> Engeloji : Özürlü Çocuk

Translate

Özürlü Çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Özürlü Çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Aralık 2011 Cumartesi

BEN ÖLDÜKTEN SONRA...



“Ben öldükten sonra…” Bu cümleyi öyle çok duydum ki… Pek çok özürlü çocuk, özellikle de kendi hayatını yardımsız yürütemeyen ve öz bakımını bile kendi yapamayan çocuk annesi bunu söyler. Yüksek sesle söyleyemeyenler de mutlaka aklından geçirir. Ne büyük bir çaresizlik cümlesi… “Ben öldükten sonra…”
Bunun için sosyal olarak bir şeylerin yapılması ya da çocuğun yakınları, kardeşleri olması yetmez bir anne için… O hep içinde bir yaradır. “Ben öldükten sonra çocuğum ne olacak?” “Ben öldükten sonra ona kim bakacak?” “Çocuğum bensiz ne yapacak?” der durur. Çünkü bilir ki tüm bunlara bir anneden başkası dayanamaz! Kimse ne kadar mükemmel olursa olsun, anne gibi çocuğa bakamaz! 

Engelli çocuk annesi, kendi çektiği sıkıntı, üzüntü, dışlanma, zorluk (hele de kocası duyarsızsa) gibi pek çok şeye göğüs gerer… Bu durumun psikolojik, sosyal, maddi ve manevi her türlü zorluğuna katlanır… Savaştığı ne çok şey vardır. Bizim aklımıza bile gelemeyecek ne çok şey… Kendi için her şeye razıdır da, kendisi olmadan çocuğunun ne yapacağını düşünür!

En ilginci de içi yanarak, yüreği parçalanarak “Benden sonraya kalmasın!” diye dua eder! Bu ne inanılmaz bir duadır! Canını vermeye razı olan ve evladına bir zarar gelecek aklı çıkan anne böyle bir dua eder! Ne demektir bir evlat için böyle bir dua edebilmek! Buradaki hassasiyet ve inceliği anlayabilmek çok önemli… Bir anneye bunu dedirten ruh halini anlayabilmek! Bir annenin en büyük duası “Bana evlat acısı gösterme…” diye ettiği dua değil midir? O ruh halinden bu ruh haline gelebilmek kolay mıdır? Yine sadece evladını düşündüğü için böyle dua eder.



Yemek yeme, giyinme gibi normal bir çocuğun rahatlıkla yapabildiği şeyleri yapabilmesi bile anneyi öyle mutlu eder ki… “Kendine bakabilse, kendi işini kendi görse bile yeter…” diye düşünür. Bu konudaki her adımı, her gelişimi en büyük mutluluğudur. Belki kendisi olmadan da yaşayabilecektir!

Bu konuda yazacak çok şey var. Sayfalarca da yazılabilir. Bu yazılanlardan sonra tüm bunları da sosyal politikalara bağlamak ve Türkiye’de neler yapılabildiğine getirmek gerekir. Ama ne yapılırsa yapılsın maalesef ki “Ben öldükten sonra…” cümlesi daha çok annenin aklından geçecek… Geçmeye devam edecek…

Sonuç olarak; engelli evlat sahibi olmanın büyük bir imtihan olduğunu bilmek her şeyden önemli! Olaya böyle bakmak, bunu idrak etmek gerekir. Bizim onlar için yapmamız gerekense, yapabileceğimiz her konuda yardımcı olmamız ve en önemlisi onlar için bol bol dua etmemizdir. Allah bu annelerin yar ve yardımcıları olsun…

ALİYE YÜCEL