> Engeloji

Translate

5 Mart 2017 Pazar

NOTER TASDİKLİ PİŞKİNLİK


Engellilerle ilgili uygulamalarda pek çok ilginç olaya rastlıyoruz. Ancak bu yenilir yutulur gibi değil. Pes dedirtti. Duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Engelli biri notere gidiyor. Merdiven çıkamadığı için evraklar aşağıya getiriliyor. Bunun için "yol ücreti" alınıyor. Şaka gibi... Binanın engelliye uygun olmaması yüzünde üzülüp utanacağına ve özür dileyeceğine tutmuş ücret istiyor. Pişkinliğe bakın. Hem suçlu, hem güçlü... Devletin notere ceza kesmesi gerekirken, noter engelliye kesmiş!

Gelelim yaşanan olaya; Olay tekerlekli sandalye tenisinde dereceler alan milli sporcumuz Büşra Ün'ün başından geçiyor. Ün, bir işlem için İzmir Şirinyer'deki 16. Noter'e gidiyor. 3. katta hizmet veren ve asansörü olmayan noterliğin merdivenlerini çıkamıyor. Bunun üzerine onun yerine arkadaşı işlem için çıkıyor. Ancak imza gerekiyor ve noter görevlisi imza için evrakları aşağıya getiriyor. Büşra Ün de evrakları imzalıyor.

Buraya kadar her şey normal... İş ücret ödemeye gelince; noter ücretlerinin dışında bir de yol ücreti ekleniyor. "Yol Ücreti: 17.74 TL." Büşra Ün bunu görünce görevliye soruyor. "Evrakı aşağıya getirdik, yol ücreti işlem parası almamız gerekiyor" cevabını alıyor. Ücreti ödüyor.Genç kız bunu sosyal medyada "Engellilik nedir diye soranlara 'Noterde 25 basamak merdiven çıkamadığımda kişilerin aşağıya gelmesi için 17.74 TL. ödemektir' deyin" sözleriyle çok da anlamlı bir ifadeyle paylaşıyor.


Bu konu medyaya yansıyınca çok tepki aldı. Bunun üzerine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ olaya el koydu. Bakanın talimatıyla, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Türkiye Noterler Birliği'ne bir  yazı gönderdi. Bu fazla ücretin iadesi ve noter hakkında gerekli işlemin yapılması istendi. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. Noterler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Tutar, hata yapıldığını belirtti ve gerekli açıklamayı yaptı. Noterler Birliği adına özür de diledi. 

Konu üzerine hazırlanan rapor doğrultusunda ücret (azlığı çokluğu önemli değil, yapılan yanlıştı) geri ödendi. Eksikliklerle ilgili olarak notere ayrı ceza, engellilere uygun olmadığı için bina sahibine ayrı ceza geldi. 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun hükümlerine göre; kamu kurumu olması nedeniyle notere 15 bin lira, bina sahibine 3 bin lira idari para cezası uygulandı. Noter böylece yaptığına yapacağına pişman olmuştur.

Bu tatsız olay, Rio 2016 Paralimpik Oyunları'nda tenis dalında ülkemizi temsil eden sporcumuzun başına geldi. Medyaya yansıdı. Konu ile ilgili pek çok haber yapıldı. Herkes tarafından duyuldu. Çok tepki aldı. Ama bu tür olaylar her zaman yaşanabiliyor. Her engellinin başına gelebiliyor. Her alanda düzelmesi gereken çok şey var. Bunu yapan noter olamaz, bunu yapan bir devlet kurumu da olamaz. Böyle engel olunmamalı... Engelliler için kanunlar, hükümler ve yaptırımları var. Ama her şey kanunla olmaz ki... Bunu insanlar yapmamalı... Bunu yapan insan olmamalı!


ALİYE YÜCEL

26 Şubat 2017 Pazar

ANDREA BOCELLİ'NİN SESİ


Andrea Bocelli'nin şarkılarını dinleyenler, onun sesinin ne kadar güzel, ne kadar etkileyici olduğunu bilirler. Kazandığı şöhret için görme engelli olmasının etkisi olduğu söyleyenler de olmuştur. Bu ne derece doğrudur bilemeyiz. Belki görme engelli olmasa da bu güzel sesi ile yine dünyaca ünlü olabilirdi. Ama gören bir insan olarak benim bloguma konu olmazdı o ayrı!

1958 yılında doğan Andrea Bocelli, 12 yaşında futbol oynarken başına gelen bir darbe sonucu beyin kanaması geçiriyor ve görme yeteneğini kaybediyor. Küçük yaşta müzik dersleri almaya ve şarkı söylemeye başlıyor. Hukuk eğitimi alsa da müziği hiç bırakmıyor. Ailesi de onun avukat olmasını istiyor, bu konuda ısrar ediyor. Ancak o müziği seçiyor. Dünyaca ünlü tenor olmasının yanı sıra söz yazarı, besteci ve albüm yapımcısıdır. Müzik kariyerine de pek çok başarı ve ödül sığdırıyor. Avukatlık yapsa da çok başarılı olurdu. Ancak, dünya onun insanın içine işleyen, insana huzur veren güzel sesinden mahrum kalırdı.

Bocelli'nin, Luciano Pavarotti ile tanışma hikayesi oldukça ilginç. Bir gün telefonu çalmış ve karşıdaki ses "Ben Pavarotti..." demiş. Andrea Bocelli, önce kulaklarına inanamamış, sonra sesinden tanımış... Pavarotti, onun bir şarkısını dinlediğini çok beğendiğini ve onun için aradığını söylemiş. Düzenlediği bir yardım etkinliğine davet etmiş. Orada tanışmışlar ve daha sonra birlikte düet yapmışlar. Bu harika düeti dinlemeniz gerekir.


Dünyaca ünlü İtalyan tenor yapılan bir röportajda ilk sahneye çıktığında hissettiklerini şöyle anlatıyor: "Kalabalığın büyük alkışını hatırlıyorum. Sevildiğimi hissettim orada..." diyor. Hep derim ya sevilmek sevildiğini hissetmek herkes için çok önemlidir. Ama engelliler için galiba çok daha fazla önemli... Ne kadar ilginç ki, şarkı söyledikten sonra aldığı alkış sonrası başarılı olduğunu değil de sevildiğini hissediyor.
 
Bocelli ile ilgili son haberlerden biri de, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın yemin töreninde şarkı söylemek için adının geçtiği oldu. Bocelli'yi sevenler sosyal medyadan "Bunu yapma, kaç para öderlerse ödesinler buna değmez...", "Lütfen melek sesini bunun için kullanma...", "Trump, engelli insanlarla açıkça alay eden biri. Sen de engelli birisin..." diye yazmışlar. Andrea Bocelli'nin bu tepkiler nedeniyle geri adım attığı ve sahne almaktan vazgeçtiği yazıldı.

Andrea Bocelli, dünyanın en iyi 3 tenorundan biri olarak kabul edilmiştir. Yaşayan en güzel erkek sesi olduğu söylenir. Bu harika sesin sahibinin görme engelli olduğu duyanlar ise hep şaşırıyor. Ne diyeyim bilemedim. Şaşıran kişilere; "Güzel sese sahip olmak için, sanatçı olmak için engelsiz olmak mı gerekiyor?" diye sormak lazım. Ses, Allah vergisi bir yetenek. Güzel bir sese engelli engelsiz herkes sahip olabilir. Engelli bir kişi de dünyaca ünlü bir sanatçı olabilir.


ALİYE YÜCEL 

19 Şubat 2017 Pazar

OTURARAK VOLEYBOL


Oturarak voleybolu duydunuz mu? Pek çok kişi bunu ilk kez duyuyor olabilir. Çünkü, oturarak voleybol (paravolley) Türkiye'de çok duyulan bir spor dalı değil. Oturarak voleybol bir engelli sporu ve bedensel engelliler tarafından oynanan voleybol çeşididir. Oturarak voleybola; ampute, bacağı veya kolları felçli, bacağı kısa, skolyoz, cüce, MS hastası, polio ve beyin felci geçiren bedensel engelliler katılabiliyor.
 
10x6 metrekarelik bir sahada; erkekler için 1.15 metre, kadınlar için 1.05 metre yüksekliğinde filelerde oynanır. Tahmin edileceği gibi, oturarak voleybolun normal voleyboldan bazı farklılıkları vardır. Servis vuruşu, hücum vuruşu ve blok esnasında oyuncunun bir bölümü yerle temas halinde olmak zorundadır. Takımlarda en az 8 sporcu vardır. Yaş sınırlaması da şöyledir; en küçük sporcu 12 yaşında, en yaşlı sporcu da 50 yaşında olabilir.

Oturarak voleybol, dünyanın bir çok yerinde  ve Paralimpik Oyunları'nda (Engelli Olimpiyatları) yıllardır oynanmaktadır. İlk olarak 1956 yılında Hollandalı Spor Komitesi tarafından kurulmuştur. Ülkemizde 2005 yılında tanıtım seminerleri ve antrenörlük kurslarıyla başlamış, 2006 yılında BESF tarafından branş olarak tanınmıştır. Çeşitli şampiyonalar, milli takım kampları ve özel turnuvalar ile devam etmiş. Ancak Türkiye'de  oturarak voleybol ligi  yıllar sonra 2016 yılında kurulmuştur.


Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu (TBESF) tarafından düzenlenen Türkiye Oturarak Voleybol Ligi 1. Lig 1. Etap Karşılaşmaları bu hafta 17-18-19 Şubat tarihlerinde Karabük'te yapıldı. 3 gün süren karşılaşmalarda Karabük, Zonguldak, Samsun, Adana, Konya, Muğla, Diyarbakır ve Karaman'dan 9 takım mücadele etti. 1. Lig 1. Etap karşılaşmaları sonrası A Grubu'nda Zonguldak Ereğli Belediyespor 12 puanla, B Grubu'nda ise Adana Umudun Işığı 9 puanla lider oldu.

Bu hafta yapılan karşılaşmalardan kaç kişinin haberi oldu? Maalesef çok az kişi bunu duydu. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Asbaşkanı Oğuz Çerik yaptığı açıklamada bundan yakındı ve "Oturarak voleybol sporu dünyada üst sıralara ulaşıyor. Ancak henüz Türkiye'de istenen seviyede değil..." diye bir açıklama yaptı. Ülkemizde maalesef engelli sporlarına ilgi çok az. Bu nedenle oturarak voleybol da bundan payını alıyor. Oysa ülkemizde diğer spor dalları gibi engelli sporu da her türlü ilgi ve desteği görmeli... 

ALİYE YÜCEL  

12 Şubat 2017 Pazar

BENNUR


Medyada yer alan haberlere göre, AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun'un hayatı beyazperdeye aktarılıyor. Geçirdiği trafik kazası sonrası omurilik felci olan ve hayatını tekerlekli sandalyede sürdüren Bennur Karaburun'un hayatı oldukça ilginç... Bennur Karaburun'un bu ilginç hayat hikayesini Diyarbakırlı genç prodüktör ve arkadaşları film yapacaklar. Filmin adı "Bennur" olacakmış. Oldukça çarpıcı bir isim... Ben-Hur'dan sonra Bennur! Bu da bizden bir kahramanlık hikayesi...

Gelelim Bennur Karaburun'un hayat hikayesine; 1973 yılında Bursa'da doğuyor. 23 yaşına kadar profesyonel olarak yüzme ve su sporları ile ilgileniyor. Türkiye dereceleri ve rekorları var. Uludağ Üniversitesi Tekstil Bölümü'nü bitirdikten sonra imalat müdürü olarak çalışıyor. 1996 yılında çalıştığı firmanın aracı ile bir trafik kazası geçiriyor. Kazada boynu kırılınca aylarca hastanede yaşam mücadelesi veriyor. O günden sonra omurilik felçlisi olarak tekerlekli sandalyede hayatını sürdürüyor. Ailesine destek için seyyar satıcılık yapıyor. Bu arada Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü'nü bitiriyor.

İki dil bilen Karaburun; engelli hale geldikten sonra kök hücre konusunda araştırmalar yapmış. Amerika ve Çin ile bağlantıya geçmiş. Kök hücre ameliyatı yapılmalı yapılmamalı mı diye tartışılırken o ameliyat olmuş... İlk kök hücre ameliyatı olanlardan... Kök hücre ile ilgili ; Eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, zamanın başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın doktorları ve Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler yapmış. Öyle ki bu konuda çalışmalar yapmak için de milletvekili olmak istiyor. 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 yılında milletvekili seçiliyor.


Bennur Karaburun, TBMM'deki yasama çalışmaları, engelli sorunlarına çözüm çalışmalarının yanı sıra AK Parti'nin milletvekili çıkaramadığı illerde gönüllü milletvekili olarak çalışıyor. Partinin programlarıyla Doğu ve Güneydoğu'ya gidiyor. Bennur Karaburun, filmini yapacak Miraç Can Ergenekon ile Diyarbakır'ın Sur ilçesinde mağdur aileleri ziyareti sırasında tanışmış. AK Parti Diyarbakır İl Gençlik Kolları Başkanvekili olan Miraç Can Ergenekon ona refakat etmiş.

Miraç Can Ergenekon, o tanışmadan sonra Bursa'ya gelerek "Hayatınız engellilere güç verecektir. Onların hayata tutunmasına örnek olacaktır..." diyerek Bennur Karaburun'a hayatını film yapmayı teklif etmiş... Çok iyi de etmiş. Böylece gerçek bir engelli hikayesi film olacak. Yapımcı firma ve sponsor belli olmuş. Senaryo çalışmaları halen devam ediyor. Oyuncu kadrosu henüz belli olmamış. Bakalım Bennur Karaburun rolünü kim oynayacak. Benim aklıma bir kaç isim geldi bile...

Biz Bennur Karaburun'u dört yıl kadar önce, yağmurun altında tekerlekli sandalye ile giderken ıslanmaması için yanında şemsiyesini tutan arkadaşı ile birlikte bir fotoğrafta görmüştük. Bu fotoğraf medyada çok yer almıştı. Onun Bursa'dan AK Parti milletvekili adayı olduğunu ve sonra seçildiğini öğrendik. Seçildikten sonra o fotoğraf yine medyada yer aldı. Senarist ne yazar, yönetmen nasıl bir sahne çeker bilmiyorum. Ama "Bennur" filmi benim gözümde işte o yağmur sahnesiyle başlıyor...   

ALİYE YÜCEL

5 Şubat 2017 Pazar

TÜRK İŞARET DİLİ DERSİ ETKİNLİK KİTABI


Milli Eğitim Bakanlığı tarafından işitme engelli öğrencilerin eğitimi için Türk İşaret Dili Dersi Etkinlik Kitabı yayımlandı. Yeni çıkan kitap, işitme engelli öğrencilerin eğitim gördüğü okullarda Türk İşaret Dili Dersi'nin daha etkili olması ve verimli bir şekilde uygulanabilmesini sağlayacak. Türk İşaret Dili Dersi Etkinlik Kitabı, işitme engelli öğrencilerin eksik kalan iletişimini sağlamak, anadillerinin eksikliği yüzünden meydana gelen dil, sosyal ve duygusal yetersizliklerinin ortadan kaldırılması amacıyla hazırlanmış...

İşitme engellilerin zeka seviyeleri ile duyma sorunu olmayan kimselerin zeka seviyelerinin aynı olduğu bilinmektedir. Ancak işitmedeki yetersizlik zihinsel gelişimi de  olumsuz yönde etkiliyor. İşitme engelli öğrencilerin okuma ve yazma gibi becerilerinde problem olabiliyor. Ayrıca, işitme yetersizliği yüzünden kelime dağarcıkları daha azdır. Özellikle de soyut kelime kavramları açısından... Bu nedenle okuduğunu anlaması daha zordur. Dolayısıyla işitme engelli çocukların farklı ve özel bir eğitim alması gerekir.

İşitme engelliler, bir şeyler öğrenirken ve insanlarla iletişimde genelde görselliği kullanırlar. İşaret dili bile böyledir. Bu acıdan işitme engelli çocukların eğitiminde görsellik kullanılması çok daha etkilidir. İşitme engelliler için bir kelimeyi yazılı olarak görmek yerine, onu şekil ve resim olarak görmek daha anlaşılır olur. Milli Eğitim Bakanlığı tam da bu eksikliği tamamlamak için Türk İşaret Dili Dersi Etkinlik Kitabı'nı hazırlamış...


Kitabın, işitme engelliler ilkokulları ile işitme engelli öğrencilerden oluşan özel eğitim sınıflarında görev yapan bütün öğretmenlere ulaştırılması hedefleniyor. Türk İşaret Dili Dersi Etkinlik Kitabı'nda yer olan etkinlik örnekleri öğretmenler için birer öneri niteliğini taşıyor. Bu örneklere benzer  etkinlikler yapmak ise öğretmenlere düşüyor. Öğretmenler, etkinlik örneklerini doğrudan kullanabileceği gibi, öğrencilerinin bireysel özellikleri, öğrenme ihtiyaçları ile ailenin ve okulun bulunduğu çevreyi dikkate alarak farklı etkinlikler yapabilecekler...

Bu kitabı inceleme fırsatım oldu. Kitapta 1., 2. ve 3. sınıflar düzeyinde ayrı ayrı çok çeşitli etkinlikler bulunuyor. Başlıklardan bazıları şöyle: 1. sınıf için; Giysileri Tanıyorum, Meslek Zinciri, Rengarenk... 2. sınıflar için; Yiyecek ve İçecekler, Trafik Kurallarını Biliyorum, Hastayım, Sayı Kartları... 3. sınıflar için; Adresim, İlk Yardım Çantası, Trafik Kitabı, Mevsim Şeridi gibi... Türk İşaret Dili Dersi Etkinlik Kitabı, işitme engelli öğrencilerin eğitimi açısından büyük bir boşluğu dolduracak gibi. Kitabın işitme engelli her öğrenciye ulaşması ve faydalı olması dileğiyle...

ALİYE YÜCEL                                     

29 Ocak 2017 Pazar

BASKETBOL KIZ


Leğende Yaşayan Kız'ın hikayesini yazdıktan sonra hep aklımda olan Basketbol Kız ya da Basketbol Topu Kız'ı yazmak istedim. İki bacağı olmayan ve onun yerine geçirilen bir basketbol topu sayesinde yürüyen Qian Hongyan'ın hikayesini... Neyse ki o hayatta ve çok önemli başarılara imza atıyor. Çinli Qian, şimdi altın madalya kazanan bir yüzme şampiyonu. Ben pek çok defa onun basketbol topuyla olan fotoğraflarına rast gelmiştim. Öyle çarpıcıydı ki, insanın içini acıtıyor ve uzun süre hayretle baktırıyordu. 

Qian Hongyan, 2000 yılında henüz 4 yaşındayken trafik kazası geçiriyor. Evinin yakınlarında bir kamyon küçük kıza çarpıyor. Doktorlar hayatını kurtarıyor. Ancak iki bacağını birden kaybediyor. Ailesi çok yoksul olduğu için rehabilitasyon ve protez bacak için başvuramıyorlar. Qian'ın kasığından itibaren vücudu olmadığı ve bu yüzden yürüyemeyeceğini düşünen dedesinin aklına parlak bir fikir gelmiş. Minik kızın vücudunun altına bir basketbol topu yerleştirmiş... Olmayan bacaklarının yerine geçirilen bu top sayesinde ellerinin de yardımıyla yürümüş ve hayatını bir süre böyle sürdürmüş...

Qian, okula bile gidememiş ve kendisinden küçük erkek kardeşlerinin ders kitaplarından bir şeyler öğrenerek eğitim almaya çalışmış. Ancak yüzmeyi çok sevdiği için yüzmeye gitmek istemiş. Ailesi kızlarının bu  yüzme isteğine anlam veremeseler de onun bu isteğini yerine getirmek için ellerinden geleni yapmışlar. Anne ve babası, yürüyemeyen kızlarını yıllarca sırtlarında taşıyarak yüzme dersine götürmüşler.


Küçük kız, ilk kez 2005 yılında fotoğraflanınca; Reuters Ajansı onun hayatını tüm dünyaya duyurdu. İnsanlar onu "Basketbol Kız" olarak tanımaya başladı. Qian, aynı yıl Pekin'de rehabilitasyon merkezine gitmiş. Doktorlar bu küçük kızın bu şekilde yürümesini istemedikleri için ona protez bacak yapmışlar. 2007 yılında protezleri takılmış. Uzun yıllar rehabilitasyon görmüş. Böylece protez bacakları ve koltuk değnekleriyle yürümeye başlamış.

Bu arada onu çok mutlu eden ve hayata bağlayan yüzme derslerini ihmal etmemiş. Yüzme dersinde engeli olmayanlardan daha başarılı olan Qian, öğretmenlerinin takdirini kazanmış. 2007 yılında engelli çocuklara özel olan yüzme takımına girmeyi başarmış. Sürekli antrenman yapan Qian, 2009 yılında Çin Ulusal Paralimpik Yüzme Yarışması'nda şampiyon olmuş. 2014 yılında Yunnan Eyalet Paralimpik Oyunları'nda kurbağalama 100 metrede  şampiyon olmuş ve altın madalya kazanmış. 2016 yılında ise Rio Paralimpik Oyunları'na katıldı.

O bir top sayesinde yürümeye çalışan küçük kız, sırtta taşınarak gittiği yüzme derslerinden azmiyle yüzme şampiyonu oldu. İnsan nereden nereye demeden edemiyor. Onun bu mücadelesi, bu azmi engelli engelsiz herkese örnek olmalı... Hayatta çeşitli engeller olsa da bir şeyi başarmak isteyince olabiliyor. Henüz 21 yaşında olan Qian Hongyan'ın daha pek çok başarılara imza atacağını düşünüyorum. Bundan sonraki başarılarının takipçisi olacağım.


ALİYE YÜCEL     

22 Ocak 2017 Pazar

GOOGLE HARİTALAR'DAN ENGELLİLERE KOLAYLIK


Google Haritalar (Google Maps), web tabanlı gelişmiş haritalama sistemidir. İnsanlara çeşitli rotalar sunan bir navigasyon uygulamasıdır. Google Haritalar, sayesinde tüm dünya elimizin altındadır. Dünyadaki her ülkeye, şehre, mahalleye, sokağa ulaşılabiliyoruz. Her yerin; konumu, yol tarifi, ulaşım yolları ve fotoğrafları görülebiliyor. Sesli navigasyon özelliği ile Türkçe olarak da kullanılabiliyor. Google tarafından hizmete sunulmuş bu uygulamanın ne kadar faydalı olduğu ortada... 

Şimdi Google'de dünyanın bu en büyük online harita sistemine çok önemli bir yenilik daha geldi. Artık engelli erişimi bulunan yerler haritada belirtiliyor. Yani tekerlekli sandalye kullanan bir kişi gideceği yerin erişilebilir olup olmadığını Google Haritalar'dan kolayca öğrenilebilecek. Bu engelliler için çok faydalı bir uygulama... Böylece dünyanın her yerindeki engellilerin hayatı daha kolaylaşacak. 

"Google Haritalar, bu uygulamadaki bilgileri nereden alıyor?" diye sorarsanız. Bu bilgilerin bir kısmını yerel insanlardan alıyor. Google'nin Business Insider'a (finans kaynaklı bilgilerin yer aldığı bir site) verdiği açıklamaya göre, veri tabanında pek çok bilginin yer aldığını ve bu bilgilerin haritalardaki listelere dahil edileceği bildirilmiş.


Bu yeni uygulamaya göre; Google Haritalar'ın üzerinde yer veya mekan hakkında detaylı bilgilerin listelendiği ekrana yeni bir özellik ekleniyor. "Kolaylıklar, Erişilebilirlik" gibi bir başlık adı altında olacak. Böylece müze, otel gibi yerlere baktığımızda fiyat, kalabalık oranları gibi çeşitli bilgilerin yanı sıra tekerlekli sandalye için uygun olup olmadığına dair bilgiler de yer alacak.

Google Haritalar uygulanmasında içeriklerin bir kısmı kullanıcılar tarafından oluşturulabiliyor. Kullanıcılar, yer ve mekanlar  hakkındaki bilgileri Google'a gönderebiliyorlar. Gidilen yerlere ait bilgiler tek tek eklenebiliyor. Ya da başkası tarafından eklenen bilgiler daha da zenginleştirilebiliyor. Bu uygulamayla artık engelliler kendi bulgularını ve izlenimleri ekleyebilecekler. Bulunulan yer ile ilgili soruları cevaplamak için Haritalar menüsünden "Katkılarınız" bölümüne girilecek...

Bu yüzden şimdi Google Haritalar kullanan engellilere çok büyük bir görev düşüyor. Tekerlekli sandalye kullanan kişilerin izlenimleri ve gerekli bilgileri bu  uygulamaya yazması gerekiyor. Böylece her yerin erişime uygun olup olmadığını görüp, ona göre gidip gitmemeye karar verebileceğiz. Ayrıca bu uygulama şöyle bir sonuca da etki edecek. Yer ve mekan sahipleri bu uygulamadan sonra erişilebilir olmak için gerekli düzenlemeleri yapmayı isteyecekler.  


ALİYE YÜCEL