Bu
hafta vizyona giren filmler arasında dikkatimi çeken bir film oldu. "İki
İyi Çocuk" filminin fragmanını seyredince bir engelli hikayesi olduğunu
anlıyorsunuz. Filmde; zihinsel engelli bir genç ile onunla yakından ilgilenen
polisin dostluğunun hikayesi anlatılıyor. Zihinsel engellileri konu alan
filmler dünya sinemasında ve Türkiye'de defalarca ele alındı. Bu filmi henüz seyredemedim.
Filmde, zihinsel engelli genç nasıl aktarılmış çok merak ediyorum.
Yapımcılığını
Koz Yapım yaptığı filmin yönetmeni Mehmet Demir Yılmaz. Komedi - dram türündeki
filmin senaryosu Mehmet Demir Yılmaz ve Sertaç Yaşar'a ait. Başrollerinde Sarp Levendoğlu, Kazım
Karakadıoğlu ve Sevcan Yaşar'ın oynadığı filmin diğer rollerinde; Devrim Özder Akın, Murat Serezli, Mehmet
Ulusoy, Şeyda Terzioğlu, Hakan Güven, Mesut Kurt, Çağlar Deniz, Bülent Yıldıran oynuyor. Günay Karacaoğlu ve Hamdi Alkan da
konuk oyuncu olarak yer alıyorlar. Filmin müziği Yeni Türkü grubunun solisti
Derya Köroğlu tarafından yapılmış...
İki
İyi Çocuk filminin konusu şöyle: Ercan (Kazım Karakadıoğlu) zihinsel engelli
bir gençtir. Çocukken babasını bir trafik kazasında kaybetmiştir. Annesi ile
Antakya'da yaşarlar. Ercan, kendi dünyasında kurduğu bir hayalle mutlu olmaktadır.
Hayal dünyasında kendini polis olarak görür. Başarılı bir polis olduğuna, herkesin onu sevdiğine, şehirdeki herkesin
kendine saygı duyduğuna inanmaktadır. Bu hayali sayesinde şehre yeni atanan başkomiser
Serdar (Sarp Levendoğlu) ile aralarında
bir güçlü bağ oluşur.
Başkomiser
Serdar, Ercan'a kol kanat gerer, onunla yakından ilgilenir, ona kardeşi gibi
davranır. Ercan, Serdar sayesinde polis üniforması bile giyer ve onunla gezer. Ancak, hiç bir planı tutmayan beceriksiz defineciler kaçakçılık planlarına Ercan'ı da dahil edince işler karışır. Serdar bir yanda onu beladan kurtarmaya
çalışırken, bir yandan da şehirde görüp aşık olduğu Defne (Sevcan Yaşar) ile
bir araya gelmenin yollarını aramaktadır... Gerisini filmi seyredip göreceğiz.
Fragman
ve verilen özetlerden anlıyoruz ki; çevresindekilerin ve özellikle de başkomiser
Serdar'ın zihinsel engelli Ercan'a yaklaşımları çok doğru... Ercan, kendini
polis gibi tanıtıyor ve çevresindekiler de bunu kabul etmiş gibi yapıp ona uyuyorlar.
Serdar da Ercan'ı küçümsemek ve ona acımak yerine onu olduğu gibi kabul ediyor.
Onunla iletişimde sabırlı ve anlayışlı davranıyor. Ona sevgi ve şefkat ile
yaklaşıyor. Bir şeyler yapması için şans ve fırsat veriyor. Olması gereken de
bu... Zihinsel engellilerle iletişimimiz böyle olmalı...
Zihinsel
engellilerle iletişimi maalesef bilemiyoruz. Onlarla iletişim kurarken anlayışlı
ve sabırlı olamıyoruz. Onlara sabır ve şefkatle yaklaşamıyoruz. Onları
dinlemiyoruz, konuşmalarına ilgisiz kalıyoruz. Onları ya küçümsüyoruz, ya acıyor
ya da görmezden geliyoruz. İki iyi Çocuk'ta zihinsel engellilerle iletişimin
doğru anlatıldığını düşünüyorum. Gerçek bir hayattan esinlenilip yapılan filmin
tamamında Ercan'ın çevresindekilerle ilişkisi nasıl aktarılmış izleyip
görelim...
ALİYE
YÜCEL