Translate
24 Şubat 2019 Pazar
17 Şubat 2019 Pazar
KIRILAN YERDEN GÜÇLENMEK
Japonya'da yüzyıllardır yapılan ilginç bir sanat var. Kırılan porselen
veya seramiğin altın tozuyla birleştirilerek tamir edilmesi... Bu sanata, kintsugi
veya kintsukuroi ismi veriliyor. Kin, Japonca altın demek. Kintsugi altınla
birleştirme, kintsukuroi ise altınla tamir sanatı demek... Kintsugi veya kintsukuroi
bir gelenekten sanata dönüşmüş... Kırılan yeri eski haline getirmek ve gizlemek
yerine tam tersine ortaya çıkarılıyor. Bu sanat bazen gümüş ve platinle de yapılıyor.
Bu sanatın amacı, kırılan seramik ve porselenlerin çöpe atmak
yerine tekrar kullanılabilir hale getirmek. Kullanılabilir hale gelirken de kırılmanın
izlerini gizlemek yerine belirgin olmasını sağlamak... Bu izlerle daha değerli ve
daha çekici hale gelmiş oluyor. İlginç bir sanat değil mi? Kırılan nesneyi
kullanılamayacağı için çöpe atmak yerine onu kullanılır bir hale getirmek...
Üstelikte böyle daha mükemmel ve değerli olmasını da sağlamak.
Kintsugi, yüzyıllardır yapılan bir sanat... 15. yüzyıldan bu yana süren bir Uzak Doğu felsefesine
göre; Wabi-Sabi (kusurlu ve eksik güzellik) adı verilen bir dünya görüşü var. Bu
felsefeye göre; bir eşya ya da insan bir acı çekerse, bir hasara uğrarsa bundan
ders alır ve çok önemli bir hatıraya sahip olur. Bu yüzden de artık daha
değerli ve güzel kabul edilir. Kusurun kabulüne odaklanılmış bir felsefe... Kintsugi
sanatı da işte bu felsefenin sonucu ortaya çıkmış...
Gelelim asıl konumuza...
İngiltere'deki Zebedee Management
isimli bir ajans, kintsugi sanatından ilham almış ve bunu insanlar
üzerine uygulamış... Zebedee Management,
engellilerin de çalıştığı bir ajans olarak biliniyor. Ajans, bu sanatı kendi
mankenlerine uygulayarak, insanların engelleriyle de güzel olduğunu göstermek
istemiş. Bu fotoğraflar Murat Özkasım tarafından çekilmiş. Hepsi birbirinden
ilginç fotoğraflar...
İnsanlar çoğu zaman; engellerini, vücudundaki yaraları, yanıkları
saklamaya çalışırlar. Çünkü, bakışlar onları rahatsız eder. Ajans, kintsugi
sanatını uygulayarak onların bu şekilde de güzel görünmesini sağlıyor. Şişman,
zayıf, uzun, kısa, kolu olmayan, bacağı olmayan, orantısız vücutlu, vücudunda
deformasyon olan kısaca her şekil ve tipteki bedenlere kintsugi sanatını uyguluyor. Bedenin her türlü
halinin herkes tarafından kabul görmesini
istiyor.
Ernest Hemingway "Dünya herkesi kırar... Ve sonra pek çok insan
o kırık yerlerden güçlenir..." demiş ya tam da bu sanat için söylemiş
sanki... Kırılan bir nesne altınla birleştiriliyor ve daha değerli oluyor. Engelli
kişi; acı çekiyor, kırılıyor, zorluklar yaşıyor ve bu yaşanmışlık onu
olgunlaştırıyor. Bu yaralanma ona bir farklılık katıyor ve engelli kişi daha değerli
bir noktaya geliyor. Her şeyin kusursuz olması istenilen günümüzde bu felsefe
ne kadar önemli... Derin bir anlamı var. Tabii anlayana...
ALİYE YÜCEL
10 Şubat 2019 Pazar
TEŞEKKÜRLER GOOGLE
Kullanılan
teknolojilerin pek çoğunun engelsiz tüketicilere yönelik olarak tasarlandığını
söylemeye gerek yok. Ancak günümüzde bu yavaş yavaş değişiyor. Günlük hayatta
kullanılan pek çok teknoloji ürünleri için artık engelliler de düşünülüyor. Engellilerinde
sosyal iletişimlerine yardımcı olan uygulamalar ve günlük hayatında kullanacağı
pek çok ürün tasarlanıyor. Google, işitme engelliler ve duyma zorluğu çekenler
için iki yeni mobil uygulaması başlattı.
Bunlar, Live Transcribe (Canlı Alt Yazı) ve Sound Amplifier (Ses
Yükseltici) uygulamaları... Google'ın bu
yeni uygulamaları sayesinde işitme engellilerin ve duyma zorluğu çekenlerin
hayatları büyük ölçüde kolaylaşacak. Android ekosistemi için kullanıma sunulan Live
Transcribe (Canlı Alt Yazı) ve Sound Amplifier (Ses Yükseltici) uygulamaları
Android platformu için kullanıma sunulmak üzere Google Play'de yayınladı.
Google'ın
faydalı uygulamalarından ilki Live Transcribe (Canlı Alt Yazı)... Bu uygulama ile
bulunulan ortamdaki konuşmalar gerçek zamanlı olarak kullanıcının ekranında
metne dönüşüyor. Modern otomatik konuşma tanıma teknolojisini kullanan Live
Transcribe uygulaması çift yönlü konuşmaları da dönüştürebiliyor. Kullanıcılar
ayrıca takip ettikleri sohbetlere, ekrana cevap yazarak da katılabiliyor.
Live
Transcribe (Canlı Alt Yazı) uygulaması, 70'den fazla dil ve lehçedeki canlı
konuşmaları metne dönüştürüp, ekrana aktarıyor. Buna Türkçe de dahil... İki dil
arasında hızla geçişe imkan veren iki dil desteği de bulunuyor. Canlı Alt Yazı,
uygulaması bulunulan ortamdaki konuşmaları metne dönüştürmek için mikrofon
erişimine ihtiyaç duyuyor. Bu uygulamaya ücretsiz erişilebiliyor.
Google'nin
bir diğer uygulaması Sound Amplifier (Ses Yükseltici), kablolu kulaklıkla
çalışıyor. Akıllı telefonlardan duyulan sesleri kulaklığa aktarıyor, çevredeki
sesleri arttırıyor. Gürültülü ortamlardaki düşük sesli konuşmalar
güçleniyor, daha rahat ve doğal bir dinleme imkanı sağlıyor. Böylelikle sohbeti
devam ettirme ihtiyaca göre özelleştiriliyor. Ara yüzler, ses ve mikrofon ayarları
düzenlenebiliyor. Arka planda olan istenmeyen ve rahatsız edici sesler azaltılabiliyor.
Tanıtılan
yeni uygulamalar ile ilgili olarak Google Ürün Müdürü Brian Kemler: "Bariyerleri
yıkmak ve hayatı herkes için daha kolay hale getirmek için teknolojinin gücüne
inanıyoruz. Bugün, işitme engelliler ve zor duyanlara yardımcı olacak iki yeni
Android uygulamasını tanıtıyoruz: Live Transcribe (Canlı Alt Yazı) ve Sound
Amplifier (Ses Yükseltici)..." diyor. Bu uygulamaların iletişim konusunda
zorluk çeken işitme engelliler için çok faydalı olacağı kesin. Teşekkürler
Google...
ALİYE
YÜCEL
3 Şubat 2019 Pazar
AH ŞU RAMPALAR
Engelli
rampaları, tekerlekli sandalye kullanıcıların yükselti farklarını aşmaları için
yapılmış, ergonomik ve güvenlik şartlarını sağlayarak dizayn edilmiş eğimli
platformlardır. Tanım bu ama sosyal medyada bir rampaya rastladım ki. İnanılır
gibi değil. Gördüğüm pek çok rampa maalesef standartlara uygun değil. Ama
böylesi görülmemiştir sanırım. Yapanlara sormak isterdim. Bunu gerçekten bir rampa
olarak mı yaptılar?
Rampaların
bir çoğunun eğimi öyle yanlış yapılıyor ki, mimari standartlardan çok uzak. Yapmış
olmak için yapıldığı belli oluyor. Amaca hizmet etmek şöyle dursun. Daha çok
zarar verecek türden... Tekerlekli sandalyedeki biri çıkmak ya da inmek için
kullandığında düşüp büyük sağlık problemleri hatta hayati tehlike yaşayabilir.
Böyle bir rampaya rastlarsanız bundan uzak durmak gerekiyor. Sakın ha...
Normalde
tekerlekli sandalyeli kişi bir rampayı tek başına kolaylıkla inip çıkabilmeli...
Ancak bazı rampalarda tekerlekli sandalyedeki birinin tek başına inip çıkması
mümkün değil. Hatta, bir kaç kişinin yardımıyla bile kullanılamaz halde. Peki o
zaman bunlar neden böyle yapılır. Bunun tek bir cevabı var. Olsa olsa yapmış
olmak için, dostlar alışverişte görsün diye yapılıyor. Başka bir açıklaması
olabilir mi?
İmar
yönetmeliğinde TSE 9111'e Madde 30'da bina girişleri ve rampalara yer verilmiş.
Rampaların bir standardı var. Belirlenen bu standartlara göre, tekerlekli
sandalyenin çıkacağı yükseklik 15 cm. veya daha az olursa eğim % 8, 15-50 cm.
arasında eğim % 7, 50-100 cm. arasında eğim % 6 ve 100 cm.'in üzerinde ise eğim
% 5 olması gerekiyor. Ama pek çok yerde engelli rampası eğimleri % 20
civarında... Buna hiç dikkat edilmiyor. Rampaların bir denetimi de yok.
Tekerlekli
sandalyede hayatini sürdürenler için hayatı kolaylaştıran bu rampalar, sadece
tekerlekli sandalyeler için değil ki bebek arabaları, bisikletler, çeşitli el
arabaları için de gereklidir. Hatta yaşlıların ve küçük çocuklarında hayatını
kolaylaştırır. Bireysel yapılar da belki ihtiyaç olduğu düşünülmüyor. Ama
çeşitli siteler ve toplu konutlarda bu böyle
yapılıyor maalesef... Halbuki rampalar mutlaka yönetmeliğe uygun şekilde
yapılmalıdır. Bu zor bir şey değildir.
Kimse
tekerlekli sandalye muhtaç olmasın ama olduğunuzda o rampa öyle büyük bir önem
kazanıyor ki... Bu kelimelerle anlatılamaz. O olmazsa bir adım öteye gidemiyorsunuz.
İhtiyacı olmayan asla bilemez. O an ki çaresizliği ancak yaşayan bilir. Çok
önemli bir ihtiyaçtır. Bu nedenle artık standartlara uygun rampalar yapılmalı,
uygun olmayan rampalara ruhsat verilmemelidir. Bunu yapanlara ve ruhsat
verenlere de bir yaptırım olmalıdır. Yoksa faydası yerine zararı olacaktır.
ALİYE
YÜCEL
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)