> Engeloji

Translate

12 Şubat 2017 Pazar

BENNUR


Medyada yer alan haberlere göre, AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun'un hayatı beyazperdeye aktarılıyor. Geçirdiği trafik kazası sonrası omurilik felci olan ve hayatını tekerlekli sandalyede sürdüren Bennur Karaburun'un hayatı oldukça ilginç... Bennur Karaburun'un bu ilginç hayat hikayesini Diyarbakırlı genç prodüktör ve arkadaşları film yapacaklar. Filmin adı "Bennur" olacakmış. Oldukça çarpıcı bir isim... Ben-Hur'dan sonra Bennur! Bu da bizden bir kahramanlık hikayesi...

Gelelim Bennur Karaburun'un hayat hikayesine; 1973 yılında Bursa'da doğuyor. 23 yaşına kadar profesyonel olarak yüzme ve su sporları ile ilgileniyor. Türkiye dereceleri ve rekorları var. Uludağ Üniversitesi Tekstil Bölümü'nü bitirdikten sonra imalat müdürü olarak çalışıyor. 1996 yılında çalıştığı firmanın aracı ile bir trafik kazası geçiriyor. Kazada boynu kırılınca aylarca hastanede yaşam mücadelesi veriyor. O günden sonra omurilik felçlisi olarak tekerlekli sandalyede hayatını sürdürüyor. Ailesine destek için seyyar satıcılık yapıyor. Bu arada Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi ve Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü'nü bitiriyor.

İki dil bilen Karaburun; engelli hale geldikten sonra kök hücre konusunda araştırmalar yapmış. Amerika ve Çin ile bağlantıya geçmiş. Kök hücre ameliyatı yapılmalı yapılmamalı mı diye tartışılırken o ameliyat olmuş... İlk kök hücre ameliyatı olanlardan... Kök hücre ile ilgili ; Eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, zamanın başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın doktorları ve Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler yapmış. Öyle ki bu konuda çalışmalar yapmak için de milletvekili olmak istiyor. 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 yılında milletvekili seçiliyor.


Bennur Karaburun, TBMM'deki yasama çalışmaları, engelli sorunlarına çözüm çalışmalarının yanı sıra AK Parti'nin milletvekili çıkaramadığı illerde gönüllü milletvekili olarak çalışıyor. Partinin programlarıyla Doğu ve Güneydoğu'ya gidiyor. Bennur Karaburun, filmini yapacak Miraç Can Ergenekon ile Diyarbakır'ın Sur ilçesinde mağdur aileleri ziyareti sırasında tanışmış. AK Parti Diyarbakır İl Gençlik Kolları Başkanvekili olan Miraç Can Ergenekon ona refakat etmiş.

Miraç Can Ergenekon, o tanışmadan sonra Bursa'ya gelerek "Hayatınız engellilere güç verecektir. Onların hayata tutunmasına örnek olacaktır..." diyerek Bennur Karaburun'a hayatını film yapmayı teklif etmiş... Çok iyi de etmiş. Böylece gerçek bir engelli hikayesi film olacak. Yapımcı firma ve sponsor belli olmuş. Senaryo çalışmaları halen devam ediyor. Oyuncu kadrosu henüz belli olmamış. Bakalım Bennur Karaburun rolünü kim oynayacak. Benim aklıma bir kaç isim geldi bile...

Biz Bennur Karaburun'u dört yıl kadar önce, yağmurun altında tekerlekli sandalye ile giderken ıslanmaması için yanında şemsiyesini tutan arkadaşı ile birlikte bir fotoğrafta görmüştük. Bu fotoğraf medyada çok yer almıştı. Onun Bursa'dan AK Parti milletvekili adayı olduğunu ve sonra seçildiğini öğrendik. Seçildikten sonra o fotoğraf yine medyada yer aldı. Senarist ne yazar, yönetmen nasıl bir sahne çeker bilmiyorum. Ama "Bennur" filmi benim gözümde işte o yağmur sahnesiyle başlıyor...   

ALİYE YÜCEL

5 Şubat 2017 Pazar

TÜRK İŞARET DİLİ DERSİ ETKİNLİK KİTABI


Milli Eğitim Bakanlığı tarafından işitme engelli öğrencilerin eğitimi için Türk İşaret Dili Dersi Etkinlik Kitabı yayımlandı. Yeni çıkan kitap, işitme engelli öğrencilerin eğitim gördüğü okullarda Türk İşaret Dili Dersi'nin daha etkili olması ve verimli bir şekilde uygulanabilmesini sağlayacak. Türk İşaret Dili Dersi Etkinlik Kitabı, işitme engelli öğrencilerin eksik kalan iletişimini sağlamak, anadillerinin eksikliği yüzünden meydana gelen dil, sosyal ve duygusal yetersizliklerinin ortadan kaldırılması amacıyla hazırlanmış...

İşitme engellilerin zeka seviyeleri ile duyma sorunu olmayan kimselerin zeka seviyelerinin aynı olduğu bilinmektedir. Ancak işitmedeki yetersizlik zihinsel gelişimi de  olumsuz yönde etkiliyor. İşitme engelli öğrencilerin okuma ve yazma gibi becerilerinde problem olabiliyor. Ayrıca, işitme yetersizliği yüzünden kelime dağarcıkları daha azdır. Özellikle de soyut kelime kavramları açısından... Bu nedenle okuduğunu anlaması daha zordur. Dolayısıyla işitme engelli çocukların farklı ve özel bir eğitim alması gerekir.

İşitme engelliler, bir şeyler öğrenirken ve insanlarla iletişimde genelde görselliği kullanırlar. İşaret dili bile böyledir. Bu acıdan işitme engelli çocukların eğitiminde görsellik kullanılması çok daha etkilidir. İşitme engelliler için bir kelimeyi yazılı olarak görmek yerine, onu şekil ve resim olarak görmek daha anlaşılır olur. Milli Eğitim Bakanlığı tam da bu eksikliği tamamlamak için Türk İşaret Dili Dersi Etkinlik Kitabı'nı hazırlamış...


Kitabın, işitme engelliler ilkokulları ile işitme engelli öğrencilerden oluşan özel eğitim sınıflarında görev yapan bütün öğretmenlere ulaştırılması hedefleniyor. Türk İşaret Dili Dersi Etkinlik Kitabı'nda yer olan etkinlik örnekleri öğretmenler için birer öneri niteliğini taşıyor. Bu örneklere benzer  etkinlikler yapmak ise öğretmenlere düşüyor. Öğretmenler, etkinlik örneklerini doğrudan kullanabileceği gibi, öğrencilerinin bireysel özellikleri, öğrenme ihtiyaçları ile ailenin ve okulun bulunduğu çevreyi dikkate alarak farklı etkinlikler yapabilecekler...

Bu kitabı inceleme fırsatım oldu. Kitapta 1., 2. ve 3. sınıflar düzeyinde ayrı ayrı çok çeşitli etkinlikler bulunuyor. Başlıklardan bazıları şöyle: 1. sınıf için; Giysileri Tanıyorum, Meslek Zinciri, Rengarenk... 2. sınıflar için; Yiyecek ve İçecekler, Trafik Kurallarını Biliyorum, Hastayım, Sayı Kartları... 3. sınıflar için; Adresim, İlk Yardım Çantası, Trafik Kitabı, Mevsim Şeridi gibi... Türk İşaret Dili Dersi Etkinlik Kitabı, işitme engelli öğrencilerin eğitimi açısından büyük bir boşluğu dolduracak gibi. Kitabın işitme engelli her öğrenciye ulaşması ve faydalı olması dileğiyle...

ALİYE YÜCEL                                     

29 Ocak 2017 Pazar

BASKETBOL KIZ


Leğende Yaşayan Kız'ın hikayesini yazdıktan sonra hep aklımda olan Basketbol Kız ya da Basketbol Topu Kız'ı yazmak istedim. İki bacağı olmayan ve onun yerine geçirilen bir basketbol topu sayesinde yürüyen Qian Hongyan'ın hikayesini... Neyse ki o hayatta ve çok önemli başarılara imza atıyor. Çinli Qian, şimdi altın madalya kazanan bir yüzme şampiyonu. Ben pek çok defa onun basketbol topuyla olan fotoğraflarına rast gelmiştim. Öyle çarpıcıydı ki, insanın içini acıtıyor ve uzun süre hayretle baktırıyordu. 

Qian Hongyan, 2000 yılında henüz 4 yaşındayken trafik kazası geçiriyor. Evinin yakınlarında bir kamyon küçük kıza çarpıyor. Doktorlar hayatını kurtarıyor. Ancak iki bacağını birden kaybediyor. Ailesi çok yoksul olduğu için rehabilitasyon ve protez bacak için başvuramıyorlar. Qian'ın kasığından itibaren vücudu olmadığı ve bu yüzden yürüyemeyeceğini düşünen dedesinin aklına parlak bir fikir gelmiş. Minik kızın vücudunun altına bir basketbol topu yerleştirmiş... Olmayan bacaklarının yerine geçirilen bu top sayesinde ellerinin de yardımıyla yürümüş ve hayatını bir süre böyle sürdürmüş...

Qian, okula bile gidememiş ve kendisinden küçük erkek kardeşlerinin ders kitaplarından bir şeyler öğrenerek eğitim almaya çalışmış. Ancak yüzmeyi çok sevdiği için yüzmeye gitmek istemiş. Ailesi kızlarının bu  yüzme isteğine anlam veremeseler de onun bu isteğini yerine getirmek için ellerinden geleni yapmışlar. Anne ve babası, yürüyemeyen kızlarını yıllarca sırtlarında taşıyarak yüzme dersine götürmüşler.


Küçük kız, ilk kez 2005 yılında fotoğraflanınca; Reuters Ajansı onun hayatını tüm dünyaya duyurdu. İnsanlar onu "Basketbol Kız" olarak tanımaya başladı. Qian, aynı yıl Pekin'de rehabilitasyon merkezine gitmiş. Doktorlar bu küçük kızın bu şekilde yürümesini istemedikleri için ona protez bacak yapmışlar. 2007 yılında protezleri takılmış. Uzun yıllar rehabilitasyon görmüş. Böylece protez bacakları ve koltuk değnekleriyle yürümeye başlamış.

Bu arada onu çok mutlu eden ve hayata bağlayan yüzme derslerini ihmal etmemiş. Yüzme dersinde engeli olmayanlardan daha başarılı olan Qian, öğretmenlerinin takdirini kazanmış. 2007 yılında engelli çocuklara özel olan yüzme takımına girmeyi başarmış. Sürekli antrenman yapan Qian, 2009 yılında Çin Ulusal Paralimpik Yüzme Yarışması'nda şampiyon olmuş. 2014 yılında Yunnan Eyalet Paralimpik Oyunları'nda kurbağalama 100 metrede  şampiyon olmuş ve altın madalya kazanmış. 2016 yılında ise Rio Paralimpik Oyunları'na katıldı.

O bir top sayesinde yürümeye çalışan küçük kız, sırtta taşınarak gittiği yüzme derslerinden azmiyle yüzme şampiyonu oldu. İnsan nereden nereye demeden edemiyor. Onun bu mücadelesi, bu azmi engelli engelsiz herkese örnek olmalı... Hayatta çeşitli engeller olsa da bir şeyi başarmak isteyince olabiliyor. Henüz 21 yaşında olan Qian Hongyan'ın daha pek çok başarılara imza atacağını düşünüyorum. Bundan sonraki başarılarının takipçisi olacağım.


ALİYE YÜCEL     

22 Ocak 2017 Pazar

GOOGLE HARİTALAR'DAN ENGELLİLERE KOLAYLIK


Google Haritalar (Google Maps), web tabanlı gelişmiş haritalama sistemidir. İnsanlara çeşitli rotalar sunan bir navigasyon uygulamasıdır. Google Haritalar, sayesinde tüm dünya elimizin altındadır. Dünyadaki her ülkeye, şehre, mahalleye, sokağa ulaşılabiliyoruz. Her yerin; konumu, yol tarifi, ulaşım yolları ve fotoğrafları görülebiliyor. Sesli navigasyon özelliği ile Türkçe olarak da kullanılabiliyor. Google tarafından hizmete sunulmuş bu uygulamanın ne kadar faydalı olduğu ortada... 

Şimdi Google'de dünyanın bu en büyük online harita sistemine çok önemli bir yenilik daha geldi. Artık engelli erişimi bulunan yerler haritada belirtiliyor. Yani tekerlekli sandalye kullanan bir kişi gideceği yerin erişilebilir olup olmadığını Google Haritalar'dan kolayca öğrenilebilecek. Bu engelliler için çok faydalı bir uygulama... Böylece dünyanın her yerindeki engellilerin hayatı daha kolaylaşacak. 

"Google Haritalar, bu uygulamadaki bilgileri nereden alıyor?" diye sorarsanız. Bu bilgilerin bir kısmını yerel insanlardan alıyor. Google'nin Business Insider'a (finans kaynaklı bilgilerin yer aldığı bir site) verdiği açıklamaya göre, veri tabanında pek çok bilginin yer aldığını ve bu bilgilerin haritalardaki listelere dahil edileceği bildirilmiş.


Bu yeni uygulamaya göre; Google Haritalar'ın üzerinde yer veya mekan hakkında detaylı bilgilerin listelendiği ekrana yeni bir özellik ekleniyor. "Kolaylıklar, Erişilebilirlik" gibi bir başlık adı altında olacak. Böylece müze, otel gibi yerlere baktığımızda fiyat, kalabalık oranları gibi çeşitli bilgilerin yanı sıra tekerlekli sandalye için uygun olup olmadığına dair bilgiler de yer alacak.

Google Haritalar uygulanmasında içeriklerin bir kısmı kullanıcılar tarafından oluşturulabiliyor. Kullanıcılar, yer ve mekanlar  hakkındaki bilgileri Google'a gönderebiliyorlar. Gidilen yerlere ait bilgiler tek tek eklenebiliyor. Ya da başkası tarafından eklenen bilgiler daha da zenginleştirilebiliyor. Bu uygulamayla artık engelliler kendi bulgularını ve izlenimleri ekleyebilecekler. Bulunulan yer ile ilgili soruları cevaplamak için Haritalar menüsünden "Katkılarınız" bölümüne girilecek...

Bu yüzden şimdi Google Haritalar kullanan engellilere çok büyük bir görev düşüyor. Tekerlekli sandalye kullanan kişilerin izlenimleri ve gerekli bilgileri bu  uygulamaya yazması gerekiyor. Böylece her yerin erişime uygun olup olmadığını görüp, ona göre gidip gitmemeye karar verebileceğiz. Ayrıca bu uygulama şöyle bir sonuca da etki edecek. Yer ve mekan sahipleri bu uygulamadan sonra erişilebilir olmak için gerekli düzenlemeleri yapmayı isteyecekler.  


ALİYE YÜCEL

15 Ocak 2017 Pazar

ENGELSİZ YOLCULUKLAR


Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, engellilerin şehirler arası ulaşımında erişilebilirliği sağlamak için önemli bir adım attı. Bu nedenle otobüs, tren, gemi, terminal ve mola yerleri için yeni standartlar getirildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan "Şehirler Arası Yolcu Taşıma Hizmeti ile Servis ve Turizm Taşımacılığı Hizmetinin Erişilebilir Hale Getirilmesine Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlandı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, daha önce şehir içi yolcu taşımacılığı için erişilebilirlik ve toplu ulaşım hizmeti için düzenlemeler yapmıştı. Bu defa da engellilerin şehirler arası ulaşımı için düzenleme yaptı. Düzenlemelerden bahsedersek; kara yollarında hizmet veren araçlar artık erişilebilir olarak üretilecek. Mevcut araçlarda da tadilat yapılacak. Tadilatlar "Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre yapılacak. Erişebilirliğe uygun üretilen ve tadilatı yapılan araçların kayıtlarına "erişilebilir" ifadesi yer alacak.

Bu yönetmeliğe göre deniz yolu ve iç sularda hizmet veren yolcu gemileri erişilebilir olarak üretilecek. Bu standartlar demir yollarında hizmet veren trenler içinde geçerli olacak. Trenler, Avrupa Komitesi tarafından yayınlanan hareket kabiliyeti kişilerle ilgili Karşılıklı İşletilebilirlik İçin Teknik Şartnamesi'ne uygun üretilecek. Tadilatlar da buna uygun yapılacak. Bu kapsamda trenlere, engelli yolcuların iniş ve binişlerinde kullanmaları için "biniş destekleri" eklenecek.

Şehirler arası ulaşım ve turizm hizmetinde bulunan yazıhanelerde engelliler için erişilebilir banko olacak. Ayrıca yazıhanelerde görüntülü konuşma ve işaret dili hizmeti sağlanacak. Firmalar, ulaşım aracı erişilebilir değilse engelli yolcunu talebini 72 saat içinde karşılamakla yükümlü olacak. Hareket kısıtlılığı olan yolcular "transfer aparatı" talep ederse bu bilet  ve bilgi mesajında yer alacak. Aparat için ek ücret alınmayacak. Bu aparatı kullanmada eğitim almış şoför ve personel görevlendirilecek.


Kara yollarında mola noktalarında bina girişi ve tuvaletler başta olmak üzere, "Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği" kapsamındaki esaslara uygun düzenlemeler yapılacak. Mola noktalarında transfer aparatı temin edilebilecek. Görme engelli yolcular için de sesli anons ve yönlendirme sistemi bulundurulacak. Terminallerde de transfer aparatı ve erişilebilirlik için gerekli düzenlemeler yapılacak. Görme engelli yolcular için de sesli anons ve yönlendirme sistemi olacak. Ayrıca, işitme engelliler için danışma bankosunda indüksiyon döngü cihazı da sağlanacak.

Gemilerde görme engelliler için sesli anons ve yönlendirme sistemi bulunacak. İşitme engelliler için görüntülü konuşma ve işaret dili hizmeti olacak. Demir yollarında hizmet veren araçlar erişilebilir değilse ve engelli yolcu talebini 72 saat öncesinde bildirirse "transfer aparatı, rampa, asansör, merdiven tırmanma aparatı" gibi çözümler sağlanacak.

Hava yoluyla taşıma hizmeti veren işletmeler de engelli yolculara uygun düzenlemeler yapacak. Servis taşımacılığı hizmeti verenler de, ücretsiz transfer aparatı temin edecek, engelli için en uygun kısa güzergah sağlayacak, transfer aparatı kullanmada eğitim almış şoför ve personel çalıştıracak.

Resmi Gazete'de yayınlanan ve yürürlüğe giren bu yönetmeliğe göre bütün bu hizmetler herhangi bir ücret alınmadan sağlanacak. Bu yönetmelik kapsamında yükümlülükleri yerine getirmeyenlere 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun kapsamında idari para cezası uygulanacak.
  
Bu düzenlemeler engelliler için ne kadar önemli... Haberi okurken çok etkilendim. Hep yolculuklarım ve çektiğim sıkıntılar aklıma geldi. Otobüse binip, inmek ayrı bir dert olduğu için mola yerlerinde hiç inmediğimi hatırladım. Tuvaletler konusunu yazmak bile istemiyorum. Bütün bu zorluklar nedeniyle midir bilmem seyahatleri hiç sevmem! Dilerim bu yönetmelikteki düzenlemeler sadece kağıt üzerinde kalmaz ve cezalarla geçiştirilmez. Gerçekten uygulanır. Engelliler de sıkıntı çekmeden yolculuk yapabilirler. Engelsiz yolculuklar dileğiyle...


ALİYE YÜCEL

8 Ocak 2017 Pazar

ŞOFÖRÜN BÖYLESİ


Geçtiğimiz günlerde medyada çok tepki gören bir olay yaşandı. İstanbul'da bir otobüs şoförü tekerlekli sandalyedeki bir engelliye davranış şekli ve söyledikleri ile büyük tepki aldı. Bu olay İstanbul Anadolu Yakası'nda Fındıklı-Kadıköy hattında yaşanmıştı. Otobüsündeki bir yolcu da bu olayı saniye saniye görüntülemiş ve bu görüntüler yapılan haberlerde gösterilmişti. Okuyanların bir çoğu da bu haberi görmüş ve duymuştur. Ancak bu tür olaylara zaman zaman rastlanıldığı için bir de ben yazmak istedim.

Olay şöyle gelişiyor. Tekerlekli sandalyedeki bir kadın yolcu kucağında çocuğu ve yanında bir yakını ile otobüse binmeye çalışıyor. Engelli kadın, tekerlekli sandalyenin otobüse çıkmasını sağlayan rampayı açması için şoföre sesleniyor. Yolcular da yardım etmek istiyor ve bu arada İETT şoförü de geliyor. Şoför engelli rampasını açarken bir yandan da engelli yolcunun yakınıyla tartışıyor.

Bundan sonrası çok şaşırtıcı bir şekilde devam ediyor. Çünkü İETT şoförü insanın şoka sokan bir cümle kuruyor. "Bunu ben açmak zorunda değilim" diyor. Tekerlekli sandalyedeki yolcu daha sonra şoför ve yolcuların yardımıyla otobüse biniyor. Aralarında tartışma devam ederken şoför sinirli bir şekilde engelli kadına hitaben "Hem iyilik yap, hem konuşsun..." diye söyleniyor. Şoför, herkesin tepkisini alıyor. Engelli kadın ise "İyilik yapmıyorsun sen bana! Bu benim hakkım!" diyerek en güzel cevabı veriyor.


İşte bütün bunlardan sonra bunun yapan İETT şoförünün görevinden uzaklaştırıldı haberi geldi. İETT ise bu konu ile ilgili olarak şöyle bir açıklama yaptı: "Engelli yolcumuza gerekli hassasiyeti göstermeyen Özel Halk Otobüsü sürücüsü hakkına ivedilikle tahkikat işlemi başlatılmıştır. Özel Halk Otobüsleri Yönergesi kapsamında gerekli cezai işlem uygulanarak sürücü görevden uzaklaştırılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

İETT'nin bu açıklaması gönüllere biraz su serpiyor. Aslında şoförün görevinden alınmasına, ekmeğinden olmasına sevinecek değiliz. Ancak engelli birine böyle davranılır mı? Hiç mi empati yapamıyor? Hiç mi bir engelli tanımadı? Yakınında hiç mi bir engelli yok? Engelliyi geçtim; çevresinde yaşlı, güçsüz biri de yok mu? Nasıl bir zihniyet anlamak zor. Anlıyoruz ki bu şoför engellilere hizmet etmek istemiyor! İşte asıl engel olmak bu değil mi?

Engellilerin sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda hayata katılmalarını sağlayacak her şey onların en büyük hakkı... Şoförün engelliye yaptığı hizmeti lütuf olarak görmesi de ne büyük bir yanlış... Bu bir lütuf mu? İnsan olan herkesin seve seve yapacağı bir davranış... Çok şükür ki herkes bu şoför gibi düşünmüyor. Çok şükür ki sosyal hayatta rastladığımız pek çok kişi ve görevliler bu şekilde davranmıyor. Yoksa gerçekten hayatımız çok daha zorlaşırdı.

ALİYE YÜCEL

1 Ocak 2017 Pazar

LEĞENDE YAŞAYAN KIZ


Hayatını o yaşarken yazmak istiyordum. Ancak maalesef yazamadım. Şimdi ölüm haberinden sonra yazıyorum. Leğende yaşayan kızdan bahsedeceğim. Nijeryalı Rahma Haruna'dan... Tüm dünya onu "Leğende Yaşayan Kız" olarak tanıdı. Rahma, geçtiğimiz hafta 19 yaşında iken hayatını kaybetti. Öldüğü güne kadar da plastik bir leğende yaşadı. Oldukça çarpıcı bir hayat hikayesi vardı. Görenleri hayrete düşürüyordu.

Rahma, Nijerya'nın Kano şehrinde normal sağlıklı bir bebek olarak doğuyor.  6 aylık iken ateşli bir hastalığa yakalanıyor. Bu hastalıktan sonra ise vücudunun büyümesi tamamen duruyor. Yaşı büyüse de küçük bedeni bir leğene sığıyor. Rahma'nın erkek kardeşi Fahad onun bir fotoğrafını sosyal medyaya paylaşıyor ve böylece dünya onu tanıyor. Dünya medyası onunla çok ilgilenmişti. Çeşitli haberleri yapılmıştı. Çünkü gerçekten ilginç bir hayatı vardı.

Rahma Haruna, annesi ve kardeşinin desteği sayesinde hayatını sürdürüyordu. Günlük hayattaki bütün ihtiyaçları annesi tarafından karşılanıyordu. Rahma'nın annesi kızının hastalığını "6  aylık olduğunda ateşi yükseldi. Sonra ellerinin ve ayaklarının uyuştuğunu fark ettik. Daha sonra vücudu hiç gelişme göstermedi..." diye anlatmış, Rahma'nın çok zeki olduğunu ve her şeye rağmen mutlu bir genç kız olduğunu belirtmişti.


Erkek kardeşi Fahad, onu her gün dışarı çıkarıyor ve gezdiriyordu. Kardeşi "Ona yardımcı olmanın bir çok yolu var. Onu her gün dışarıya çıkarıyorum. İnsanların ona yardımcı olması beni mutlu ediyor. Akrabalarımızı görmeye gidiyoruz. Bu onu çok mutlu ediyor, çok iyi geliyor..." diye ablasını çok sevdiğini ve onu gezdirmekten hoşlandığını anlatmıştı. Rahma'nın babası Hussaini Haruna ise; yıllarca kızının hastalığının tedavisi için pek çok işte çalışmış ve kazandığını buna harcamıştı. Ancak kızının hastalığı karşısında çaresiz kalmıştı. Ailesi onun için elinden geleni yapıyordu.

Fotoğraflarının yayınlanmasından sonra Rahma'ya tekerlekli sandalye hediye edilmişti. Artık onunla daha rahat dolaşıyordu. Hiç arkadaşı olmadığını söyleyen genç kız, ailesinin ve erkek kardeşinin en yakın arkadaşı olduğunu belirtiyordu. Rahma, verdiği bir röportajında da hastalığının tıpta tedavisi olmadığını belirtmiş, ama her şey için Allah'a şükrettiğini söylemişti. Yapılan haberlerdeki fotoğraflarında yüzü gülüyordu.

Her genç kız gibi Rahma'nın yapmayı istediği hayalleri vardı. En büyük hayali ise; bir gün kendi ihtiyaçlarını karşılamak ve tek başına alışverişe çıkmaktı. Hayatı kısa sürdü. Çok genç yaşta hayatını kaybetti ve hayallerini gerçekleştiremedi. Ölümü onu tanıyanları çok üzdü. Bu dünyadan; başı, beyni ve yaşı büyüse de vücudu hiç büyümeyen biri geldi, geçti. Oldukça ibretlik bir engelli hikayesi değil mi?

ALİYE YÜCEL