Engelli
küçük kızın karne üzüntüsü haberini gördüğümde ister istemez bir empati kurdum.
Haberde Mardin'in Artuklu ilçesinde yaşayan Fikriye Nur Esin'in karne
alamamasının üzüntüsü anlatılıyordu. Engelli olan 9 yaşındaki Fikriye Nur,
okula devam edememenin üzüntüsünü yaşamış ve bu bir haber yapılmıştı. Yarıyıl
tatilinin başladığı ve öğrencilerin karne aldığı gün önemli bir haberdi bu... Okumak
ve karne almak isteyen engelli bir çocuk...
Fikriye
Nur, arkadaşları gibi okula gidememenin ve karne alamamanın üzüntüsünü yaşıyor
ve "Herkes karne alacak ben alamayacağım..." diyerek üzüntüsünü dile
getiriyor. Küçük kız daha sonra "Okulumu seviyorum. Benim arkadaşlarım
olsun istiyorum. Ben okula gitmiyorum, eğer gitsem arkadaşlarım olurdu.
Gazeteci olacağım çünkü gazeteciler çok iyi. Ne olur bana yardım edin. Çünkü
ben engelliyim. Engelliyim diye beni kabul etmiyorlar..." diye anlatıyor. İlkokul
2. sınıfa kadar giden küçük kız, okulda yaşanan problem nedeniyle okuluna devam
edememiş.
Annesi
bu konu ile ilgili: "Öğretmeni kendisiyle engelli olduğu için
ilgilenmiyordu. Kendisini okul müdürüne de şikayet ettik. Sürekli kendisine
bağırıyordu. Bize "Kızınızı başka okula gönderin. Benim yanıma getirmeyin"
diyordu. Bu yüzden okula gönderemedik bu yıl. Bütün çocuklar karne alacak.
Kızım alamayacak. Karne almayı çok istiyordu. Engelli olduğu için okuldan geri
kalsın istemiyorum. Onun da okumaya hakkı var. Eğer kızım engelli olmasaydı,
gelip "neden okula göndermiyorsun" diyeceklerdi. Ama engelli olduğu
için istemiyorlar onu. Tek istediğim vatana hayırlı bir evlat olsun. Cumhurbaşkanından
bu konuda yardım bekliyorum" diyor.
Bu
ailenin anlattığı... Diğer tarafta ise; İhlas Haber Ajansı'nın (İHA) telefonla
ulaştığı okul yetkilileri ve öğretmenler ise bu iddiaları yalanlamışlar. Ne dediler,
kendilerini nasıl savundular, sebebini ne diye açıkladılar. Bu konuda bilgi
verilmemiş. Gerçek nedir? Kim haklı, kim haksız bilemeyiz. Ama ortada bir
gerçek var ki o da küçük kızın okula gidemediği ve karne sevincinden mahrum
kaldığı... Fikriye Nur da akranları gibi okula gidebilmeli ve eğitim almalı...
Engelli
çocukların eğitim alması çok önemli... Bunun içinde "kaynaştırma eğitimi"
var. Bu engelli öğrenciler için bir hak. Ancak bu nedense uygulamada bazen
böyle olmuyor. Neden olmuyor anlamak zor. Bu olayda aile öğretmeni suçluyor.
Bazı okullarda öğrenciler tarafından dışlanıyor. Bazen de öğrenci velileri
engelli öğrencileri istemeyebiliyorlar. Eğitim almak isteyen engelli öğrencilerin
ve ailelerinin işi oldukça zor. Kendilerini okula ve öğrencilere kabul ettirmek
için uğraşmaları, savaşmaları gerekebiliyor.
Engelli çocukların
kendi akranlarıyla birlikte eğitim alması; hem onlar, hem de diğer çocuklar
için çok kazançlı bir durum. Ama görüyoruz ki bazen amacına ulaşamıyor. Bunun
için bir şeyler yapılmalı... Bir çözüm yolu bulunmalı... Bir tek engelli çocuk
bile eğitim hakkından mahrum kalmamalı... Kabul etmek gerekir ki bazı engelli
çocuklar için özel bir eğitim ve çaba gerekebilir. Ama engelli çocuklar da
engeli olmayan çocuklarla aynı okula gidebilir. Sadece bazı hareketleri kısıtlı
diye ya da tekerlekli sandalyede diye bir çocuk neden ayrı bir okula gitsin ki?
ALİYE YÜCEL