Okan Bayülgen'in programının başlayacağını okuduğumda hiç tereddüt
etmeden yine işitme engelliler için bir tercüman olacağını düşündüm. Ve yanılmadım.
Dada, geçtiğimiz hafta başladı. Yeni başlayan programda da ekranın sağ alt
köşesinde işaret dili tercümanı bulunuyor. Program sırasında tüm konuşmalar
işaret dili bilen bir tercüman tarafından işitme engelliler için anında
çevriliyor. Programın işaret dili tercümanı ise Neslihan Kurt.
Neslihan Kurt, bir koda (Coda)! Coda; İngilizce "Children Of
Deaf Adults"ın kısaltılmışı... Anne ve babası işitme engelli olup, kendisi
işitme engelli olmayan çocuklara böyle deniyor. Onların iki dili oluyor. İşitme
engelli olmadıkları için normal dillerini konuşurken diğer taraftan
ebeveynleriyle de işaret dili ile konuşuyorlar. Neslihan Kurt da küçük yaştan
beri işaret dilini kullanıyor. O nedenle de bu kadar başarılı...
Neslihan Kurt, çevirileri yaparken öyle içten ve samimi ki yaptığı
işi ne kadar çok sevdiğini anlıyoruz. Sular seller gibi konuşuyor! Bıkmadan
usanmadan çeviriyor. Mimiklerini çok güzel kullanıyor. Devamlı gülümsüyor.
Pozitif enerji saçıyor. Herkesin sempatisini kazandığını tahmin ediyorum. İşaret
diline ihtiyaç duymayanları bile kendine baktırıyor. Eminim, onu seyredenlerin
bir çoğunda işaret dilini öğrenmek isteği doğuyordur. Sayesinde işaret dili
öğrenenler olmuştur.
Okan Bayülgen'in programları entelektüel düzeyi yüksek
programlar... Farklı konu ve konuklar oluyor. Bu nedenle Neslihan Kurt'un işi
oldukça zor. İnsan seyrederken bazı kelimeleri duyunca bunu nasıl çevirebildi,
nasıl anlatabildi diye düşünmeden edemiyor. Özellikle de soyut ve felsefi
kavramları... Ama o her şeyi anlatmanın bir yolunu buluyor. Nasıl da
dikkatli... Bir cümle bile atlamıyor. Okan Bayülgen'in ve konuklarının her
söylediğini işaret diliyle anlatabiliyor. Hatta şarkı sözlerini bile çeviriyor.
Okan Bayülgen'in yaptığı programlarda işaret dili bilen tercüman
bulundurması çok önemli... Onun bu duyarlılığı çok değerli... İşitme
engellileri düşünen tek programcı olduğunu söylersek yanlış olmaz sanırım. Programlarında
zaman zaman engelli sorunlarını da ele alan Bayülgen, bu alandaki eksikliği iyi
ki görmüş. İyi ki programlarında işitme engellilere de seslenmek için bir
tercüman bulunduruyor. Böylece işitme engelliler farklı konularda bilgi sahibi
oluyorlar, kültürleri artıyor ve gelişiyorlar.
Televizyon hayatımızda önemli bir yere sahip. Ancak işitme
engeliyseniz bundan mahrum kalıyorsunuz. İşitme engellilerin sayısı oldukça
fazla... Ancak işitme engellilerin izleyebileceği program sayısı yok denecek
kadar az. Televizyon ile onlar arasında büyük bir engel var. Maalesef onlar bu
kadar önemli bir iletişim aracından mahrum kalıyorlar. Belki her program için
bir işaret dili tercümanı bulundurmak zor olabilir. Ancak hiç olmazsa her kanal
işitme engelliler için bir kaç program yapmalı... Ekranlarda daha çok işaret
dili tercümanı görmek dileğiyle...
ALİYE YÜCEL