Dünyada
engellilere dikkat çekmek için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Bunlardan bazıları
gerçekten çok çarpıcı ve etkileyici oluyor. Geçtiğimiz Dünya Engelliler Günü
nedeniyle Pro İnfirmis Vakfı'nın hazırlattığı kampanya da bunlardan biri... Bu
kampanyada "engelli vitrin mankenleri" kullanılmış... Kısa boylu,
skolyozu olan, kolu ve bacağı olmayan; engelli bedenlere sahip mankenler... Yani
bildiğimiz cansız vitrin mankenleri bu kez kusursuz ölçülere sahip değiller.
İsviçre'deki Pro
İnfirmis Vakfı, engelliler yararına bir sivil toplum kuruluşu... Vakıf engellilere
dikkat çekmek için farklı bir reklam kampanyası yapmak istemiş ve bunu
başarmış... Farklı bedensel engele sahip ikisi kadın beş kişinin vücut ölçüleri
alınıp, tıpatıp aynı mankenleri yapılmış.. Daha sonra bu mankenlere üzerlerine
uygun kıyafet giydirilmiş ve Zürih'te ünlü alışveriş caddesinde bir mağazanın
vitrinine konulmuş...
Kampanyanın
sloganı da büyük anlam taşıyor. "Kim mükemmel ki? Yaklaş..." Kampanya
fikriyle, sloganıyla, tasarımıyla çok etkileyici... Engellilerinde bizlerden
biri olduğunu ve onları görmemezlikten gelemeyeceğimizi anlatıyor. Ne güzel bir
anlatım olmuş... Ne güzel bir iş çıkarmışlar... Yapılan bu çalışmaların
hazırlık ve yapım videosu da görülmeye
değer...
Pro
İnfirmis, bu başarılı kampanya için bir ajans ile çalışmış... Bu güzel işi ajans
Jung von Matt Limmat ortaya koymuş... Bir ajansla çalışınca, profesyonelce
bakış olunca böyle güzel ve etkili bir sonuç meydana gelmiş... Jung von Matt
Limmat, daha önceki yıllarda da engellilerle ilgili çok etkili kampanyalara
imza atmış... 2014 yılı için de bu konuda bir çalışma yapacaklarsa, ne olacağını
merakla bekliyorum.
Manken
denilince akla güzellikle beraber; uzun boy, mükemmel hatlar ve eksiksiz
vücutlar gelir. Mağazaların vitrinlerinde gördüğümüz o kusursuz vücutlu
mankenler yerine; engelli mankenleri görünce, engellilerinde hayatın bir
gerçeği olduğunu anlamış oluyoruz. Bu nedenle engelli vitrin mankenleri bize
farklı bir bakış açısı getiriyor. İnsana bakışımızı sorguluyor. Zihnimizdeki
engelleri yıkıyor. Üstelik bunu da çok çarpıcı bir biçimde yapıyor.
Şimdi
bu çalışmanın bizde, Türkiye'de yapıldığını varsayalım. Nişantaşı ya da Bağdat
Caddesi'nde ünlü mağazalara böyle engelli mankenler koyalım... Görenlerin
tepkisi nasıl olurdu? Bir düşünelim bakalım... Engellilerle ilgili
düşüncelerimizde ne kadar samimiyiz? Empati yapabiliyor muyuz? Gerçek şu ki, pek samimi olduğumuz söylenemez.
Üstelik empati konusunda da hiç başarılı değiliz. Engellisi, engelsizi herkes
toplumun bir parçası, ama maalesef pek çok alanda bu unutuluyor. Engelliler
görmezden geliniyor.
ALİYE
YÜCEL