> Engeloji : Engelli Yüzücü

Translate

Engelli Yüzücü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Engelli Yüzücü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Eylül 2019 Pazar

GÖNLÜMÜZÜN BİRİNCİSİ



Sümeyye Boyacı adını Türkiye'de bilmeyen yok. Sümeyye, 2018 yılında İrlanda'nın başkenti Dublin'de yapılan Avrupa Paralimpik Yüzme Şampiyonası'nda kadınlar 50 metre sırtüstü S5 kategorisinde Avrupa Şampiyonu olmuş ve altın madalya kazanmıştı. Genç kız adını şimdi dünyaya da duyurdu. İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılan Dünya Paralimpik Yüzme Şampiyonası'nda 50 metre sırtüstü kategorisinde 44.74'lük derecesiyle dünya ikincisi oldu ve gümüş madalya aldı.

Doğuştan her iki kolu olmayan Sümeyye 2003 doğumlu, henüz 16 yaşında... Kolları olmadığı halde  yüzmeyi seviyor, öğreniyor, bugünlere geliyor. Paralimpik yüzme yarışmalarında kolları olan yüzücülerle yarışıyor. Yani kulaç atanlarla birlikte yüzüyor ve bu büyük başarılar elde ediyor. Dünya Paralimpik Yüzme Şampiyonası'ndaki yarışmada 3 salise farkla ikinci olmasıyla ilgili olarak "Ben kafamla dokunmak zorundaydım, rakibim elleriyle daha yukarıdan dokundu" diyor.

Milli sporcumuzun hayatında ilginç detaylar var. Avrupa Şampiyonu olduğunda yazmıştım. Küçük yaşta iken Sümeyye'ye kavanozda bir balık hediye ediliyor. Bu balık verilirken de sihirli bir cümle söyleniyor: "Bak balıkların da kolları yok. Ama yüzüyorlar, mutlular..." O röportajlarında "Yüzmek için kollara ihtiyaç yok, balıkların da kolları yok..." diyor. Küçük yaşında duyduğu bu cümle onu yüzmeye ve bu önemli  başarılara götürüyor.


Sümeyye'nin verdiği röportajlarını ve yapılan haberlerini okurken azmine, çabasına ve özgüvenine hayran kalmamak elde değil. Verdiği bir röportajda "Kollarım yok ama görünmeyen kanatlarım var" diyor. Küçükken hep kollarının çıkacağını düşünüyormuş. Annesi ona kollarının çıkmayacağını ve her şeyi ayaklarıyla yapabileceğini anlatmış. Öyle de olmuş. Yüzme dışında da pek çok şeyi ayaklarıyla yapabiliyor. İnanılması zor ama ayaklarıyla resim, ebru, yemek yapıyor ve dikiş dikiyor.

Milli sporcumuz Sümeyye, kendine gelen pek çok mesajda "Bizim gözümüzde asıl birinci sensin" dediklerini söylüyor ve ekliyor "Ben de aslında ikinci olduğuma inanamıyorum. Bana da sanki birinci olmuşum gibi geliyor..." diyor. Çok haklı ben de öyle düşünüyorum. Çünkü kolları olmadığı halde salise farkı ile kollarıyla yüzen birinin gerisinde kalıyor. İkinci olsa da o şampiyon ve bizim gönlümüzün birincisi...

Sümeyye Boyacı ikinci olmasıyla da çok önemli bir başarı elde etti. Bu başarısıyla Cumhuriyet tarihinde yüzmede ilk kadın dünya ikincisi oldu. Yaşı daha çok küçük, önünde uzun yıllar var. Bir çok başarı elde edecek. Bunu tahmin etmek zor değil. Onun şimdi ki hedefi ise 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları'nda olimpiyat şampiyonu olmak ve altın madalya almak. Azmine, çalışmasına ve başarılarına bakarsak bu onun için çok kolay olacak. Tebrikler Sümeyye, nice başarılara...

ALİYE YÜCEL

19 Ağustos 2018 Pazar

TEK BİR CÜMLE



Avrupa Paralimpik Yüzme Şampiyonası 13-19 Ağustos tarihleri arasında İrlanda'nın başkenti Dublin'de yapıldı. Şampiyonada 15 yaşındaki yüzücümüz Sümeyye Boyacı, kadınlar S5 kategorisi 50 metre sırtüstü finalinde yarıştı. Milli yüzücümüz Avrupa Şampiyonu oldu ve altın madalya kazandı. Ülkemiz şampiyonaya 14 sporcu ile katıldı. İlk madalya da Sümeyye Boyacı'dan geldi. Sümeyye'nin başarısı çok ilgi çekti. Pek çok yerde haber oldu. Çünkü bu sıradan bir başarı değildi...

Evet... Sümeyye'nin başarısı sıradan bir başarı değil. Sümeyye'nin doğuştan her iki kolu da yok. Ama o kolları olan yüzücülerle yarıştı. Yani kulaç atanlarla birlikte yüzdü ve birinci oldu. Ne kadar şaşırtıcı ve nasıl da göz yaşartıcı değil mi? Sümeyye'nin haberlerini okurken; azmine, çabasına ve özgüvenine hayran kaldım. Onun hakkında yazılanlar arasında ilginç bir detaya rastladım. Eskişehir Anadolu Gazetesi'nden Cihan Yıldırım, Sümeyye'nin başarısına giden yolu çok güzel anlatmış...

Anadolu Üniversitesi Konservatuarı Öğretim Üyesi Amine Aygistova, daha üç-dört yaşlarında iken Sümeyye ve ailesini yolda görüyor. Bu iki kolu olmayan kız  çocuğu onun ilgisini çekiyor. Yanlarına gidiyor onlarla tanışıyor. Bu kıza yardım etmek istiyor. Aygistova, daha sonra bir gün küçük kızı ziyarete gidiyor. Giderken Sümeyye için bir hediye almayı düşünüyor. Hediye olarak kavanozda bir balık alıyor. Hediyesini ona verirken de Sümeyye'ye başarı getiren sihirli cümleyi ona söylüyor: "Bak balıkların da kolları yok. Ama yüzüyorlar, mutlular..." diyor.


Amine Aygistova, o günden sonra Sümeyye ile yakından ilgileniyor. Onu çeşitli etkinliklere teşvik ediyor. Biyonik protez kol için uğraşıyor. Ama çok faydalı olmadığı düşünülen biyonik koldan vazgeçiliyor. Sümeyye'ye mutlaka bir uğraş kazandırmak istiyor. Resme yönlendiriyor. Küçük kız ayaklarını elleri gibi kullanıyor. Ayaklarıyla resim yapmaya başlıyor. Resimleri Eskişehir ve Moskova'da sergileniyor. Sonra okul hayati için yardımcı oluyor. Ebru sanatı ile ilgilenmesini sağlıyor. Küçük kız ebrularını da sergiliyor.

Eğitim, resim, ebru derken sıra yüzmeğe geliyor. Amine Aygistova, yüzme konusunda da Sümeyye'ye destek oluyor. Küçük kız çok kısa sürede yüzmeyi öğreniyor. Yüzmeyi çok seviyor ve önemsiyor. Böylece bugünlere geliyor. Büyük başarılara imza atıyor. Sümeyye Boyacı, röportajlarında "Yüzmek için kollara ihtiyaç yok, balıkların da kolları yok..." diyor. Küçük yaşında duyduğu bir cümlenin ona ne büyük bir özgüven aşılamış olduğunu görüyoruz.

"Bak balıkların da kolları yok. Ama yüzüyorlar, mutlular..." kolları olmayan küçük kızı mutlu etmek için söylenen bir cümle... Ancak Sümeyye'nin çocuk ruhunda ne kadar güzel bir etki bırakmış... Başarısında da ne büyük bir katkısı olmuş... İşte olması gereken de bu... İnanıyorum ki, başarılı olan herkesin çocuk iken duyduğu teşvik edici bir cümle vardır. İşte bu sihirli ve teşvik edici cümleyi bulup, onlara söyleyebilmek ne kadar önemli... Her çocuk böyle bir cümle duymalı... Ama en çok da engelli çocukların buna ihtiyacı var.

ALİYE YÜCEL


19 Temmuz 2015 Pazar

KULAÇ ATMADAN YÜZMEK


Gerilerek açılmış iki kolun parmak uçları arasındaki uzaklığa kulaç denir. Kulaç atmak ise; yüzerken kolları, sırayla üstten ileriye doğru atıp suyu arkaya doğru çekmektir. Yani, kulaç yüzme için kullanılan belki de en önemli terimdir. Peki bir kişi kulaç atmadan yani kolları olmadan yüzerse? Bu çok büyük bir başarı değil midir? Dünyada ve ülkemizde kulaç atmadan yüzmeyi başaran, kolsuz yüzücüler var. İşte bunlardan biri de Beytullah Eroğlu.

Bedensel engelli yüzücü Beytullah Eroğlu'nun hayatı çeşitli zamanlarda haber yapılmıştı. Yüzmede çeşitli başarılara imza atan Beytullah, son olarak geçtiğimiz günlerde Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) Dünya Yüzme Şampiyonası'nda kendinden söz ettirdi. İskoçya'nın Glasgow kentinde düzenlenen şampiyonada erkekler 50 metre kelebekte 4. oldu. Erkekler 50 metre sırtüstünde ise 3. oldu ve bronz madalya kazandı.

Beytullah Eroğlu, 1995 yılında Kahramanmaraş'ta engelli olarak dünyaya gelmiş. Doğuştan iki kolu yok ve bir bacağı da diğerinden tam 12 santimetre kısa... O, el ile yapılması gereken her şeyi ayaklarıyla yapıyor. Yazmayı, yemeği, içmeyi... Beytullah, 2001 yılında küçük yaşında yüzme ile tanışıyor. Kolları olmadığı halde yüzmeyi başarıyor. O gün bu gündür de yüzüyor. 2004 yılında profesyonel oluyor. Bu alanda Türkiye ve dünyada çeşitli başarılar elde ediyor.


İlk defa 2007 1. Karadeniz Oyunları'nda yarışıyor. 50 metre serbest yüzmede 1. oluyor ve büyük takdir kazanıyor. 2010 yılında Almanya'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda erkekler 50 metre kelebek ve erkekler 50 metre sırtüstünde gümüş madalya alıyor. Yine 2010 yılı Ağustos ayında Hollanda'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda dünya 6.'sı oluyor. 2011 yılında yapılan Berlin Avrupa Şampiyonası'nda 50 metre kelebekte altın madalya ve 200 metre karışıkta gümüş madalya alıyor. Milli yüzücü, 2012 yılında yapılan Londra Paralimpik Olimpiyatları 50 metre kelebekte 7. oluyor.

Beytullah, bacağının biri kısa yani engelli olmasına rağmen kendi durumuna uygun bir klasman olmadığı için her iki bacağı da sağlam olan kişilerle yarışmış... Şu anda 7 branşta Türkiye rekorlarını elinde tutuyor. Bunlar; 50 metre serbest, 50 metre kelebek, 50 metre sırtüstü, 100 metre kurbağalama, 100 metre serbest, 200 metre serbest ve 200 metre karışık. Türkiye'nin yüzme yarışmalarında pek başarılı olmadığını düşününce, ayrıca önemli bir başarı elde ettiğini görüyoruz.

Şampiyon yüzücü, aynı zamanda bir şampiyonun yeğeni... Amcası Şeref Eroğlu, Türk güreş tarihinin en büyük rekortmenlerinden biri... Defalarca önemli başarılar elde etmiş, dünya şampiyonu ve Olimpiyat 2.'si olmuş... Amcası onun için en büyük örnek... Onun omuzlarda taşınmasında çok etkilenen Beytullah, "Ben de 2016 yılında Rio'da yapılacak Paralimpik Oyunları'nda kürsüye çıkıp, amcam gibi omuzlarda taşınmak istiyorum..." diyor.

Engelli yüzücü; azmi, çabası, başarıları ve özgüveniyle hayranlık uyandırıyor. Bir röportajında "Kollarına ne oldu? Kolların nerede?" diyenlere "Kollarımı evde unuttum!" dediğini anlatacak kadar da kendiyle barışık biri... Beytullah, bu özgüveni ailesi ve yüzme sporuna borçlu olduğunu söylüyor. Umarız dileği yerine gelir ve 2016 yılında yapılacak Paralimpik Oyunları'nda tarih yazar. Biz de onun başarısıyla bir kez daha gurur duyarız.


ALİYE YÜCEL