Medyada
3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı'nın haberlerini görmüşsünüzdür. Minik Öykü'ye
Dokuz Eylül Üniversitesi'nde nadir görülen Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML)
teşhisi konmuştu ve ilik aranıyordu. Bunun için kampanyalar başlatıldı. Hala da
devam ediyor. İnşallah uygun ilik bulunur. Görme engelli Yusuf Ak da Öykü'ye kan
vermek istiyor ve bunun için Kızılay'ın kan bağışı noktasına gidiyor. Ancak görme
engelli olduğu ve yanında bir yakını olmadığı için ondan kan alınmıyor.
27
yaşındaki Yusuf Ak, "Çok yerde ayrımcılığa maruz kaldım ancak böylesini
ilk kez yaşadım" diyerek üzüntüsünü anlatıyor. Genç adam "Öykü Arin
için kan vermek amacıyla kan bağışı noktasına gittim. Bana yanımda yakınımın
olması ve onun şahitliği gerektiği söylendi. Yaşanan bu olay beni çok üzdü.
Ağlamaklı oldum. Mevzuatta böyle bir şey yok. Bu; ben, benim gibi engellilere
yapılmış büyük bir haksızlık..." diye devam ediyor. Ayrıca; Kızılay'dan da
kendisinden özür dilemesini istiyor.
Bu konu
ile ilgilenen İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ise bunun kabul edilemez
olduğunu ve Yusuf Ak'ın uğradığı bu haksızlığın takipçisi olacaklarını
söyleyerek "Bu aşamadan sonra Kızılay Bölge Müdürlüğü ile bağlantıya
geçip, yaşanan olayın sebebini öğrenecek ve kurumsal olarak olayın takipçisi
olacağız. Biz mağduriyetin ortadan kaldırılması açısından üzerimize düşeni
yapmaya kararlıyız" diyor.
Bu
durum karşısında şaşırmamak elde değil. Bu belki oradaki kan alan bir görevlinin
hatası... Onun hatasını tüm kuruma mal
etmek doğru olmayabilir. Ama bu tür yerlerde çalışan kişilerin bu konularda
daha bilinçli olması gerekmiyor mu? Görmüyor diye bir kişiden kan alınmaz mı? Yusuf
Ak, bir okulda memurluk yapan yetişkin bir kişi neden kan veremesin? Görmemek
kan vermeye engel olan bir şey mi? Gerçekten inanılmaz bir tutum.
Haberi
okuyunca aklıma Türkiye Beyazay Derneği'nin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü için
yaptığı kampanya geldi. Dernek, Türkiye genelinde "Kan Vermeye 'Engel'
Yok!" kampanyası başlattı. Engelliler ve engelli yakınları kan bağışında
bulundular. Kampanyadaki amaç, kan
bağışında toplumsal farkındalık yaratmak, kan vermenin engel tanımadığını,
sağlığı uygun herkesin rahatlıkla kan verebileceğini göstermekti. Tam da bu
kampanyanın üzerine görme engelli birinden kan alınmaması çok garip geldi.
Kızılay'dan
yetkili bir kişi Yusuf Ak'tan özür diledi mi ya da diler mi? Bunları
bilemiyoruz. Ancak görmemek, işitmemek yada yürüyememek kan vermeye asla engel olamaz. Bunu çok iyi biliyoruz. Artık bu
ayrımcılıktan bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Engellileri de herkes
gibi görmek gerekiyor. Engelin hiç bir
şeye engel olmadığını bilmek gerekiyor. Engelli ve engelsiz herkes eşit
olduğunu kabul etmek gerekiyor.
ALİYE
YÜCEL