Sosyal
medyadan change.org'u biliyorsunuzdur. Orada çok etkili kampanyalar
başlatılıyor. Bunlardan biri de "Toy Like Me". İngiltere'de yaşayan
üç anne, engelli çocuklarına onlara benzer oyuncak almak istiyorlar. Ancak istedikleri
oyuncakları bulamayınca, "Benim Gibi Oyuncak" (Toy Like Me) adı
altında bu ilginç projeyi başlatıyorlar. Anneler, engelli oyuncak bebekler
tasarlayıp bunu internette
paylaşıyorlar. Yaptıkları oldukça ilginç değil mi? Oysa kolu, bacağı kopan oyuncak
bebekler çöpe atılır!
Kızı
tekerlekli sandalyede yaşayan işitme engelli gazeteci Melissa Mostyn, işitme
engelli ve gözlerinde bozukluk olan gazeteci Rebecca Atkinson ve oğlu görme
engelli olan eski oyun danışmanı Karen Newell bu etkili kampanyayı başlatan anneler...
Onlar, ilk olarak işitme cihazı (Koklear İmplant) kullanan bir bebek tasarlayıp,
bunu internette paylaşıyorlar. Bu kampanya
çok beğeniliyor ve ilgi görüyor.
Bu
üç annenin bir amacı da; ayrımcılık ve dışlamaya karşı çıkmak... Bu proje ile oyuncak
üreticilerine daha farklı ve kapsayıcı oyuncaklara da ihtiyaç olduğunu anlatmak
istiyorlar. Yaptıkları beğenilip yayılınca da butik işler yapan bir oyuncak
firması onlara destek veriyor. Engelli çocukları olan ebeveynler de sosyal
medyada "toylikeme" etiketiyle tasarımlar paylaşıyorlar. Ailelerin seslerini
duyan İngiliz oyuncak firması bunun üzerine engelli oyuncaklar üretmeye
başladı.
Ünlü
Barbie bebeklerinin yapım firması Mattel 1997 yılında Barbie'nin tekerlekli
sandalyedeki arkadaşı Becky'yi yapmıştı. Ancak bu bebekler çok çeşitli ve
farklı formlarda... Bebeklerin hepsi birbirinden ilginç... Hemen hemen her engel
türü var. Görmeniz gerekir. Solunum cihazıyla yaşayan, işitme cihazlı, protez
bacaklı, tavşan dudaklı, tekerlekli sandalyeli, wolker ile yürüyen, kolu
olmayan, saçları dökülmüş, kılavuz köpekle gezen, beyaz bastonla yürüyen ve hatta
yüzünde doğum lekesi olan bebek bile yapılmış...
"Benim
Gibi Oyuncak" kampanyası engellinin sunumuyla ilgili oldukça etkili... Farklı bir farkındalık şekli... Engelli
çocuklar; daima kusursuz bebekleri görüp, kendilerini dışlanmış ve yalnız
hissedebiliyorlar. Oysa oyuncak bebekler de engelli olabilir. Neden olmasın? Engelli
ve kendine benzeyen bebeklerle oynayan çocuklar kendini daha iyi hissettirecektir.
Bu oyuncaklar onları mutlu edecektir. Aslında engellisi ve engelsizi her çocuk
bu tür oyuncaklarla oynamalı...
"Bu
kampanya güzel, bu fikir iyi... Ama ben böyle bir bebeği çocuğuma almam derseniz..."
diyecek bir şey yok! Saygı duymaktan başka... Kimseye zorla alın diyemeyiz. Bu
bir tercih meselesi... Ancak hiç olmazsa kolu ve bacağı çıkıp, kaybolan bebekleri
atmayalım. Çocukları bunlarla oynamaya teşvik edelim. Bununla oynamaya alışan
çocuklar, çevresinde engelli birini gördüğünde onları dışlamasın!
ALİYE
YÜCEL