> Engeloji

Translate

4 Mart 2024 Pazartesi

CANNES ÖDÜLÜ ENGELLİ ROLÜNE

Kuru Otlar Üstüne filmini Merve Dizdar, Cannes'da En İyi Kadın Oyuncu olduğu için merak ediyor ve seyretmek istiyordum. Süresine bakınca (197 dakika) vazgeçecektim. Ama merakım ağır bastı. 

İyi ki de öyle olmuş... Bir de ne göreyim? Filmde bir engelli hikayesi var! Merve Dizdar yani Nuray, patlama sonucu bir bacağı ampute olan biri... Spoiler vermek istemiyorum. Ama bunu yazmadan da edemedim. Bu arada Merve Dizdar, 76. Cannes Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü bir engelli rolüyle almış biliyor muyduk? Bunu yazan oldu mu? Yok...

Film, usta yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın... Filmin senaryosunu Nuri Bilge Ceylan, Ebru Ceylan ve Akın Aksu ile birlikte yazmışlar. Oyuncular ise; Deniz Celiloğlu (Samet), Merve Dizdar (Nuray), Musab Ekici (Kenan), Ece Bağcı (Sevim), Erdem Şenocak (Tolga), Yüksel Aksu (Vahit), Münir Can Cindoruk (Feyyaz), Onur Berk Arslanoğlu (Bekir), Yıldırım Gücük (Mustafa), Nail Cengiz Bozkurt (Emin).

Filmde toplumsal ve sosyal bir çok konu ele alınmış. Bunlarla ilgili bir çok yazı kaleme alınmıştır. Ben her zamanki gibi engelli ve engelli farkındalığı yönünden ele aldım. Nuray (Merve Dizdar), engelli biri; engelli bir öğretmen, engelli bir kadın olarak karşımızda... 

Engellilikle ilgili öyle etkili cümleler var ki, film yeni seyretmeyen çoktur diye yazmamalıyım diye düşündüm. Ama hepsini buraya yazmak isterdim. Seyretmeyecek olanlar okusun diye. 

Bir engelli olarak duygularını ve düşünceleri çok iyi anladım. Aynı durumu yaşayanlar aynı duygu ve düşüncelere sahip oluyor. Bazılarının altına imzamı atarım. 

Engelli kadın ve engelsiz erkek ilişkisi de ilginç bir biçimde anlatılıyor. Ne açıdan baktıkları gözler önüne seriliyor. Engellilerin filmlerde olumlu, daha doğrusu normal sunumu beni sevindiriyor. Bir farkındalık ortaya konuluyor. Böylece engelliye bakış yavaş yavaş değişir diye umuyorum. 

ALİYE YÜCEL

28 Şubat 2024 Çarşamba

BARIŞ'IN HAYATLA BARIŞI


"Ampute Messi" olarak tanınan Milli Ampute Futbol takımımızın başarılı oyuncularından Barış Telli'nin hayatının anlatıldığı "Hayatla Barış" filmi 23 Şubat 2024'te vizyona girdi. 

Yönetmenliğini Ekin Pandır yaptığı filmin oyuncu kadrosu ünlü isimlerden oluşuyor. Barış rolünde Taner Ölmez oynuyor. Diğer başrollerde  Nazan Kesal, Gürkan Uygun ve Bülent İnal var.

1989 yılında Kırıkkale'de doğan milli sporcumuz, 4 yaşında geçirdiği trafik kazası nedeniyle ile sağ bacağını kaybediyor.

Kaza sonrasında spor yapmaya başlayan Barış Telli, atletizm, tenis ve futbol dahil olmak üzere birçok spor alanında başarı ile mücadele ediyor.

Türkiye'de birçok farklı spor dalında Türkiye rekorları kıran Barış, Türkiye'nin de ilk bedensel engelli beden eğitimi öğretmeni unvanına da sahiptir.

Barış Telli, geçtiğimiz yıl Survivor'a katılmış ve dünyanın en zor yarışmasında oldukça başarılı olmuştu. 
  
Filmi henüz seyretmedim. Seyredince de tekrar yazar miyim bilmiyorum. Ama Barış'ın hayatla barışını nasıl aktarmışlar merak ediyorum.
 
ALİYE YÜCEL 


18 Şubat 2024 Pazar

ASPERGER FARKINDALIK GÜNÜ



Bugün 18 Şubat Dünya Asperger Farkındalık Günü... 

Otizm spektrum bozukluğunun bir çeşidi olan asperger sendromu, ismini Hans Asperger'den almıştır. 

Asperger sendromu sosyalleşme ve iletişim kurabilme yeteneklerini sınırlayan gelişimsel bir bozukluktur. 

Bu sendroma sahip olan kişiler dar ilgi alanlarına sahip olup, katı rutinler ve sıklıkla tekrarlayan davranışlar sergilerler.

ALİYE YÜCEL 

15 Şubat 2024 Perşembe

BU BİZDE YOK

Engellilere yapılan yapılan  yardımlar arasında “engellilikle ilgili kaçınılmaz maliyetler” için bütçe olmalı...

Bizde engelli maaşı gibi belli başlı yardimlar olsa da “engellilikle ilgili kaçınılmaz maliyetler” için bir bütçe yok. 

Bu nasıl olur bilemiyorum. Ama bir engellinin devamlı olmasa da zaman zaman ihtiyaç olduğunda başvuracağı bir yer olmalı. 

Bu ne için derseniz engele göre, kişiye göre değişir. Ben gideceğim hastane için taksi parasına ihtiyaç duyarım, bir başkası ihtiyaç duyacağı bir rampa için alabilir.

Böyle bir bütçe olmalı. Bu biz de yok!

ALİYE YÜCEL 

6 Şubat 2024 Salı

ASİ KIZLAR


"Kendini en ilham verici ve kendine güvenen kız neslini yetiştirmeye adamış, kız odaklı bir güçlendirme markası" olan Rebel Girl (Asi Kız), geçen yıl 37 ülke ve 82 meslekten 125'ten fazla kadının hikayesini içeren Dear Rebel kitabını yayınladı. 

Kadınlar; tavsiyelerini, deneyimlerini ve başarılarının sırlarını kendi sözleriyle paylaşıyorlar. 
Yazarlar; mektuplar, şiirler, denemeler ve daha fazlasıyla engelleri aşmak, kariyer yollarını keşfetmek ve büyük hayaller kurmak gibi konuları ele alıyor. Her biri güçlü ve son derece kişisel olan bu anlatılar, dünya çapındaki olağanüstü insanların çeşitli deneyimlerine ışık tutuyor.

Etkileyici hikayeler arasında birçok engelli kadın hikayeleri de yer alıyor.

Katkıda bulunanlardan biri olan Isabel Mavrides-Calderon, toplumsal engellilik algısının yeniden şekillendirilmesinden bahsediyor. Şunları vurguluyor: "Engelli hakları, uzun süredir engellilerin bedenleriyle ilgili bir sorun olarak görülüyor. Benim savunuculuğum aracılığıyla, politika, erişilebilirlik ve sosyal değişim aracılığıyla, engelli insanların engelliyken de gelişebilecekleri bir dünya yaratabileceğimizi göstermeyi umuyorum." Isabel, değişim yaratmayı amaçlayan genç engelli bireylere "kendilerini bilgiyle donatmalarını" tavsiye ediyor ve haklar ve kapsayıcılık mücadelesinde kişisel farkındalığın ve eğitimin gücünü vurguluyor.

Tegan Vincent-Cooke ise, siyahi engellilerin karşılaştığı zorluklara değiniyor. Kendini sevme ve dayanıklılık yolculuğu hakkında "Engelli ve Siyahi olmak çok fazla dikkat, merak ve yargılamayı beraberinde getirebilir" diyor. Tegan, savunuculuğundaki iki önemli anı hatırlıyor: "Tegan'ın Hikayesi" adlı filmi ve "Seni görüyorum, beni görebiliyor musun?" TEDx konuşması... Bunlar onun bakış açısını değiştirdiğini ve görevinin önemini vurguladığını belirtiyor. 

Sick Chicks topluluğunun kurucusu Shira Strongin, platformu başlatma motivasyonunu anlatıyor. Hastalıkları ve engelli genç kadınlar için güvenli bir alan ihtiyacını vurgulayarak, "Beden imajı sorunlarımız, flört, okula erişim ve çok daha fazlası konusunda birbirimize bağlandık" diyor. 
Shira, genç kadınların engelli savunuculuğu ve nadir hastalıklar konusunda farkındalık konusunda geleneksel kalıpları kırarak onları kendi benzersiz yollarını bulmaya teşvik ettiği bir gelecek hayal ediyor.

Paralimpik atlet Martina Caironi, sporun engelli haklarının savunulması için bir platform olarak kullanılmasından bahsediyor. "Paralimpik sporlar, bir insanın engelli olmasına rağmen veya engelli olması sayesinde ne kadar ileri gidebileceğini göstermenin en etkili yoludur" diyor. Martina, Paralimpik Sporcuları hayallerinin peşinden koşmaya teşvik ediyor.

Katkıda bulunan bir diğer kişi Katie Bone, tip 1 diyabetle ilgili kişisel deneyiminin savunuculuk yolculuğunu nasıl şekillendirdiğini anlatıyor. "Henüz teşhis konmamış 11 yaşındaki çocuğu savunuyorum" diyor ve engelli kişilerin seslerini yükseltmede hikaye anlatımının önemini vurguluyor.

Engellilerin seslerini öne çıkarmaya devam eden Rebel Girls, bu ayın sonunda "yaratıcı düşünürlerin 25 öyküsünü" içeren "Rebel Girls Nöroçeşitliliği"ni yayınlayacak. Ödüllü Asi Kızlar için İyi Geceler Hikayeleri'nin bu mini baskısı , dünya çapındaki çeşitli  kadın ve kızların başarılarını sergiliyor.

Kaynak: Forbes

ALİYE YÜCEL 




31 Ocak 2024 Çarşamba

İNGİLTERE'DEN BİR ARAŞTIRMA



İngiltere Çalışma ve Emeklilik Bakanlığı (DWP) tarafından geliştirilen yeni bir yoksulluk ölçümüne göre, engelli çocukları olan ve yoksulluk içinde yaşayan ailelerin oranı son iki yılda neredeyse üçte bir oranında artmış. Kisaca; engelli çocuğu olan ailelerin neredeyse yarısı yoksulluk içinde yaşıyor.

Bu araştırmaya göre İngiltere'de en az bir engelli çocuğu ve bir engelli yetişkini olan ailelerdeki bireylerin neredeyse yarısının 2021-22 itibarıyla yoksulluk içinde yaşadığını gösteriyor. 

Bu rapor, engelli çocukları olan ailelerde yaşayan kişilerin, 2021-22'de kimsenin engelli olmadığı ailelere kıyasla yoksulluk içinde yaşama olasılığının iki kattan fazla olduğunu ortaya çıkardı. Hem engelli çocuğu hem de engelli yetişkini olan ailelerde yoksulluk içinde yaşama olasılığı iki buçuk kat daha fazla olduğu ortaya koyuyor. 

Komisyonun raporu , yeni önlemler kapsamında, 2021-22 yılları arasında Birleşik Krallık'ta 14,9 milyon kişinin yoksulluk içinde yaşadığını, bunların 8,6 milyonunun engelli bir yetişkin veya çocuğun da dahil olduğu ailelerde yaşadığını ve 6,3 milyonunun engelli bir yetişkin veya çocuğun bulunduğu ailelerde yaşadığı hesaplamış.  

Rapor ayrıca, yoksulluk içinde olan 14,9 milyon kişiden 4,7 milyonunun engelli olduğunu, bunların 3,2 milyonunun çalışma çağındaki engelli yetişkin, 600.000 engelli çocuğun ve 800.000 engelli emeklilik çağındaki yetişkinin olduğunu ortaya çıkarmış. 

Engellinin yoksulluk içinde yaşadığına dair muhtemelen daha doğru bir ölçüm sağlamasının nedenlerinden biri, “engellilikle ilgili kaçınılmaz maliyetler” (IDC) olarak bilinenleri hesaba 
katılması olduğu belirtilmiş. 

İngiltere Refah Hakları ve Politika Danışmanı Ken BuButlebu konu ile yaptığı açıklamada;
“DWP'nin, kaç engelli insanın yoksulluk içinde yaşadığına ilişkin daha doğru bir ölçüm geliştirmeye çalışması memnuniyetle karşılansa da. Mali kriz öncesi taslak ölçümün, 4,7 milyon engelli insanın muhtemelen yoksulluk içinde yaşayacağını göstermesi gerçekten şok edici.." diyor. 

BuButlebu ayrıca; "Son derecede ironik olan, bu tedbirlerin, bu aşırı yoksulluğu hafifletmek için engelli kişilerin yardımlarını doğrudan artırmayı hedeflememesidir. Bunun yerine ihtiyaç duyulan şey, aynı zamanda “engellilikle ilgili kaçınılmaz maliyetleri” de doğru şekilde yansıtan  bir Temel Yardım Garantisi'dir..."diye ilave ediyor. 

Bu çalışmaların 11 Nisan'a kadar süreceği belirtilliyor. Yani engellinin her ülkede sorunu aynı... Bu haberde benim en çok dikkatimi çeken nokta "engellilikle ilgili kaçınılmaz maliyetler” maddesi oldu. Bu gerçek maalesef engelli için aşılmaz bir durum. 

Kaynak: 
Disability Rights UK

ALİYE YÜCEL