Zaman
zaman "change.org" kampanyalarıyla ilgili mailler ve katılım için
imza istekleri geliyor. Bunların bazılarını biraz düşünüp öyle imzalıyorum.
Bazılarını ise hiç düşünmeden... Geçen gün öyle bir mail geldi ki... "Altına
imzamı atarım..." dedim! Kampanya, huzur evinde kalacak olan bir annenin
isteğiydi. Kampanyanın muhatabı ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ydı.
Anne, ne mi istiyordu? Engelli oğluyla beraber kalacağı bir "huzurevi"...
Kampanyayı
başlatan Gevher Kara, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Kurucu Üyesi, oğlu Taylan
otizmli... Gevher Hanım, oğlu 6 aylık olunca ondaki farklılığı görmüş. Taylan, 1
yaşına gelince de tamamen içine kapanmış. Çevresini fark etmemiş, duymamış,
konuşmamış... Gevher Kara, onun hem annesi, hem öğretmeni olmuş. Konuşmayı,
okumayı yazmayı öğretmiş. Şimdi 43 yaşında olan Taylan kendi ihtiyaçlarını
gideriyor, bazı ev işlerini yapabiliyor. Ancak yaşlanıyorlar ve ikisi evde
yaşayamayacak duruma gelecekler...
Gevher
Kara, öyle etkileyici cümlelerle durumunu ve isteğini anlatmıştı ki... Oğlu Taylan'la
birlikte aynı huzur evinde kalmak istiyor. Oysa yasalarımız buna engel... O bir
huzurevine, engelli oğlu ise bir bakımevine konacak... Kampanyayı bu nedenle
başlatmış. Change.org bu kampanya için bir film de hazırlamış. Kampanyanın
video filmini seyreden, mektubunu da okuyan herkes hak verecek... Anneyi haklı
görmeyen bir kişi bile çıkacağını sanmıyorum.
Gevher
Kara mektubuna şöyle başlıyor. "İki ayrı bedeniz ama aslında tek kişiyiz.
Oğlumla bizi ayırmayın. Zihinsel engelli bir çocuk annesi olarak doğduğu günden
bu yana gözümün önünden ayırmadığım, ömrümü seve seve adadığım evladımla, elden
ayaktan düşüp ona bakamayacak yaşa gelince de birlikte bir huzur evine yerleşme
hayali kurardım. Ben evladıma ihtiyaç duyduğu sevgiyi verirken ikimizin
bakımına birinin yardım edeceği düşüncesiyle içim huzurla dolardı.
Ancak
çok yakın bir tarihte öğrendim ki yasalarımız buna müsaade etmiyor! Ben normal
bir huzur evine yerleştirilirken; canımdan çok sevdiğim, hayatı boyunca
koruduğum ve kolladığım evladım, benden çok uzakta hiç bilmediği,
anlayamayacağı bir ortama konacakmış. Kalan ömrümüzde bize verilen bir lokma
ekmeğe gözyaşımızı katık ettirmeyin.
Analara,
babalara, sesimi duyan sizlere sesleniyorum. Ancak sizin desteğinizle sessiz
çığlığımı gerekli makamlara duyurabilirim. Biliyorum bu ülkede benim gibi birçok
aile var... Devletin evlatlarımız birlikte kalabileceğimiz "huzurevlerini"
hayata geçirmesi için sizlerden bir imza, sadece bir imza istiyorum... Bu
ayrılığı bize yaşatmasınlar, zaten ölüm bir ayrılıktır ama ölmeden önce bizi
öldürmesinler..." diye bitiriyor.
Gevher
Kara isteğinde çok haklı. Kampanyanın sonucunu merakla takip ediyorum. Çünkü emsal teşkil
edecek, belki pek çok anne ve babanın yüreğine su serpecek. Kampanya daha ilk
günden binlerce imza attı. Başlamasından kısa bir süre sonra sonuç gelmeye başladı.
Bakanın talimat verdiği ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın harekete
geçtiği, aileye yardımcı olmak istedikleri haberleri yer aldı. Böyle
olacağından hiç şüphem yoktu. Bu haklı istek karşısında kim kayıtsız kalabilir
ki?
ALİYE
YÜCEL