İstanbul
Valiliği tarafından engelli farkındalığını arttırmak için bir kitap yayınlandı.
Renklerin Kara Kitabı, görme engelli bir çocuk olan İbrahim'in dilinden
renkleri anlatıyor. Kitabın yazarları Menena Cottin ve Rosana Faria. Türkçeye
çevirisi ise Talim Terbiye Başkanı Alparslan Durmuş tarafından yapılmış. Çok
farklı bir fikirden yola çıkılarak hazırlanan kitabın tamamı simsiyah...
Kitabın
bir sayfasında görme engelli İbrahim'in renklerle ilgili duygu ve düşünceleri yer
alıyor. Hem Latin hem de Braille (Kabartma) alfabesiyle yazılmış... Diğer sayfada
ise yazılanların anlatıldığı kabartma şekiller var. Kitabı, gören kişiler de, görme
engelliler de okuyabiliyor. İbrahim'in renklerle ilgili tanımlamaları oldukça ilginç.
Belki de pek çok kişinin aklına gelmeyecek türden... Tespitleri çok düşündürücü...
Kitabın
kahramanı İbrahim renkleri görmüyor ve bu yüzden gören bir kişiden daha farklı
algılıyor. O renkleri duyuyor, kokluyor ve tadıyor! Kısaca renkleri bu şekilde
tanıyor. Kırmızı onun için hem çilek gibi, ekşi hem de karpuz gibi tatlı... Bir de sürtünüp yüzülmüş bir dizin can acıtmasını hatırlatıyor. Yeşil, taze biçilmiş ot gibi kokuyor. Sarı, hem civciv kadar yumuşak hem de
zihninde hardal gibi bir tat uyandırıyor. Kahverengi, ayaklarının altına ezilen
kurumuş yapraklar gibi hışırtılı ses çıkarıyor. İbrahim'e göre renklerin kralı ise
siyah ve annesi onu öptüğünde yüzünü okşayan ipek saçlar gibi yumuşak...
Kitabın
ön sözü İstanbul Valisi Vasip Şahin tarafından yazılmış. Şahin yazısına,
"Her mevsim ayrı güzel olan ve her haliyle insanı büyüleyen bir şehir
yaşıyoruz..." diye başlıyor. Daha sonra "Gelin, durup gözlerimizi
kapatalım. Düşünelim. Bunca rengi gözümüz kapalıyken görmeyi, fark etmeyi,
hissetmeyi deneyelim. Bu renkleri hiç görmemiş olsaydınız, erguvanın rengini,
Boğaz'ın mavisini, nasıl anlatırdınız? Elinizdeki bu kitap, göremeyen bir
çocuğun dilinden renkleri anlatıyor ve bir sorgulamanın içine itiyor insanı.
Sahiden gören kim acaba?" diye devam ediyor...
Renklerin
Kara Kitabı'nın arka kapağında ise: "Bu kitapta renklerin tadını alacak,
kokularını duyacak, seslerini işitecek, dokunuşlarını hissedeceksiniz. Evet,
yeni bir bakış açışıyla renkleri yeniden keşfedeceksiniz. Kitabı isterseniz
Latin, isterseniz Brail alfabelerinden okuyabilirsiniz. Kitapta ikisi de var.
Bu arada kitabın resimlerine bakmak mı istersiniz, yoksa dokunmak mı? Tercih
yine tamamıyla sizin." cümleleri yer alıyor.
Kitabın
çıkış zamanı da 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ya da 10-16 Mayıs Engelliler
Haftası değil. Bu da oldukça anlamlı... Belirli gün ve haftaların dışında da
engelliler ile empati kurulması ve engelli farkındalığı oluşturulması için
yayınlanmış... Belki de bu kitap görme engellilerden çok görebilenler için çok
şey anlatıyor. Görme engellilerin dünyasını tanımamızı sağlıyor. Küçük ve büyük
herkese hitap ediyor. İstanbul Valiliği'nce ücretsiz dağıtılan kitabı herkes görmeli
ve okumalı...
ALİYE
YÜCEL
Hayatımızın rengi bulmak ne güzel, siyah bir rengi hissederek görmek her kişiye nasip olmuyor. Kendi renginde kaybolanlar sanırım gerçek renkleri onun için göremiyorlar. Bu kitabı okuyup nasiplenmek isterim bende.
YanıtlaSilSaygılarımla.