> Engeloji : Kabartma Yazı

Translate

Kabartma Yazı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kabartma Yazı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Eylül 2017 Pazar

İBRAHİM'E GÖRE RENKLER


İstanbul Valiliği tarafından engelli farkındalığını arttırmak için bir kitap yayınlandı. Renklerin Kara Kitabı, görme engelli bir çocuk olan İbrahim'in dilinden renkleri anlatıyor. Kitabın yazarları Menena Cottin ve Rosana Faria. Türkçeye çevirisi ise Talim Terbiye Başkanı Alparslan Durmuş tarafından yapılmış. Çok farklı bir fikirden yola çıkılarak hazırlanan kitabın tamamı simsiyah...

Kitabın bir sayfasında görme engelli İbrahim'in renklerle ilgili duygu ve düşünceleri yer alıyor. Hem Latin hem de Braille (Kabartma) alfabesiyle yazılmış... Diğer sayfada ise yazılanların anlatıldığı kabartma şekiller var. Kitabı, gören kişiler de, görme engelliler de okuyabiliyor. İbrahim'in renklerle ilgili tanımlamaları oldukça ilginç. Belki de pek çok kişinin aklına gelmeyecek türden... Tespitleri çok düşündürücü...

Kitabın kahramanı İbrahim renkleri görmüyor ve bu yüzden gören bir kişiden daha farklı algılıyor. O renkleri duyuyor, kokluyor ve tadıyor! Kısaca renkleri bu şekilde tanıyor. Kırmızı onun için hem çilek gibi, ekşi hem de karpuz gibi tatlı... Bir de sürtünüp yüzülmüş bir dizin can acıtmasını hatırlatıyor. Yeşil, taze biçilmiş ot gibi kokuyor. Sarı, hem civciv kadar yumuşak hem de zihninde hardal gibi bir tat uyandırıyor. Kahverengi, ayaklarının altına ezilen kurumuş yapraklar gibi hışırtılı ses çıkarıyor. İbrahim'e göre renklerin kralı ise siyah ve annesi onu öptüğünde yüzünü okşayan ipek saçlar gibi yumuşak...


Kitabın ön sözü İstanbul Valisi Vasip Şahin tarafından yazılmış. Şahin yazısına, "Her mevsim ayrı güzel olan ve her haliyle insanı büyüleyen bir şehir yaşıyoruz..." diye başlıyor. Daha sonra "Gelin, durup gözlerimizi kapatalım. Düşünelim. Bunca rengi gözümüz kapalıyken görmeyi, fark etmeyi, hissetmeyi deneyelim. Bu renkleri hiç görmemiş olsaydınız, erguvanın rengini, Boğaz'ın mavisini, nasıl anlatırdınız? Elinizdeki bu kitap, göremeyen bir çocuğun dilinden renkleri anlatıyor ve bir sorgulamanın içine itiyor insanı. Sahiden gören kim acaba?" diye devam ediyor...

Renklerin Kara Kitabı'nın arka kapağında ise: "Bu kitapta renklerin tadını alacak, kokularını duyacak, seslerini işitecek, dokunuşlarını hissedeceksiniz. Evet, yeni bir bakış açışıyla renkleri yeniden keşfedeceksiniz. Kitabı isterseniz Latin, isterseniz Brail alfabelerinden okuyabilirsiniz. Kitapta ikisi de var. Bu arada kitabın resimlerine bakmak mı istersiniz, yoksa dokunmak mı? Tercih yine tamamıyla sizin." cümleleri yer alıyor.

Kitabın çıkış zamanı da 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ya da 10-16 Mayıs Engelliler Haftası değil. Bu da oldukça anlamlı... Belirli gün ve haftaların dışında da engelliler ile empati kurulması ve engelli farkındalığı oluşturulması için yayınlanmış... Belki de bu kitap görme engellilerden çok görebilenler için çok şey anlatıyor. Görme engellilerin dünyasını tanımamızı sağlıyor. Küçük ve büyük herkese hitap ediyor. İstanbul Valiliği'nce ücretsiz dağıtılan kitabı herkes görmeli ve okumalı...

ALİYE YÜCEL

26 Şubat 2012 Pazar

KARANLIKTA OKUYABİLMEK


Bir düşünsenize karanlıktasınız, hiçbir şey görmüyorsunuz, parmaklarınızı bir kağıt üzerinde gezdiriyorsunuz ve okuyabiliyorsunuz! Ne kadar ilginç değil mi? Evet! Görme engelliler Braille Alfabesi ile yazılmış yazıları parmak uçlarıyla dokunarak okuyabiliyorlar. Gerçekten çok ilginç…

Bu noktalı yazı; görme engellilerin bilgilenmeleri, gelişmeleri ve hayatları için çok önemli bir araç… Braille Alfabesi, engelliler alanında yapılmış en önemli buluşlardan biri! Görme engelliler de bunu Louis Braille’e borçlu… Braille Alfabesi 3 yaşında iken, bir kaza sonucu görme yeteneğini kaybeden Louis Braille tarafından geliştirilmiştir. Louis Braille bu yöntemi bulmasaydı, görme engelliler okuma kavramından uzak olacaktı!

Louis Braille’in hikayesi şöyle: Louis (1809 - 1852), atlara koşum takımı yapan babasının dükkanında keskin bir aletle gözünü yaralamış ve yaralanan gözünde iltihap oluşmuştur. Sonra da bu iltihap diğer gözüne de geçmiş ve görme yeteneğini kaybetmesine yol açmıştır. Eğitimi için körler okuluna giden Louis’in okulda dersleri sadece dinleyerek çok başarılı olması ve iyi piyano çalması dikkat çekmiştir. Çok meraklı ve zeki bir çocuk olan Louis görmeden okuyabilmenin yollarını aramış ve bugün kendi soyadıyla bilinen alfabeyi yapmıştır.


Braille Alfabesi’nin tüm harfleri “6 Nokta” sistemiyle gösterilir. Temel olarak üç sıralı nokta ve iki dikey sütundan meydana gelir. Bu noktalar sistemi, lego oyuncaklarındaki gibi girinti ve çıkıntılar şeklinde özel kağıda yazılır. Braille ile yazılmış yazıların görüntüsü, bir kalemi kalın bir kartona delmeme şartıyla sertçe bastırdığımızda arka tarafına çıkan kabartılar gibidir. Görme engelliler buna parmaklarıyla dokunduklarında, bu 6 noktanın sayısına ve yerine göre harfleri anlayıp, okuyabilirler. Böylece, biz gözlerimizle, onlar ise parmaklarıyla okurlar!

Braille sisteminde harflerin yanı sıra, sayılar ve noktalama işaretleri de kullanılabilmektedir. Görme engelliler için, Braille Alfabesi’yle yazılmış gazete, dergi ve kitaplar vardır. Bu alfabe 1821 yılından bu yana dünyanın dört bir tarafına yayılmıştır. Günümüzde bile yaygın olarak kullanılmaktadır. Türkçede Braille Alfabesi “Körler Alfabesi” ve yazılan yazılar da “Kabartma Yazı” olarak adlandırılır.

Bildiğimiz önemli bir gerçek var ki pek çok buluş ihtiyaçlardan, hayatımızı kolaylaştırmak amacıyla doğmuştur. İşte Braille Alfabesi de bunlardan biridir. Louis, okuma ihtiyacı duymasaydı böyle bir buluş yapılabilir miydi? Görme engelliler karanlıkta okuyabilir miydi?


ALİYE YÜCEL