> Engeloji

Translate

13 Mart 2016 Pazar

ENGELSİZ BİR DÜNYA İÇİN BULUŞTUK


Kitap Fuarı bitti. Fuarla birlikte "Engelsiz Kalemler - Uluslararası Yayım Dergi ve İletişim Fuar Programı" da bitti. 10 gün boyunca oradaydım. Yüz yüze görüşmediğim pek çok arkadaşımı, kardeşimi gördüm. Ne güzel dostluklar edindim. Ne güzel günler geçirdim. Yazacak ne çok şey var.

Sloganı "Engelsiz Bir Dünya İçin Buluşuyoruz" olan fuar programı Engelsiz Dünya Platformu tarafından düzenlendi. Bu bir ilkti. Fuarın en önemli farklılığından biri her engelli yazara özel bir stant tahsis edilmiş olmasıydı. Her birimiz kitaplarımızı imzaladık.

Birlikte yaşama kültürünün gelişmesi için yapılan her adım çok önemli... Bu nedenle Engelsiz Dünya Platformu'nun düzenlediği fuar programı çok değerli... Engelsiz Kalemler, çok ilgi gördü. Gelecek yıllarda daha geniş kapsamlı olacak buna inanıyorum. Emeği geçen herkese çok teşekkürler...



ALİYE YÜCEL        

6 Mart 2016 Pazar

BAKANIMIZ VE ENGELOJİ


"Engelsiz Kalemler - Uluslararası Yayım Dergi ve İletişim Fuar Programı" 04  Mart Cuma günü CNR Kitap Fuarı Hall-1'deki özel bölümde başladı. Engelsiz Kalemler'den biri de bendim. Bugün 3. gün. Bu üç gün içinde çok güzel anlar yaşadım. Çok güzel anılar biriktirdim.

Fuar programı Engelsiz Dünya Platformu tarafından düzenleniyor. Fuara; Almanya, Amerika, İsviçre, İngiltere, Fransa, Kazakistan ve ülkemizin farklı illerinden 27 engelli yazar katıldı. Hepsi çok değerli 26 arkadaşım. Bazısını yıllar öncesinden tanıyordum. Bazısını yeni tanıdım. Bazısını da henüz yakından tanımadım, tanıyacağım.


İlk gün benim için en önemli anı Kültür ve Turizm Bakanımız Mahir Ünal'ın standımı ziyareti oldu. Kitabımı eline aldı. Ben de neden Engeloji'yi ismini verdiğimden bahsettim.

İlk bölümdeki "Çocukken, bebekleri doğacak kişilerin "Kız olsun erkek olsun hiç fark etmez. Eli ayağı düzgün olsun da..." sözü içimi acıtırdı." cümlesini okudu. Sonra da her kütüphanede olması gerektiğini söyledi... 

ALİYE YÜCEL

28 Şubat 2016 Pazar

ENGELSİZ KALEMLER


Ülkemiz, engellilerle birlikte yaşama kültürünü hem toplumumuzda hem de yurt dışında yaygınlaştırmak maksadıyla konsept olarak dünyada ilk defa yapılacak önemli bir fuar programına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. "Engelsiz Kalemler - Uluslararası Yayım Dergi ve İletişim Fuar Programı" 04-13 Mart tarihleri arasında CNR Kitap Fuarı Hall-1'deki özel bölümde hayata geçirilecek. Fuar programı Engelsiz Dünya Platformu tarafından düzenlenecek.

Fuar programına "Engelsiz Kalemler" teması ile hazırlanan ve yalnızca engellilerle birlikte yaşama kültürü konusunda yayım, dergi ve iletişim faaliyetleri gerçekleştirilen kurum ve kuruluşların katılacak. 7 ülkeden katılım olacak. Engelsiz Kalemler ülkemize gelecek. İstanbul'da buluşacak. Fuara; Almanya, Amerika, İsviçre, İngiltere, Fransa, Kazakistan ve ülkemizin farklı illerinden 27 engelli yazar, 57 kurum ve kuruluş katılacak.

Fuarın en önemli farklılığından biri her engelli yazara özel bir stant tahsis edilmiş olması. Fuarda stantların bulunduğu sokaklara da toplumda farkındalığı yaygınlaştırmak amacıyla; Cemil Meriç, Aşık Veysel, Şükrü Sürmen, Mithat Enç, Helen Keller ve Prof. Dr. Nemat Kelimbetov gibi aramızdan ayrılmış olan yerli ve yabancı engelli yazar ve fikir adamlarının isimleri verildi. Bu yıl ilki verilecek "İlham Ödülleri"ni Kazakistan'dan merhum engelli yazar Prof. Dr. Nemat Kelimbetov ve Cemil Meriç'in varisleri alacak. 


Sloganı "Engelsiz Bir Dünya İçin Buluşuyoruz" olan fuar programına TRT'de yayınlanan Seksenler, Filinta ve Baba Candır Oyuncuları, Türkan Sabancı, Ediz Hun, Hülya Koçyiğit, Perihan Savaş, Turgay Tanülkü, Bulut Aras, Müfit Can Saçıntı, Metin Şentürk, Hasan Kaçan, Rasim Öztekin, İnci Ertuğrul, İskender Pala, Kahraman Tazeoğlu, Şahika Ercüment ve Voleybol Milli Takımı oyuncuları katkı sundular.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla yapılacak ve 10 gün sürecek "Engelsiz Kalemler - Uluslararası Yayım Dergi ve İletişim Fuar Programı" kapsamında Engelsiz Kalemler dışında; 9 Dakika Yeterli, Engelsiz Dünya Gönüllüsü Ol Eğitim Programı, İlham Ödülleri ve Engelsiz Lezzetler gibi ilk defa gerçekleştirilecek özel etkinlikler de yer alacak. 

Engelsiz Dünya Platformu'nun hayata geçireceği fuar programı engellilerin kültürel, sosyal gelişimleri ve dünyada engellilerle birlikte yaşama kültürünün yaygınlaştırılması konusunda önemli bir rol üstlenecek. Birlikte yaşama kültürünün gelişmesi için yapılan her adım çok önemli ve değerli... Engelsiz Dünya Platformu'nun düzenlediği fuar programının ilgi görmesi ve  gelecek yıllarda daha geniş kapsamlı olması dileğiyle...


ALİYE YÜCEL                                                                             

21 Şubat 2016 Pazar

BAŞARILAR GÖRMEK İÇİN


Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu (GESF) arasında bir iş birliği protokolü imzalandı. Böylece görme engelli yetenekli öğrenciler daha çok spor yapma imkanı bulacak. Bu oldukça güzel bir gelişme... Görme engelli öğrenciler hem eğitimlerini sürdürecekler, hem de yetenekli oldukları bir  sporda dalında faaliyet gösterecekler. Sporun sevdirilmesi ve geliştirilmesi için düşünülmüş çok güzel bir çalışma...

Sporun insanlar için önemini söylemeye gerek var mı bilmiyorum. Ancak engelliler için çok ayrı bir önem taşıyor. Spor engellilere; bedensel, ruhsal ve sosyal açıdan büyük katkılar sağlıyor. Spor, bir engelli için engeli ile başa çıkmakta en büyük etken... Bilmem engellileri spor yaparken gördünüz mü? Hepsi de müthiş azimli, yılmak nedir bilmeyen gerçek sporcular... Öylesine kendinden emin ve kendileriyle barışık ki... Onlara baktıkça engelli olmadıklarını, engelleri nasıl da aştıklarını görüyorsunuz.

Bu protokolden sonra Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı özel eğitim okul ve kurumlarına giden, kaynaştırma eğitimi alan görme engelliler böylece daha fazla fiziksel ve sosyal aktiviteye katılacaklar. Yapılan bu iş birliği ile görme engelli öğrencilerin eğitim aldığı okullarda sporun yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Görme engelli öğrencilerin spor dallarında başarı göstermesi hedefleniyor.


Bu proje kapsamında okullarda yetenek tarama testleri yapılacak. Yapılacak tarama testleriyle yetenekli görme engelli öğrenciler tespit edilecek. Bu öğrenciler spora yönlendirilecekler. Böylece yeteneği olduğu halde spor yapamayan öğrenciler spor yapma imkanına kavuşacak. Türkiye Görme Engelliler Federasyonu'na bağlı atletizm, futbol, futsal, goalball, halter, judo, satranç ve  yüzme branşları var. Yetenekli görme engelli öğrenciler bu dallarda spor yapabilecekler.

Protokolde sporu teşvik amaçlı pek çok ayrıntı düşünülmüş... Okul spor kulübü takımlarının top, forma, eşofman, ayakkabı çanta gibi malzeme ihtiyaçları da karşılanacak. Görme engelli sporcuların katılacağı etkinliklerin geliştirilmesine ilişkin plan, program, proje gibi faaliyetlerle, onların uyum alanlarında daha aktif ve katılımcı rol almalarına yardımcı olunacak. Bu öğrencilere eğitim veren öğretmenlere de ihtiyaç duyulduğu hallerde seminer, oyun kuralları ve antrenörlük kursları verilecek.

Engelli sporcular ulusal ve uluslararası alanlarda oldukça başarılı oluyorlar. Görme engelli sporcular da Paralimpik Oyunları'nda başarılar elde ediyorlar ve oldukça iddialılar. Bu yıl da Brezilya'da Paralimpik Oyunları var. Eylül ayında yapılacak olan 2016 Rio Paralimpik Oyunları'nda tüm engelli sporcularımızın başarı olmalarını diliyoruz. İşte Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu'nun yaptığı bu iş birliği de daha çok başarılar görmek için...


ALİYE YÜCEL

14 Şubat 2016 Pazar

ENGEL OLMAK BU


Ülkemizde ve dünyada engelliler yeterince tanınmıyor, anlaşılmıyor. Böyle olunca da doğru iletişim kurulamıyor. Engellilere genellikle acımak ya da küçümsemek şeklinde çok yanlış bir bakış açısı var. Bunu yapılan araştırmalardan öğrendiğimiz gibi medyaya yansıyan haberlerden görüyor ve anlıyoruz. Öyle şeyler söylüyorlar ve engellilere öyle bakıyorlar ki insan inanamıyor. Şimdi bazılarını sıralayayım.

İlk örnek bir şarkıcıdan... Magazin muhabirlerinin sıkça sorduğu bir soru olan: "Hayatınızda biri var mı? Sevgiliniz var mı? " sorusu şarkıcı Hande Yener'e de soruluyor. O da cevap olarak "Sakat mıyım? Kör müyüm? Topal mıyım? Yaşlı mıyım yaaa? Tabi ki sevgilim var..." diyor. Evet! Hiç çekinmeden, rahatlıkla bu cevabı veriyor. Bu cevapla engellilere nasıl bir bakış açısı olduğunu da ortaya koyuyor. Engellileri hiç tanımadığı, bilmediği verdiği bu cevaptan nasıl da belli oluyor.

AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut, bir açılışta engelliler için çıkan yasaları hatırlatıp "Bu insanlar sokağa çıkamıyorlardı, evlerde saklanıyorlardı. Anneleri babaları bu insanları sokağa çıkarmaya sıkılıyordu, utanıyordu. Ama hükümetimizin 2005 yılında çıkardığı yasa ile biz engellileri insan yerine koyduk, adam yerine koyduk. Bazıları 'Eskiden evimizdeki engelli, yatalaklar bir an önce ölse de kurtulsak diye Allah'a yalvarırdık' diyordu. Şimdi 'Aman ölmesin, evimizin bereketi bu. Ben onun yüzünden devletten 450-500 lira bakım ücreti alıyorum, aman ona bir şey olmasın diye bakıyoruz' diyorlar. İşte zihniyet değişikliği bu..." diyerek engelliye bakışının yanlışlığını ortaya koyuyor. 

Gazi olan Yılmaz Yiğit,  Ankara'da bir belediye otobüsüne bindiğinde, otobüsün şoförü gaziye kartını basmasını söylüyor. Gazi'de kartı arka cebinde olduğu ve her iki eli de olmadığı için çıkaramıyor. Şoförden yardım istiyor. Şoför açıyor ağzını yumuyor gözünü... "Sizin gibi şerefsizlerden bıktım. Bana ne. Çıkarmak zorunda mıyım? Bunlar hep böyle. Benim için mi kollarını kaybettin? Sana iyi olmuş, iyi ki kaybetmişsin. Senin gibi şerefsiz bir gaziden 2 bin 500 TL. tazminat aldım, benim için mi gazi oldun? Şerefsiz..." gibi bir çok hakaret ettikten sonra gazinin kollarını kastederek "Allah görmüş de elini almış işte..." diyebiliyor.


Amerika'da 2016 yılında yapılacak seçimlerde başkan aday adayı olan ünlü iş adamı Donald Trump, yaptığı bir seçim konuşmasında New York Times muhabiri Serge Kovaleski'nin hareket ve konuşmasını taklit ediyor. Donald Trump, mitingte Kovaleski için "İyi bir muhabir..." diye bahsedip, sonra da "Şimdi bu zavallı adamı görmelisiniz..." diyerek kollarını ve ellerini tuhaf hallere sokup, çarpıtarak muhabirle engelinden dolayı alay edebiliyor.

Son örnekte Savunma Sanayi Müsteşarlığı ARGE ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanı Ata Şenlikçi'den... Ata Şenlikçi, Engelsiz Siber Güvenlik Konferansı'na konuşmacı olarak katılıyor. Konuşmasında da "Şahsıma ait 6 çocuğum var. Elhamdülillah hiçbirinde hata yok..." diyebiliyor. Engelli için; özürlü, sakat, noksan, malul, aciz gibi çok tabirler kullanılıyordu. O da çıkıp "hatalı" dedi.

İşte böyle... Yukarıda bahsettiğim konuları zamanında uzun uzun yazmıştım. Cehalet, eğitim vs. diyeceğiz, ancak görüyorsunuz ki değil. Her kesimden ve mevkiden gelen bakış bu yönde... Gördüğünüz gibi bu örnekler medyaya yansıyanlar ve benim rastladıklarım. Bunun gibi yüzlerce örnek vardır. Üstelik bunlar söze dökülenler, bir de akıldan geçip dile getirilemeyenler var. Bunları gördükçe umutsuzluğa düşmemek elde değil. Engele ve engelliye bakış maalesef bu... Aslında engel olmak bu...


ALİYE YÜCEL

7 Şubat 2016 Pazar

ENGELLİ LEGO FİGÜRÜ


Lego, üzerindeki girinti ve çıkıntılar sayesinde birbirine kenetlenen, çeşitli renklerdeki yapı parçalarından oluşan bir oyuncak çeşididir. Danimarkalı The Lego Group isimli şirket tarafından 1949 yılında üretilmeye başlanmıştır. Önceleri tahtadan yapılmış, daha sonra plastikten üretilmiştir. Hemen hemen her çocuk Lego ile oynamıştır. Lego'nun her çocuğun hayatında önemli bir yeri vardır. Çocukların gelişimine olumlu katkısı olduğu da bir gerçektir.

"Toy Like Me" projesinden daha önce bahsetmiştim. İngiltere'de üç anne, engelli çocuklarına onlara benzer engelli oyuncak bulamayınca, engelli oyuncak bebekler tasarlayıp bunu  internette paylaştılar. İşte Toy Like Me (Benim Gibi Oyuncak) isimli bu proje dünyada büyük ilgi gördü. Oyuncak firmaları da bundan etkilendi. Pek çok oyuncak firması engelli oyuncaklar üretmeye başladı. Her ihtiyaç grubuna yönelik setler üreten ünlü oyuncak Lego da buna kayıtsız kalamamış ve engelli bir oyuncak üretmiş... İlk engelli figürünü Lego City'ye dahil etmiş...

Aslında Lego daha önce engelli bir oyuncak üretmiş... Ancak bu figür Toy Like Me grubu tarafından eleştiri almış. Çünkü, bu figür  tekerlekli sandalyede yaşlı bir adammış. "Oysa sadece yaşlı kişiler tekerlekli sandalyede olmazlar. Genç bir kişide engelli olabilir ve tekerlekli sandalyede yaşayabilir..." diye firmayı uyarmışlar. İşte bunun üzerine de Lego tekerlekli sandalyede genç bir figür üretmiş. Bu engelli gencin yanında ona eşlik eden bir rehber köpek de var.


Yıllarca çocuklar için kaleler, evler, yarış arabaları, gemiler üreten Lego şimdi bu engelli figür ile belki de çocukların dünyasına engellileri tanıtacak. Çünkü çocuk için bu engelli oyuncaklar çok önemli... Engelli çocuklar; daima kusursuz bebekleri görüp, kendilerini dışlanmış ve yalnız hissedebiliyorlar. Kusursuz olan bebekler çocuğun dünyasında olumsuz bir etki bırakabiliyor. Engelli oyuncakların, çevresinde dışlanan engelli çocukların özgüven duygusunun gelişmesinde ve kimlik kazanmasında etkisi büyük...

Aslında engelli bebekler sadece engelli çocuklar için değil, engeli olmayan çocuklar için de önemli. Engellinin dünyasını tanımaları, anlamaları ve onlarla birlikte yaşamayı öğrenmeleri için... Bu bebekleri gören ve oynayan çocuk engelli birini görünce yadırgar mı? Korkar mı? Onları dışlar mı? Küçük yaşta bu gerçekle tanışmış olur. Çünkü engelli ve engelsiz bu hayatı birlikte paylaşıyoruz. Bir gün bir yerde mutlaka karşılaşıyoruz.
  
Bakalım engelli Lego Türkiye'ye gelecek mi? Merakla bekliyorum. Çünkü Barbie'nin tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Becky'yi Türkiye'ye bulamadım. Böyle bir oyuncağı çocuğuna alacak, onunla oynatacak ebeveynler var mıdır? Bu da ayrı bir konu... Genelde çocukları engelli olmayan anne ya da babalar çocuklarını böyle bir oyuncakla oynatmak istemezler. Onları uzak tutarlar. Çünkü çocukları böyle bir oyuncakla oynarsa onların da bu hale geleceğini mi  düşünürler bilinmez! Bazı ebeveynler için engellilik kavramı kaçılması, görülmemesi, yok sayılması gereken bir kavramdır. Oysa engellilik hayatın bir gerçeğidir. Bunu görmezden gelmekle bir yere varılmaz. Bunu unutmayalım.
                                                                                                                             
ALİYE YÜCEL