> Engeloji

Translate

17 Mayıs 2020 Pazar

KIŞLALAR EKSİK KALDI



Her yıl 10-16 Mayıs tarihleri arasında Engelliler Haftası'nda çeşitli kurum ve kuruluşlar engellilere yönelik etkinlikler düzenleniyordu. Engelliler konusuna dikkat çekiliyor ve duyarlılık sağlamak için çalışılıyordu. Bu yıl koronavirüs (kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan yasaklar nedeniyle bunların birçoğu yapılamadı. Medyada da bu konu ile ilgili çeşitli haberler yapıldı, sosyal medyada çeşitli paylaşımlar oldu.

Engelliler Haftası’nda yapılan etkinliklerin en anlamlılarından biri de “Engelli Vatandaşlar İçin İsteğe Bağlı Temsili Askerlik Uygulaması'dır. Türk Silahlı Kuvvetleri her yıl bu uygulamayı gerçekleştiriyor. Çeşitli engelleri nedeniyle askerliğini yapamayanlar kişiler bir günlüğüne de olsa askerlik yapıyor, bu heyecanı yaşıyorlar. Bu yıl koronavirüs (kovid-19) salgını nedeniyle Temsili Askerlik uygulaması da yapılamadı.

Bu yıl yapılamayan temsili askerlik uygulaması için Milli Savunma Bakanlığı bir açıklama yaptı. Temsili askerlik bekleyen gençlere bir paylaşım yaparak mesaj gönderdi. Bu açıklamada “Siz olmayınca kışlalarımız eksik kaldı” ifadesi yer alıyor. Açıklamada koronavirüs (kovid-19) salgını geçtikten sonra temsili askerlik hizmeti için kışlalara davet edileceği bildirildi. Paylaşımda ayrıca “Engelleri hep birlikte aşacağız” deniliyor.


Temsili askerlik uygulaması dünyada sadece ülkemizde yapılıyor. Milli Savunma Bakanlığı'nın yaptığı bu çalışma engelliyi çevre ile uyumlu bir hale getirmek açısından oldukça anlamlı bir uygulama… Askere gidemeyen zihinsel, bedensel, görme ve işitme engellilerin böyle bir etkinliğe katılması onlar için moral kaynağı oluyor. Bu aynı zamanda ailelerine de büyük mutluluk ve gurur veriyor.

Askerlik, birçok engelli ve aileleri için ukde olan bir durum… Oğullarının askerliğini görmek isteyen anne ve babalar bir gün için de olsa onları asker kıyafetleri ile görmenin sevincini yaşıyorlar. Bazıları tekerlekli sandalyeyle, bazıları beyaz bastonla, bazıları de kol değnekleri ile gidiyor. Törene katılıyor ve katılım belgesi alıyor. Daha sonra aileleriyle “askerlik hatırası” fotoğrafı çektiriyorlar.

Milli Savunma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamadaki sözler oldukça etkileyici… “Siz olmayınca kışlalarımız eksik kaldı” diye açıklanmış… Engellilerin bu yıl orada bulunamamasının eksikliği bu şekilde anlatılmış… Bu uygulama ile temsili askerlik yapmayı düşünen engelliler gidemediği için üzülmüş olsalar da “Siz olmayınca kışlalarımız eksik kaldı” sözü onlara çok iyi gelmiş, yüreklerini ısıtmıştır. Bundan eminim…

ALİYE YÜCEL

10 Mayıs 2020 Pazar

ENGELLİLER HAFTASI BAŞLIYOR



Bugün Dünya Engelliler Haftası başlıyor. 10 Mayıs ile 16 Mayıs tarihleri arası Engelliler Haftası'dır. Birleşmiş Milletlere üye olan ülkelerde, engelliler hatırlanır ve engelli sorunları ele alınır. Bu haftanın amacı; engellilerin topluma kazandırılması, engelli farkındalığının oluşması, insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanmasıdır.

Her gün farklı bir engel grubuna tahsis ediliyor:
10 Mayıs Engelliler Haftası'nın Açılışı,
11 Mayıs Görme Engelliler Günü,
12 Mayıs İşitme ve Konuşma Engelliler Günü,
13 Mayıs Ortopedik Engelliler Günü,
14 Mayıs Zihinsel ve Ruhsal Engelliler Günü,
15 Mayıs Güçsüz, Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Günü,
16 Mayıs Engelliler Haftası'na Genel Bakış.

Engelliler Haftası'nda, engelliler konusunda dikkat çekmek ve duyarlılığı sağlamak için kurum ve kuruluşlar tarafından çeşitli etkinlikler düzenleniyordu. Bu yıl koronavirüs (kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında uygulanan yasaklar nedeniyle bunların birçoğu yapılamayacak. Ancak medyada da bu konu ile ilgili çeşitli haberler yapılacak, sosyal medyada çeşitli paylaşımlar olacak.


Dünyanın pek çok yerinde kutlanan bu haftayı ben "Engelli Farkındalığı Haftası" olarak görüyorum. Bu haftada yapılacak en önemli etkinliğin de engelli farkındalığının oluşturulması için çaba harcamak olduğuna inanıyorum. Her alanda bir farkındalık oluşturulmalı... Bu konuda yapılan çalışmalar önemli, bu konuda yapılan çabalar değerli…

Engelliye bakış açısının değişmeli gerekiyor. Engelliye doğru bakış küçük yaşta kazandırılmalıdır. Bu nedenle anne, baba ve öğretmenlere büyük iş düşüyor. Çocuk engelliye acımamayı, küçümsememeyi, alay etmemeyi öğrenmeli... Çocuk büyüdüğünde de engelliye ön yargı ile bakmamalı... Engelliye “sakat, aciz, cüce, topal, çolak, kör, sağır, spastik, kambur” diyerek yaklaşmaması öğretilmelidir.

Engelli kişilerle iletişimde yapılan en büyük yanlış nedir biliyor musunuz? Ön yargı! Engellilik maalesef negatif bir durum olarak görülmüştür. Engellilik negatif bir durum olmaktan çıkıp bir farklılık olarak kabul edilmelidir. Engelliliğin bir farklılık olduğu kabul edilip, ona göre davranılmalıdır. Herkes farklı bir özelliğe sahiptir. Engellilik de böyle bir farklılık olarak görülmelidir. Engelliye acımadan, küçümsemeden yaklaşılmalıdır. Engelli farkındalığının artması ve engellerin kalkması dileğiyle...

ALİYE YÜCEL

3 Mayıs 2020 Pazar

ASLI ENVER DİSLEKSİ Mİ?



Sevilen oyuncu Aslı Enver geçtiğimiz gün sosyal medya hesabından takipçilerinin sorularına cevap verdi. Bu sorular arasında benim de çok merak ettiğim bir soruyu da cevapladı. Daha önce Aslı Enver’in disleksi (okuma ve öğrenme bozukluğu) olduğuna dair haberleri görmüştüm. Oyuncu hastalığı hakkında açıkça konuştu. Böylece bu konu ile ilgili durumunu kendi ağzından duyduk.

Aslı Enver korona günlerinde hayranlarıyla iletişimde olmak için sosyal medya hesabını aktif olarak kullanıyor. Güzel oyuncu, sosyal medya hesabından hayranlarına “Malum hepimiz evdeyiz, hadi sor” diyerek sevenlerinin sorularını samimiyetle cevapladı. Instagram hesabından bir takipçisi Aslı Enver’e “Disleksi hastalığı sizi ne şekilde zorluyor? Senaryoları nasıl okuyorsunuz?” diye sordu.

Güzel oyuncu bu soruyu “Okuma zorluğum var, evet. Çocukken bununla ilgili sorun yaşıyordum ama yıllar içinde bunun bir kusur olmadığını anladım. Okumakta çok zorlanıyorsunuz ama zaman içinde kendinize uygun taktiklerle çözebiliyorsunuz. Ben senaryoların altını çizerek ve hemen ezberleyerek okuyorum. Pratikte bir şekilde kendi yolunuzu buluyorsunuz…” diye cevaplıyor.


Aslı Enver’in hastalığı olan disleksi halk arasında okuma ve öğrenme güçlüğü olarak bilinir. Ancak, disleksi hastalığı öğrenme güçlüğü değil, öğrenme bozukluğudur. Bu nedenle zeka geriliği ile ilgisi yoktur. Disleksi hastalarının zeka sorunları yoktur, zeka düzeyleri düşük değildir. Hatta birçoğunun zeka düzeyi oldukça yüksektir. Ayrıca birçoğu özel yeteneklere sahip olabilirler.

Disleksi hastalığı 1890’lı yıllarda keşfedilmiştir. Hastalığın toplumlarda görülme sıklığı farklılık göstermektedir. Tespit edilmesi oldukça güçtür. İlkokul çağlarında teşhis konulmadığı zaman bir daha teşhis konulması da imkansız gibidir. Birçok kişi disleksi hastası olmasına rağmen bunun farkına varmadan, kendinde bir hastalık bulunduğunu bilmeden hayat geçirir. Disleksi hastalarının oranı hiç de az değildir.

Disleksi hastalarının beyinleri kelimeleri farklı işlediği için, bu durumda kelimelerin tanınması ve hecelenmesi zor olur. Bu durumda çevresindekiler tarafından anlaşılmaz ve dikkate alınmazlar. Ancak tarihe damga vuran birçok kişinin disleksi hastası olduğunu unutmayalım. Walt Disney, Mozart, Edison, Agatha Christie, Leonardo da Vinci, Albert Einstein, Picasso ve Bill Gates gibi bir çok başarılı ünlünün disleksi hastası olduğu bilinmektedir.


ALİYE YÜCEL

26 Nisan 2020 Pazar

ENGELLİLER İÇİN KORONAVİRÜS BİLGİLERİ



Koronavirüs (kovid-19) hakkında çeşitli bilgiler ve korunmanın yolları her gün uzmanlarca anlatılıyor. Her kesimden insanlar bu bilgilerden faydalanıyor. Bu bilgilendirme kapsamında engelliler unutulmadı. Görme ve işitme engellilere de ulaşmak için özel çalışmalar yapıldı. Görme engelliler için koronavirüs rehberi hazırlandı. İşitme engelliler için ise seminer düzenlendi.

Uluslar arası bir sivil toplum kuruluşu olan JCI’ın (Junior Chamber International) Türkiye ayağı olan JCI Kültür Şubesi ile ortak bir çalışma ile görme engelliler için bir koronavirüs rehberi hazırladı.  “Görme Engelli Bireyler İçin Koronavirüs Rehberi” Türkiye’nin en büyük ses kütüphanesine sahip GETEM’in (Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı) sistemine dahil edildi.

Hazırlanan bu rehber için iki ayrı metin oluşturuldu. Biri yetişkinler, biri de çocuklar için… Yetişkinler için olan metin İstanbul Kent Konseyi’nin “Koronavirüs Rehberi” kitapçığından alındı ve TRT Radyo program yapımcısı Zeynep Bayraktutan seslendirdi. Çocuklar için olan metin ise İtalyancadan çevrilen 'Meraklı Çocuklar için Koronavirüs Rehberi'nden alındı ve masal anlatıcısı Özge Yaran Buzlu tarafından seslendirildi.


Koronavirüs (kovid-19) konusunda bir bilgilendirme çalışması da işitme engelliler için yapıldı. İşaret dili ile uzaktan kovid-19 semineri gerçekleştirildi. Türkiye’de ilk defa işaret dili ile uzaktan bir koronavirüs semineri gerçekleştirildi. İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği tarafından, üyelerini koronavirüs hakkında bilinçlendirmek amacıyla 18 Nisan tarihinde zoom programı üzerinden işaret dili ile seminer yapıldı.

Bir saat süren seminere, 19 işitme engelli ve 1 işiten toplam 20 kişinin katıldı. Seminerde, koronavirüsün bulaşma yolları, belirtileri ve korunma yolları anlatıldı. Engelsiz-112, ESİM gibi erişilebilir uygulamalar üzerinden işaret dili ve Vefa Sosyal Destek grubuna ve ambulans hizmetlerine erişim, ücretsiz maskenin nasıl temin edileceği, el yıkama teknikleri Murat Dokumacı tarafından işaret dili ile anlatıldı.

Engelliler için yapılan bu çalışmalar çok değerli… Bilgilenmek konusunda dezavantajlı olan bazı engelliler böyle çalışmalar sayesinde bilgi sahibi olabiliyor. Görme engelliler; Meraklı Çocuklar için Koronavirüs Rehberi ve Yetişkinler için Koronavirüs Rehberi’ne GETEM’in ilgili linklerinden ulaşabilirler. İşitme engelliler de yapılan seminerin kaydını Youtube’dan ulaşabilirler…
                                                                                                       
ALİYE YÜCEL

19 Nisan 2020 Pazar

BRAİLLE KLAVYE



Teknolojiyi yakından izlemesem de engelliler için yapılan teknolojik gelişmeler ilgi alanıma giriyor. Gördüğüm bir gelişmeyi mutlaka bloguma yazmayı istiyorum. Olur, biri görür faydalanır ya da bir engelliye söyler o faydalanır diye… Teknolojinin engelliler alanında kullanılması ve bu sayede engellerin aşılıyor olması çok memnuniyet verici…

Günümüzde pek çok alanda engellilerin hayatını kolaylaştıracak ürün ve uygulamalar yapılıyor. Çeşitli kurum ve kuruluşlar bu alanda birbirleriyle yarışıyor. Her gün farklı yenilikler ortaya çıkıyor. Şimdi de Google, önemli bir adım attı. Google, görme engellilere önemli bir destek vereceğini ve akıllı telefonlarda da Braille alfabesinin kullanılabileceğini duyurdu.

Google sözcüsü: “150 yıldan uzun bir süre önce Braille’in icadı okuma ve yazmayı görme engellilerin erişimine açmada devrim niteliğindeydi. Bugün, Braille ekranları gerçek Braille klavyesi aracılığıyla çoğu telefonda ve bilgisayarda yazmayı mümkün biliyor. Ancak, telefonunuza her şeyi hızlı bir şekilde yazmak istediğinizde harici bir cihazın bağlanması uzun sürebilir…” diyerek TalkBack Braille Klavyesi’ni açıkladı.



Android cihazlarda olan TalkBack uygulaması, telefonda gezinmeye yardımcı olmak için dokunulan ve etkinleştirilen her şey sesli geri bildirim sağlıyor. Bu görme engelli kullanıcıların cihazlarıyla etkileşmeye girmesine yardımcı olan erişilebilirlik hizmetiydi. Şirket, daha fazla dezavantajlı kişilere destek olması gerektiği düşünerek yeni bir destek sistemi geliştirerek görme engellilere bir klavye desteği sunuyor.

Google TalkBack Braille Klavyesi, doğrudan Android cihazlara entegre edilmiş yeni bir sanal Braille alfabesiyle olan klavyedir. Bu klavye desteği ile görme engelliler Braille alfabesini kullanarak rahatça yazı yazabilme imkanına sahip oluyor. Bu uygulama sesli komut gibi desteğe sahip olduğu için büyük kolaylık sağlıyor.

TalkBack uygulamasını Android 5.0 ve daha güncel sürüm kullanan bütün cihazlarda kullanmak mümkün… İster e-posta yazın, ister metin yanıtlıyor olun, ister sosyal medyada bir şey paylaşıyor olun, herhangi bir ek donanım olmadan telefonda yazmanın hızlı ve kullanışlı bir yolu… Başlangıçta İngilizce olan uygulama daha sonra diğer diller içinde uygulanabilecek.

ALİYE YÜCEL

12 Nisan 2020 Pazar

ÖZEL ÇOCUKLARA ÖZEL İZİN



Korona virüsü nedeniyle birçok önlem alındı. 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlara sokağa çıkma yasağından sonra, 20 yaş altı genç ve çocuklara da sokağa çıkma yasağı geldi. Geldi ancak bu bazı aileler için zor bir durumu ortaya çıkardı. Çünkü bazı zihinsel engelli özel çocuklar için bu karara uymak oldukça zordu… Bu görülmüş olmalı ki İçişleri Bakanlığı, “özel çocuklar” için yeni bir genelge çıkardı.

İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine “özel gereksinimi” olan genç ve çocuklarla ilgili istisnaları içeren bir ek genelge gönderdi. Bu genelgeye göre; 20 yaş altı (1 Ocak 2000 sonrası doğan) genç ve çocuklar arasında; otizm, down sendromu ve ağır mental retardasyon gibi engel tanısı konulmuş olanların dışarı çıkmasına izin veriliyor.

Genelgede, otizm, down sendromu ve ağır mental retardasyon gibi engel tanısı konulmuş çocuk ve gençlerin; enfeksiyon yayılımını engelleyecek uygun şartları yerine getirmek, sosyal mesafe kurallarına uymak, maske kullanmak, el temizliği ve hijyene uymak koşulu ile evlerinden çıkmalarına, park ve bahçelerde dolaşmalarına ve aynı il sınırları içinde araçla seyahat etmelerine izin verileceği belirtiliyor.


Tam bu noktada, “Bu çocuk ve gençlerin özel gereksinimi olduğunu nasıl anlatılacak ki?” derseniz rapor bulundurmak zorunlu… 20 yaş altı genç ve çocukların ebeveynleri, yakınları ya da bakıcıları onların engellerini kanıtlayan rapor gibi belgeleri yanında bulunduracaklar. Ancak bu sayede dışarı çıkarabilecekler.

Otizm, down sendrom ve ağır mental retardasyon gibi engel tanısı konulmuş bazı çocuk ve gençlerin kapalı kalmaları onların sağlılarını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Genelgede, özel gereksinimi bireylerin uzun süre kapalı alanlarda kalmalarının ruhsal ve fiziksel sağlıkları üzerinde olumsuzluklar meydana getirebileceğine dikkat çekiliyor.

Genelge de ayrıca; valilik ve kaymakamlıklardan uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi çocuklar, gençler ve ailelerinin herhangi bir şekilde mağdur edilmemesi istendi. Umarım bu genelge en küçük birimlere kadar iletilir. Bir çocuğu sokakta görünce onun özel çocuklardan biri olabileceği hatırlanır. Yoksa mağdur olanlar olabilir.

ALİYE YÜCEL

5 Nisan 2020 Pazar

BÖYLE MASKE DUYDUNUZ MU?



Tüm dünyada korona virüsten korunmak için çeşitli tedbirler alınıyor. Maske takmak da bunlardan biri ve belki de en önemlisi…  Maske takmak artık zorunlu hale geldi. Tek kullanımlık maskelerdense artık yeniden kullanılabilir maskeler yapılıyor. Maskeler çok önemli ama bazı kişiler için hiç uygun değil. Kimler için derseniz, işitme engelliler için… Çünkü birçok işitme engelli kişi dudak okuma sayesinde konuşulanı anlıyor ve böyle iletişim kurabiliyor.

Bu ihtiyacı gören Ashley Lawrence, işitme engelliler için maske yapmaya karar veriyor. Lawrence, 21 yaşında Amerikalı yaşayan bir üniversite öğrencisi… Yaptığı maskeleri sosyal medyada paylaşıyor.  Böylece bu ilginç çalışmasını tüm dünyaya duyuruyor. Bizim kulağımıza kadar da geldi. Bu yaptığı ile büyük takdir topladığı da kesin…

İşitme engelliler için dudak hareketlerini görmek çok önemli… Normal maskelerde ağız kapalı olduğu için dudakları görme ve söylenenleri anlamak mümkün değil. Bu nedenle işitme engelli kişiler maske takan birinin konuşmalarını anlayamıyor ve iletişim kuramıyor. İşte Ashley Lawrence, bu sorunu çözmek için ağız kısmında şeffaf bir pencere olan maskeler yapmaya başlıyor.


Ashley, işitme engelliler ve işitme zorluğu çekenlerin eğitimi ile ilgili bir bölümde okuyor. Bu nedenle bu konuda duyarlı… İşitme engellilerin de bu zorlu süreçte iletişimsiz kalmalarını istemiyor. Genç kız, bu konu ile ilgili olarak şöyle diyor: “Şu anda hepimiz panikliyoruz ve bu yüzden pek çok insan düşünülmüyor. Bu yüzden, böyle bir zamanda bile insanların bu iletişime sahip olmasının çok önemli olduğunu hissettim…”

Ashley Lawrence şöyle devam ediyor: “İletişim için dudak okumaya gereksinim duyanlar için maske olduğunda iletişimleri kesilir. Bunun çözümü kolay geldi. Pandemiden hemen önce işitme engellilerin dudak okuması için doktorların ağızlarını görebilecekleri maskeler yapıldı ve bu ticarileştirildi. Maske sıkıntısı nedeniyle herkes kendi maskesini yapmaya başladı. Ben de şöyle düşündüm “Neden herkes için böyle bir maske yapmayayım?”

Genç kız, önce annesinin de yardımıyla bazı eski çarşaflar ile maske yapımına başlıyor. Sadece birkaç gün içinde düzinelerce maske yapıyor. Bunları da ihtiyacı olan herkese ücretsiz olarak veriyor. Her üretim ihtiyaçtan doğuyor. Bu maske de böyle yapılmış… Buna gerçekten ihtiyaç var.  Belki herkesin böyle bir maske kullanması gerekmiyor. Ancak işitme engellilerin yoğun olduğu yerlerde bulunması çok faydalı…

ALİYE YÜCEL