> Engeloji : AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut

Translate

AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Şubat 2016 Pazar

ENGEL OLMAK BU


Ülkemizde ve dünyada engelliler yeterince tanınmıyor, anlaşılmıyor. Böyle olunca da doğru iletişim kurulamıyor. Engellilere genellikle acımak ya da küçümsemek şeklinde çok yanlış bir bakış açısı var. Bunu yapılan araştırmalardan öğrendiğimiz gibi medyaya yansıyan haberlerden görüyor ve anlıyoruz. Öyle şeyler söylüyorlar ve engellilere öyle bakıyorlar ki insan inanamıyor. Şimdi bazılarını sıralayayım.

İlk örnek bir şarkıcıdan... Magazin muhabirlerinin sıkça sorduğu bir soru olan: "Hayatınızda biri var mı? Sevgiliniz var mı? " sorusu şarkıcı Hande Yener'e de soruluyor. O da cevap olarak "Sakat mıyım? Kör müyüm? Topal mıyım? Yaşlı mıyım yaaa? Tabi ki sevgilim var..." diyor. Evet! Hiç çekinmeden, rahatlıkla bu cevabı veriyor. Bu cevapla engellilere nasıl bir bakış açısı olduğunu da ortaya koyuyor. Engellileri hiç tanımadığı, bilmediği verdiği bu cevaptan nasıl da belli oluyor.

AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut, bir açılışta engelliler için çıkan yasaları hatırlatıp "Bu insanlar sokağa çıkamıyorlardı, evlerde saklanıyorlardı. Anneleri babaları bu insanları sokağa çıkarmaya sıkılıyordu, utanıyordu. Ama hükümetimizin 2005 yılında çıkardığı yasa ile biz engellileri insan yerine koyduk, adam yerine koyduk. Bazıları 'Eskiden evimizdeki engelli, yatalaklar bir an önce ölse de kurtulsak diye Allah'a yalvarırdık' diyordu. Şimdi 'Aman ölmesin, evimizin bereketi bu. Ben onun yüzünden devletten 450-500 lira bakım ücreti alıyorum, aman ona bir şey olmasın diye bakıyoruz' diyorlar. İşte zihniyet değişikliği bu..." diyerek engelliye bakışının yanlışlığını ortaya koyuyor. 

Gazi olan Yılmaz Yiğit,  Ankara'da bir belediye otobüsüne bindiğinde, otobüsün şoförü gaziye kartını basmasını söylüyor. Gazi'de kartı arka cebinde olduğu ve her iki eli de olmadığı için çıkaramıyor. Şoförden yardım istiyor. Şoför açıyor ağzını yumuyor gözünü... "Sizin gibi şerefsizlerden bıktım. Bana ne. Çıkarmak zorunda mıyım? Bunlar hep böyle. Benim için mi kollarını kaybettin? Sana iyi olmuş, iyi ki kaybetmişsin. Senin gibi şerefsiz bir gaziden 2 bin 500 TL. tazminat aldım, benim için mi gazi oldun? Şerefsiz..." gibi bir çok hakaret ettikten sonra gazinin kollarını kastederek "Allah görmüş de elini almış işte..." diyebiliyor.


Amerika'da 2016 yılında yapılacak seçimlerde başkan aday adayı olan ünlü iş adamı Donald Trump, yaptığı bir seçim konuşmasında New York Times muhabiri Serge Kovaleski'nin hareket ve konuşmasını taklit ediyor. Donald Trump, mitingte Kovaleski için "İyi bir muhabir..." diye bahsedip, sonra da "Şimdi bu zavallı adamı görmelisiniz..." diyerek kollarını ve ellerini tuhaf hallere sokup, çarpıtarak muhabirle engelinden dolayı alay edebiliyor.

Son örnekte Savunma Sanayi Müsteşarlığı ARGE ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanı Ata Şenlikçi'den... Ata Şenlikçi, Engelsiz Siber Güvenlik Konferansı'na konuşmacı olarak katılıyor. Konuşmasında da "Şahsıma ait 6 çocuğum var. Elhamdülillah hiçbirinde hata yok..." diyebiliyor. Engelli için; özürlü, sakat, noksan, malul, aciz gibi çok tabirler kullanılıyordu. O da çıkıp "hatalı" dedi.

İşte böyle... Yukarıda bahsettiğim konuları zamanında uzun uzun yazmıştım. Cehalet, eğitim vs. diyeceğiz, ancak görüyorsunuz ki değil. Her kesimden ve mevkiden gelen bakış bu yönde... Gördüğünüz gibi bu örnekler medyaya yansıyanlar ve benim rastladıklarım. Bunun gibi yüzlerce örnek vardır. Üstelik bunlar söze dökülenler, bir de akıldan geçip dile getirilemeyenler var. Bunları gördükçe umutsuzluğa düşmemek elde değil. Engele ve engelliye bakış maalesef bu... Aslında engel olmak bu...


ALİYE YÜCEL

22 Eylül 2013 Pazar

YAZIK, ÇOK YAZIK!



Bir milletvekilinin engellilere ve engelli ailesine bakış açısından bahsetmek istiyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin engelliler için yaptığı çalışmaları anlatmaya çalışırken; engellileri rencide eden, onlara hakarete varan sözler sarf eden  bir düşünceden... Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut'un engelliler için söylediği sözleri şaşkınlıkla ve üzülerek okudum.

Haberi bilmeyenler için: Tekirdağ Çerkezköy'de Müjgan Serkan Karagöz Mesleki ve Özel Eğitim Merkezi'nin açılış töreninde konuşan AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut, hükümetin engelliler için çıkardığı yasaları hatırlatarak "Bu insanlar sokağa çıkamıyorlardı, evlerde saklanıyorlardı. Anneleri babaları bu insanları sokağa çıkarmaya sıkılıyordu, utanıyordu. Ama hükümetimizin 2005 yılında çıkardığı yasa ile biz engellileri insan yerine koyduk, adam yerine koyduk. Bazıları 'Eskiden evimizdeki engelli, yatalaklar bir an önce ölse de kurtulsak diye Allah'a yalvarırdık' diyordu. Şimdi 'Aman ölmesin, evimizin bereketi bu. Ben onun yüzünden devletten 450-500 lira bakım ücreti alıyorum, aman ona bir şey olmasın diye bakıyoruz' diyorlar. İşte zihniyet değişikliği bu..." dedi. (17 Eylül 2013)

Milletvekilinin, engellilerle ilgili yaptığı bu konuşmasına öyle çok yorum yazılmış ki... Ziyaeddin Akbulut AK Parti Milletvekili, ancak bunu bir siyasi tartışma için yazmıyorum. Engelliler bunlara alet edilse de, engellilik bunların üstünde bir kavram... Ben başka bir şey söylemek istiyorum. Bir milletvekili engelliye böyle bir bakış açısıyla bakabilir mi? Böyle bir zihniyet olur mu? Vekil böyle düşünürse milletten ne beklenir?

Bu ne talihsiz bir açıklama... Yazık, çok yazık! Adam yerine koymak, insan yerine koymak ne demek? Bunlar aslında insan değillerdi... Eee... Peki önceden bunlar neydi? Bunu açıklasaydı da bilseydik. Ne üzücü… Nereden bakarsak bakalım çok kötü... Engelliler için söyledikleri çok acı... Aileleri soktuğu durum içler acısı...


Engelliyi istemeyen aile, para için isteyebiliyor. Böyle bir şey olur mu? Vekilin söylediklerinden ne gibi bir zihniyet değişikliği olmuş, onu da anlamak mümkün değil. Bakıma muhtaç bir engelinin ölmesi için dua eden bir zihniyetle, engelliyi geçim kaynağı gören bir zihniyet arasında nasıl bir fark var? Ne ile gurur duymuş onu da anlayamadım. Böyle bir zihniyeti para ile beslemek övünülecek bir şey de değil ki... Bu olsa olsa utanılacak bir durum olur.

Söylenecek ne çok şey var… Engelliler toplumda hep normal dışı olarak algılanıyor. Bize hep engellilerin başarısız ve trajik bir yaşam sürdükleri anlatılıyor. Normal olmanın ve normal bir hayat sürdürmenin “engelli olmamaktan” geçtiği empoze ediliyor. Engellileri küçük düşüren ve rencide edenleri bu düşüncelerden ne zaman kurtulacağız. Engelliler pozitif ya da negatif ayrımcılık yapılmadan, olduğu gibi kabullenilemez mi?

Akbulut “Yanlış anlaşıldım..." demiş... Ama, maalesef bu talihsiz söyler onun ağzından çıkmış... Zihniyetini ortaya koymuş... Bizler engelinin ayrımcılık görmemesi, olumsuz sunulmaması için uğraşalım… Bunun mücadelesini verelim… Bir milletvekili böyle düşünsün... Bırakın böyle düşünmeyi, konuşmasında da anlatsın... Herkesin, ama özellikle de yetkililerin ağzından çıkanları kulaklarının duyması gerektiğine inanıyorum.

Bu yazıyı kötü sözlerin % 50'sini içimde tutarak yazdım. Bir Tekirdağlı okur mu bilemem. Ama onu insan yerine koyup milletvekili seçenlere seslenmek istiyorum. Kime oy verdiğimize dikkat edelim. Artık insan yerine konulduğum için daha fazla yazmıyorum, burada susuyorum!

ALİYE YÜCEL