmedim ve kendimi sevdim” diyerek bize başarısının sırrını açıklıyor.


ALİYE YÜCEL


1 Nisan 2012 Pazar

LIONEL MESSI SAKATLANDI!


“Leo Messi engelli olsaydı…” adıyla gösterilen spot filmde dünyanın en iyi futbolcusu olarak kabul edilen Messi’yi protez bacaklarla top sektirirken görünce çok şaşırdım! Lionel Messi’nin karşısında da, araştırınca adının Soufian olduğunu öğrendiğim dünya tatlısı bir çocuk vardı. Messi, FC Barcelona Kulübü’nün engellilere destek için düzenlediği kampanya için 11 yaşındaki bedensel engelli Soufian ile kamera karşısına geçmişti.
Faslı bir çocuk olan Soufian Bouyinza, Laurin-Sandrow denilen ve son derece nadir görülen genetik bir hastalık nedeniyle her iki bacağını da kaybetmiş… 8 yaşından bu yana protez bacaklarla yürüyor. Soufian mutlu, yaşama sevinci dolu ve sürekli gülümseyen bir çocuk… Bacaklarının olmaması onun büyük bir futbol tutkunu olmasını engellememiş! Bir Messi hayranı olan Soufian’ın en büyük hayali, kahramanı olan Messi ile tanışmakmış ve bu rüyası gerçek olmuş... Soufian ve Messi ile bir araya gelince duygusal ve unutulmaz anlar yaşanmış… Ayrıca Messi, Barcelona-Osasuna maçında attığı bir golü de Soufian’a armağan etmiş…
Şimdi gelelim engellilere destek için yapılan 40 saniyelik spot filme… Arjantinli golcü Messi ve Soufian, Barcelona takımının formalarıyla sahadalar… Ekranı ikiye bölen bandın altında Messi protez bacaklarla (!) Soufian ise normal bacaklarla top sektiriyorlar! Hayatını bacaklarıyla kazanan bu kadar ünlü bir futbolcuyu protez bacaklarla görmek insanı çok etkiliyor! Soufian ise hayranı olduğu Messi ile karşılıklı olarak top sektirirken öyle heyecanlı ve öyle mutlu ki… Görülmeye değer!

Hayat hikayesine baktığımızda, Messi’nin çocukluğu da tıbbi zorluklar içinde geçmiş! 11 yaşında iken Büyüme Hormonu Eksikliği teşhisi konulmuş… Çok masraf gerektiren bu hastalığının tedavisini ailesinin karşılaması çok zor olduğu için Barcelona Kulübü tarafından karşılanmış ve Messi o dönem kulübün genç takımında oynamaya başlamış… Barcelona Kulübü, Messi’ye güvenip bu desteği vermiş ve çokta iyi de yapmış… Şimdi bakıyoruz ki her iki tarafta kazançlı çıkmış!
Engellilere destek için Soufian’la kamera karşısına geçen Messi, 2007 yılında fakir çocukların eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamak için Leo Messi Vakfı’nı kurmuş… Messi, çocuklarla ilgili kampanyalara büyük destek oluyor. İnsan bu duyarlılığı karşısında duygulanmadan edemiyor. Belki de çocuklara ve engellilere karşı duyarlılığı kendi çocukluğunda yaşadığı sıkıntılar ve verdiği mücadeleden kaynaklanıyor.
Barcelona Kulübü Vakfı sportif başarılarının yanında sosyal sorumluluk projeleriyle de tanınıyor. Yıllardır forma reklamı almamasıyla meşhur Barcelona bunu “hayır işi” için bozmuş ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF’in logosunu formalarına almış... Hala da formalarının arkasında UNICEF logosu var. Kulüp bedensel engelliler için yaptığı destek kampanyasında Leo Messi’den başka Viktor Sada, Victor Tomas ve Marc Torra ile de çalışmalar yapmış…
Bizde de; Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi büyük Türk kulüpleri ünlü futbolcularıyla engelliler için bir kampanya düzenleseler ne kadar anlamlı olur. Böyle bir sosyal sorumluluk projesi ne büyük bir ses getirir. Böylece futbolcu ve yöneticilerin bulundukları konumu şöhret, kariyer ve kazanç kapısı olarak görmedikleri de anlaşılmış olur!

www.somelquefem.cat

ALİYE YÜCEL