Mucize
hakkında daha vizyona girmeden aylar önce bir yazı yazmıştım. Bir engelli
hikayesi olduğu için dikkatimi çekmiş, “Bakalım bize hangi mucizeyi gösterecek!”
demiştim. İzledikten sonra bir daha yazıp yazmamakta tereddüt ettim. Ama bazı
haberleri okuyunca “Mutlaka yazmalıyım!” dedim. Çünkü bu haberlerde “Mahsun
Kırmızıgül’ün “Mucize” filminin senaryosuna benzer bir olay yaşandı. Zihinsel
engelli genç ile evlendirilen kız intihar etti…” yazıyordu. Şimdi burada bir
duralım! Mucize’deki Aziz zihinsel engelli değil. Köyün delisi yani psikolojik
engelli de değil.
Aziz,
köyün delisi ya da zihinsel engelli gibi algılanıyor. Oysa öyle değil.
Engelliler konusunda belli bir fikri olan biri olarak yazıyorum. Aziz spastik
engelli… Film; bir sahnesi, hariç (banyodan kaçış) bize bunu gösteriyor. Yoksa
finaldeki durum buna engel olur... İnandırıcılığını kaybeder… Evet, Aziz
spastik… Spastiklik bir akıl hastalığı veya zeka geriliği değil. Spastik kişilerde
beyin ile vücuda giden sinyallerin tam olması nedeniyle istem dışı hareketler
oluşur. Zor konuşurlar, konuşurken kasılırlar, kekelerler, yüzleri çeşitli
ifadeler bürünür. El, kol koordinasyonunu sağlayamazlar. İşte Aziz de bu
durumda…
Öğretmen
ve Aziz arasındaki dostluk nasıl da etkileyici… Mahir Öğretmen, Aziz’i olduğu
gibi kabul edip, onu anlıyor. Ona yazmayı ve konuşmayı öğretiyor. Eğitimin
önemini bir kez daha idrak ediyoruz. Bir çizgi çizmesi, adını söylemesi bile Aziz’in
babasını ne kadar mutlu ediyor. Mahir, sadece öğretmenlikle kalmıyor. Onunla yakından ilgileniyor. Aziz’e jimnastik
yaptırıyor. Onun engeli yüzünden çalışmayan kollarını çalıştırıyor.
Filmdeki
pek çok sahne akıllara kazınacak türden… Aziz’in babasının “Benim oğlum
sakattır” sözü üzerine kızın babasının “Kalbi sakat olmasın!” cevabı da her
engellinin yüreğinden yakalayacak gibi… Diğer kardeşlerin istedikleri bütün özellikler
Aziz’in karısında olması çok şaşırtıcı… Masal, roman, film diyeceğim. Ama
gerçek hayattan alınmış... Kadınlar, Aziz’in karısına acısa da Mizgin (Seda
Tosun): “Aziz; kocam, babam, çocuğum…” diyerek hayatı olduğu gibi kabul etmenin
en güzel örneğini veriyor.
Aziz,
durumundan dolayı hep horlandığı için “Belki gittiğim yaban ellerde benimle sakat
olduğum için dalga geçmezler” diyerek köyünden kaçıyor… Yıllar sonra köyüne
eski halinden eser kalmamış bir halde gelince, babası “Aziz oğlum! en iyi
olmuşsun. Ameliyat mı oldun?” diye soruyor. Aziz de aşkın, sevginin gücünün
nelere kadir olduğunu çok güzel anlatan bir cevap veriyor: “Ben karıma aşık
oldum!”
Mucize’nin
hikayesi gerçek hayattan alınmış… Gerçek Aziz; eşi, 2 çocuğu ve torunuyla
birlikte İstanbul’da yaşıyor. Yaşadığı durum gerçekten ilginç ve bir mucize… Filmde
adını bundan alıyor. Böylesi olur mu? Bilemem. Olursa da binde bir olur. Ancak
engellilere umut verme açısından çok güzel ve etkileyici bir film. Ayrıca, Aziz’in
köyden gittikten sonraki hikayesini de merak etmemek elde değil. Keşke devam
filmi de çekilse…
ALİYE
YÜCEL
teşekkürler çok beğendim
YanıtlaSilYorum için çok teşekkür ederim. Selam ve dua ile...
SilEvlilik programlarinda elektrik alamayan engellilere !!! Seyretmeleri siddetle tavsiye edilir..insanin kalbi sakat olmasin...
YanıtlaSilÇok güzel
YanıtlaSilÇok güzel bir film emeği geçen her kese saygı ve sevgiler. ..
YanıtlaSil