Translate
20 Mart 2016 Pazar
13 Mart 2016 Pazar
ENGELSİZ BİR DÜNYA İÇİN BULUŞTUK
Kitap Fuarı bitti. Fuarla
birlikte "Engelsiz Kalemler - Uluslararası Yayım Dergi ve İletişim Fuar
Programı" da bitti. 10 gün boyunca oradaydım. Yüz yüze görüşmediğim pek
çok arkadaşımı, kardeşimi gördüm. Ne güzel dostluklar edindim. Ne güzel günler
geçirdim. Yazacak ne çok şey var.
Sloganı "Engelsiz Bir Dünya İçin Buluşuyoruz" olan fuar programı
Engelsiz Dünya Platformu tarafından düzenlendi. Bu bir ilkti. Fuarın en önemli
farklılığından biri her engelli yazara özel bir stant tahsis edilmiş olmasıydı.
Her birimiz kitaplarımızı imzaladık.
Birlikte yaşama kültürünün gelişmesi için yapılan her adım çok
önemli... Bu nedenle Engelsiz Dünya Platformu'nun düzenlediği fuar programı çok
değerli... Engelsiz Kalemler, çok ilgi gördü. Gelecek yıllarda daha geniş
kapsamlı olacak buna inanıyorum. Emeği geçen herkese çok teşekkürler...
6 Mart 2016 Pazar
BAKANIMIZ VE ENGELOJİ
"Engelsiz Kalemler - Uluslararası Yayım Dergi ve İletişim
Fuar Programı" 04 Mart Cuma günü CNR
Kitap Fuarı Hall-1'deki özel bölümde başladı. Engelsiz Kalemler'den biri de
bendim. Bugün 3. gün. Bu üç gün içinde çok güzel anlar yaşadım. Çok güzel
anılar biriktirdim.
Fuar programı Engelsiz Dünya Platformu tarafından düzenleniyor. Fuara;
Almanya, Amerika, İsviçre, İngiltere, Fransa, Kazakistan ve ülkemizin farklı
illerinden 27 engelli yazar katıldı. Hepsi çok değerli 26 arkadaşım. Bazısını yıllar
öncesinden tanıyordum. Bazısını yeni tanıdım. Bazısını da henüz yakından
tanımadım, tanıyacağım.
İlk gün benim için en önemli anı Kültür ve Turizm Bakanımız Mahir
Ünal'ın standımı ziyareti oldu. Kitabımı eline aldı. Ben de neden Engeloji'yi
ismini verdiğimden bahsettim.
İlk bölümdeki "Çocukken,
bebekleri doğacak kişilerin "Kız olsun erkek olsun hiç fark etmez. Eli
ayağı düzgün olsun da..." sözü içimi acıtırdı." cümlesini okudu.
Sonra da her kütüphanede olması gerektiğini söyledi...
ALİYE YÜCEL
28 Şubat 2016 Pazar
ENGELSİZ KALEMLER
Ülkemiz, engellilerle birlikte yaşama kültürünü hem toplumumuzda
hem de yurt dışında yaygınlaştırmak maksadıyla konsept olarak dünyada ilk defa
yapılacak önemli bir fuar programına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. "Engelsiz
Kalemler - Uluslararası Yayım Dergi ve İletişim Fuar Programı" 04-13 Mart
tarihleri arasında CNR Kitap Fuarı Hall-1'deki özel bölümde hayata geçirilecek.
Fuar programı Engelsiz Dünya Platformu tarafından düzenlenecek.
Fuar programına "Engelsiz Kalemler" teması ile
hazırlanan ve yalnızca engellilerle birlikte yaşama kültürü konusunda yayım,
dergi ve iletişim faaliyetleri gerçekleştirilen kurum ve kuruluşların katılacak.
7 ülkeden katılım olacak. Engelsiz Kalemler ülkemize gelecek. İstanbul'da
buluşacak. Fuara; Almanya, Amerika, İsviçre, İngiltere, Fransa, Kazakistan ve
ülkemizin farklı illerinden 27 engelli yazar, 57 kurum ve kuruluş katılacak.
Fuarın en önemli farklılığından biri her engelli yazara özel bir
stant tahsis edilmiş olması. Fuarda stantların bulunduğu sokaklara da toplumda
farkındalığı yaygınlaştırmak amacıyla; Cemil Meriç, Aşık Veysel, Şükrü Sürmen,
Mithat Enç, Helen Keller ve Prof. Dr. Nemat Kelimbetov gibi aramızdan ayrılmış
olan yerli ve yabancı engelli yazar ve fikir adamlarının isimleri verildi. Bu
yıl ilki verilecek "İlham Ödülleri"ni Kazakistan'dan merhum engelli
yazar Prof. Dr. Nemat Kelimbetov ve Cemil Meriç'in varisleri alacak.
Sloganı "Engelsiz Bir Dünya İçin Buluşuyoruz" olan fuar
programına TRT'de yayınlanan Seksenler, Filinta ve Baba Candır Oyuncuları,
Türkan Sabancı, Ediz Hun, Hülya Koçyiğit, Perihan Savaş, Turgay Tanülkü, Bulut
Aras, Müfit Can Saçıntı, Metin Şentürk, Hasan Kaçan, Rasim Öztekin, İnci
Ertuğrul, İskender Pala, Kahraman Tazeoğlu, Şahika Ercüment ve Voleybol Milli
Takımı oyuncuları katkı sundular.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla yapılacak ve 10
gün sürecek "Engelsiz Kalemler - Uluslararası Yayım Dergi ve İletişim Fuar
Programı" kapsamında Engelsiz Kalemler dışında; 9 Dakika Yeterli, Engelsiz
Dünya Gönüllüsü Ol Eğitim Programı, İlham Ödülleri ve Engelsiz Lezzetler gibi
ilk defa gerçekleştirilecek özel etkinlikler de yer alacak.
Engelsiz Dünya Platformu'nun hayata geçireceği fuar programı
engellilerin kültürel, sosyal gelişimleri ve dünyada engellilerle birlikte
yaşama kültürünün yaygınlaştırılması konusunda önemli bir rol üstlenecek. Birlikte
yaşama kültürünün gelişmesi için yapılan her adım çok önemli ve değerli...
Engelsiz Dünya Platformu'nun düzenlediği fuar programının ilgi görmesi ve gelecek yıllarda daha geniş kapsamlı
olması dileğiyle...
21 Şubat 2016 Pazar
BAŞARILAR GÖRMEK İÇİN
Geçtiğimiz
günlerde Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu
(GESF) arasında bir iş birliği protokolü imzalandı. Böylece görme engelli yetenekli
öğrenciler daha çok spor yapma imkanı bulacak. Bu oldukça güzel bir gelişme... Görme
engelli öğrenciler hem eğitimlerini sürdürecekler, hem de yetenekli oldukları
bir sporda dalında faaliyet gösterecekler.
Sporun sevdirilmesi ve geliştirilmesi için düşünülmüş çok güzel bir çalışma...
Sporun
insanlar için önemini söylemeye gerek var mı bilmiyorum. Ancak engelliler için çok
ayrı bir önem taşıyor. Spor engellilere; bedensel, ruhsal ve sosyal açıdan
büyük katkılar sağlıyor. Spor, bir engelli için engeli ile başa çıkmakta en
büyük etken... Bilmem engellileri spor yaparken gördünüz mü? Hepsi de müthiş
azimli, yılmak nedir bilmeyen gerçek sporcular... Öylesine kendinden emin ve
kendileriyle barışık ki... Onlara baktıkça engelli olmadıklarını, engelleri
nasıl da aştıklarını görüyorsunuz.
Bu
protokolden sonra Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı özel eğitim okul ve
kurumlarına giden, kaynaştırma eğitimi alan görme engelliler böylece daha fazla
fiziksel ve sosyal aktiviteye katılacaklar. Yapılan bu iş birliği ile görme
engelli öğrencilerin eğitim aldığı okullarda sporun yaygınlaştırılması
amaçlanıyor. Görme engelli öğrencilerin spor dallarında başarı göstermesi
hedefleniyor.
Bu
proje kapsamında okullarda yetenek tarama testleri yapılacak. Yapılacak tarama
testleriyle yetenekli görme engelli öğrenciler tespit edilecek. Bu öğrenciler
spora yönlendirilecekler. Böylece yeteneği olduğu halde spor yapamayan öğrenciler
spor yapma imkanına kavuşacak. Türkiye Görme Engelliler Federasyonu'na bağlı atletizm,
futbol, futsal, goalball, halter, judo, satranç ve yüzme branşları var. Yetenekli görme engelli
öğrenciler bu dallarda spor yapabilecekler.
Protokolde
sporu teşvik amaçlı pek çok ayrıntı düşünülmüş... Okul spor kulübü takımlarının
top, forma, eşofman, ayakkabı çanta gibi malzeme ihtiyaçları da karşılanacak. Görme
engelli sporcuların katılacağı etkinliklerin geliştirilmesine ilişkin plan,
program, proje gibi faaliyetlerle, onların uyum alanlarında daha aktif ve
katılımcı rol almalarına yardımcı olunacak. Bu öğrencilere eğitim veren öğretmenlere
de ihtiyaç duyulduğu hallerde seminer, oyun kuralları ve antrenörlük kursları
verilecek.
Engelli
sporcular ulusal ve uluslararası alanlarda oldukça başarılı oluyorlar. Görme
engelli sporcular da Paralimpik Oyunları'nda başarılar elde ediyorlar ve oldukça
iddialılar. Bu yıl da Brezilya'da Paralimpik Oyunları var. Eylül ayında yapılacak
olan 2016 Rio Paralimpik Oyunları'nda tüm engelli sporcularımızın başarı
olmalarını diliyoruz. İşte Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Görme Engelliler
Spor Federasyonu'nun yaptığı bu iş birliği de daha çok başarılar görmek için...
ALİYE
YÜCEL
14 Şubat 2016 Pazar
ENGEL OLMAK BU
Ülkemizde
ve dünyada engelliler yeterince tanınmıyor, anlaşılmıyor. Böyle olunca da doğru
iletişim kurulamıyor. Engellilere genellikle acımak ya da küçümsemek şeklinde çok
yanlış bir bakış açısı var. Bunu yapılan araştırmalardan öğrendiğimiz gibi
medyaya yansıyan haberlerden görüyor ve anlıyoruz. Öyle şeyler söylüyorlar ve
engellilere öyle bakıyorlar ki insan inanamıyor. Şimdi bazılarını sıralayayım.
İlk örnek bir şarkıcıdan... Magazin muhabirlerinin sıkça sorduğu
bir soru olan: "Hayatınızda biri var mı? Sevgiliniz var mı? " sorusu
şarkıcı Hande Yener'e de soruluyor. O da cevap olarak "Sakat mıyım? Kör
müyüm? Topal mıyım? Yaşlı mıyım yaaa? Tabi ki sevgilim var..." diyor. Evet!
Hiç çekinmeden, rahatlıkla bu cevabı veriyor. Bu cevapla engellilere nasıl bir
bakış açısı olduğunu da ortaya koyuyor. Engellileri hiç tanımadığı, bilmediği verdiği
bu cevaptan nasıl da belli oluyor.
AK
Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut, bir açılışta engelliler için
çıkan yasaları hatırlatıp "Bu insanlar sokağa çıkamıyorlardı, evlerde
saklanıyorlardı. Anneleri babaları bu insanları sokağa çıkarmaya sıkılıyordu,
utanıyordu. Ama hükümetimizin 2005 yılında çıkardığı yasa ile biz engellileri
insan yerine koyduk, adam yerine koyduk. Bazıları 'Eskiden evimizdeki engelli,
yatalaklar bir an önce ölse de kurtulsak diye Allah'a yalvarırdık' diyordu.
Şimdi 'Aman ölmesin, evimizin bereketi bu. Ben onun yüzünden devletten 450-500
lira bakım ücreti alıyorum, aman ona bir şey olmasın diye bakıyoruz' diyorlar.
İşte zihniyet değişikliği bu..." diyerek engelliye bakışının yanlışlığını
ortaya koyuyor.
Gazi
olan Yılmaz Yiğit, Ankara'da bir belediye
otobüsüne bindiğinde, otobüsün şoförü gaziye kartını basmasını söylüyor.
Gazi'de kartı arka cebinde olduğu ve her iki eli de olmadığı için çıkaramıyor.
Şoförden yardım istiyor. Şoför açıyor ağzını yumuyor gözünü... "Sizin gibi
şerefsizlerden bıktım. Bana ne. Çıkarmak zorunda mıyım? Bunlar hep böyle. Benim
için mi kollarını kaybettin? Sana iyi olmuş, iyi ki kaybetmişsin. Senin gibi
şerefsiz bir gaziden 2 bin 500 TL. tazminat aldım, benim için mi gazi oldun?
Şerefsiz..." gibi bir çok hakaret ettikten sonra gazinin kollarını
kastederek "Allah görmüş de elini almış işte..." diyebiliyor.
Amerika'da
2016 yılında yapılacak seçimlerde başkan aday adayı olan ünlü iş adamı Donald
Trump, yaptığı bir seçim konuşmasında New York Times muhabiri Serge Kovaleski'nin
hareket ve konuşmasını taklit ediyor. Donald Trump, mitingte Kovaleski için
"İyi bir muhabir..." diye bahsedip, sonra da "Şimdi bu zavallı
adamı görmelisiniz..." diyerek kollarını ve ellerini tuhaf hallere sokup,
çarpıtarak muhabirle engelinden dolayı alay edebiliyor.
Son
örnekte Savunma Sanayi Müsteşarlığı ARGE ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanı
Ata Şenlikçi'den... Ata Şenlikçi, Engelsiz Siber Güvenlik Konferansı'na konuşmacı
olarak katılıyor. Konuşmasında da "Şahsıma ait 6 çocuğum var.
Elhamdülillah hiçbirinde hata yok..." diyebiliyor. Engelli için; özürlü,
sakat, noksan, malul, aciz gibi çok tabirler kullanılıyordu. O da çıkıp "hatalı"
dedi.
İşte
böyle... Yukarıda bahsettiğim konuları zamanında uzun uzun yazmıştım. Cehalet,
eğitim vs. diyeceğiz, ancak görüyorsunuz ki değil. Her kesimden ve mevkiden
gelen bakış bu yönde... Gördüğünüz gibi bu örnekler medyaya yansıyanlar ve
benim rastladıklarım. Bunun gibi yüzlerce örnek vardır. Üstelik bunlar söze
dökülenler, bir de akıldan geçip dile getirilemeyenler var. Bunları gördükçe umutsuzluğa
düşmemek elde değil. Engele ve engelliye bakış maalesef bu... Aslında engel
olmak bu...
ALİYE
YÜCEL
7 Şubat 2016 Pazar
ENGELLİ LEGO FİGÜRÜ
Lego, üzerindeki girinti ve çıkıntılar sayesinde birbirine kenetlenen, çeşitli
renklerdeki yapı parçalarından oluşan bir oyuncak çeşididir. Danimarkalı The Lego
Group isimli şirket tarafından 1949 yılında üretilmeye başlanmıştır. Önceleri
tahtadan yapılmış, daha sonra plastikten üretilmiştir. Hemen hemen her çocuk
Lego ile oynamıştır. Lego'nun her çocuğun hayatında önemli bir yeri vardır.
Çocukların gelişimine olumlu katkısı olduğu da bir gerçektir.
"Toy
Like Me" projesinden daha önce bahsetmiştim. İngiltere'de üç anne, engelli
çocuklarına onlara benzer engelli oyuncak bulamayınca, engelli oyuncak bebekler
tasarlayıp bunu internette paylaştılar. İşte
Toy Like Me (Benim Gibi Oyuncak) isimli bu proje dünyada büyük ilgi gördü. Oyuncak
firmaları da bundan etkilendi. Pek çok oyuncak firması engelli oyuncaklar
üretmeye başladı. Her ihtiyaç grubuna yönelik setler üreten ünlü oyuncak Lego da
buna kayıtsız kalamamış ve engelli bir oyuncak üretmiş... İlk engelli figürünü
Lego City'ye dahil etmiş...
Aslında
Lego daha önce engelli bir oyuncak üretmiş... Ancak bu figür Toy Like Me grubu
tarafından eleştiri almış. Çünkü, bu figür tekerlekli sandalyede yaşlı bir adammış. "Oysa
sadece yaşlı kişiler tekerlekli sandalyede olmazlar. Genç bir kişide engelli
olabilir ve tekerlekli sandalyede yaşayabilir..." diye firmayı uyarmışlar.
İşte bunun üzerine de Lego tekerlekli sandalyede genç bir figür üretmiş. Bu
engelli gencin yanında ona eşlik eden bir rehber köpek de var.
Yıllarca
çocuklar için kaleler, evler, yarış arabaları, gemiler üreten Lego şimdi bu
engelli figür ile belki de çocukların dünyasına engellileri tanıtacak. Çünkü çocuk
için bu engelli oyuncaklar çok önemli... Engelli çocuklar; daima kusursuz
bebekleri görüp, kendilerini dışlanmış ve yalnız hissedebiliyorlar. Kusursuz
olan bebekler çocuğun dünyasında olumsuz bir etki bırakabiliyor. Engelli
oyuncakların, çevresinde dışlanan engelli çocukların özgüven duygusunun
gelişmesinde ve kimlik kazanmasında etkisi büyük...
Aslında
engelli bebekler sadece engelli çocuklar için değil, engeli olmayan çocuklar
için de önemli. Engellinin dünyasını tanımaları, anlamaları ve onlarla birlikte
yaşamayı öğrenmeleri için... Bu bebekleri gören ve oynayan çocuk engelli birini
görünce yadırgar mı? Korkar mı? Onları dışlar mı? Küçük yaşta bu gerçekle
tanışmış olur. Çünkü engelli ve engelsiz bu hayatı birlikte paylaşıyoruz. Bir
gün bir yerde mutlaka karşılaşıyoruz.
Bakalım
engelli Lego Türkiye'ye gelecek mi? Merakla bekliyorum. Çünkü Barbie'nin
tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Becky'yi Türkiye'ye bulamadım. Böyle bir
oyuncağı çocuğuna alacak, onunla oynatacak ebeveynler var mıdır? Bu da ayrı bir
konu... Genelde çocukları engelli olmayan anne ya da babalar çocuklarını böyle
bir oyuncakla oynatmak istemezler. Onları uzak tutarlar. Çünkü çocukları böyle
bir oyuncakla oynarsa onların da bu hale geleceğini mi düşünürler bilinmez! Bazı ebeveynler için engellilik
kavramı kaçılması, görülmemesi, yok sayılması gereken bir kavramdır. Oysa engellilik
hayatın bir gerçeğidir. Bunu görmezden gelmekle bir yere varılmaz. Bunu
unutmayalım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)