İki yıl önce Mart ayında kaybetmiştik Şükrü Ağabey’i… Hayatta bazı
insanlar için iyi ki tanımışım diye düşünürsünüz ya… İşte Şükrü Sürmen’de benim için öyle biriydi…
Efendi, kibar, mütevazı, samimi, hoşsohbet biriydi. Candan bir dosttu. Onu en
son Herkes İçin Erişilebilir İstanbul kapsamındaki bir toplantıda görmüştüm. Vefatını
duyduğumda bir dost kaybetmenin acısı içime işlemişti.
66 yaşında aramızdan ayrılan Şükrü Sürmen, 1945 yılında Trabzon’da
doğmuştu. 19 yaşında iken ailesiyle birlikte bir trafik kazası geçirmişti. İşte
bu kazada annesini ve babasını kaybetmiş, kendisi de engelli hale gelmişti. O günden
sonra hayatını tekerlekli sandalyede sürdürdü. Kaza geçirdikleri yıl İstanbul
Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümü birinci sınıf öğrencisiydi. Kaza sonrasında
eğitimine uzun bir süre ara verse de daha sonra tekerlekli sandalyede eğitimini
tamamlamış, İTÜ Mimarlık bölümünden mezun olmuştu.
Yüksek Mimar Şükrü Sürmen, Karayolları İdaresi’nde uzun yıllar
kontrol mimarı olarak çalıştı. Daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’nde teknik
mimarlık yaptı. Yine İTÜ’de Özürlü ve Yaşlılar İçin Çevre Tasarımı dersleri verdi.
Oradan emekli oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin özürlüler ile ilgili
projelerinde de danışman olarak görev yaptı. Ömrünü engelsiz bir Türkiye ve engelsiz
bir İstanbul için harcayan Sürmen’e, TBMM Üstün Hizmet Ödülü verildi. Son
olarak Bakırköy Belediyesi’nde çevre standartlarının yükselmesi ve projelerin engellilere
uygunluğu konusunda danışmanlık yapıyordu. Vefatından sonra Bakırköy Belediyesi,
Şenlikköy’deki bir parka onun adını verdi.
Çok uzun yıllar tekerlekli sandalyede hayatını sürdüren Sürmen,
engellilerin çektiği sıkıntıları bizzat yaşıyor ve çok iyi biliyordu. Engelliler
ve yaşlılarla ilgili mimari düzenlemeler, yaşlı yurtları, rehabilitasyon
merkezleri ve hastaneler üzerine araştırmalar yapmıştı. Kamu projelerinin
mimari açıdan engellilere uygun olup olmadığı konusunda danışmanlık yapıyordu. Caddelerde,
sokaklarda ve ulaşımda ve sosyal hayatta yaşadığı sorunları fotoğraflı
raporlarla yetkililere iletiyordu.
Engelliler ve yaşlıların hayatını kolaylaştıran şehir ve mimari
çalışmalarıyla tanınan Mimar Şükrü Sürmen; Tekerlekli Koltuktaki İnsanların,
Postacıyı Beklerken, Yaşlılar ve Yaşlılık Üzerine Dağınık Notlar, Tasarım
Üzerine Söyleşiler ve Karışık Yazılar isimli kitapları yazmıştı. Ayrıca çeşitli
yayın organlarında makale, inceleme ve araştırma yazıları bulunan Sürmen,
Mimarist Dergisi danışma kurulu üyesiydi.
Şükrü Ağabey’in ibretlik bir hayat hikayesi olduğunu düşünürdüm.
Mimarlık bölümü öğrencisi iken mimari engellere maruz kalması, bana ilginç
gelirdi. Tekerlekli sandalyede mimarlık eğitimi görmek ve mimar olmak… Böylece en
iyi o anladı bedensel engelli birinin mimari engeller yüzünden neler çektiğini…
Çözümünü de o buldu. Yıllarca çalışmaları hep bu yönde idi... Engellilerin
sorunlarına onların gözüyle baktı. Engelliler için modern standartların
uygulanması en büyük çabasıydı. Son yıllarda engelliler adına önemli adımlar
atılsa da yapılması gereken çok şey olduğunu söylerdi.
Sürmen, kitabında “Ölüme ise birçok insandan daha fazla hazır
olduğumu sanıyorum. Demek ki bazı sakatlar için asıl korkutucu olan yeni ve
daha ileri bir sakatlıktır…” yazmıştı. Ama korktuğu olmadı… Hasta olup yatmadan,
yolda giderken aniden kalp krizinden aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin… Nur
içinde yatsın.
ALİYE YÜCEL