Engelliler de herkes gibi bir iş sahibi olmak
ister. Onlar da çalışmak hem kendilerine, hem de ülkelerine faydalı olmak
ister. Bu nedenle; iş bulma konusunda engelli olmayan kişilerden çok daha fazla
çaba sarf ederler... İş bulmadaki en önemli aşama iş görüşmesidir. Ancak iş
görüşmelerinde genellikle "Yok seni alamam", "Bu işe
giremezsin", "Aradığım eleman sen değilsin" bakışlarıyla
karşılaşırlar. Sanırım ki bu bakışlarla karşılaşmayan engelli yok gibidir. Çünkü,
pek çok alanda olduğu gibi istihdam alanında da engellilere karşı büyük bir ön
yargı vardır.
İşverenler genellikle; engellilerin verimli çalışamadıklarını
ve verimli olamayacağını düşünürler. Engellileri işten çıkarmak işverene göre
güç olabilir. Engeli bir hastalık gibi, engelliyi de hastalıklı olarak görünce sık
sık izin alacağı varsayılır. İşverene göre; engelliler diğer çalışanları rahatsız
edip ve çalışma temposunu düşünebilirler. Engel durumlarına göre yapılacak bazı
özel düzenlemelerin yapılması masraflı olabilir. Engelliler alıngan olabilirler,
çabuk sinirlenlenebilir. Ayrıca göz zevkini bozarlar! İşte bu gibi ön yargıları
arttırmak mümkün...
Oysa işverenlerin engelliler hakkındaki bu ön yargıları
yetersiz ve hatalı bilgilere dayanmaktadır. Engellileri iyi tanımadıkları için
böyle düşünebilirler. Halbuki engelliler işleri çabuk kavrarlar ve kesintisiz
çalışabilirler. İş bilincine sahiptirler. Sorumluluk sahibidirler. İşlerine
zamanında gidip gelirler. İşlerini bırakma ihtimalleri daha azdır. Engelini ön
plana çıkararak ayrıcalık istemezler. Duygu sömürüsü yapmazlar. Engelli bir
eleman kadar hatta daha da verimli çalışabilirler. Önemli olan işverenin işe
alacağı kişinin engelini değil, beceri ve deneyimlerini görebilmesidir.
4857 sayılı İş Kanunu'na göre; işverenler, iş
yasasına göre elli ya da daha fazla işçi çalıştırdıkları takdirde engelli
çalıştırmak zorundadırlar. Bu oran özel sektörde % 3, kamu sektöründe ise %
4'tür. İş yerleri ve dolayısıyla işverenler bu oranı doldurmak ve ceza almamak
için kadrolarına engelli işçi alıyorlar. Oysa bu zorunluluk nedeniyle
olmamalı... Herkesin çalışmaya hakkı olduğunu düşünüp engellilerde bu haklarını
kullanabilmeliler.
Bazen işverenler mükemmelliği ararken gerçeği
kaybedebilirler. Engelliler de gerçek
bir çalışan olabilir. Her işte başarı ile çalışabilir. Aranılan bir eleman olabilir. Engelli eleman
çalıştırmak da avantaj bile olabilir. "Onu
işe alsam mı?", "Acaba yapabilir mi?", "İstediğim gibi
çalışabilir mi?" gibi endişeleri
bir yana bırakıp, engellilere bir şans vermek gerekir. Her işveren zorunluluk
olarak değil de "Aradığım eleman bu olabilir mi?" diye bakarsa engellilerin
istihdamı konusunda önemli bir adım atılmış olur.
ALİYE YÜCEL