> Engeloji : 1.03.2018 - 1.04.2018

Translate

25 Mart 2018 Pazar

SESLİ ADIMLAR'IN SESİ DUYULSUN


Tahmin ediyoruz ki görme ve işitme engellilere mekanların çoğu karmaşık gelir. İşte Türk Telekom'un görme ve işitme engelliler için geliştirdiği Sesli Adımlar uygulaması bu sorunu çözüyor. Uygulama ile; mekan haritaları, radyo sinyalleri ve çeşitli navigasyon özelliklerinin hepsi bir arada kullanılabiliyor. Kapalı alanlarda keşif ve yönlendirme hizmeti veriyor. Böylece bu mekan karmaşıklığı ortadan kalkıyor. Kısaca; Sesli Adımlar görme ve işitme engellilere özel iç mekan navigasyonu diyebiliriz.

Sesli Adımlar, dünyada ilk kez Türkiye'de ve Türk Telekom Boni A.Ş. işbirliği ile geliştirilmiştir. Uygulama operatörden bağımsız olarak bütün kullanıcılara hizmet ediyor. Kapalı Alanlarda Navigasyon, Sesli Kontrol, Hızlı Erişim Seçenekleri ve Erişebilirlik bölümleri bulunuyor. Şimdilik 8 ülke ve 20 şehirde kullanılabiliyor. 30 binden fazla kişi tarafından indirildi. 200 binin üzerinde de kullanıldı. Uygulama ile 2 milyon metre kare alan ile görme ve işitme engellilere erişim sağlandı.

Sesli Adımlar'ın nasıl çalıştığını merak edenler için; uygulama" Şu an neredeyim, etrafımda ne var?" ve "Şuraya nasıl gidebilirim?" gibi iki temel soruya cevap vererek çalışıyor. Uygulama; alışveriş merkezleri, havaalanları, hastaneler, üniversiteler, okullar, belediyeler, resmi devler daireleri, konferans salonları, müzeler ve camiler gibi her türlü kapalı mekanda kullanılabiliyor. Uygulama sayesinde her türlü kapalı alan ulaşılabilir ve güvenli hale geliyor.


Sesli Adımlar, 2014 yılında görme engellilere akıllı telefonlar üzerinden sesli yönlendirme yapmak amacıyla başlatıldı. Daha sonra 2017 yılında da basit ikonlarla işitme engellilere hizmet vermeye başladı. Böylece görme ve işitme engelli kişilerin karmaşık yapılarda yardım almadan hareket etmeleri daha kolay bir hale geldi. Görme ve işitme engellilerde uygulama sayesinde sosyal hayatın içinde daha çok yer almaya başladılar.

Sesli Adımlar, Türkçe ve İngilizce olarak iki dilde ücretsiz hizmet veriyordu. Şimdi, bunlara yenileri eklendi. Türk Telekom bu konu ile ilgili olarak; Sesli Adımlar'ın kapsayıcılığını arttırma hedefiyle gerçekleştirilen çok dilli altyapı çalışmaları esnasında uygulamanın İngilizce, Almanca ve Arapça konuşan ülkelerde yaygınlığının daha çok olduğu gözlendiğini belirtiyor. Bu veriden yola çıkarak Sesli Adımlar'ın kullanılabildiği dillere Arapça ve Almanca'yı da ekliyorlar. Uygulamayı kullananlar dil seçimlerini otomatik olarak yapabiliyorlar.

Görme ve işitme engelli birilerini bazı kapalı mekanlarda özgürce yürürken görürseniz bu Sesli Adımlar sayesinde olabilir. Umarız bu uygulamanın kapsamı daha da genişler. Uygulamayı kullanmayan mekan ve işletme sahipleri Sesli Adımlar için başvururlar. Oralarda da Sesli Adımlar uygulaması yapılır. Yeni uygulama alanları ile kapsamı genişletilir. Böylece engelli dostu mekanlar artar. Görme ve işitme engelliler de özgürce her yerde dolaşabilirler.

ALİYE YÜCEL 

18 Mart 2018 Pazar

BİR ÖLÜMÜN ARDINDAN



Ünlü İngiliz evrenbilimci ve fizik profesörü Stephen Hawking 76 yaşında hayatını kaybetti. 1942 yılında doğan Hawking, 21 yaşında ALS (motor nöron) hastalığına yakalanmıştı. Ünlü fizikçi, ALS sebebiyle elli yıldan fazla vücudunu yönetemeden, hareket edemeden ve konuşamadan hayatını sürdürdü. İletişimini ve  konuşmasını makineye bağlı olarak gerçekleştirdi. Hawking, bir yazılım sayesinde konuşuyor, yazıyor ve kendisini ifade ediyordu.

ALS açık adıyla Amyotrofik Lateral Skleroz, merkezi sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı bölgesinde motor sinir hücrelerinin (nöronlar) kaybı ile ortaya çıkıyor. ALS, sinir sistemini felç ediyor. Bu nedenle kaslarda güçsüzlük başlıyor. Kasların zayıflığı önce ellerde başlıyor. Sonra sıra bacaklara, ağza ve dile kadar geliyor. En sonunda da tüm vücut etkileniyor. Ancak, ALS sinir sistemini felç etse de beynin zihinsel faaliyetlerine zarar vermiyor.

Hawking bir röportajında "8 Ocak 1942'de Galileo'nun 300. ölüm yıldönümünde doğdum. Fakat, tahminimce iki bin diğer bebek de benimle aynı gün doğdu. Onların astronomiye merak sarıp sarmadığını bilemiyorum. Ayaklarınıza değil, gökyüzüne bakın... Gördüğünüz şeylerin mantığı anlamaya çalışın. Evren'in neden ver olduğunu düşünün. Meraklı olun..." diyordu. Ne ilginçtir ki kadere bakın. Ölümü de ünlü fizikçi Albert Einstein'ın doğum günü olan 14 Mart gününe denk geldi. Stephen Hawking, Einstein'den sonra en büyük dahi olarak kabul ediliyordu.


Ünlü fizikçi yaptığı çok önemli bilimsel çalışmalar dışında söyledikleriyle de hep dikkat çekiyordu. Ben onun engellilik kavramıyla ilgili söylediklerini çok önemsiyorum. O , "Engelli bir bireyseniz, büyük ihtimalle bu sizin suçunuz değildir. Fakat insanlardan acıma beklemenin ya da dünyayı suçlamanın bir yararı da yoktur. Olumlu bir tavır takınmalı ve içinde bulunduğunuz durumu en iyiye döndürmeyi bilmelisin. Fiziksel bir engeliniz varsa, bunu psikolojik bir engele dönüştürmeyin. Bana göre, fiziksel engelli biri, kendisine fazla engel teşvik etmeyecek fiziksel aktivitelere yönelmeli..." demiştir.

Kendisiyle ilgili "Benim engellerim, çalışma alanım olan teorik fizikte bana büyük bir sorun teşkil etmiyor. Aslına bakarsanız bana faydaları da dokundu. Derslerden ve yönetimsel işlerden muafım. Engellilik hayatım boyunca karımdan, çocuklarımdan, iş arkadaşlarımdan, öğrencilerimden aldığım yardımı es geçemem. İnsanların size yardım etmeye hazır olduklarını anladım. Yeter ki, yardımlarının işe yarayacağına dair bir şeyler gösterin onlara. Elinizden gelenin en iyisi yapın..." diyerek, engellileri bir şeyler yapmaya teşvik etmiştir.

Engelli, hatta "ağır engelli" biri olarak neler yapabildiği ortada... Allah'ın hikmeti bu... Allah kudretini onda bize gösterdi. Onda düşünebilmenin, akıl sağlığının ve zekanın önemini gördük. O tekerlekli sandalyesinde aciz gibi görünse de aslında ne kadar güçlüydü. Hareket edemeyen hatta kıpırdayamayan bir adam ancak yaptıklarına, yapabildiklerine bir bakın. İnsanlık için gerekli olan bilime büyük hizmet etti. Dünyanın en büyük bilim insanlarından biriydi. Bu ne kadar değerli ve önemli... Bizi bu ilgilendirmeli... Engelli ya da engelsiz herkesin ondan ve onun hayatından çıkaracağı çok ders var.

ALİYE YÜCEL


11 Mart 2018 Pazar

2018 PARALİMPİK OYUNLARI


2018 Paralimpik Oyunları (Engelli Olimpiyatları) geçtiğimiz cuma günü başladı. Oyunlar, 9 - 18 Mart tarihleri arasında yapılacak. Paralimpik Oyunları, çeşitli engel gruplarından sporcuların katıldığı ve farklı sporların yapıldığı bir etkinliktir. Orijinal haliyle “Paralympic” kelimesi İngilizce engelli anlamına gelen “Paralyzed” ve “Olympic” kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Paralimpik Oyunları Yaz ve Kış Oyunları olmak üzere olimpiyatların bitmesinden iki hafta sonra yine olimpiyatların yapıldığı ülkede oluyor.

Paralimpik Oyunları'nın fikir babası Sir Ludwig Guttman’dır. Nörolog olan Doktor Guttman, Stoke Mandeville Hastanesi'nde felçli genç gazilerle ilgileniyordu. Onlara bakarken sporun genç gaziler için ne kadar önemli olacağını düşünmüştü. Guttman, The Stoke Mandeville Hastanesi'nde, tekerlekli sandalyedeki engellilerin rehabilitasyonu için sportif aktiviteler düzenlemiş ve böylece bu engelliler sporunun tarihsel başlangıcı olmuştu.

Guttman’ın düzenlediği 1. Stoke Mandeville Tekerlekli Sandalye Oyunları, 1948 Londra Olimpiyat Oyunlar ile aynı tarihte yapılmıştır. 2. Dünya Savaşı gazilerinin katılımıyla düzenlenen bu organizasyon, dört yıl sonra Hollandalı sporcuların katılımıyla uluslararası olmuş; engelli sporcular için olimpik stildeki ilk organizasyon ise 1960 yılında Roma Olimpiyatları’nın ardından yapılmıştır. Paralimpik Oyunları, 2008 yılında olimpiyatlardan sonra uluslararası ikinci büyük spor yarışması haline gelmiştir.


Sir Ludwig Guttman, BBC’ye verdiği bir röportajında “Yarım felç ya da baştan aşağısı felç olma gibi ciddi bir engelle karşılaşan bir insanın ruhu da bundan etkilenir. Bu olumsuz psikolojik etkiden kurtulmak için spordan iyisi olamaz. Spor aklı çalıştırır, özgüveni arttırır, itibar kazandırır, dostluk bağlarını güçlendirir. Bu dört unsur da engelli insanı, engelsizlere eşit kılar…” diyerek sporun engellilere yaptığı olumlu etkiyi çok güzel anlatmıştır.

Paralimpik Oyunları, bu yıl Güney Kore'nin  PyeongChang şehrinde yapılıyor. Oyunlara 100 ülkeden 700'e yakın sporcu katılıyor. Bu yıl önceki yıllara göre daha fazla kadın sporcu katılacağı belirtiliyor. Sporcular; Alp Disiplini, Artistik Buz Pateni, Biatlon, Bobsleigh, Buz Hokeyi, Curling, Kayakla Atlama, Kayaklı Koşu, Kısa Mesafe Sürat Pateni, Kızak, Kuzey Disiplini, Serbest Stil Kayak, Skeleton, Snowboard ve Sürat Pateni gibi bir çok branşlarda yarışacaklar.

Türkiye'nin Paralimpik Oyunlarına katılıp katılmayacağını, katılırsa kimlerin katılacağını merak ettiğim için araştırdım. Ülkemizi Milli Kayakçımız Mehmet Çekiç'in tek başına temsil edeceğini öğrendim. Bedensel engelli olan kayakçımız ayakta slalom ve dev slalom  branşlarında yarışacak. Fransa'da yaşayan Mehmet Çekiç hazırlıklarını Erciyes Kayak Merkezi'nde yapmış. Çekiç, ilk kez katıldığı Soçi Paralimpik Kış Oyunları'nda kazanamadığı madalyaya Güney Kore'de ulaşmak istiyor. Biz de onun bu isteğinin kabul olmasını ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmesini dileriz. 

ALİYE YÜCEL

4 Mart 2018 Pazar

ENGELSİZ ÜNİVERSİTELER



Geçtiğimiz günlerde üniversiteye gitmek isteyen engelli öğrencileri ilgilendiren güzel bir haber gördüm. Engellilerin eğitme tam, etkin ve eşit katılımını sağlamak için başarılı çalışmalar yapan üniversiteler Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından ödüllendirilecekmiş. Böyle olunca da üniversiteler engelliler için uygun hale getirilecek. Bu haberi görünce fakültede okurken yaşadığım zorluklar bir bir gözümün önünden geçti. Herkes sınavları nasıl vereceğini düşünürken, ben bir binadan diğer binaya nasıl gideceğimi ve çıkacağım merdivenleri düşünürdüm.

Üniversiteler, "Engelsiz Üniversite Bayrakları" ve "Engelsiz Program Nişanları" alabilmek için YÖK'e başvuracaklar. Böylece her üniversite engelsiz hale gelmek için çeşitli çalışmaları yapacak. Engellilerde tercihlerini yaparken, puan, farklı bir şehir gibi konuların yanında bir de erişimi düşünmek zorunda kalmayacaklar. Bu onlar için ne büyük bir özgürlük... YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan bu konuyla ilgili uzun  açıklamalarda bulunmuş...

Tufan: "Zaten standartların hepsinin yapılıyor olması lazım. Üniversitelerin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Erişilebilirlik Belgesi'ni almış olmaları ya da TS 9111 standartlarına uygun olmaları lazım. Ancak eğitim ve sosyokültürel faaliyetlere erişim de bizim için çok önemli. Biz üniversitelerimizi teşvik etmek istiyoruz. Engelli öğrencilerimizin hayatı kolaylaşsın istiyoruz. Bir de aileler ve öğrenciler tercih yapacakken, engelliler konusunda çalışmalar yapan üniversite ve fakülteleri bilsinler istiyoruz..." diyor. 


Engelsiz üniversiteler için; üniversite kampüslerinde ve fakültelerde engelli öğrencilerin tek başlarına, yardım almadan hareket etmeleri için engelli çalışma gurubu ile birlikte olması gereken standartlar tespit edilmiş... Değerlendirme sonrasında ödüllendirilecek üniversiteleri belirlenecek. "Engelsiz Üniversite Bayrakları" 3 kategoride verilecek. "Mekanda Erişebilirlik" sağlayanlara turuncu, "Eğitimde Erişilebilirlik" sağlayanlara yeşil, "Sosyokültürel Faaliyetlerde Erişilebilirlik" sağlayanlara da mavi bayrak verilecek.

Bayrak almak için gerekli standartları sağlayamayan ama bu yolda iyi çalışmaları olan üniversitelerin de adaylıkları açıklanacak. Değerlendirme sonrası kriterlere göre en az 75 puan alan üniversiteler bayrak alacak. 50 ile 75 puan arasında kalanları da bayrak adayı üniversiteler olarak açıklanacak. Farklı engel grupları tarafından erişilebilir olan bölüm ve programlar "Engelsiz Program Nişanı" ile ödüllendirileceğini söyleyen Tufan bu konu ile ilgili şöyle bir örnek veriyor: "Görme engellinin İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümüne adaptasyonu ile işitme engellininki farklı. Dolayısıyla farklı engel gruplarına programlarını erişilebilir kılan bölümlere yaptıkları çalışmalar doğrultusunda bu nişanı vereceğiz..."

Verilen bilgiye göre; üniversitelerin kazandığı bayraklar 3 yıl geçerli olacak. Bu sürenin sonunda üniversitelerin başvuracağı yıla ait ölçütlere göre tekrar başvuracaklar. Başvuru olmazsa bayrak kaldırılacak. Yükseköğretim kurumları, değerlendirilmesini istedikleri fakülte ve kampüsleri için "mekanda", "eğitimde" ve "sosyokültürel faaliyetlerde" erişilebilirlik kategorilerinde başvuruda bulunacaklar. Birden fazla fakülte ve kampüs için ve birden fazla kategoride başvurabilecekler. Başvurular 12-19 Mart'ta "yoksis.yok.gov.tr" internet adresinde yer alan form üzerinden alınacak. "Engelsiz Üniversite Ödülleri" ise 9 Mayıs'ta düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak. Bakalım hangi üniversiteler bayrak kazanacak?

ALİYE YÜCEL