> Engeloji : Engelli Öğrenci

Translate

Engelli Öğrenci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Engelli Öğrenci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Nisan 2019 Pazar

EVDE EĞİTİME DESTEK



Milli Eğitim Bakanlığı engelli çocuklar için çok önemli bir düzenlemeyi hayata geçiriyor. Yatağa bağımlı olan ya da farklı sağlık sorunları nedeniyle özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine gidemeyecek durumdaki engelliler için "evde eğitim" desteği geliyor. Engelli eğitimi adına çok gerekli bir adım olduğu kesin... Bu uygulama engelliler ve ailelerinin eğitim konusunda yaşadığı sıkıntılara büyük ölçüde çözüm olacak.

Bakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği'nde bir değişikliğe gidecek. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden eğitim alan engelli çocukların buralara gidemeyecek durumdakilerin evlerinde eğitim almalarına destek sağlanacak. Bu düzenleme ile bu merkezlere çeşitli nedenlerle devam edemeyen engelli bireylerin telafi eğitimlerini alabilmelerine de bir imkan olacak.

Bu uygulama olabilmesi için bir şart var. Engelli çocukların aileleri bulundukları ilçenin Rehberlik ve Araştırma Merkezleri'ne (RAM) raporlarıyla birlikte başvuracaklar. Onlar durumu değerlendirecek "evde eğitim alması gerekir" yönünde bir karar verilirse, aileler ile  özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri arasında bir protokol imzalanacak. Bu aşamadan sonra da Milli Eğitim Bakanlığı evde eğitim görecek engelli öğrenciler için katkıda bulunmaya başlayacak.


Milli Eğitim Bakanlığı, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine giden engelli öğrenciler için destek veriyor. Bu yıl özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine giden engelli öğrenciler için katma değer vergisi hariç olmak üzere bireysel eğitim için aylık 632 lira, grup eğitimi için ise aylık 177 lira destek verdi. Son şekli yakında verilecek taslak çalışmaya göre şimdi de evinden çıkamayan engellilerin eğitimi için de bu merkezlere benzer desteği sağlayacak.

Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden eğitim alan engelli çocuklardan kuruma gidemeyecek durumda olanların evlerinde eğitim almalarının sağlayacak çalışmada sona gelinmek üzere... Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine gidemeyen engelli çocukların eğitim konusunda yaşadığı sıkıntılara çözüm bulunması aileleri de rahatlatacak. Öyle görülüyor ki, gidip gelme konusunda belki de çocuklarından daha çok zorlanan aileler rahat bir nefes alacak.

Engelli çocukların eğitiminin önemini söylemeye gerek yok. Ancak gerek mimari engeller, gerekse bireysel hareket zorluğu nedeniyle engellilerin evden çıkmasının zorluğu da ortada... Bu nedenle bu düzenlemenin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu durum yanlış anlaşılmasın. Bu verilecek eğitim fizik tedavi ya da özel eğitim değil. Bildiğimiz okulda alınan eğitim... Sadece okula gitmek yerine eve öğretmen gelecek ve dersleri öğretecek.  


ALİYE YÜCEL


10 Mart 2019 Pazar

BİR HAYALİM VAR



Euronews, serebral palsili (beyin felçli) Rijad Mehmeti'nin hikayesini yayınladı. Rijad, 14 yaşında, Kosova'nın Priştine şehrinin bir banliyösü Bardhosh'ta yaşıyor. Bir erkek bir de kız kardeşi var. Rijad, "Bir hayalim var. Engelli çocukların eğitimlerinin tadını çıkarmaları için eşit haklara sahip olmaları..." diyor. Küçükken rüyasında bir okula gittiğini görüyor. Burası onun için sadece yeni bir ortam ve daha çok arkadaş değil. Hayallerindeki gibi bir okul, her şeyi yapabileceği sihirli bir yer... Potansiyeline ulaşabileceği, pek çok şey öğrenebileceği ve arkadaşlarıyla gününü geçirebileceği bir yer...

Rijad, okulu her dileğin yerine getirildiği sihirli bir yer olarak hayal etmiş. Bu yeni hayata başlamayı dört gözle beklemiş. 1 Eylül sabahı annesi hayalini gerçekleştirmiş ve onu okula götürmüş. Kendi kendine "Hayalim gerçek oluyor" demiş. Artık okula gidiyormuş... Okulun ilk gününde çok heyecanlanıyor. Seviniyor ve mutlu oluyor. Okula geldiğinde ona selam veren birçok çocuk görüyor. Okuldaki ilk günü hayallerinin de ötesinde geçiyor.

Okulda birçok arkadaş ediniyor. Ancak biri onun için çok özel oluyor. Okulun ilk günü Adrian, gülümseyerek onun yanına geliyor. Ona yardım etmek ve destek olmak istiyor. Sınıfa girdiklerinde Adrian, Rijad'ın yanına oturuyor. Defterlerini ve kalemlerini çantadan çıkarmasına yardım ediyor. Bir süre konuşuyorlar. Aralarında büyük bir dostluğun ilk tohumları atılıyor. O günden bu yana Rijad'ın en yakın arkadaşı Adrian oluyor.


Rijad, derslerin ilk zamanlarında bazı zorluklarla karşılaşıyor. Yazı yazmak istiyor, yazamıyor. Adrian, yazmasına yardımcı oluyor. Birlikte yazdıkları ilk iki harf A ve E oluyor. Bu arada Rijad karışık hisler duyuyor. Okulu seviyor, yazdığı için mutlu oluyor. Ancak Adrian'ın yardım etmesi onu rahatsız ediyor. Bir süre sonra tuvalet ihtiyacı hissediyor. Böylece bir sorun daha ortaya çıkıyor. Tekerlekli sandalyesi ile gidemiyor. Çünkü okulun tuvaletinin engelliler için uygun olmadığı görüyor. Yine Adrian ve diğer arkadaşları ona yardımcı oluyorlar. Ancak bu hiç kolay olmuyor...

Rijad, yavaş yavaş buranın aslında hayalini kurduğu okul olmadığını anlıyor. 1 Eylül 2015 tarihinden bu yana hala yazmada zorlanıyor. Hala arkadaşlarının yardımıyla okula gidiyor. Yaşadığı zorluklar hala devam ediyor. Hikayesini anlatmasının nedeni aynı zorluklarla karşı karşıya olmasından kaynaklanıyor. Bu zorluklar sadece okulla da kalmıyor. Her yerde, diğer kurumlarda ve şehirlerin tamamında olduğunu fark ediyor. Hayatını kolaylaştıracak ve daha güzel hale getirecek pek çok şeye erişiminin olmadığını söylüyor.

Rijad'ın hayalindeki sihirli okul rüyası kayboluyor. O, eşitlik istiyor. Tuvalete kendi başına gitmek istiyor. Kendi başına yazmak istiyor. Teknolojiyi kullanmak istiyor. Bu günleri sadece kendisi için değil tüm engelli çocuklar için hayal ediyor. Bütün çocukların eşit olduğu bir dünya istiyor. Rijad, "Umarım bütün çocuklar için eşit bir dünyaya sahip olacağımız, tüm çocukların okuldaki zamanlarının tadını çıkarabileceği, okulu gerçekten sihirli bir yer ve hayallerinin gerçek olduğu bir yer olarak görebileceğimiz bir gün gelecek..." diyor. Onun bu hayali dünyadaki birçok engelli çocuğun da hayali... Ne kadar tanıdık geliyor. Rijad'ın tüm hayallerinin gerçekleşmesi dileğiyle...

ALİYE YÜCEL

4 Kasım 2018 Pazar

OTİZMLİ MÜZİK DEHASI ÜNİVERSİTEDE



Raci Demir, otizmli bir genç... Aynı zamanda bir müzik dehası... Raci, özel yetenek sınavının ikinci aşamasında DEÜ Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü'ne kabul edilmiyor. Ancak babası İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cengiz Demir onun için bir hukuk mücadelesi başlatıyor. 23 Ekim 2017 tarihinde başlattıkları bu mücadeleyi kazandılar. Raci şimdi üniversitede okuyabilecek...

Hukuk mücadelesini kazanan Raci'nin babası Prof. Dr. Cengiz Demir konuyla ilgili olarak "Raci, DEÜ Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü özel yetenek sınavına girmişti. İkinci aşamada elenmişti, ben de notunu sormuştum ama söylememişlerdi. Dava açtık. İzmir 6. İdare Mahkemesi de yürütmeyi durdurma kararı verince Raci'nin okula kaydı alındı ve bütün derslerden başarılı oldu..." diyor. Sonra da "Üniversiteye giriş zor ama okuma süreci kolay oldu" diye ilave ediyor.

Geçtiğimiz yıl zihinsel engelli öğrencilerin Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) en az 100 puan almaları şartı ile özel yetenek sınavı ile üniversiteye girebilecekleri kararı alındı. Bu karara göre de özel yetenek sınavı ile öğrenci alan bölümler engelliler için ayrı bir sınav yapacaklardı. Bedensel, görme ve işitme engelli kişiler bir şekilde yüksek öğretim yapabiliyor ve üniversiteye girebiliyordu. Ancak zihinsel engelliler bundan mahrumdu. Böylece onlar da yüksek öğretim imkanına sahip oldular.


Engelli öğrencilerin kapsamı da oldukça genişti. Otizmli adaylar da engelli sağlık kurulu raporları ve YGS'de 100 ve üstünde puan aldıklarında özel yetenek sınavlarına katılabiliyordu. Raci de bu haktan yararlanarak özel yetenek sınavına katılmış... O, gerçek bir müzik dehası... Notalarına bile bakmadan pek çok parçayı; keman, piyano, çello ve akordiyon gibi müzik aletlerini çalabiliyor. Masaya vurulan bir kalemin çıkardığı sesin bile notasını söylüyor. California Üniversitesi'nin Perfect Pitch sınavından tam puana yakın bir puan alıyor. Bu yeteneği ile yüksek öğretimi hak etmiyor mu?

Şunu biliyoruz ki, zihinsel bir takım problemleri olsa da bazı kişiler gerçekten olağanüstü bir yeteneğe sahip olabiliyor. Bazı zihinsel farklılıklar insanlara özel yetenek katabiliyor. Tarihe damga vurmuş pek çok kişinin topluma garip gelen, sıra dışı farklılıkları vardı. Örneğin; Albert Einstein'in otizm spektrum bozukluğu, Issaac Newton'un Asperger sendromlu ve Steve Jobs'un disleksi  olduğunu biliyoruz. Bu örnekleri arttırabiliriz. Bu nedenle bu gibi kişilerin tespit edilmesi ve eğitim görmesi çok büyük kazanç...

Yükseköğretim Genel Kurulu'nun zihinsel engelliler öğrencilerin YGS'de en az 100 puan almaları şartı ile özel yetenek sınavı ile üniversiteye girebilecekleri karar ile ilgili bir yazı yazmış. "Umarız farklı özelliklere sahip ama yetenekli kişiler ortaya çıkar. Belki bu kişilerin üniversite eğitimine kazandırılması zor olabilir. Belki de sayıları çok azdır. Ama bir kişi bile verilen bu haktan yararlansa yetmez mi? Kim bilir belki de bir gün bu haktan yararlanan bir kişinin başarı hikayesini buraya yazarım" demiştim. İşte Raci Demir, bunlardan biri...

ALİYE YÜCEL

10 Haziran 2018 Pazar

ENGELSİZ ÜNİVERSİTELER BELLİ OLDU



"Engelsiz Erişim" ve Engelsiz Eğitim" sloganları ile yükseköğretim kurumlarındaki engelli bireylerin mekanlara, eğitsel imkanlara ve sosyokültürel faaliyetlere erişimleri konusunda farkındalık yaratmayı ve iyi uygulamaları yaygınlaştırmayı amaçlayan Yükseköğretim Kurumu, Engelsiz Eğitim Çalıştayı düzenledi. Çalıştayda, yükseköğretime kaliteli erişebilirlik bağlamında engelli öğrenciler için yapılan hizmetlerin var olan durumunu ve iyi uygulama örneklerinin ortaya konarak geleceğe dönük neler yapılabileceği ele alındı.

Engelsiz üniversiteler için; üniversite kampüslerinde ve fakültelerde engelli öğrencilerin tek başlarına, yardım almadan hareket etmeleri için engelli çalışma gurubu ile birlikte olması gereken standartlar tespit edildi. Üniversiteler, "Engelsiz Üniversite Bayrakları" ve "Engelsiz Program Nişanları" alabilmek için YÖK'e başvurdular. Engellilerin eğitme tam, etkin ve eşit katılımını sağlamak için başarılı çalışmalar yapan üniversiteler Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından tespit edildi.

Yapılan değerlendirme sonrasında ödüllendirilecek üniversiteler belirlendi. Engelsiz Üniversite Ödülleri geçtiğimiz ay YÖK'te düzenlenen törenle sahiplerini buldu. "Engelsiz Üniversite Bayrakları" 3 kategoride verildi. "Mekanda Erişebilirlik" sağlayanlara turuncu, "Eğitimde Erişilebilirlik" sağlayanlara yeşil, "Sosyokültürel Faaliyetlerde Erişilebilirlik" sağlayanlara da mavi bayrak verildi.


Açılış konuşmalarının ardından Engelsiz Üniversite Ödülleri gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. "Öğrenci Dostu Yeni YÖK" olarak, engellilerin sorunlarının çözümü için teşvik edici çalışmalar ve projeler gerçekleştirmiş yükseköğretim kurumlarına "Mekanda Erişebilirlik", "Eğitimde Erişilebilirlik", ve "Sosyokültürel Faaliyetlerde Erişilebilirlik" olmak üzere 3 kategoride bayrak ödülleri ile farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına "Engelsiz Program Nişanı" verildi.

"Mekanda Erişebilirlik" sağlayanlar üniversitelere "Turuncu Bayrak" verildi. Aksaray, Altınbaş, Anadolu, Bilecik Şeyh Edebali, Boğaziçi, Bülent Ecevit, Erciyes, Hitit, İstinye, İzmir Bakırçay, Kahramanmaraş Sütçü İmam, Kırıkkale, Marmara, Mehmet Akif Eysoy, Recep Tayyip Erdoğan ve Yaşar Üniversitesi'nde bazı fakülte ve yerleşkeleri Turuncu Bayrak almaya hak almaya hak kazandı. "Eğitimde Erişilebilirlik" sağlayan üniversitelere "Yeşil Bayrak" verildi. Anadolu, Boğaziçi, Dicle, Hitit, Karamanoğlu Mehmet Bey, Marmara ve Yaşar Üniversitesi'nde bazı fakülte ve yerleşkeleri Yeşil Bayrak almaya hak kazandı.

"Sosyokültürel Faaliyetlerde Erişilebilirlik" sağlayan üniversitelere "Mavi Bayrak" verildi. Anadolu, Boğaziçi, Dicle Üniversitesi'nde bazı fakülte ve yerleşkeleri de Mavi Bayrak almaya hak almaya hak kazandı. Farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına da "Engelsiz Program Nişanı" verildi. Anadolu, Hasan Kalyoncu ve Hitit Üniversiteleri'nin bazı fakülte ve yerleşkeleri  de "Engelsiz Program Nişanı" almaya hak kazandılar.

YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, törende yaptığı konuşmada bu ödüllerin nice güzel diğer çalışmaları, işbirliklerini teşvik etmesini diledi. Saraç ayrıca; ileride hangi programların hangi engel gruplarına erişilebilir olduğunun YÖK'ün kılavuzda da yer almasını hedeflediklerini vurguladı. Bu uygulama sayesinde üniversiteye gitmek isteyen engelli öğrenciler, bölüm seçimlerinin yanı sıra bu bayraklara da bakacaklar ve tercihlerini buna göre yapacaklar. Böylece engelli öğrencilerin hayatları kolaylaşmış olacak.

ALİYE YÜCEL

13 Kasım 2016 Pazar

OKULA RAHATÇA GİDEBİLMEK


Herkesin yaşadığı bir duygudur. Güzel bir şey karşısında bazen kendi yararınıza olmuş gibi sevinirsiniz. Geçen gün böyle bir duygu yaşadım. Haberde "Bedensel (fiziksel) engelli öğrencilerin okula gidişini kolaylaştırmak için asansörlü okul servisi aracı uygulaması başlatıldı" yazıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı ile Ankara Valiliği işbirliği ile yürütülen uygulamayla bedensel engelli öğrenciler evlerinden okullarına, okullarından evlerine erişilebilirlik standartlarına uygun, kimsenin yardımı olmadan asansörlü servis araçlarıyla taşınacaklar.

Bu hizmetten şimdilik, Ankara Doğan Çağlar Ortopedik Engelliler İlkokulu, Ortaokulu ve Meslek Lisesi öğrencileri ile Çankaya Gökkuşağı Özel Eğitim Anaokulu, İlkokulu ve Ortaokulu öğrencileri yararlanmaya başlamış. Engelli öğrencilerin taşıtlarında koltuk sayısı azaltılıyor. Otomatik asansör sistemi, rampa ve güvenlik mekanizmaları bulunuyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile Ankara Valiliği işbirliği ile yürütülen çalışmanın tüm Türkiye'de yaygınlaştırılması planlanıyormuş...

MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Celil Güngör, engelli öğrencilerin okullara daha kolay ve rahat bir şekilde ulaşabilmeleri amacıyla bu uygulamaya başladıklarını açıklıyor. Tekerlekli sandalyeyle servis aracına binmenin zor ve zahmetli olduğuna dikkat çeken Güngör, "Asansörlü servislerle örencilerimiz daha rahat bir şekilde servislere erişebilecek. Görevliler ve aileler çocuklarımızı tekerlekli arabayla servis aracına bindirmeye çalışıyordu. Çocuklarımızın servisten inmeleri de yine aynı şekilde çok zor bir süreçti..." diye anlatıyor. 


Haberi okurken okula gidip gelişlerimi düşündüm. Ne zorluklar yaşadım. Çoğu öğrenci sabah uyandığında o gün olacağı sınavı düşünür değil mi? Bense o gün okula gidip gidemeyeceğimi düşünürdüm. Okuldaki dersler, sınavlar kolaydı! Onları başarabilirdim. Ama ya arabamız çalışmaz da okula gidemezsem, diye çok korkardım. Bedensel engelli biri için ulaşım en büyük sorundur. Bu sorunun çözülmesi ise engelli için en büyük özgürlüktür.

Şimdi bu asansörlü okul servisi uygulaması sayesinde tekerlekli sandalye kullanan öğrenciler rahat ve güvenli bir şekilde okullarına gidip gelecekler... Tekerlekli sandalye ile başkalarının yardımıyla servislerine binerken zor anlar yaşayan öğrencilerin, artık yardımsız olarak servislerine binmeleri ne büyük bir rahatlık... Bunu yaşamayan bilemez. Bunu anlatmak ve anlamak zordur. Yaşamak lazım.

Bu haberi gören tekerlekli sandalye kullanan öğrenciler ne kadar çok sevinmiştir. Bu uygulama yapılamayacak ve zor bir şey değil. Her okula ve her güzergaha  böyle bir taşıt konulması gerekmiyor aslında... Bedensel öğrencileri tespit edip, sadece onların evlerinin bulunduğu güzergahların servislerinin böyle olması yeterli. Umarım bu güzel uygulama Türkiye genelinde de yaygınlaşır. Böylece tekerlekli sandalye kullanan öğrencilerin engeli kalkar.

ALİYE YÜCEL