Ünlü
İngiliz evrenbilimci ve fizik profesörü Stephen Hawking 76 yaşında hayatını
kaybetti. 1942 yılında doğan Hawking, 21 yaşında ALS (motor nöron) hastalığına
yakalanmıştı. Ünlü fizikçi, ALS sebebiyle elli yıldan fazla vücudunu
yönetemeden, hareket edemeden ve konuşamadan hayatını sürdürdü. İletişimini
ve konuşmasını makineye bağlı olarak
gerçekleştirdi. Hawking, bir yazılım sayesinde konuşuyor, yazıyor ve kendisini
ifade ediyordu.
ALS
açık adıyla Amyotrofik Lateral Skleroz, merkezi sinir sisteminde, omurilik ve
beyin sapı bölgesinde motor sinir hücrelerinin (nöronlar) kaybı ile ortaya
çıkıyor. ALS, sinir sistemini felç ediyor. Bu nedenle kaslarda güçsüzlük
başlıyor. Kasların zayıflığı önce ellerde başlıyor. Sonra sıra bacaklara, ağza
ve dile kadar geliyor. En sonunda da tüm vücut etkileniyor. Ancak, ALS sinir
sistemini felç etse de beynin zihinsel faaliyetlerine zarar vermiyor.
Hawking
bir röportajında "8 Ocak 1942'de Galileo'nun 300. ölüm yıldönümünde
doğdum. Fakat, tahminimce iki bin diğer bebek de benimle aynı gün doğdu.
Onların astronomiye merak sarıp sarmadığını bilemiyorum. Ayaklarınıza değil,
gökyüzüne bakın... Gördüğünüz şeylerin mantığı anlamaya çalışın. Evren'in neden
ver olduğunu düşünün. Meraklı olun..." diyordu. Ne ilginçtir ki kadere
bakın. Ölümü de ünlü fizikçi Albert Einstein'ın doğum günü olan 14 Mart gününe
denk geldi. Stephen Hawking, Einstein'den sonra en büyük dahi olarak kabul ediliyordu.
Ünlü
fizikçi yaptığı çok önemli bilimsel çalışmalar dışında söyledikleriyle de hep
dikkat çekiyordu. Ben onun engellilik kavramıyla ilgili söylediklerini çok önemsiyorum.
O , "Engelli bir bireyseniz, büyük ihtimalle bu sizin suçunuz değildir.
Fakat insanlardan acıma beklemenin ya da dünyayı suçlamanın bir yararı da yoktur.
Olumlu bir tavır takınmalı ve içinde bulunduğunuz durumu en iyiye döndürmeyi
bilmelisin. Fiziksel bir engeliniz varsa, bunu psikolojik bir engele
dönüştürmeyin. Bana göre, fiziksel engelli biri, kendisine fazla engel teşvik
etmeyecek fiziksel aktivitelere yönelmeli..." demiştir.
Kendisiyle
ilgili "Benim engellerim, çalışma alanım olan teorik fizikte bana büyük
bir sorun teşkil etmiyor. Aslına bakarsanız bana faydaları da dokundu.
Derslerden ve yönetimsel işlerden muafım. Engellilik hayatım boyunca karımdan,
çocuklarımdan, iş arkadaşlarımdan, öğrencilerimden aldığım yardımı es geçemem.
İnsanların size yardım etmeye hazır olduklarını anladım. Yeter ki,
yardımlarının işe yarayacağına dair bir şeyler gösterin onlara. Elinizden
gelenin en iyisi yapın..." diyerek, engellileri bir şeyler yapmaya teşvik
etmiştir.
Engelli,
hatta "ağır engelli" biri olarak neler yapabildiği ortada... Allah'ın hikmeti bu... Allah kudretini onda bize gösterdi. Onda düşünebilmenin, akıl
sağlığının ve zekanın önemini gördük. O tekerlekli sandalyesinde aciz gibi
görünse de aslında ne kadar güçlüydü. Hareket edemeyen hatta kıpırdayamayan bir
adam ancak yaptıklarına, yapabildiklerine bir bakın. İnsanlık için gerekli olan
bilime büyük hizmet etti. Dünyanın en büyük bilim insanlarından biriydi. Bu ne kadar değerli
ve önemli... Bizi bu ilgilendirmeli... Engelli ya da engelsiz herkesin ondan ve
onun hayatından çıkaracağı çok ders var.
ALİYE
YÜCEL