Hakkında
yapılan haberleri duydunuz mu bilemiyorum. İngilizce öğretmenliği yapan görme
engelli Reyhan Arısoy Levent, velilerin şikayeti ile görevden alınmıştı. Bu
haberi okuduğum günden beri sonucunun ne olacağını merak ediyordum. Çok şükür
ki bu yanlıştan dönüldü. İzmir'in Karabağlar İlçesinde Duğrallar İlkokulu'nda
görev yaparken görevden alınan ve bir süredir derslere giremeyen Reyhan Öğretmen, kaymakamlık talimatıyla görevine kaldığı
yerden devam edebilecek...
Reyhan
Arısoy Levent'in görevden alınma olayı şöyle gelişmişti: Sınıfa giren bazı
veliler, Reyhan Öğretmen'in görüntülerini gizlice çekip, bunu sosyal medyada
yayınlamıştı. Yayınlanan görüntülerde masada oturan öğretmen, ayağa kalkan
öğrenciyi fark etmediği yer alıyordu. Bunun üzerine veliler, görmediği için
sınıfta verimli ders işlenemediğini, ders sırasında öğrencilerin dışarı
çıktığını ve öğretmenin buna müdahale edemediğini, güvenlik zafiyeti oluşturduğunu
söyleyip; ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dilekçe verdiler ve Reyhan Öğretmen'in
görevden alınması istemişlerdi.
Karabağlar
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Reyhan Arısoy Levent'in öğretmenlik yapıp
yapamayacağı konusunda bir rapor almasına karar vermişti. Ancak rapor daha beklenmeden,
17 yıldır öğretmenlik yapan öğretmenin, görevden alınıp idari hizmetlere
alındığına dair bilgi verildi. Reyhan Öğretmen de, bunun üzerine görüntü çeken
velinin tespitini isteyip, hukuka başvurdu. Türkiye Beyazay Derneği de ona bu
süreçte destek verdi.
Görevden
alınma haberi, öğrencilerini çok seven Reyhan öğretmen ve eşi tarafından
üzüntüyle karşılandı. Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü mezunu olan Reyhan
Arısoy Levent küçük yaşta geçirdiği ateşli hastalık sonucu görme yeteneği kaybetmiş...
Eğitimini tamamladıktan sonra var olan açık nedeniyle İngilizce öğretmeni
olarak atanmış... İstanbul ve Karaman'dan sonra 2010 yılından bu yana İzmir'in Karabağlar
İlçesinde Duğrallar İlkokulu'nda görev yapmaya başlamış...
Reyhan
Arısoy Levent, bu konuda verdiği röportajında bir velinin bu görüntüyü
çektiğini belirtip; "Bugüne kadar ne öğretmenlerden, ne okul müdüründen,
ne velilerden bir şikayet geldi. Bu olay ortaya çıkınca şoke oldum. Ben
dersteyken hiçbir öğrenci dışarı çıkmıyor... Sadece teneffüse 1-2 dakika
kaldığında, küçük olduklarından tuvalet ve kantin sırasında ezilmesinler diye
onları erken çıkarıyorum. Çocuklar beni çok seviyorlar. Görmemem, kötü bir
eğitimci olduğum anlamına gelmez. Çok iyi bir eğitimciyim. Bugüne kadar yetiştirdiğim
öğrencilerden de bu belli..." demişti.
Bu
konuda yazılacak ne çok şey var. Bir düşünelim. Görmemesi onun kandırılmasını
mı gerektirir? Öğrencilerin de dürüst olması gerekmez mi? Ondan bir şeyler öğrenmek
yerine onu kandırmaları mı gerekir?
Mesele eğer kopya çekmek ise, öğretmeleri görme engelli olmasa bile
kopya çekmezler mi? Reyhan Öğretmen, yabancı dil öğretmeni bu yüzden ağırlıklı
olarak konuşmaya dayalı (ki bence
engelliler de her alanda öğretmenlik yapabilir) eğitim vermiyor mu? Üstelik, Reyhan
Öğretmen orada gardiyan olarak bulunmuyor ki, "Aman kaçmasınlar..."
diyelim. Orada bir şeyler öğretmek için var. Öğrenmek isteyenler de
karşısında... Reyhan Öğretmen, öğrencilerine güveniyor. Üstelik o öğrencilerine
yabancı dilden daha fazlasını öğretiyor. Güven ve dürüstlüğü... O görmese de gören var!
ALİYE
YÜCEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder