> Engeloji

Translate

6 Temmuz 2025 Pazar

ENGELLİLER İÇİN DEĞİL, ONLARLA BİRLİKTE


Geçtiğimiz gün yabancı kaynaklı "engelli insanlar için değil, onlarla birlikte politika oluşturmak" konulu bir makale okudum. Çok etkilendim. İlginçtir ki ertesi gün; "Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu" haberine rastladım. Haberde; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu'nun kurulduğunu ve çalışmalarına başladığı yazıyordu.

Komisyon, engelli bireylerin karşı karşıya bulunduğu sorunların tespiti, çözüm yollarının geliştirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması amacıyla kurulmuş. İlk toplantıda, AK Parti İzmir Milletvekili ve önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, oy birliğiyle başkan seçiliyor. 

Komisyonda 6 partiden 22 vekil görev yapıyor. Komisyon üyeleri arasında AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, DEM ve Yeni Yol Partisi milletvekilleri görev alıyor. 

Kasapoğlu, "Bugün burada, toplumsal sorumluluğumuzun en anlamlı başlıklarından biri olan engelli bireylerimizin hayatını daha yaşanabilir, daha adil ve daha erişilebilir kılmak amacıyla önemli bir göreve başlıyoruz. Bu mesele partiler üstü bir meseledir; bu mesele memleket meselesidir. Engellilik yalnızca bireyin ya da ailesinin değil, hepimizin ortak konusu, ortak vicdanıdır" diye başlıyor.

Farklı engel gruplarını temsil eden bireylerin de sürece dahil edileceğini belirten Kasapoğlu, sözlerini şu ifadelerle tamamlıyor: "Türkiye’nin bütün imkanları, 86 milyon olarak Türkiye’nin tüm evlatlarınındır. Biz bu ülkenin evlatlarının önünde hiçbir engeli tanımıyoruz, kabul etmiyoruz. Hayata geçirilebilir, kalıcı ve katılımcı çözümler geliştireceğiz."

Komisyonun iyi niyetle ve faydalı olmak amacıyla kurulduğuna zerre kadar şüphem yok. Ancak engelliler için değil engellilerle birlikte bir politika oluşturulmalı. Yoksa iyi niyetle yapılan çalışmalar bir sonuca varmayabilir. Bu konuda böyle düşünüyorum. Bence başka bir yolu da yok. Engellilerin deneyimlerinin merkezde olduğu projeler üzerinde yapılan çalışmalar hedefine ulaşabilir. 

Ortak üretimler çok önemli. Ancak ortak üretimde, strateji yazıldıktan veya proje başladıktan sonra bitmez. Bir dizi kimlik ve deneyime sahip engelliler en başından itibaren komisyona dahil olmalı ve her süreçte bulunmalıdır. Ayrıca; çalışmalarda engellilerin en geniş çeşitliliği de unutulmamalıdır.
 
Okuduğum makalede; engellilerin kendilerini etkileyen sorunlar hakkında konuşmalara öncülük ettiğinde, bu konuşmaların değişeceği için; jargon, formaliteler ve soyut "politika konuşmalarından" uzaklaşıp, gerçek anlamlı bir diyaloğa girdiklerini belirtiyordu ki, bana farklı bir bakış açısı sağladı.
 
Sonuç olarak, engelliler için değil, onlarla birlikte politika oluşturmak gerekiyor.

Kaynak: İHA
 
ALİYE YÜCEL
 

27 Haziran 2025 Cuma

KISA FİLMİN ANLATTIKLARI (KRING)


Bu gece birçok ödül almış kısa bir animasyon filmi izledim. Malezyalı stüdyo Brainy Bones Studios'un kısa animasyon filmi "Kring". Film, yedi yaşındaki öğrencilerinden birinin basit aritmetiği öğrenmekte zorluk çektiğini fark eden Suraya isimli bir öğretmenin hikayesini anlatıyor.

Suraya, öğrencisi Mael'in sayı ile ilgili kavramları hesaplama ve öğrenme yeteneğini bozan bir öğrenme güçlüğü olan diskalkuli olduğunu anlıyor. Bu öğrenme güçlüğü aynı zamanda "matematik disleksisi" olarak da biliniyor. 

Mael'in sayılarla ilgili sıkıntısı korkunç bir kovalamaca olarak gösterilirken, Suraya'nın öğrencilerinden birinin başarısız olma korkusu cehennem azabına dönüşüyor. Sonunda, biraz araştırma ve çabayla Suraya, öğrencisi için bir şeyler yapmayı başarıyor ve sonuna kadar gitmeye istekli bir öğretmen olduğunda aslında kötü öğrencilerin de olmayacağını gösteriyor.


Kring'te hikayenin her iki tarafındaki mücadeleleri göstermek için filmin müziği, ses efektleri ve animasyonu etkileyici bir şekilde kullanılmış. Kapsayıcılığı, dikkat çekici sunumu nedeniyle birçok önemli ödül ve uluslararası tanınırlık kazanmış.

Film, 2018 yılında Malezya Dijital Ekonomi Şirketi'nin Fikri Mülkiyet Yaratıcısı Yarışması'nı (IPCC) kazandıktan sonra fon almış ve o zamandan beri 4. Festival International Du Film Sur Les Handicap 2020'de En İyi Kısa Animasyon Ödülü, Digicon6 Regional'da Yeni Nesil Ödülü, Şili'deki Cine Lebu Festival Internacional de Cine 2020, Peru'daki Mi Primer Festival 2020 ve Londra'daki Canterbury Anifest Ödülü 2020 de dahil olmak üzere birçok uluslararası film festivalinde yer ve ödül almış...

2020 yılı yapımı olan animasyon filmin süresi 7 dakika 25 saniye. Süre kısa ama çok şey anlatılmış. Öğretmen Suraya, "Hiçbir öğrenci geride kalmasın!" diyor. Bunun çabasını gösteriyor ve kazanıyor. 

Kaynak: ea.ign.com

ALİYE YÜCEL




21 Haziran 2025 Cumartesi

NEDEN 21 HAZİRAN?



21 Haziran ALS Farkındalık Günü'dür. 

ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz), motor nöronlar dediğimiz, beyin ve omurilikte bulunan, kasları hareket ettirmekle görevli sinir hücrelerinde hasar bırakan bir hastalıktır. 

Zamanla kol ve bacak kaslarını hareket ettirmekte güçlük, hastalığın ileri aşamalarında yemek yemede, nefes almada güçlükler şeklinde kendini gösterir. Bellek ve duyu sistemi ise sağlam kalır.


Dünya genelinde 450 bin, Türkiye'de ise 6-8 bin civarında ALS hastası olduğu tahmin ediliyor.

ALS hastalığının henüz kesin bir tedavisi yoktur.  ALS Farkındalık Günü'nün 21 Haziran olarak seçilmesinin özel bir anlamı vardır.

21 Haziran gün dönümüdür ve her yıl 21 Haziran ALS hastalığının nedeni, tedavisi, tedavisine yönelik çalışmalarda bir dönüm noktası olacağı umudunu içermektedir.

ALİYE YÜCEL

19 Haziran 2025 Perşembe

VOLKSWAGEN'DEN ENGELLİLER İÇİN GERİ ÖDEME


Volkswagen, engelli sürücüler için kapsayıcı "Sürücü Erişim" programını başlattı. Adı "halkın arabası" anlamına gelen Volkswagen, Sürücü Erişimi programıyla daha fazla kişinin arabası olmayı hedefliyor. Firma, 2026 yılı ürün gamı için güncellemelerini duyurdu. Araçlarını fiziksel engelli müşteriler için de sürülebilir hale getirmeyi amaçlayan girişim, sürücülere Volkswagen'lerinde yaptıkları değişiklikler için geri ödeme yapıyor.

Sürücü Erişimi, yeni ve sertifikalı ikinci el VW'lerin alıcıları ve kiracıları için de geçerli olacak. Otomobil üreticisi, müşterilere satın alma tarihinden itibaren bir yıl içinde takılan 1.000 dolara kadar ekipman için geri ödeme yapacak. 

Uygun değişiklikler arasında; kaldırma ekipmanı ve taşıyıcılar, pedal ve direksiyon simidi uzantıları, daha az efor gerektiren fren sistemleri ve el kontrolleri bulunuyor. Bu değişikliklerin durumuna göre tamamen  veya yalnızca genel maliyeti karşılayabilecek.


Volkswagen, bu girişime dikkat çekmek için Torsten Gross'u program elçisi olarak işe aldı. Pazarlama ve reklam yöneticisi olan Gross, 15 yaşındayken geçirdiği omurilik yaralanmasından beri kuadriplejik (omurilik felci); yaralanma ona kollarını bir dereceye kadar kontrol etme yeteneği kazandırdı.
 
2021'de Lime Rock Park'ta bir pist gününden sonra Gross, yarışlara ilgi duymaya başladı ve o zamandan beri el kumandalarıyla modifiye edilmiş arabalarla yarışıyor. Gross ayrıca, diğer engelli sürücülerle pistte sürüş deneyimini paylaşmak için Just Hands Foundation adlı kar amacı gütmeyen bir kuruluş kurdu. 

Bu tür sürücü erişimini destekleyen yardımları diğer otomobil üreticileri de yapar umarım. Çünkü, bu donanımlar masraflı olabiliyor. Fiziksel engelli müşterilerin araç sürebilmeleri onlar için çok gerekli... Hayati bir  önem taşıyor. 

Kaynak: cars.com

ALİYE YÜCEL

11 Haziran 2025 Çarşamba

REHBER KÖPEK GİREMEZ!


Rehber köpekler; engellilerin yetersiz kaldığı durumlarda bazı şeyleri yaparak ve engellilerin bazı ihtiyaçlarının karşılayarak onların hayatını kolaylaştırıyorlar. Görme engellilere yardımcı olan "rehber köpekler"; engelli sahipleriyle 24 saat birlikte yaşıyor, her yerde birlikte dolaşıyor. Sinema, tiyatro, lokanta, otel gibi pek çok yere onlarla birlikte giriyorlar. Evde, dışarıda, asansörde, merdivenlerde, sokakta, caddede ve kısacası her yere onlarla beraber gidiyorlar. 

Köpeğin tüm dikkati sadece sahibinde ve yapacağı işlerde oluyor. Bu köpekler; hizmet köpekleri, yardımcı köpekler, asistan köpekler, terapi köpekleri gibi çeşitli isimler alıyorlar.

İstanbul'da yaşayan görme engelli M.K, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından işletilen bir sosyal tesise rehber köpeğiyle girmek istiyor, ancak evcil hayvanların kabul edilmediği gerekçesiyle izin verilmiyor. Bunun üzerine M.K, rehber köpeği vasıtasıyla bağımsız hareket edebildiğini belirterek, köpeğiyle birlikte içeri alınmaması nedeniyle engellilik temelinde ayrımcılığa uğradığını öne sürerek Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na (TİHEK) başvuruyor.


İnceleme kapsamında İBB'den alınan yazılı görüşte, tesisin yalnızca açık alanda bulunan kafeterya bölümüne taşıma kabında olması şartıyla evcil hayvanla giriş yapılmasının mümkün olduğu, sosyal tesiste ayrımcılık yapılmasının söz konusu olmadığı iddia ediliyor.

Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden M.K'nin rehber köpeğiyle birlikte tesise alınmadığının anlaşıldığı bildirilen kararda, şu değerlendirmeler yer alıyor:
"Rehber köpekler yerine getirdikleri işlev gereği engelli kişilerin güvenli ve bağımsız bir şekilde yaşamasını ve topluma katılımını sağlamaktadır. Bu niteliği itibarıyla rehber köpekler, evcil hayvanlardan ayrılmakta ve adeta yardımcı olduğu engelli birey ile bir bütün olarak düşünülmesi gereken bir canlıya dönüşmektedir. Rehber köpeklerin evcil hayvan gibi değerlendirilmesinin engelli bireylerin erişim hakkı açısından orantısız bir sonuç doğuracağı açıktır." 
 
Kararda, rehber köpeklerin, görme engelli kişilerin bağımsız ve güvenli şekilde hareket etmesini sağlayarak engellilerin topluma tam katılımı açısından önemli bir fonksiyonu yerine getirdiğine işaret edilerek, "Rehber köpekler, engelli bireyle bir bütün olarak düşünülmeli" deniliyor.

Böylece başvuruyu değerlendiren TİHEK, İBB'nin işlettiği sosyal tesise rehber köpeğiyle girişine izin verilmeyen görme engellinin başvurusunda, engellilik temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar vererek, belediyeye 150 bin lira idari para cezası uyguluyor.

Kaynak: A.A

ALİYE YÜCEL  

4 Haziran 2025 Çarşamba

ENGELLİNİN ADI YOK


Engelliyim, birçok engelli tanıdım, birçok engelli hikayesi okudum, birçok engelli hikayesi duydum ve engelli hikayesi yazdım. Ama yazamadığım ve çok etkilendiğim yaşanmış bir engelli hikayesi var. 

Bu hikayeyi hep yazmak istedim. Her defasında yazamadım vazgeçtim. Neden bilmiyorum. Yazmaya dayanamadım galiba... Şimdi y
azıyorum. Okuyunca siz ne hissedeceksiniz merak ediyorum. 

Nüfus sayımı yapıldığı yıllardan birinde eve gelen nüfus sayım memuru kayıt yaptığı sırada içerideki odadan gelen bir ses duyuyor. Ev sahibine "Bu ses nedir? Bir çocuğunuz daha var galiba onu kayıt etmedik" diyor. 

Ev sahibi bunun üzerine "Gerek yok o sakat..." diyor. 

Görevli de bu sayımın, çocuk sayısı da dahil bir çok durumu belirlemek amacıyla yapıldığını belirtip, çocuğu da kayıt etmek üzere adını ve kimliğini soruyor. 
 
Babasından "Sakat o, ad koymadık! Kimliği de yok.. " cevabını alıyor. 

Bu gerçek hikaye nüfusu memurunun anlatımıyla medyada haber olarak yer almıştı. Duyduğumda inanamadım. Nasıl inanayım. Olabilir mi böyle şey? Engelli diye bu değersizlik. Engelli diye isim bile verilmemiş bir çocuk. Çok acı değil mi?

ALİYE YÜCEL 

26 Mayıs 2025 Pazartesi

ENGELLİ EMEKLİLİĞİ 2025


“Engelli emekliliği kalkıyor mu?” sorusu gündeme geldi. Hayır! Engelli emekliliği kaldırılmadı. Emekliliğinde önemli değişiklikler oldu. 2025 yılı düzenlemesiyle şartlar ve süreçler değişti.
 
Bu yeni yasa ile özellikle Ekim 2008 öncesi sigortalı olan SSK’lılar için emeklilik süreçleri sadeleştirildi ve standart oluşturuldu. 

Yeni yasa 2008 öncesi sigortalı olanların Gelir İdaresi Başkanlığı ile ilişkileri kesilecek. Artık vergi indirimi belgesi yerine, SGK sağlık kurulları tarafından verilen çalışma gücü kaybı raporu esas alınacak. 

Sağlık kurulları raporuna göre engellilik derecesi belirlenip, bu şartlara göre emekli olabilecekler. 

2008 öncesi sigortalılardan yüzde 40-49 engelliliği olanlar 18 yıl çalışıp 4100 prim gün ile, yüzde 50-59 engelliliği olanlar 16 yıl çalışıp 3700 prim gün ile, yüzde 60 ve üzeri engeli olanların ise 15 yıl, 3700 prim gün ile emekli olabilecek.

ALİYE YÜCEL