Geçtiğimiz hafta, evde olduğum zaman ilgiyle seyrettiğim “Evim
Şahane” programının ilginç bir bölümüne rast geldim. Programın mimarı ve
sunucusu Selim Bey, görme engelli bir çiftin mutfaklarını dekore edeceği için, gözleri
bantlı halde çalışacağını söyledi. Böylece Selim Yuhay, bugüne kadar görmediğimiz
bir çalışma örneğini ekranlara taşıdı.
Biri beş buçuk, diğeri yirmi yaşında görme yeteneğini tamamen
kaybetmiş Darıcı çifti Kanal D’de yayınlanan “Evim Şahane” programına mutfaklarının
yenilenmesi için başvurmuşlar… Bunun üzerine mimar Selim Bey’de onların
mutfağını dekore ederken; onlarla empati kurmak, ihtiyaçlarını daha iyi anlamak
ve en kullanışlı mutfağı yapmak için çalıştığı üç gün boyunca gözlerini bantlamış…
Eline de görme engellilerin kullandığı beyaz bastonu almış…
Selim Yuhay, görme engelli çiftin mutfağının dekorasyonuna
başlamadan önce “Darıcı çiftinin ve görme engelli insanların yaşadığı sorunları
anlamak ve onların istediği gibi güvenilir bir eve sahip olmaları için bunu
yapmak istedim. Ve ilk defa dekore etmeye geldiğim bir evi görmeden yapacağım
ve görmeden bu evden ayrılacağım. Bunu yaparken de umarım kimseyi incitmiş
olmam…” diye bir açıklama yapıyor.
Tıpkı ev sahipleri gibi Selim Bey de, mutfağı hiç görmeden sadece elleriyle
dokunarak tanıyor. Daha sonra her aşamada gözleri kapalı ve sadece dokunarak
çalışıyor. Mutfağın çizimini, malzemelerin seçimini ve alımını hep gözleri
bantlı halde yapıyor. Alışveriş yaparken her ayrıntıya görme engelliler açısından
bakıyor. Onlar için çeşitli kolaylıklar düşünüyor…
Başarılı mimar, dekore edeceği mutfak için pek çok ayrıntıyı dikkate
alıyor. Dolap kapaklarını, açık kaldığında başlarının çarpmaması için sürgülü
yapıyor. Fırını küçük çocuklarının açmaması için kilitli olanından seçiyor. Evyeyi
kullanım açısından en uygun yere koyuyor. Sonunda mutfağı çiftin ve küçük
çocuklarının en rahat hareket edeceği şekilde tasarlıyor.
Dokunarak keşfettiği mutfağı dekore edip bitiren Selim Bey,
mutfağı görme engelli çiftin kullanımına sunuyor. Her şey bittikten sonra gözlerindeki
bandı çıkarıp kameraya göstererek “Kolaydı… Bakın! İşte bu kadar kolay bir
evdi. Anlık… Biz bunu yapabiliyoruz. Ama ya onlar? Bu kadar kolay, görme yetilerini
kazanabiliyorlar mı?” diye sorup, yaptığı çalışma için “Gördüm! Ellerimle
gördüm ve gönlümle gördüm…” diyor.
Empati kurabilmek önemli… Engelli bireyin ihtiyacı olan en önemli
unsur belki de empati... Kendini onun yerine koyduğunuz an her şey yolunda
gider. İletişim kolaylaşmış olur. Selim Yuhay’ın da yaptığı da işte buydu…
Görme engelli biri gibi davranıp, onlar gibi çevreyi algılayıp, neye ihtiyacı
olduğunu tespit edip, ona göre hareket etmek… Ne kadar etkileyici, ne kadar anlamlı…
İnsan seyredince “Empati böyle olur… İşte bu mimar şahane!” diyor.
ALİYE YÜCEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder