Bugün
ülkemizde yerel seçimler yapıldı. Bu seçim sürecinde belediye başkan adayları
bir çok vaatlerde bulundular. Gördük ki engellileri de unutmadılar. Pek çoğu engelsiz
bir şehir yapacaklarını ve engellilere çeşitli hizmetler vereceklerini vurguladılar.
Bazısı da engelli seçmenleri ziyaret etti. Biliyoruz ki il ve ilçe belediyelerinde
engelliler için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Yapılan bu çalışmalar engelliler
için büyük bir önem taşıyor. Ama yeterli değil.
Engelli
haklarına göre belediyeler, engellilere uygun düzenlemeleri standartlara uygun
yapmak zorundalar. Ama kamuya açık yerlerin çoğunun mimari planları engelsiz
insanlar düşünülerek yapılmış ve engelliler hep göz ardı edilmiş. Sinema,
tiyatro, alışveriş merkezleri, kafe ve restoran gibi yerlerin pek çoğunda rampa
ve asansör yok. Üstelik çoğu kamu binalarında bile rampa ve asansör yok. Görme
engelliler için hissedilebilir yüzey düzenlemeleri yok ya da yanlış yapılıyor.
Kamuda işaret dili bilen kimse çok az.
Binalardaki; koridor, merdiven, rampa, asansör, tuvalet ölçülerinin ve
zeminin bir kez daha gözden geçirilmesi gerekiyor. Konuya gerekli hassasiyetin
gösterilmesi ve gerekli düzenlemelerin mutlaka yapılması lazım. Kamu kurum ve
kuruluş binaları, kamuya açık alanlar ve toplu taşıma araçları mutlaka engellilerin
kullanımına uygun hale getirilmelidir. Konuyla ilgili en büyük görev de yerel
yönetimlere düşüyor. Bu yüzden bu seçimler belki herkesten çok engellileri
ilgilendiriyor. Engellileri etkileyecek.
Pek
çok yerde kimsenin aklına engelliler gelmiyor. Eski binalarda engellilere uygun düzenlemelerin
yapılmasının zor olduğunu anlıyoruz. Ancak yeni yapılan binalar için bunları
yapmak çok daha kolay. Yurdun her köşesinde yeni binalar yapılıyor. Pek çok
şehirde kentsel dönüşümler oluyor. Kentler planlanırken bunlar düşünülmeli ve yapılan
yeni yerlerde engellilerin erişimine uygun olmayan binalara ruhsat
verilmemelidir. Bu çok zor ve yapılamayacak bir uygulama değil...
Kazanan
her belediye başkanı; engellilerin sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda
hayata katılmalarını sağlayacak önlemler almalı, bu yönde çalışmalar
yapmalıdır. Engelliye yapılan hizmetlerin yardım olarak görülmesi de en büyük yanlış
olur. Bu hizmetler ve erişilebilirlik her engelli birey için gereklidir. Her
vatandaş hizmetlerden eşit şekilde yararlanmalıdır. Bu durumda engellilere
yapılanlar bir sosyal yardım değil, onların en büyük hakkıdır.
"Yerel
yönetimlerin başarısı, engelliye verdiği değer ile ölçülür" dersek hiç
yanlış olmaz. Umarız seçim sürecinde engelliler için verilen her türlü vaatler yerine
getirilir. Kim kazanırsa kazansın, tüm belediyeler engelliler için bir şeyler
yapmalı, onlara hizmet için yarışmalıdır. Böylece engelliler için daha yaşanılabilir
şehirler meydana gelir. Umarız engelliler seçimden önce hatırlanan, daha sonra unutulan
bir kesim olmaz.
ALİYE
YÜCEL