> Engeloji : Mecaz Mana

Translate

Mecaz Mana etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mecaz Mana etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ağustos 2013 Pazar

GERÇEK VE MECAZ



Kur’an-ı Kerim’de engellilerle ilgili pek çok hüküm bulunmaktadır. Çeşitli ayetlerde bedensel, görme, işitme, konuşma, zihinsel engellilik ve bazı hastalıklardan söz edilmektedir. Ancak bunlar birer kusur ve eksiklik olarak görülmemiştir. Kur’an-ı Kerim’de geçen engellilikle ilgili kavramların birçoğu mecaz manadadır.

Bilindiği gibi bir kelimenin hakiki anlamının dışında başka bir anlamda kullanılmasına mecaz, oluşan anlama da mecaz mana denir.  Mecazın diğer söz sanatlarından farklı olan bir yönü doğrudan “mana” ile alakalı oluşudur. Mecaz manada iki kelime bir yönüyle benzerlik ilişkisi kurularak birbirine benzetilir. Böylece anlatım güçlenir, renklenir; daha etkili ve derin olur.

Anlatılmak istenen bir şeyin çarpıcı ve etkili bir biçimde aktarılması olan mecaz Kur’an-ı Kerim’de çokça yer almaktadır. Bazen mecaz mana ile gerçek mana karıştırılır. Ayetlerdeki bazı hükümlerde böyle bir karışıklık olursa engelliye bakış açısından yanlışa düşülür. Bir örnekle anlatırsak; Kur’an-ı Kerim’de görme engelli anlamındaki kör (a’ma) kelimesi hem gerçek, hem de mecaz olarak kullanılmıştır.

Mecaz manaya bir örnek verecek olursak;
İsra Suresi 72. Ayet: “Şu dünyada kör (a’ma) olan kimse ahirette de kördür, yolu daha sapıktır.”

Bu ayette geçen “kör” sözcüğü mecaz manasıyla kullanılmıştır. Burada anlatılmak istenen mana şüphesiz ki gerçek mana değildir. Yani bu dünyada görme engeli olan kimse ahirette de aynen görme engelli olacak; görmeyecek demek değildir.  Ayetin sonundaki “… yolu daha sapıktır” ifadesine göre de delaletle ilgili olduğunu anlatılmaktadır. Buradaki körlük; görme engeli değil, “doğru yolu bulamamayı” ifade etmektedir. Bu durumda “Dünyada doğru yolu göremeyen, ahirette de kurtuluşa eremeyecektir.” Anlamını taşımaktadır. Ancak Yüce Allah, bunu bu şekilde değil… Daha çarpıcı ve etkili olması için mecaz olarak ifade etmiştir.



Kur’an-ı Kerim’de engellilikle ilgili gerçek bir kullanıma örnek verecek olursak;
Nur Suresi 61. Ayet: “Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur; hastaya da güçlük yoktur.”

Bu ayette kör, topal ve hasta gerçek manalarında kullanılmıştır. “Bunlara yapamayacakları görev yüklenmez, yapamadıklarından dolayı sorumlu tutulmazlar” anlamını taşımaktadır.
  
Engellilikle ilgili bir başka mecaz mana da şu ayette geçer:
Hacc Suresi 46. Ayet “Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki onları akıl edecek kalpleri, işitecek kulakları olsun. Gerçek şudur ki, gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki kalpler kör olur.”

Bu ayette Allah’ın bize anlatmak istediği; esas yanlış gerçekleri bile bile görmezden ve duymazdan gelmektir. Yoksa görmemek, duymamak gibi fiziki olan kusurlardan bahsedilmemiştir. Fiziki eksiklikler ve engellerin Allah katında önemi yoktur.

Bu örneklerden başka pek çok ayet mecaz mana yüklüdür. Mecazi kullanımın farklı bir etkisi vardır. Dil bilimcileri ve İslam alimlerinin çoğunluğu mecazın varlığını kabul etmiştir. Kabul edilmemesi mümkün görülmemektedir. Çünkü o zaman bazı olgu ve durumları açıklamakta zorluğa düşeriz. Kur’an-ı Kerim’de geçen engellilikle ilgili kavramlarda bunlardandır…  


ALİYE YÜCEL