> Engeloji : 1.07.2019 - 1.08.2019

Translate

28 Temmuz 2019 Pazar

BU YARIŞMAYI "UMURSUYORUM"



Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) ile Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Çizgi Film ve Animasyon Bölümü ortaklaşa omurilik felcine dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacı ile "1. Umursuyorum Kısa Film Animasyon Yarışması" düzenliyor. Bu yarışmaya jenerik dahil 1 dakikayı geçmeyecek çizgi film ve animasyon filmleri katılabilecek.

Engelli farkındalığı adına önemli olacak bu yarışmanın amacı şöyle açıklanmış: Türkiye'de omurilik felcine, nedenlerine, önlemlere, yaşam koşullarına dikkat çekmek, bu alanda farkındalık yaratmak, bilgilendirmek, acıma hissi yaratmadan görünür kılmak, güçlenme gibi birlik duygusu ve umut  aşılayan yaklaşımlar meydana getirmek adına düzenlenmektedir.

Yarışma için konu önerilerine gelince:
- Omurilik felçlileri ile ilgili bilgiler, nedenleri, önlemler,
- Toplumsal dışlanma ve yalnızlık,
- Günlük hayat engelleri (caddeler, sokaklar, kaldırımlar, atmler, iç mekanlar vb.),
- İşgaller (otopark, tuvalet, asansör, toplu taşıma araçları vb.),
- Eğitim, hayata kazandırma,
- Siyaset, sanat, spor ve bilimde var olma...



Yarışmanın jürisinde; Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Genel Başkanı Ramazan Baş, Bahçeşehir Üniversitesi Çizgi Film ve Animasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazlı Eda Noyan, animasyon yönetmeni Ayşe Ünal, animasyonlara sesiyle hayat veren seslendirme sanatçısı Harun Can, Kral Şakir'in yaratıcısı Varol Yaşaroğlu, oyuncu Metin Akdülger , yönetmen Ömür Kınay, Yavuz Sultan Selim Animasyon ve Post Prodüksiyon var.

Yarışmaya 18 yaşını doldurmuş Türkiye vatandaşı olan herkes katılabiliyor. Katılım, bireysel veya ekip halinde olabiliyor. Ayrıca birden fazla  çalışma ile katılmak da mümkün. Filmlerin Türkçe dublajlı ya da Türkçe alt yazılı olması gerekiyor. 1. Umursuyorum Kısa Film Animasyon Yarışması'na filmlerin son gönderim tarihi 20 Kasım 2019 tarihi olacak. Yarışmanın sonuçlarının açıklaması ve ödül töreni ise 2 Aralık 2019 tarihinde...

Bu yıl ilki düzenlenecek olan 1. Umursuyorum Kısa Film Animasyon Yarışması'nın filmlerini çok merak ediyorum. Dereceye girsin ya da girmesin hepsini izlemek isterim. Neyi, nasıl ve ne kadar verecekler? En önemlisi engelliyi anlayabilmişler mi? Empati yapabilmişler mi? Nasıl olduğunu görmek istiyorum. Engelli ve engellilik konusunda yapılacak her şeyi, her adımı umursuyorum.


ALİYE YÜCEL

21 Temmuz 2019 Pazar

SERDAR ORTAÇ'TAN SONRA MURAT KURŞUN



Yıllar önce ünlü şarkıcı ve besteci Serdar Ortaç'a Multiple Skleroz yani kısa adıyla MS teşhisi konulmuştu. Ortaç'tan sonra şimdi de şarkıcı Murat Kurşun'un MS hastalığına yakalandı haberleri gündeme geldi. Kurşun, hastalığı ile ilgili çok samimi ve duygusal açıklamalarda bulundu. "İki yaşında bir çocuğunuz var ama oynayamıyorsunuz, koşamıyorsunuz. Üzülüyorum yani..." diyerek durumunu anlattı. 

Multiple Skleroz; beyin ve omurilikteki sinir sisteminde meydana gelen bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. MS, merkezi sistemini tahrip ettiği için beyinden sinirlere verilen mesajlar ya iletilemez ya da yanlış bölgeye gider. Böylece beyindeki; görme, yürüme, konuşma gibi çeşitli vücut fonksiyonlar kontrol edilemez hale gelir. Çok çeşitli belirtileri vardır. Belirtileri kişiden kişiye değişir. Kişiler bazen bazı belirtileri önemsemez doktora da gitmez. Bu nedenle de çoğu zaman da geç teşhis edilir.

1974 yılında doğan Murat Kurşun, küçük yaşlardan beri müzikle uğraşıyor. Bir çok müzik aletini çalabilen sanatçı; Kibariye, Seda Sayan ve Ceylan gibi bir çok ünlü sanatçıya söz ve müzik desteği verdi. Bugüne kadar sekiz adet albüm çıkaran Kurşun, müzik dışında yedi yıl da profesyonel futbolculuk yaptı. Murat Kurşun, şarkıcı Ceylan'la olan evliliği ile de hafızalarda kaldı. 2006 yılında evlendiler, 2007 yılında da boşandılar. Sanatçı 2016 yılında, Miss Turkey 2015 üçüncüsü Asena Toprak'la evlendi ve bir oğlu var.


Murat Kurşun'un açıklamaları hastalık ve seyri hakkında bilgiler veriyor. Kurşun: "İlk başta sol göz kapağım düştü. Biz beklemiyorduk tabi. Sonra birkaç doktora gittik kimse bulamadı. Hep yanlış teşhisler konuldu..." diyor. Evet! MS teşhisi zor bir hastalık ve sebebi bilinmiyor. Tıbbın ilerlediği günümüzde bile hastalık hala sırrını koruyor. Sebepler arasında virüsler ve bağışıklık sistemi gösteriliyor. Bulaşıcı değil. Kimin yakalanacağı da bilinmiyor. Hastalık genellikle 20 ile 40 yaşları arasında ortaya çıkıyor. Yani hastalığa yakalanan kişiler hayatlarının en verimli çağlarındadır.

Sanatçı; ağrılarının olduğunu, yürümekte güçlük çektiğini, bir gün kalktığında hiç bir şeyin olmadığını, bir gün ise kalkamadığından bahsediyor. MS hastalığı zaman zaman ataklar gösterir. Bu hastalığa yakalanan kişilerin yapması gerekenler; genel olarak sağlıklarının korumak, beslenmelerine dikkat etmek, ilaçlarını kullanmak, morallerini yüksek tutmak, güneşten korunmaktır. Bu sayede hastalığın seyrini yavaşlatmak mümkündür. Maalesef ki MS, önlenebilir ve tamamen tedavi edilen bir hastalık değildir.

Kurşun "Allah'a şükürler olsun isyan etmedim. Sonuçta duyuyorum, gözlerim görüyor, yürüyorum. Bunlara şükür etmek lazım. Bizden daha kötüleri var. Korkmuyorum da hastalığımın arkasındayım. Önümüzdeki aylarda hiç bir şey kalmayacak diye kendi kendimi teselli ediyorum" diyerek hastalığının tedavisi ile ilgili bir umut bekliyor. Süreğen hastalarının içinde böyle bir umut vardır. "Bir gün tedavisi bulunacak ve iyi olacağım..." diye düşünürler. Bu umut onları hayatta tutar. Dünyada MS ile ilgili çeşitli deneyler ve araştırmalar yapılıyor. Bir an önce kolayca teşhis edilebilsin ve tedavisi tam olarak yapılabilsin. Böylece korkulan bir hastalık olmaktan çıksın.  

ALİYE YÜCEL


14 Temmuz 2019 Pazar

BU REHBER BAŞKA REHBER



Türkiye Beyazay Derneği, 1988 yılından bu yana engelli ve engellilik konusunda çeşitli çalışmalar yapıyor. Engellilerin eğitim ve yaşam kalitelerini yükseltiyor. Onların umut ışığı oluyor. Dernek, hedeflerini her geçen gün büyütmeye devam ediyor. Türkiye Beyazay Derneği, yaptığı etkili çalışmalara bir yenisini ekliyor, engellilere rehberlik edecek bir mobil uygulaması başlatıyor. "enGrehber" adı verilen uygulama İçişleri Bakanlığı'nın desteğiyle yürütülecek.

Geçtiğimiz hafta Üsküdar Engelsiz Yaşam Merkezi'nde yapılan "enGrehber" uygulamasının tanıtım toplantısında "Engelliler İçin Bilişim" başlıklı bir bilgilendirmeden sonra "enGrehber" uygulaması hakkında detaylı bilgiler verildi. Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı Nejla Sümer, enGrehber uygulamasının tanıtım toplantısında engellilerin şartlarını iyileştirmek için inovatif çalışmalar yaptıklarını anlattı.

Toplantının moderatörlüğünü Türkiye Beyazay Derneği Genel Koordinasyon Kurulu Üyesi Lokman Avya yaptı. Lokman Avya, bu projenin engellilerin bilgiye erişim ihtiyaçlarından doğduğunu belirterek "Aklınıza ne gelirse her türlü soruyu sorabileceğiniz ve karşılığında da en doğru, en iyi ve en güvenilir bilgiye ulaşabileceğiniz bir uygulama gerekiyor. Siz ona her şeyi söylüyorsunuz  o da size bulup tek tek anlatıyor. Üstelik karşılıklı olarak konuşarak anlatıyor" diye açıklama yaptı.


"enGrehber" Projesi Direktörü Betül Keklik ise "enGrehber; engelliler, yakınları ve bu alanda faaliyet gösteren kurumlar için hazırlanmış en doğru, en yol gösterici, en kolaylaştırıcı ve en güvenilir bilgiye ulaşılabilecek bir mobil uygulama projesidir. Engelliler için çıkan yasalar, mevzuatlar, hak arama yöntemleri doğru bilinmediğinden, kişiler haklarını öğrenemeyip, savunuculuğunu da yapamamaktadırlar. Tam bu ihtiyaçtan yola çıkılarak oluşturulan "enGrehber", engelli bireylere doğru ve güncel bilgiyi sunmak için hazırlanan mobil uygulamadır. Akıllı telefona indirilen uygulama ile kişiler güvenilir bilgiye erişebilecek" dedi.

Konu ile ilgili olarak Lokman Avya'dan ayrıntılı bilgi aldım. Avya: "Bu kapsamlı bir proje... Uygulama, aşağı yukarı 30 kadar çağrı merkezi elemanının yapacağı işi tek başına yapacak. Türkiye'nin her yerindeki kişiler aynı bilgiye sahip olacak. Farklı şehirlerde farklı uygulamalar olmayacak. Kullanıcılar en son bilgiye ulaşmış olacaklar. Zira kuruluşlardaki memurlara gelen yeni bilgiyi her zaman okuyamadıkları için değişikliklerden haberdar olamıyorlar. Son şeklini değil de eski fakat yasal olmayanı uyguluyorlar. Böylece memurların işi de kolaylaşacak" diye bilgi verdi.

Lokman Avya ayrıca: ""enGrehber", interaktif bir şekilde bilgi vereceği için bireyin anlaması daha kolay olacak. Sorulan soruların cevapları bilinmiyorsa bile o konu araştırılıp kullanıcıya ulaştırılacak. En çok sorulan sorular, talep edilen bilgiler istatistikler olarak yayınlanacak ve karar mercilerine sunulacak ki böylece politikalar, stratejiler üretilmiş olacak" diye ilave etti. Uygulama süreçler tamamladıktan sonra herkes tarafından ücretsiz bir şekilde akıllı telefonlara indirilebilecek.

ALİYE YÜCEL

7 Temmuz 2019 Pazar

47 BİN 751 ENGELLİ ÖĞRENCİ



2017 yılında alınan bir kararla Yükseköğretim Genel Kurulu'nca üniversite eğitimi alan engelli öğrencilerin kapsamı genişlemişti. Bedensel engelli, görme engelli, işitme engellilerin yanı sıra; artık MR (mental retardasyon - zihinsel engelli), yaygın gelişimsel bozukluklar, otizm spektrum bozuklukları (OBS), Asperger sendromu, rett sendromu, dezintegratif bozuklukları bulunan engellilerde yükseköğretim görme hakkına sahipler...

Geçtiğimiz günlerde; Down sendromlu, otizmli ve diğer gelişim bozukluklarına sahip bireyler ile ailelerinin sorunlarının tespiti, problemlerin çözümü için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu; Başkanvekili, AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu başkanlığında toplandı. Bu toplantıda engelli öğrencilerle ilgili çeşitli bilgiler paylaşıldı. YÖK Uzmanı Duygu Çandarlı, engelli öğrencilere ilişkin YÖK bünyesinde kurulan komisyonun çalışmalarını ve YÖK Genel Kurulu'nda alınan kararları anlattı.

Duygu Çandarlı; yükseköğretim sisteminde 7 milyon 740 bin 502 öğrenci olduğunu, engelli öğrenci sayısının ise 47 bin 751 olduğunu belirtti. Engelli öğrencilerden 38 bin 895'inin engel durumu bilinmeyenler, 2 bin 705'inin bedensel engelli, 2 bin 316'sının kronik sağlık sorunu olanlar, 2 bin 31'inin görme ve bin 103'ünün işitme engelli olduğunu açıkladı. Çandarlı "Otizm spektrum bozukluğu (OBS) ve Asperger sendromu, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve zihin engelli öğrenci sayımız ise oldukça düşük. Zihin engelli öğrencilerimiz 119, öğrenme güçlüğü 31, dikkat eksikliği 58 ve Otizm ve Asperger sendromu olan öğrencilerimizin sayısı ise 21 olarak sistemimizde yer alıyor" bilgisini paylaştı.


Bünyesinde açıköğretim fakültesi bulunduran Anadolu Üniversitesi'nde 36 bin 106, Atatürk Üniversitesi'nde 4 bin 760, İstanbul Üniversitesi'nde 1670 engelli öğrenci var. Bunlarından sonra en çok engelli öğrenci 274 kişiyle Ankara Üniversitesi'nde... Engelli öğrencilerin 42 bin 62'si açıköğretim programlarında öğrenim görüyor. 5 bin 169'u örgün eğitim, 515'i de uzaktan eğitim programlarında öğrenimlerine devam ediyor. Engelli öğrencilerin cinsiyet dağılımına bakıldığında erkeklerin sayısının fazla olduğunu görüyoruz. 47 bin 751 öğrencinin 32 bin 944'ü engelli erkek öğrenciler...

ÖSYM Engelli Adaylar Daire Başkanı Belma Atak ise, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) 2018 yılında; yaygın gelişimsel bozukluk grubundan 106, özgül-özel öğrenme güçlüğü  grubundan 301, zihinsel engel gurubundan bin 262, serebral palsi (CP) grubundan 457 adayın katıldığını belirtti. Atak, aynı sınava 2019 yılında; yaygın gelişimsel bozukluk grubundan 144, özgül-özel öğrenme güçlüğü  grubundan 419, zihinsel engel gurubundan bin 606, serebral palsi (CP) grubundan 539 adayın katıldığını açıkladı.

Bütün bu açılamalardan anlıyoruz ki; Yükseköğretim Genel Kurulu'nun eğitimi engellilere uygun hale getirmesi ve onlara bu hakkın verilmesi sayesinde bir çok engelli üniversite eğitimi yapmaya başladı ve başlayacak. Zihinsel problemleri olsa bazı kişiler olağanüstü bir yeteneğe sahip olabiliyor. Bazı zihinsel farklılıklar insanlara özel bir yetenek katabiliyor. Albert Einstein'in otizm spektrum bozukluğu, Issaac Newton'un Asperger sendromlu ve Steve Jobs'un disleksi  olduğunu biliyoruz. Şimdi bizden de farklı özelliklere sahip ama yetenekli kişiler ortaya çıkabilir. 

ALİYE YÜCEL