> Engeloji : Zebedee Management

Translate

Zebedee Management etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Zebedee Management etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mart 2020 Pazar

BİR DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLAMASI



Geçen hafta kutlanan Dünya Kadınlar Günü için yapılan farklı bir etkinlikten bahsedeceğim. Zebedee Management isimli ajans Dünya Kadınlar Günü etkinliği için engelli kadınlarla fotoğraflar çekimi gerçekleştirmiş… Zebedee Management, İngiltere’de engellilerin de çalıştığı, engelli modellerin yer aldığı bir ajans… Engellilerle ilgili önemli farkındalık çalışmaları yapıyor. Dünya Kadınlar Günü’nde farklı engellere sahip çeşitli kadınların gününü bu şekilde kutlamış… Fotoğraflar oldukça ilginç geldi.

Engellilerin medyada en az temsil edilen azınlık olduğu kesin… Böyle olunca engelli kadınlarda az yer alıyor. Medyada özellikle de reklamlarda engelli kadınlar yer almıyor. Oysa onlarda kadın… Kadın olmanın tek bir yolu yok. Engellileri ve görünür farklılıkları temsil eden ajans Dünya Kadınlar Günü her türlü kadını kutluyor. İşte Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamamız gereken bazı kadınlar ve bu proje ile ilgili anlamlı cümleleri:

33 yaşındaki Monique, cam kemik hastası (osteogenesiz imperfecta)… Kemikleri çok kolay kırılabiliyor. Monique: “… Ne kadar farklı olursa olsun tüm kadınların kutlanması, kabul edilmesi ve güzel görülmesi gerektiğini göstermek için bu kampanyaya katıldım…” diyor.

19 yaşındaki Maya’nın, genetik olarak skolyozu var. Hayatını tekerlekli sandalyede sürdürüyor. Maya “… Yalnız olmadığınızı ve aynı deneyimi yaşayan ulaşabileceğiniz o kadar çok insan olduğunu unutmayın. En önemlisi, bu dünyada çok güzel ve önemli olduğunuzu unutmayın…” diyor.

Gemma 25 yaşında, melanositik naevus ile doğuyor. Yani vücudunda farklı boyutlarda yüzlerce doğum lekesi var. Gemma: “…Birçok kız gibi ortaokulda görünümümle mücadele ettim. Kıyafet ve makyajla örmeye çalıştım… Yavaş yavaş, farklarımı kucaklamaya başladım. Bu hala bir yolculuk, ama uzun bir yol kat ettim!..” diyor.

Niamh 20 yaşında, ektodermal displazisi var.  Ektodermal displazi; deri, saç, tırnaklar, dişler ve ter bezlerinin gelişim bozukluğu ile kendini gösteren kalıtımsal bir hastalık… Niamh: “… Bu fotoğraf çekimi beni rahatlık alanımdan çıkardı. Çünkü son derece savunmasızım ve dünyanın görmesi için tüm güvensizliklerim sergileniyor. Ancak bu beni inanılmaz derecede güçlendirilmiş hissettirdi…” diyor.


Clara 39 yaşında, ehlers danlos sendromu olarak adlandırılan vücuttaki bağ dokularını etkileyen kalıtsal bir hastalığa sahip. Clara: “… Ben vücut pozitifliği, kendini sevme, kendini güçlendirme ve başkalarını yeteneklerinden bağımsız olarak kalbinin istediklerinin peşinden gitmeye teşvik eden büyük bir destekçiyim…” diyor.

20 yaşındaki Kathleen, down sendromlu bir genç kadın… Kathleen ile ilgili şöyle deniyor: “… Engelli olduklarında kadın olduklarını nasıl unutuyordunuz? Yani Kathleen, Down sendromu olan bir kadın mı yoksa Down sendromlu bir kadın mı olarak tanımlanmalıdır? Düşündüğünüz kadar basit bir cevap değil…”

Cara 21 yaşında, vücudunun tüm yönlerini etkileyen fonksiyonel bir nörolojik bozukluğa sahip… Hayatını tekerlekli sandalyede sürdürüyor. Cara: “… Hastalandığımda beri, benden aldıkları ve değiştikleri için vücuduma çok kızmıştım. Zebedee Management kadınlarla ilgili bu çekimi yaparken, nihayet bedenimle gurur duydum ve sadece engelliliğimden dolayı da güzel hissettim...” diyor.

65 yaşındaki Lindy, işitme engelli… Lindy: “… İşitme engelim var. Gizli bir sakatlık… Seyahat, sosyal ortamlar vb. gibi zamanlarda zor olabilir. Artık işitme cihazımdan utanmam gerektiğini düşünmüyorum… Hepimiz eşsiziz!..” diyor.

20 yaşındaki Georgina, miyaljik ensefalomiyelit sendromlu yani kronik yorgunluk sendromu geçiriyor. Georgina, “… Bugün hakkında nereden konuşmaya başlayacağım. Sanırım bu çekimde yer alan bu güzel kadınların her biriyle gerçekten gurur duyduğum gerçeğiyle başlayacağım…” diyor.

Renee 21 yaşında, paraplejili yani omurilik felçli… Vücudunun alt yarısında kuvvet ve hareket kaybı var. Hayatını tam zamanlı olarak tekerlekli sandalyede sürdürüyor. Renee: “… İnsanların onları benzersiz kılan her şeyi kucaklamasına ve sevmesine yardımcı olabileceğimi umuyorum…” diyor.

Her kadının ayrı ayrı fotoğrafları var. Hepsi çok çarpıcı… Fotoğraflar, Shelley Richmond tarafından çekilmiş… Burada hepsine yer veremeyeceğim. Söylediklerinin de hepsini yazamadım. Ama anladığım kadarıyla bu çekim kadınlara çok iyi gelmiş. Engelleriyle yüzleşme imkanı bulmuşlar. Umarım onları görenler de aynı şeyleri hisseder.

ALİYE YÜCEL

17 Şubat 2019 Pazar

KIRILAN YERDEN GÜÇLENMEK



Japonya'da yüzyıllardır yapılan ilginç bir sanat var. Kırılan porselen veya seramiğin altın tozuyla birleştirilerek tamir edilmesi... Bu sanata, kintsugi veya kintsukuroi ismi veriliyor. Kin, Japonca altın demek. Kintsugi altınla birleştirme, kintsukuroi ise altınla tamir sanatı demek... Kintsugi veya kintsukuroi bir gelenekten sanata dönüşmüş... Kırılan yeri eski haline getirmek ve gizlemek yerine tam tersine ortaya çıkarılıyor. Bu sanat bazen gümüş ve platinle de yapılıyor.

Bu sanatın amacı, kırılan seramik ve porselenlerin çöpe atmak yerine tekrar kullanılabilir hale getirmek. Kullanılabilir hale gelirken de kırılmanın izlerini gizlemek yerine belirgin olmasını sağlamak... Bu izlerle daha değerli ve daha çekici hale gelmiş oluyor. İlginç bir sanat değil mi? Kırılan nesneyi kullanılamayacağı için çöpe atmak yerine onu kullanılır bir hale getirmek... Üstelikte böyle daha mükemmel ve değerli olmasını da sağlamak.

Kintsugi, yüzyıllardır yapılan bir sanat...  15. yüzyıldan bu yana süren bir Uzak Doğu felsefesine göre; Wabi-Sabi (kusurlu ve eksik güzellik) adı verilen bir dünya görüşü var. Bu felsefeye göre; bir eşya ya da insan bir acı çekerse, bir hasara uğrarsa bundan ders alır ve çok önemli bir hatıraya sahip olur. Bu yüzden de artık daha değerli ve güzel kabul edilir. Kusurun kabulüne odaklanılmış bir felsefe... Kintsugi sanatı da işte bu felsefenin sonucu ortaya çıkmış...


Gelelim asıl konumuza...  İngiltere'deki Zebedee Management  isimli bir ajans, kintsugi sanatından ilham almış ve bunu insanlar üzerine uygulamış... Zebedee Management,  engellilerin de çalıştığı bir ajans olarak biliniyor. Ajans, bu sanatı kendi mankenlerine uygulayarak, insanların engelleriyle de güzel olduğunu göstermek istemiş. Bu fotoğraflar Murat Özkasım tarafından çekilmiş. Hepsi birbirinden ilginç fotoğraflar...

İnsanlar çoğu zaman; engellerini, vücudundaki yaraları, yanıkları saklamaya çalışırlar. Çünkü, bakışlar onları rahatsız eder. Ajans, kintsugi sanatını uygulayarak onların bu şekilde de güzel görünmesini sağlıyor. Şişman, zayıf, uzun, kısa, kolu olmayan, bacağı olmayan, orantısız vücutlu, vücudunda deformasyon olan kısaca her şekil ve tipteki bedenlere kintsugi sanatını uyguluyor. Bedenin her türlü halinin herkes tarafından kabul görmesini  istiyor.

Ernest Hemingway "Dünya herkesi kırar... Ve sonra pek çok insan o kırık yerlerden güçlenir..." demiş ya tam da bu sanat için söylemiş sanki... Kırılan bir nesne altınla birleştiriliyor ve daha değerli oluyor. Engelli kişi; acı çekiyor, kırılıyor, zorluklar yaşıyor ve bu yaşanmışlık onu olgunlaştırıyor. Bu yaralanma ona bir farklılık katıyor ve engelli kişi daha değerli bir noktaya geliyor. Her şeyin kusursuz olması istenilen günümüzde bu felsefe ne kadar önemli... Derin bir anlamı var. Tabii anlayana... 

ALİYE YÜCEL