> Engeloji : Otizmli Müzik Dehası

Translate

Otizmli Müzik Dehası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Otizmli Müzik Dehası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Haziran 2020 Pazar

OTİZMLİ BUĞRA'NIN AZMİ

Buğra Çankır'dan bahsedeceğim bu yazımda... Otizmli bir gencin büyük başarısından... Genç yetenek, üniversite eğitimi ile yetinmeyip yüksek lisans yaptı. Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzik Anasanat Dalı Yüksek Lisans tezini başarıyla tamamladı ve mezun oldu.  Buğra otizmli ve iletişim kurma konusunda ağır engeli var. Ancak o dünyadaki 645 üstün yetenekli otizmlilerden biri... 
Buğra Çankır, henüz 2 yaşında iken otizmli olduğu anlaşılmış... Ama o farklı olduğunu göstermiş ve 3,5 yaşında okumaya başlamış. 10 yaşında geldiğinde de müziğe olan yeteneği keşfedilmiş. İletişimde güçlükler yaşasa da "mükemmel kulak" ya da "tam kulak" olarak nitelenen ve doğadaki tüm sesleri nota olarak tanımlayabilen özel  bir yeteneği var. 2004 yılında California Üniversitesi tarafından yapılan "mutlak kulak" testinde o güne dek yapılan sınavlardan en yüksek puanı (tam puan) alan Çankır, 2007 yılında ise Wisconsin Medical Society tarafından "Müzikal deha" olarak literatürde yerini aldı. 

Buğra Çankır, 2011 yılında İngiliz Kraliyet Akademisi lisans öncesi programını  tamamladı. Piyano dalında "Associated Board of the Royal School of Music, Piano Grade 8" sertifikasını aldı ve kaynaştırmalı öğrenci olarak Hatay Bedii Sabuncu Güzel Sanatlar Lisesi'ni bitirdi. 2016 yılında İskenderun Teknik Üniversitesi Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuarı'nı bitirdi. 2018 yılında ise AKÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzik Anasanat Dalında yüksek lisansa başladı. Bu yılda yüksek lisansını bitirdi. 

Buğra Çankır ile ilgili yapılan haberleri okuyunca ailesinin çok büyük desteği olduğunu gördüm. Onunla gurur duyuyorlar. O bu yönden çok şanslı... Babası Kemal Çankır, yapılan bir röportajda oğlunun müziğe olan ilgisi ve yeteneklerini keşfettikleri günden sonra ailece otizmin olumsuz yönünü geride bırakıp Buğra'nın müziğe olan ilgisine odaklandıklarını belirtiyor. Böylece bu bakış açısının ne kadar değerli olduğunu bize anlatmış oluyor. Oğluna olan güvenini belirtip onun daha bir çok başarılara imza atacağını her fırsatta dile getiriyor. 

Buğra, ilköğretimi öğretmen olan annesinin yanında yapıyor. Annesi, engelli çocuğu olan ailelere hitaben "Hangi engelle karşılaşırlarsa karşılaşsınlar eğitim camiasında olur, oturdukları muhitte komşularından olur pes etmesinler. Buğra'nın bir misyonu oldu. Engelli çocuk aileleri, çocuklarının peşini asla bırakmamalı. Bütün anne babalar çocuklarıyla bir şekilde ilgileniyorlar ama bir noktada çevreden bir şey gördüğünüzde demoralize olabiliyorsunuz, orada canınız yanıyor. O zaman aileler bırakabilir ama o noktada asla çocuklarını bırakmamalılar" diyor.

Otizmli bazı kişiler çok özel yeteneklere sahip oluyorlar. Bu bir ya da daha fazla alanda olabiliyor. Üstünlük gösterdikleri yerler; hafıza, sanatsal veya müzikal alanlarıdır. Buğra Çankır da bunlardan biri... Buğra'nın yeteneği de müzikal alanda... O, onun durumundaki çocuklara imkan ve fırsat verildiğinde nerelere gelinebileceğini bize gösteriyor. Bu nedenle ailelere ve öğretmenlere büyük iş düşüyor. Bu çocukları fark etmek ve onları yeteneklerine göre yönlendirmek...

ALİYE YÜCEL

4 Kasım 2018 Pazar

OTİZMLİ MÜZİK DEHASI ÜNİVERSİTEDE



Raci Demir, otizmli bir genç... Aynı zamanda bir müzik dehası... Raci, özel yetenek sınavının ikinci aşamasında DEÜ Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü'ne kabul edilmiyor. Ancak babası İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cengiz Demir onun için bir hukuk mücadelesi başlatıyor. 23 Ekim 2017 tarihinde başlattıkları bu mücadeleyi kazandılar. Raci şimdi üniversitede okuyabilecek...

Hukuk mücadelesini kazanan Raci'nin babası Prof. Dr. Cengiz Demir konuyla ilgili olarak "Raci, DEÜ Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü özel yetenek sınavına girmişti. İkinci aşamada elenmişti, ben de notunu sormuştum ama söylememişlerdi. Dava açtık. İzmir 6. İdare Mahkemesi de yürütmeyi durdurma kararı verince Raci'nin okula kaydı alındı ve bütün derslerden başarılı oldu..." diyor. Sonra da "Üniversiteye giriş zor ama okuma süreci kolay oldu" diye ilave ediyor.

Geçtiğimiz yıl zihinsel engelli öğrencilerin Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) en az 100 puan almaları şartı ile özel yetenek sınavı ile üniversiteye girebilecekleri kararı alındı. Bu karara göre de özel yetenek sınavı ile öğrenci alan bölümler engelliler için ayrı bir sınav yapacaklardı. Bedensel, görme ve işitme engelli kişiler bir şekilde yüksek öğretim yapabiliyor ve üniversiteye girebiliyordu. Ancak zihinsel engelliler bundan mahrumdu. Böylece onlar da yüksek öğretim imkanına sahip oldular.


Engelli öğrencilerin kapsamı da oldukça genişti. Otizmli adaylar da engelli sağlık kurulu raporları ve YGS'de 100 ve üstünde puan aldıklarında özel yetenek sınavlarına katılabiliyordu. Raci de bu haktan yararlanarak özel yetenek sınavına katılmış... O, gerçek bir müzik dehası... Notalarına bile bakmadan pek çok parçayı; keman, piyano, çello ve akordiyon gibi müzik aletlerini çalabiliyor. Masaya vurulan bir kalemin çıkardığı sesin bile notasını söylüyor. California Üniversitesi'nin Perfect Pitch sınavından tam puana yakın bir puan alıyor. Bu yeteneği ile yüksek öğretimi hak etmiyor mu?

Şunu biliyoruz ki, zihinsel bir takım problemleri olsa da bazı kişiler gerçekten olağanüstü bir yeteneğe sahip olabiliyor. Bazı zihinsel farklılıklar insanlara özel yetenek katabiliyor. Tarihe damga vurmuş pek çok kişinin topluma garip gelen, sıra dışı farklılıkları vardı. Örneğin; Albert Einstein'in otizm spektrum bozukluğu, Issaac Newton'un Asperger sendromlu ve Steve Jobs'un disleksi  olduğunu biliyoruz. Bu örnekleri arttırabiliriz. Bu nedenle bu gibi kişilerin tespit edilmesi ve eğitim görmesi çok büyük kazanç...

Yükseköğretim Genel Kurulu'nun zihinsel engelliler öğrencilerin YGS'de en az 100 puan almaları şartı ile özel yetenek sınavı ile üniversiteye girebilecekleri karar ile ilgili bir yazı yazmış. "Umarız farklı özelliklere sahip ama yetenekli kişiler ortaya çıkar. Belki bu kişilerin üniversite eğitimine kazandırılması zor olabilir. Belki de sayıları çok azdır. Ama bir kişi bile verilen bu haktan yararlansa yetmez mi? Kim bilir belki de bir gün bu haktan yararlanan bir kişinin başarı hikayesini buraya yazarım" demiştim. İşte Raci Demir, bunlardan biri...

ALİYE YÜCEL